Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2018, Mimarlık
…
5 pages
1 file
dünyada mimarlık müzeleri Mimarlık dergisinin 50. yılını kutladığımız 2013'ün ilk sayısıyla birlikte derginin "ayraç" bölümünde yeni bir koleksiyon oluşturmaya başladık. Ayraçları biriktirerek dünyada bulunan mimarlık müzelerinin bilgisini toplayabilir ve ziyaret edilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz. Mimarlık müzeleri "ayraç" koleksiyonuna katkı vermek isterseniz bize [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.
Emel'imiz Kırım, 2004
Kültür, iki yüzü geçen tanımı gereği, üzerinde tam bir konsensüs oluşturamadığımız kavramlardandır. Yerellikle evrensellik arasında kendisi ile hemhal olduğumuz kültürün literatürde sahne alışı, sanıldığının aksine, modem dönemlerin ürünüdür. İnsanın doğa ve çevresi ile girmiş olduğu ilişkiler sonucu yapıp ettiği ve ürettiği her şeyi içine aldığını varsayarsak hem özgünlüğüne hem de sürekliliğine vurgu yapan bir içerik taşır. Kültür modem dönemlerden itibaren bir kimlik tanımlama aracı olarak kullanılmıştır. Günümüzde de bu özelliği üzerinden zihni meşguliyetlerimiz devam etmektedir. 19. Yüzyıl dünya tarihinde uzun bir yüzyıl olarak geçer. Yaşanan olaylar ekseninde düşünüldüğünde gerçekten de öyledir, Kültürle ilgili tüm tartışmalar bu yüzyılda başlar. Kültürel mirasla ilgili tartışmalar da bu yüzyılla başlamakla birlikte daha çok geçen yüzyılda gündem bulabilmiştir. Bunda iki dünya savaşının yıkıcı etkisinin rolü büyük olduğu tartışma götürmez. Günümüzdeki gelişmeler çerçevesinde bir “kül türel miras” olduğu ve bunun “kime ait olduğu” sorusu üzerinden yapılan tartışmaların dünya gündemine yerleşmesi daha çok Birleşmiş Milletler gibi uluslar arası özellik taşıyan ve dünya barışına katkı sağlayacak tüm dinamikleri harekete geçirmeyi amaçlayan örgütler sayesindedir. Dünya kültür varlığının envanterini çıkaran ve korunması yönünde sayısız katkıları olan UNESCO gibi gönüllü. kuruluşların yanına son dönemlerde Avrupa Birliği katılmış ve kendi içinde ve çevresindeki kültürel mirasa duyarlılığı artırmıştır. Kültürler arası diyaloğun artırılması, öğrenilmesi. ve sahiplenilmesi yönündeki Avrupa Birliğinin alt birimlerinden olan Gençlik ve Kültürlerarası Öğrenme Programlarının dinamik görünümü kültürel mirasın sahiplenilmesine ortak kapı açmıştır. Yerel ve evrensel kültür miraslarını buluşmasına olanak sağlayan bu girişimler; barışa, dostluğa ve kardeşliğe giden yolda önemli mesafeler alınmasına yeni olanaklar sağlamıştır. Ancak halâ üzerinde yoğun tartışmaların olduğu yere/milli kültür, çok kültürlülük fenomeni ve kültür varlıklarının aidiyeti sorunu aşılması gereken problemler olarak karşımızdadır. İnsanın doğasına özgü sahiplenme güdüsü çağımızda daha. kuşatıcı hal aldığı düşünülmekte ve endişe verici bulunmaktadır. Kendini ve kendine ait olanı “Öteki” ve “ötekine âit” olanla tanımlama çabası? içinde değerlendirilebilecek bu durum aşılmasına rıza gösterilmeyen kırmızı hatları da çekmesine yol açmaktadır. Buna rağmen göz ününde bulundurulması gereken mesafelerin ve sınırların gittikçe flulaştığı küresel dünyada bizi ve bize ait olanı ne saklayacak ne de pür bize ait diyebilme imkanına sahibiz. Bize özgü dediğimiz şeylerin kültürlerin ortak çabası ile oluştuğu gün yüzüne çıktıkça söz tükenir, dil susar.
DergiPark (Istanbul University), 2017
"Green capital award", which emphasizes the quality of urban life and which stands out with environmentalism, and the cities that obtain this award are not well known in Turkey. Yet very few studies have been conducted to date. Further, this limited existing literature is generally composed of monographic studies. Consequently, a holistic study covering all of the European Green Capitals has not yet entered the national literature. Because of such a deficiency, it was aimed to examine the concept of the green capital and all the European Green Capitals with their prominent characteristics. For this purpose, firstly a conceptual framework was put forward and then the cities of Stockholm,
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1997
Türkler Môsikiyi ne Zaman ve Nerelerde İcra Ederler? Türk halkı mı1sikiyi sever. Bayram günleri .ye törenlerde her ne zaman biraraya gelseler şarkı söyler ve oynarlar. Üzel hayatta ise, yalnız olan çobaDın vakit geçirmek için yaptığı gibi veya birinin, kalbinde yer verdiği aşkını ilfuı etmek için bir enstrümanı ele alması veya bir şarkı söy.: lemeye başlaması gibi bir fırsatı da kaçırriıazlar. Bu müziksel alışkanlıklar günümüzde de köylerde varlığını sürdürmektedir. Ne yazık ki bu deği-'şikliğin ilk alametlerinin köylerde görünmeye başlamasına rağmen, küçük şehirlerde bu durum 'daima başka türlü olmakta ve aynı zamanda saygı duyulabilen aktüel bir gelişme olarak ortaya çıkmaktadır. Bu deği-Not: Bu makale yazann "Turquie Les Traditions Musicales" adlı eserinden alınmıştır. * I\urt Reinhard, Alman asıllı olup 19l4'te Giessen (Frankfurt'un kuzeyinde bir kasaba)da doğmuş, gençliğini Wetzlar'da geçirmiş ve müzikoloji öğrenimine 1933'te Cologne ve Leipzig'de başlamıştır. Hemen ardından beste ve ,piyano yüksek öğrenimine başlamıştır. Çalışmalarım Münih'te Prof. Rudolf Von Ficker ve Kurt Huber yanında sürdürmüştür. ikinci uzmanlık alanı olarak Etnolajiyi seçmiş, 1938'e kadar, kendini Avrupa dışı kültürlerin müzikolojilerini incelemeye adamıştır. Doktora tez konusu olarak Bir" manya Musikisi (Birmanya, Asya'nın güney-doğusunda, Bengal körfezi kıyısında federal bir Cumhuriye~) konusunu almış, savaşa kadar Berlin'de Devlet Müzik Aletleri Kolleksiyonu (Collection d'Etat des Instrument de Musique)'nda görev yapmıştır. Savaştan sonra müzik ve eleştiri profesörü olmuş, 1948'den itibaren Berlin'de "Universite Ubre" de mukayeseli müzikoloji dersleri okutınuştur. 1950'de profesör ünvanını almış ve 195Tden sonra bir kürsü profesörü olarak çalışmıştır. 1948'de Berlin'de Voli Hombostel'in bir çok yollar yöneticiliğini yapmış olduğu ve savaş esnasında hemen hemen tamamen yıkılmış olan Kaydedilmiş Arşivler'de (Archives Enregistrees) görevalmıştır ki, bunlar şimdi Müzik Etııoloji' Müzesinin bir bölümünü oluşturmaktadir. Kurt Reinhard 1955'den itibaren Türkiye'de araştırma gezilerine başlamıştır. Bu araştırmalarda eşi ursula'da ona yardımcı olmuştur. Onun Klas~Müzik ve Halk Musikisi üzerinde, bir çok kayıtlan ,birleştiren araştırmalan vardır ki, araştırma seyahatlerinin ilk neticele,ri bir Türk Musikisi Kataloğunda 'yayımlanmıştır. Onun, genel müzik sorulan üzerindeki çalışmalara ait yayımlanmış çokca eseri vardır. "Turquie us Traditions Musicales" adlı eseri de bunlardan birisidir.
Geçmişten Günümüze Türkistan Tarihinin Bilinmeyenleri. Tarih Bilincine Adanan Bir Ömür: Prof. Dr. Abdülkadir Donuk Armağanı, 2017
Nosyon Uluslararası Toplum ve Kültür Çalışmaları Dergisi International Journal of Society and Culture Studies Kış Sayı 6, 2020
Kültür ve gündelik hayat sosyolojisi toplumun anlaşılması için önemlidir. Kültür, sinema ve toplum arasındaki etkileşimli süreç tarih boyunca ele alınan bir konu olmuştur. Sinema filmleri kültür ve gündelik hayatla bağ kuran, kimi zaman onu dönüştüren, temsil eden veya eleştiren konumdadır. İçinden çıktığı kültürü yansıtan filmler bunu doğrudan ya da dolaylı olarak yapabilmektedir. Çalışmanın amacı uluslarüstü bir konumda olan ve ortak bir kültür inşa eden Avrupa’nın kültürü ve değerlerini filmlerinde nasıl temsil ettiğidir. Avrupa Birliği, kültür ve sanat politikalarıyla çeşitlilik içinde birlik yaratmaya çalışmış, ortak bir Avrupa kültürü inşa etmek için düzenlemeler yapmıştır. Avrupa kültürü, değerler ve kültürel göstergelerden oluşmaktadır. Çalışma kapsamında 2000 sonrası Avrupa sinemasından Muhteşem Güzellik (2013) ve Toni Erdmann (2016) filmleri örneklem olarak seçilmiştir. Bu filmler kültürel temsiller açısından sinema göstergebilimi yöntemiyle analiz edilmiştir ve film eleştirisinde sosyolojik yaklaşımla yöntem desteklenmiştir. Filmlerde mekân, dil, ritüel, gündelik hayat biçimi, müzik gibi kültürel göstergelere bakılmış, bu kültürel göstergelerin ulusal ve Avrupa Birliği değerleri bağlamında anlamları açıklanmıştır. Sinema göstergebilimi ile yapılan film analizleri sonucunda seçilen filmlerin hem ulusal kültürlerini yansıttığı hem de Avrupa kültürünü temsil ettiği tespit edilmiştir. Aynı zamanda filmlerin yeşeren yeni bir kültür inşa edebileceği görülmüştür. Filmlerde Avrupa kültürünün ortak özelliği Birlik politikaları çerçevesinde yapılması, farklı özelliği ise ulusal kültürleri barındırması olarak tanımlanabilir. Estetik bir iletişim ve sanat aracı olan sinema, kimi zaman kültür politikalarının devamlılığını sağlarken kimi zaman da kültür eleştirileri yaparak kuralları yıkmıştır.
Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016
Meryem AKOĞLAN KOZAK1 * ÖZ: 2013 yılında Eskişehir Türk Dünyası Başkenti olmuştur. Kültür başkenti olmak Eskişehir'e kültür alanında olduğu kadar, kültür turizm alanında da birtakım kazanımlar sağlamıştır. Bir yıl süren bu etkinlik kapsamında, 400 den fazla etkinlik ve 350 den fazla proje yapılmıştır. Bu bağlamda, 20 ülkeden yaklaşık 100 bin kişi farklı dönemlerde konaklama yapmış, 300 bin kişi ise günübirlik ziyaret etmiştir. Şehirdeki oteller bu süre zarfında ortalama %90 doluluk oranıyla çalışmıştır. Ayrıca, Türk dünyası ülkelerindeki sanayici ve işadamları da bu etkinliklerle ilgili olarak şehre gelmiş, Eskişehir, bu vesileyle tüm Türk dünyasına tanıtılmıştır. Türk Dünyası Kültür Başkenti olmak şehre büyük bir katma değer kazandırmıştır.
DergiPark (Istanbul University), 2010
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Turk Kulturu Ve Hacı Bektas Veli Arastırma Dergisi, 2005
Planlama Dergisi, 2019
80. Yılında Kurumsallaşma ve Kurum Kültürü Yönleriyle Türk Coğrafya Kurumu, 2021
SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER ALANINDA AKADEMİK ÇALIŞMALAR -II .CİLT II, 2020
Sanat Dergisi, 2021
Kültürel Miras Yönetimi, Grafiker Yayınları, 2019
Planlama, 2005
IV. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu 26-28 Nisan 2017/NİĞDE, 2017
ulakbilge, 47 (2020 Mart): s. 435–458, 2020