Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
8 pages
1 file
Anlatılamayacak kadar feci olaylar yaşandığında, edebiyat çaresiz bir sessizliğe teslim olur, en azından ilk anda. Edebiyat sanki yaşanan feci olaylar karşısında 'kifayetsiz' ya da 'yetersiz' kalıyormuş gibi bir sessizlik hakim olur. Bu son zamanlarda çok dile getirilen bir şey; feci bir toplumsal olay karşısında kalemin susması, bir şeyler yazmanın imkansızlığı. Türkiye'nin tarihi bir toplumsal krizler ve felaketler tarihi olduğu ve son yıllarda kriz ve felaketler yoğunlaştığı için bu meseleyi tekrar ele almak gerekiyor; mevcut toplumsal kriz ve felaketler içerisinde edebiyat, yazı nerede durur? Bir felaket / kriz döneminde yazmaya devam etmek mümkün müdür? 'Anlatılamaz derecede' feci olan şeyleri edebiyat nasıl anlatır? Anlatırsa, hangi yolları izler? Bu yazıya felaket ve edebiyat üzerine yazan Maurice Blanchot, Marc Nichanian ve Giorgio Agamben gibi düşünürlerin fikirleri eşlik edecek. Latife Tekin, Bilge Karasu, Birgül Oğuz, Defne Sandalcı, Şener Özmen, Hüseyin Kıran ve Murat Özyaşar gibi siyasi / toplumsal (ve bazen de şahsi) krizleri ve şiddeti ele alan yazarların metinleri de edebiyatın felaket ve krizle 'baş etmek' için kullandığı farklı yolları
2015
Edebiyat artık klasik ve modern dönemde kullanılageldiği gibi hakikatin kelimelere dökülmüş hali olan mimetik bir sanat dalı değil, aksine üstanlatılar kurarak organik olan her şeyi cansızlaştıran metafizikle kıyasıya bir mücadele alanına dönüşmüştür. Dahası modern felsefenin metafizikle açtığı yaraları iyileştirmek de yine edebiyatın görevleri arasındadır artık. Bu yüzden iddia edebiliriz ki edebiyat, metafiziksel düşünce illetinden kurtulduğumuz bu nekahet döneminde kendisini bize bir tür ilaç, bir ecza, bir farmakon olarak sunar.
Dil ve Edebiyatta Afet, 2023
Trakya Germanistik Araştırmaları II - Dil ve Edebiyatta Afet Yabancı Dil Öğretimi, Alman Dili ve Edebiyatı ile Çeviribilim alanlarına katkı sağlayan bu araştırma kitabı iki ana tema altında toplanmıştır. Bu temalar ana teması afet olan çalışmalar ile dil ve edebiyat kapsamındaki çalışmalardan oluşmaktadır. Ana teması afet olan çalışmalarda afet konusu çeşitli açılardan ele alınmıştır: Çocuklar üzerinde afetler konusunda farkındalık yaratmanın önemine değinilen çalışmada “Das Duschungelbuch” adlı çizgi film incelenmiş ve doğal afet olarak depremlere odaklanan bu çizgi filmde depremlerin ele alınışı analiz edilmiştir. Afet sürecinde toplum çevirmenliğinin gerekliliğinin aktarıldığı çalışmada çeviri tarihinin geçmişine değinilmiş ve sözlü çevirinin alt öğesi olan toplum çevirmenliğinin tanımı ile afet anında gerekliliği konusunda, yaşanmış afet deneyimlerine dayanarak konuele alınmıştır. Diğer bir çalışmada ise Yuko Ichimura ve Tim Rittman’ın sorun odaklı gençlik yazını eseri “3/11 - Tagebuch nach Fukushima” adlı romanı incelenerek, 2011 yılındaki Japonya depremi ve buna bağlı olarak gerçekleşen Fukuşima Nükleer Santrali kazaları sonucunda ortaya çıkan çevre sorunları ele alınmıştır. Afet konulu başka bir çalışma olan Heinrich von Kleist’in “Das Erdbeben in Chili” isimli romanında deprem motifinin semantik açılımları ve simgesel boyutları araştırılmıştır. “Katastrophe” kelimesinin derlem dilbilimsel analiz yöntemiyle incelendiği çalışma ise bu kelime örneği üzerinden öğrencilerin kelime dağarcığının derlemler yoluyla geliştirilmesi ve derlemlerin yabancı dil öğretiminde kullanılmasına odaklanmaktadır. Yine hedef kitlesini Kahramanmaraş merkezli deprem felaketini yaşamış ve dolayısıyla bundan doğrudan etkilenmiş Türk öğrencileri oluşturan çalışmada yabancı dil olarak Almanca derslerinde yaratıcı yazma becerisini geliştirmek ve yaratıcı yazmayı özellikle de terapötik bir araç olarak kullanma olanaklarının incelenmiş ve bu amaçla örnek bir ders modeli de sunulmuştur. Dil ve edebiyat kapsamındaki yapılan çalışmalarda ise Alman dili, öğretimi ve edebiyatı farklı yönlerden konu edilmiştir: “Literatur der DDR: Ein Blick in die Vergangenheit” başlıklı bölüm Şara Sayın tarafından Melâhat Togar'ın 1991'de yayımladığı (İstanbul: Cem Yayınevi, s. 7-27) Örneklerle Doğu Alman Yazını antolojisinin Türkçe önsözü için kaleme alınmış metnin Almanca metin notlarıyla güncellenmiş ve revize edilmiş halini içermektedir. Almanca öğretmeni yetiştirme sürecinde kısa öykülerin işlevselliğinin incelendiği çalışmada Trakya Üniversitesi Almanca öğretmenliği bölümündeki 50 öğretmen adayının kısa öykülere yönelik tutum ve görüşleri incelenmiştir. Diğer bir araştırmada ise yine Türkiye’de bir üniversitenin Almanca öğretmenliği programında yer alan öğretmen adaylarının sosyal medya aracılığıyla Almanca konuşma becerilerinin geliştirilmesine yönelik algılarını incelemiştir. Yeni nesil yabancı dil olarak Almanca ders kitaplarındaki konuların evrensel varoluş deneyimleriyle ilişkisinin değerlendirildiği çalışmada öğretim materyallerinin mevcut tasarımı hakkında kapsamlı bir fikir edinmek için farklı yayınevlerinden seçilen bu ders kitaplarında ele alınan konular farklı açılardan incelenmiştir. Diğer bir çalışmada acil uzaktan eğitim esnasında genç öğrencilerin İngilizce eğitiminde karşılaştıkları zorluklar araştırılmıştır. Son olarak başka bir çalışmada Türk okulları bağlamında öğretmenlerin geri bildirim tercihleri açısından yabancı dil olarak İngilizce yazma becerisinin sınıf içi değerlendirmeleri konu edinilmiştir. Günümüzdeki yaşanan bütün felaketlerden dolaylı veya doğrudan etkilenen eğitim öğretim düşünüldüğünde bu felaketlerin ele alınması önem taşımaktadır. Bu bakımdan dil ve edebiyatta afet bağlamında ele alan bu kitap alana oldukça katkı sağlayacaktır. Hem yabancı dil öğretimi alanında hem de Germanistik alanında görev yapan öğretim üyeleri ve genç araştırmacılara bu konuda farklı bakış açıları sunması, başvuru kaynağı olarak kullanılması ve yeni inceleme ve araştırmalar için örnek teşkil etmesi bakımından önemli bir okur kitlesine ulaşması temennimizdir.
Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2016
Klâsik Türk edebiyatı denildiği zaman akla ilk gelen şeyler arasında mazmûn kavramının da olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir. Mazmûn kavramı klâsik edebiyatta
Varlık, 2017
TRUMP, DİRENİŞ VE EDEBİYAT 8 Kasım 2016 tarihinde gerçekleşen Amerika Birleşik Devletleri 45. başkanlık seçimlerini delegeler kurulu oylarının çoğunluğunu alan Cumhuriyetçi parti adayı Donald Trump kazandı. Aşırı sağdan olabildiğince sola uzanan ideolojik bir skalada siyaseti temsil eden parti ve aktörlerin varlığına rağmen, Kuzey Amerika'nın başkanlık seçimlerinin geleneksel olarak iki parti-Cumhuriyetçiler ve Demokratlar-arasındaki bir mücadele olarak şekillendiğini biliyoruz. Seçim kampanyasının başlangıcından itibaren Trump'ın ülkenin ve dünyanın geleceğine dair sert köşeli, nüansa yer bırakmayan, provokatif ifadeleri, bu ifadenin karşılık bulduğu seçmen kesimleri tarafından nihayet rahat bir nefes alanı diye karşılanırken, Amerikan siyaset sahnesinin pek de alışık olmadığı umursamaz ve baştansavmacı üslup, bu tabanın dışındaki seçmenlerde hayret ve inanmazlık duyguları uyandırdı. Ülkeyi şirketi gibi yöneteceğini ve milyon dolarlık şirketine bakılırsa çok da iyi bir iş çıkaracağının teslim edilmesi gerektiğini ifade eden, "Amerika'yı yeniden harika yapma"ya giden yolun ülkeyi kurucu ilkelerinden belki de en önemlisi ile çelişmek pahasına göçmenlerden arındırmaktan geçtiğini ifade eden Trump, nasıl bir başkan olacağını başından beri pek de gizlemedi. Kendisine yöneltilen soruları cevaplamayı istemediğinde yanıt vermek zorunda hissetmeyen, bir mesele hakkında tartışmak istemiyorsa kestirip atan, söyledikleriyle çelişen kanıtlı gerçeklerden bahsedildiğinde herhangi bir doğrulama/yanlışlama çabasına girmeye gerek duymadan kestirip atan Amerika'nın yeni başkanı, daha Beyaz Saray'a yerleşmeden önce yeni bir döneme de ismini vermiş oldu: Gerçeklik-sonrası. Yalancının Mumundaki Alevi Sabaha Çıkarmak Oxford Sözlükleri, 2016 yılının politik atmosferine en uygun kelimenin o olacağını karar vererek "gerçeklik-sonrası"nı yılın kelimesi ilan etti. Bu, her ne kadar İngilizce dilinin temel coğrafyası olan İngiltere ve Amerika'daki politik gelişmelerle-sözgelimi İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılışı ve Amerika'da Donald Trump'ın başkan adaylığında gördüğü popüler destek-ilgili bir seçim olsa da "gerçeklik-sonrası", dünyanın pek çok yerinde ulusalcı ve muhafazakâr hareketlerin yükselişine denk geldiği için sözcüğün dünya çapında bir karşılığı var. Gerçeklik
2019
Hem lafiz hem mana olarak Allah kelâmi ve essiz bir belâgat ornegi olan Kur’ân-i Kerim, peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.s.) Arapca olarak indirilmistir. Kur’ân-i Kerim’in Arapca olarak indirilmesi, onun, bu dilin kendisine ozgu dil ozellikleri ve sinirliliklari icerisinde indirildigini gostermektedir. Kur’ân-i Kerim’de, muhataplarin duygu ve dusunce dunyalarina tesir etmek amaciyla soylenen sozu daha guzel, daha etkili ve daha ozlu bir sekilde ifade etmeye yonelik edebi sanatlar kullanilmistir. Bu makale, genel hatlariyla Kur’ân-i Kerim’de yer alan tesbih, istiare, kinaye ve mecaz gibi soz sanatlarini ornek âyetlerle ele almaktadir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi, 2019
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2023
Journal of International Social Research, 2016
Dil ve Edebiyat Araştırmaları
Edebiyat Kuramları Giriş ve Uygulama, 2019
Söylem Filoloji Dergisi, 2020
Siyaset Sosyolojisi - Siyasallaşmanın Alanları, Özneleri ve Araçları içinde, derleyen: Ahmet Bekmen, 2024
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1999
Journal of Turkish Research Institute, 1998
Tasavvur / Tekirdağ İlahiyat Dergisi, 2022
Sosyologca, 2014