Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
20 pages
1 file
Günışığının bir prizmadan geçirilip kırınıma uğratıldığında (yani, 'refraction' diye adlandırılan fiziki sürece girdiğinde, renklerine (unsurlarına) ayırıldığı ve bu tayfların (tekili: spectrum-çoğulu: spectra) bir levhanın üzerinde tespit edilerek incelenmesinin mümkün olduğu ve bu incelemenin son derece ölçüyle ve ölçekle yapılarak niceliksel (kantitatif) verinin elde edilebilir özellikte olduğunu Newton daha 17. yüzyılda yaptığı optik deneylerinde bulgulamıştı. Ve deneylerinin ayrıntılı târiflerini ihtivâ eden Optiğinde bunları son derece sistemli ve kapsamlı tarzda kurguladığı aksiyomatik yöntem ile tetkik etmişti. Yani, Newton, aslında, ışığı bilimin bir konusu hâline getirmişti. Newton'un, bu faaliyetlerini icrâ ederken bu konu hakkında çeyrek yüzyıl ilmî mesâide bulunduğu ve günlerce laboratuarına kapanıp deneyleriyle iştigâl ettiği bilinmektedir. Biz fâniler, bu ölçüde bir yoğunlaşma, istikrar ve fikri takip standardını tutturamasak dahi, tatbik edilebilir bir yöntemin, Türkiye koşullarında dahi, netice alarak işe yaradığını ispat etmek amacıyla bu makaleyi kaleme alıyorum. *Eskiden söylendiği Türkçesi ile (yahût Osmanlı devri Türkçesi ile) söylenir ise, ziyâın inkîsârı, fenomeni oluşturulunca. Okur, itinâ ile, lisânların tınılarına, mukayeseli bir kulak ile kulak kesilirse, "geçirip kırmak" mastarlı kelime öbeğinin barbarlığını, diğerinin medenîliğini sezip işitebilir. Halbuki, bunun İngilice'deki kelâmi standardı, yüzyıllardır değiştirilmemiştir, ve muhafaza altındadır. Demek ki, biz, daha lisânımızda bile, a priori olarak bölünmüşüzdür. 'Kırınım' kelimesi gibi alternatif kelimeler de icât edilmemiş değildir. Peki, Türkçe'deki bu ıstılah bolluğunda, bu konuda yazıp çizen, tercüme eden ne yapsın?
6'LI SİVİL İNİSİYATİF'İN ÇALIŞMALARI
28 Şubat sürecinde oluşan 5'li girişim, Hak-İş ve TZOB'un katılımıyla 7'li girişim olmuştu. Ancak DİSK bu işbirliğinden ayrıldı. Sivil İnisiyatif, 6'lı girişim olarak bir süre daha devam etti.
Gûya Korelasyonlu İşleyen Radyometre ( bir çift, geriye müteveccih işleyen reflektörün işlemesiyle desteklenen bir düzenekdir.) *Evren'in kökeni neredendir? *Muhtevâsında neler var? *Hangi yaşdadır? *Cisimi neye benziyor? *Cisiminin, geometrideki dengi, hangi formdur? *Cisiminin, geometrideki dengi, hangi formdur? Mevcud fikirlerin ise, hassâs ölçen cihazların bildirdiği bulgularıyla desteklenerek teyid edilmesinde de fayda vermiştir. WMAP'ın pek çok bulgusunu, burada kısaca özetleyelim: *Kozmolojinin tarihçesinde, ilk defa olmak üzere, göğü bütünüyle kapsayan, menzil aralığı, 1 açısal derecenin 10'da 1'i ölçüsündeki rasad çözünürlüğünde işlenmiş ve bir hayli aslına uygun hassaslıkda kurgulanmış nitelikde, Göğün Mikrodalga Işıması Haritası (GMIH) çıkartılmıştır. Bunlardan, 2003 tarihli bir örnek, şöyledir: En yukarıdaki-soldaki birinci resimde, Yer'de kurulmuş bir radyoteleskob gözükmektedir. Bu cihaz, 1965 senesi itibâriyle, Penzias ve Wilson ikilisinin tedkiklerini icrâ ettiği teleskobdur. Bu bilgin ikilisi, Kozmik Arkaplandan Mikrodalga Işıması etkisini keşfeden bilim adamlarıdır. Bundan ötürü, 1978 senesinde verilmiş Nobel Fizik Mükâfâtını almışlardır. O vakitdeki ışıma Nobel Fizik Mükâfâtını almışlardır. O vakitdeki ışıma haritasının hangi hassasiyetde çıktığını mukayeseli gösterme amacıyla, üstte ve solda tasvir edilmiş yeşil ovale ve içindeki belli belirsiz noktacıklar kümesine bakınız. Orta bölümde, solda, COBE Sunî Peyki'nin bir temsili resimi vardır. Onun sağında, yine ilkine eşdeğer parametreli ve ölçülü oval alanda, COBE'den, 1992 senesi itibâriyle, uzaydan rasat edilerek hasat edilmiş veri, işlenmiştir. Bu benzer ve eşit ölçülü ovaldeki teferruatın evvelkine nazaran nasıl tekâmül ettiği, anlaşılmaktadır. Alttaki bölümde, WMAP Sunî Peyki'nden, 2003 senesi itibâriyle alınan verinin işlenmesi suretiyle doldurulan oval, altta-sağda betimlenmiştir. Bununla, COBE ovali mukayese edildiğinde, 10 yıl gibi kısacık bir süre zarfında, bu konudaki teferruatın nasıl inkişâf ettiği, görerek teftiş etme usûlüyle de anlaşılmaktadır. *Kozmos'un Yaşı'nın, daha bir hassâsiyetle tespit edilmesi sağlanmıştır: Buna göre, Evren; 13 milyar 770 milyon sene eskiliğindedir. *Kozmos'un yapısında, 'mekânın eğriliğinin ölçüsü' mes'elesini ıslâh etmek için, daha hassâsiyetli girdiyi teşkil eden veriler elde edilmiştir. Bilginler, bu verilerden, kendi hesaplarına yaraması ve onları sâdeleştirmesi amacıyla, yararlanmıştır. Öyle ki, kozmolojinin bazı parametreleri, sayı enflasyonundan kurtarılarak, 68000 sayısının emsâlinde kısaltılmıştır. * Bu tedkiklerde, 'mâhiyeti meçhûl madde' ve 'mâhiyeti meçhûl enerji' diyebileceğimiz, yeni kozmolojik entiteler keşfedilmiştir. Bunlar, kozmik sabitlerin arasına dâhil edilmiştir. Mâhiyeti meçhûl türdeki maddi unsurun, Kozmos'un maddî kütlesinin yekûnunun, edecektir. Vazifesinin süresi, -takrîben-2 yıl sürecektir. [Ç.N: Bunu biraz edebî bir formda, söylersek, Genesis, gece vakdi dağa çıkmayacak da, L-1 Lagranj Noktası'na varacak, orada, ABD'nin Hava Kuvvetleri ve NASA'sı ve bilumum vazifeli bilginlerinin laboratuarda istifâde etmesi için, güneş toplayacak, kapsüle hapsedecek, zapt ettiği bu numûne emânetini, mikrogramını dahi israf etmeden, Yer' e teslim edecektir. Bunu yaparken, havadaki kuşun izini takip etmeyecek de, metinde tasvir edilen mahreki, uzayda izleyecek. İlginçtir, bu taraklarda bezi olmayanların, edebiyatını şiirlediği hususları, bilfiil gerçekleştirme amaçlı teşebbüsler, sanki, ABD'nin ve diğer önde gidenlerin gündemlerindedir. O taraklarda bezi olmayanlar belki de, haklı olarak, imkânlarının ölçüsünde, estetik değer yaratma ile iktifâ ediyorlar. Çünkü, bilimsel değer yaratmanın şartları, hem bilimsel hem de mâli olarak, o kadar ağır ki… Nitekim, buna tam da uyan örnekler, Türkiye'den ve Yunanistan'dan geliyor. Taklid etme faaliyetinde, gâh o, bunu, gâh bu onu taklid etse bile, aslında pek çok Akdeniz ülkesi gibi, 21. yüzyılın gündeminden tamamen düşmüş oldukları, ileriden gidenlerin gündemlerinden anlaşılıyor. Mikis Teodorakis'i taklid eden Zülfü Livaneli, 'Güneş topla benim için.' dediği yerde, ABD, bunu bilfiil gerçekleştiriyor. Nâzım Hikmet, 'Akın var Güneş'e akın..' dediğinde, bunu, Parker Güneş Sondası'yla fiilen yapıyorlar. Demek ki, bilimteknikdeki gelişimin sürati, daha vizyoner olması mâkûl şairleri bile, mevcut durumda, kontrpiyede bırakan bir realiteyi oluşturuyor. Binâenaleyh, 2002 198______________________ CONTOUR (Kuyrukluyıldızın Çekirdeğine Seyahât) Devlet ABD (80) Amaç Bir kuyrukluyıldızın mûhitinden seyir ederek geçmek. Uzay aracı Contour Uzayaracının kütlesi 970 kilogram. Misyonu plânlayan ve icrâ eden özne NASA / APL Rokedin cinsi Delta 7325-9.5 (no. D292) Rokedin rampadan çıktığı 3 Temmuz 2002 / 06:47:41 Evrensel Saatiyle. Rokedin cinsi Delta 7325-9.5 (no. D292) Rokedin rampadan çıktığı tarih ve vakit 3 Temmuz 2002 / 06:47:41 Evrensel Saatiyle. Rokedin çıkarıldığı meydan ve kule ABD'nin Hava Kuvvetleri'nin Cape Canaveral Meydanı'ndaki SLC-17A diye bilinen kuleden çıkarılmıştır. bilimsel cihazları 1. "CRISP" kısaltmasıyla da bilinen, uzakdan işleyerek görüntü veren, tayf tespit eden ve yazan cihaz. 200______________________ Mars Express ve Beagle 2 Devlet Avrupa Uzay Ajansı (2) Amaç Mars'ın yörüngesine girmek ve Mars'ın zeminine inmek. Uzay aracı Mars Express Uzayaracının kütlesi 1186 kilogram. Misyonu plânlayan ve icrâ eden özne ESA Rokedin cinsi Soyuz-FG + Fregat (no. E15000-005 + 14S44 no. 1005) Rokedin rampadan çıktığı tarih ve vakit 2 Haziran 2003 / 17:45:26 Evrensel Saatiyle. Rokedin çıkarıldığı meydan ve kule GIK-5'in 31/6 numaralı kulesinden çıkarılmıştır. Mars Express'deki cihazlar: 1. "OMEGA" kısaltmasıyla da bilinen, optik frekans ile kızılötesi frekans menzillerinden işleyen mâden haritası çıkartma amaçlı tayfölçer. 2. "SPICAM" kısaltmasıyla da bilinen, morötesi ve kızılötesi frekansların menzilinden işleyen, atmosferik ışımaları algılayan tayfölçer. 3. "MARSIS" kısaltmasıyla da bilinen, zeminin altındaki kısımı yoklama amaçlı, ses dalgaları neşrederek işleyen bir tür derinlik radarı. 4. "PFS" kısaltmasıyla da bilinen, fourier-tipi gezegensel tayfölçer. 5. "ASPERA" kısaltmasıyla da bilinen, uzaydaki plazma nesnesini ve enerjisi yoğun atomları algılama kapasiteli çözümleme cihazı. 6. "HRSC" kısaltmasıyla da bilinen, çözünürlüğü yüksek görüntüyü veren stereo-teknik tipinde kamera. 7. "MELACOM" kısaltmasıyla da bilinen, Mars Express'in, İniş Modülü ile sinyâl muhaberâtını sağlama işlevli düzenek. 8. "MaRS" kısaltmasıyla da bilinen, Mars'da, radyo frekanslı elektromanyetik dalgalar ile icrâ edilecek deneyin cihazı. 9. "VMC" kısaltmasıyla da bilinen kamera. "Beagle 2" İniş Modülü'ndeki cihazlar: 1. Atmosferik gazların, elemanter muhtevâsını çözümleme amaçlı 201______________________ Spirit Devlet Amerika Birleşik Devletleri (81) Amaç Mars'ın yüzeyini tedkîk etme faaliyetleri. Uzay aracı Mars Exploration Rover 2 (MER 2) [Sonradan, "MER-A" adını almıştır.] Uzayaracının kütlesi 1062 kilogram. Misyonu plânlayan ve icrâ eden özne NASA/JPL Rokedin cinsi Delta 7925-9.5 (no. D298) Rokedin rampadan çıktığı tarih ve vakit
Berâet Gecesi veya kandili, Üç Aylar'ın ikincisi olan Şa'bân ayının ortasındaki, yani on dördüncü gününü on beşinci gününe bağlayan gecedir. Bu geceye Berâet yani günahlardan uzak olma, kurtulma, affolma gecesi diye isim verilmesi, bu gecenin ve gündüzünün (on dördüncü gününün) bir takım ibâdetler ile ihyâ edilmesinin günahlardan kurtuluş sebebi olduğu içindir.
Bilim, geçerliliği konu üzerinde çalışan bilim adamları tarafından kabul edilen belli yöntemlere uygun olarak bilgiler üretme ve üretilen bilgileri sürekli sorgulama sürecidir.
2024
Berdychiv şehrinde, Polonyalı bir ailenin çocuğu olarak doğdu. 1874'te denizcilik kariyerine başladı ve yirmi yıl boyunca dünyayı dolaştı. Bu deneyimler, eserlerinde sıklıkla görülen denizcilik temalarını şekillendirdi. 1896'da ilk romanı Almayer'in Sırça Köşkü'nü yayınladı ve ardından Lord Jim, Heart of Darkness ve Nostromo gibi klasik eserler yazdı. Conrad, İngilizce yazan en önemli yazarlardan biri olarak kabul edilir. Eserleri, insan doğası, yaşamdaki anlam ve doğanın güçleri gibi temaları ele alır. Karmaşık karakterleri, güçlü anlatım tarzı ve egzotik ortamları ile tanınır. Conrad, 3 Ağustos 1924'te İngiltere'de öldü.
The Problem of Personality and Freedom in the Sartre’s and N. Berdyaev’s Philosophy This study examines the problem of personality and freedom in the thoughts of Berdyaev and Sartre. The problem of personality and freedom has attracted the attention of philosophers throughout the history and it was among the issues on which existentialist philosophy focused especially in the XIXth and XXth centuries. In this study, we will try to examine Russian philosopher Berdyaev’s personalist thoughts which were grounded on the philosophy of German philosophers, and his effects on Sartre. The problem of freedom and personality shows itself, in both Russian and Western philosophy, as an effort to the sense that an independent and original status is to be given to the moral problem. This effort, in the Berdyayev and Sartre’s existential philosophy, appeared as a problem of personality and freedom. But the way both thinkers solve the problem has led them to different forms of argumentation in their thoughts. In our article, it is an important point to dig deeper into the problem and to compare two different argumentations with each other. In addition, the effort of people in Berdyayev philosophy is directed to the self-recognition/self-knowledge/ self-realization. In this context, experimental side of “Existence”, for Berdyayev, is “To be internally experience of existence itself”; “It is descend to the mystery of Being”. Because, God is the realm of freedom and this area is blessed to human being. According to Berdyaev, the moral itself is “the philosophy of freedom”. Freedom is not only restricted to the values sphere; it is, at the same time, associated with the existence of human being. However, according to Sartre, freedom has no ground. On the contrary, freedom is the essence of all things. Keywords: Personality, freedom, ego, J. P Sartre, N. A Berdyayev
Türkçe'nin Eğitimine Emek Verenler (1839-19389, 2024
Vefatının 90. Yılında Mehmet Âkif 5. Bilgi Şöleni: Milli Mücadele ve İstiklâl Marşı, 2011