Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Daha önce aynı başlıkla yayımladığım araştırmayı eriştiğim yeni bilgiler ışığında gözden geçirerek Haziran 2018 sonu itibarıyla tekrarlıyorum. Ortaköy Yetimhanesi, 20. yüzyılın ilk yarısında sosyal bir sorunun çözümü için esirgenmeyen çabaların bir örneğidir. I revised my previously published essay on basis of new sources I attended meanwhile. The Ortaköy Orphanage is a good exemple of the efforts not-withheld to solve a social problem in the first half of the 20th century.
Höyük, 2023
Müdürlüğü ve Çorum Emniyet Müdürlüğü'nün iş birliği sonucunda, bronzdan üretilen yarım küre formda bir Hitit mührü bilim dünyasına kazandırılmıştır. Metalden üretilen yarım küre formda damga mühürler, Anadolu arkeolojisinde az sayıda örnekle bilinmektedir. MÖ 15. yüzyılın sonları ile MÖ 14. yüzyıla geçiş sürecinde ortaya çıkan yarım küre formda mühürlerin tarihlemesi konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Buluntuların ele geçtiği konteksler, üzerlerinde yer alan hiyeroglif işaretler ile süsleme motifleri mühürlerin tarihleme kriterleri olarak kullanılmıştır. Ortaköy mührü, metalden üretilen diğer yarım küre forma sahip mühür örnekleriyle hem tarihleme hem de süsleme motifleri açısından paralellik göstermektedir. Üzengi biçimli bir tutmağa sahip olan mührün hem dışbükey hem de taban kısmında yer alan hiyeroglif işaretlerle mühür sahibinin adı ve unvanı okunmaktadır. Mührün üzerinde yer alan bantlardaki süslemelerde bitkisel ve simgesel motiflerin yanı sıra mühür sahibinin adı ve unvanına yer verilmiştir. Mühür sahibinin adı ve unvanının bantlar üzerinde süsleme motifi olarak kullanılması diğer yarım küre mühür örneklerinde görülmemektedir. Mührün ele geçtiği Ortaköy ilçesinin sınırları içerisinde, 1990 yılından itibaren kazı çalışmaları yapılan ve MÖ 14. yüzyılın ilk yarısında Hitit İmparatorluğuna başkentlik yapmış Şapinuva kenti yer almaktadır. Mühür, Şapinuva'da tespit edilen Hitit Dönemi'ne ait arkeolojik bulgular ve yazılı belgelerin tarihlemesiyle paralellik göstermektedir. Bu makalede, mührün üzerindeki hiyeroglif işaretlerin okunmasına, mührün üretim tarihinin ve yerinin belirlenmesine odaklanılmıştır.
26. Kazı Sonuçları Toplantısı, 2005
Not: Bildiriler, sahiplerinden geldiği şekliyle ve geliş sırasına göre yayınlanmıştır. Kitapta yayınlanan yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.
Büyük Mecidiye Camii ve Ortaköy (ed. Baha Tanman), 2014
Büyük Mecidiye Camii ve Ortaköy (ed. Baha Tanman) Kuveyt Türk Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2014 pp. 267-304
Beş bölümden oluşan bu çalışmada, farklı din ve medeniyetlere kucak açmış olan İstanbul'da boğaz kıyısında, bilinen tarihi Bizans İmparatorluğu'na kadar dayanan, gözde bir yerleşim yeri olan Ortaköy'ün sosyo-kültürel uyumu ve zenginliklerinin araştırılması amaçlanmıştır.
Turcology Research is a scientific, open access, online-only periodical published in accordance with independent, unbiased, and double-blinded peer-review principles. The journal is official publication of the Ataturk University Institute of Research in Turcology and published triannually on January, May, and September. The publication languages of the journal are Turkish (and other Turkic language), English and Russian (or Cyrillic). Turcology Research aims to contribute to the literature by publishing manuscripts at the highest scientific level in Turkish language. The journal publishes original articles, reviews, care reports, and letters to the editors that are prepared in accordance with ethical guidelines. The scope of the journal includes but limited to Turkish language, Turkish history, Turkish culture, Turkish literature, Turkish folklore, Turkish geography and Turkish art. The target audience of the journal includes researchers and specialists who are interested or working in all fields of Turkish language.
Özet Mekân-insan etkileşiminin farklı boyutlara ulaştığı bir süreçte, benzersiz ve yeniden üretilemeyecek doğal, sosyo-kültürel miras değerlerine sahip alanların ivedilikle koruma altına alınması gereklidir. Ortaköy (Şapinuva-Çorum) ilçesi de böylesi alanlar içerisinde yer almaktadır. Bu çalışmanın amacı, günümüze kadar akademik anlamda yeterince incelenmeyen Ortaköy ilçesinin doğal, sosyo-kültürel miras değerlerini coğrafî bakış açısıyla incelemektir. Böylesi bir araştırma, ilçenin Şapinuva-İncesu Kanyonu odaklı sosyo-kültürel-ekonomik kalkınmasının doğa ve kültür tahribatından uzak bir yapılanma içerisinde yürütülmesine katkı sağlayabilecektir. Ortaköy, özgün doğal (İncesu Kanyonu gibi); somut sosyo-kültürel (Hitit başkenti Şapinuva, geleneksel giyim-kuşam, yemek kültürü-el sanatları gibi) ve somut olmayan sosyo-kültürel (geleneksel düğünler-halaylar, halk ozanları-şairler, yöre türküleri, bilmeceler-efsaneler, yöreye özgü kelimeler, halk hekimliği, çocuk oyunları, festival-şenlikler) miras değerlerine ev sahipliği yapmaktadır. Ortaköy'ün doğal, sosyo-kültürel miras değerlerinin bir uzman ekip tarafından envanterinin çıkartılması ve planlanması gereklidir. Bu değerlerin turizm arzına dönüşebilmesi ve ilçe ekonomisine katkı sağlaması resmi, sivil kurum-kuruluşların ve ilgili kişilerin işbirliği yanında arazilerin kabiliyet sınıflarına göre kullanılmasıyla mümkündür. Abstract In a period in which space-human interaction has achieved different dimensions, it is necessary for spaces having natural, socio-cultural heritage values which are unique and would not be able to reproduce to be put urgently under protection. Also Ortaköy
Van Yüzüncü Yıl üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
Beth Slutho (Summer Church / Prayer House) Tradition İn Tur Abdin District Tur Abdin Region, considered sacred for Syriacs, can be considered as a geographical region surrounded by Hasankeyf in the north, Siirt in the northeast, Cizre in the east, Nusaybin in the south, Mardin in the west and Savur District in the northwest. Tur Abdin Region contains many buildings belonging to Syriac religious architecture. These buildings, belonging to the early periods of Christianity, consist of monasteries and the buildings and churches that develop accordingly. The region has a rich potential in terms of Christian religious architecture. Tur Abdin Region is also home to the Retreat tradition and many monastic structures that develop accordingly. These structures, built for various purposes, have contributed greatly to the development of the region's beliefs and cultural values. As a result of all these developments; The geographical location and religious rituals and church traditions of the region have allowed some structures with different functions to take shape over time. The structures, which are shaped within the Syriac church tradition and called Beth Slutho (Summer Church / Prayer House / Summer Apse) constitute our research topic. These structures were built adjacent to the churches in which they are located or separately. Nowadays, Bet Slutho, which is generally used for worshiping the church community in the summer, is defined as a summer church. Introduction part of the research; The tour contains general information about the Abdin region and the Syriac religious architecture in this region and the concept of Beth Slutho developing in this context. The Beth Slutho concept will be explored with the Mor Kuryakos Church, located in the Bağlarbaşı (Arnas) Village of Midyat, which has survived to the present day in order to address the issue in more detail. Thus, the concept of Beth Slutho was examined through this chosen example, and it was tried to give detailed information about its intended use and architectural form. At the next stage, a general evaluation about the research was made. Beth Slutho within the Mor Kuryakos Church was compared with some other examples in the region that have survived to the present day using visual materials. All these data obtained are presented in summary form in the conclusion. Thus, it is aimed to understand the subject better.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 2000
4. Çorum Kazı ve Araştırmaları Sempozyumu, 2014
5. Çorum Kazı ve Araştırmaları Sempozyumu, 2015
Vakanüvis - Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, 2019
The Armenian events that took place towards the end of the 19th century were a great opportunity for the mission organizations due to their results and they had opened one station in the eastern regions. The events in Adana and its surroundings in 1909 also created a new working area for mission organizations and German missionaries started to operate in the region with the orphanage they opened in Haruniye Subdistrict which is subject to the Bahçe Township (Adana Province).
Anadolu Kültürlerinde Süreklilik ve Değişim - Dr. A. Mine KADİROĞLU'na Armağan, 2011
Anadolu coğrafyasındaki bazı yerleşim yerleri, zamanla büyümelerine paralel olarak idarî alanda da gelişmelerden yararlanmış, küçük bir köy iken bir kazanın merkez köyü hatta kaza merkezi olmuşlardır. Buralardaki mimarî anıtlardan bir kısmı ortadan kalkmış, bazıları muhtemelen genişletilen arsaları üzerine yeniden inşa edilmişlerdir. Dolayısıyla yeni inşa edildikleri zamanın üslûp özelliklerini de üzerinde taşımaktadırlar. Yurdun farklı yerlerinde, pek bilinmeyen böyle örneklere rastlamak mümkündür. Bu yapıların ortaya konulması ve tanıtılmasıyla, saray sanatı ile taşra sanatı arasındaki ilişkilerin nasıl olduğu konusunda ana çerçeve muhtemelen değişmeyecektir. Ancak Osmanlı sanatı içinde bunların az sayıda olmadıkları anlaşılacağı gibi yerel sanatçılar tarafından ve yöre kaynakları kullanılarak inşa edildiklerinden dolayı farklı teknikler de ortaya konulabilmektedir. Bundan başka, zamanla yapılan tamirlerin eser üzerindeki etkilerini görmek imkânı da ortaya çıkmaktadır. Kütahya ve çevresi, Alaeddin Keykûbat zamanında, 1233 yılında Türklerin eline üçüncü kez geçtiğinden bu yana Türk hakimiyetindedir. 1277’den itibaren Germiyanlılar’ın elinde olan bu bölge, 1381 yılına birinci, 1429’da ise ikinci kez olmak üzere Osmanlılar’ın eline geçmiştir Şaphane 16. yüzyılda köy olarak varlığını devam ettirmiştir. 1296/1879 salnamesinde nahiye olduğu anlaşılan Şaphane’nin 1388 kişi olan nüfusunun tamamı Müslüman’dır. Adını aldığı şap madenini işleyen bir fabrikanın bulunduğu ilçenin ekonomisi büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa bağlıdır. Yedi mahalleden oluşan ilçe merkezinin 2000 yılı sayımına göre nüfusu 5456 kişidir. 19.06.1987 tarih ve 3392 sayılı kanunla ilçe statüsüne yükseltilmiştir. İlçe merkezinin çevresi ormanlarla kaplıdır. Bu makalede, yukarıda bahsedilen ilçeden bir örnek tanıtılarak sanat tarihi alanına katkıda bulunmak amaçlanmıştır.
Selçuk Üniversitesi Mühendislik, Bilim Ve Teknoloji Dergisi, 2007
Ortaköy jeotermal alanı Sivas'ın Şarkışla ilçesinin 21 km kuzeybatısındadır. Bölgede Paleozoyik'ten Kuvaterner'e kadar farklı yaş ve litolojide formasyonlar yer almaktadır. İnceleme alanında Paleozoyik istifine ait mermerler rezervuarı, Yeniçubuk formasyonuna ait kiltaşı, çamurtaşı ile Kızılırmak formasyonuna ait çamurtaşı ve tüf seviyeleri ise örtü birimleri ve Neojen volkanizması da jeotermal sistemin ısı kaynağını oluşturmaktadır. Yöredeki sıcak sular sol yönlü, doğrultu atımlı Kızılırmak fayıyla kesişen tansiyonel faylara bağlı olarak çıkmaktadır. Sahadaki kaynak sularının sıcaklıkları 21.3 o C ile 36 o C arasında olup, sondaj suyununki ise 36.6 o C dir. Silis jeotermometresine göre rezervuar sıcaklığı ise 50-60 o C dolayında olup, daha yüksek sıcaklık olasılığı bulunmamaktadır. Toplam mineralizasyon değerleri kaynaklarda 2956-3898 mg/lt iken sondaj suyunda 2407 mg/lt dir. AIHʹa göre bu sular genelde Ca-Mg-Na-HCO3-Cl'lü sıcak sular sınıfına girmekte olup, jeotermal akışkan kireçlendirici özelliktedir. Hidroterapi amaçlı kullanılmakta olan tesislerin modernize edilmesi durumunda yöre kaplıca turizmi bakımından cazibe merkezi haline gelecektir. Kaplıca suyunun içmece olarak kullanılmasının halk sağlığı açısından tehlikeli olacağı ve bu konuda detaylı çalışmaların yapılmasının gerektiği belirlenmiştir.
2020
Suryaniler acisindan kutsal sayilan Tur Abdin Bolgesi, Midyat merkez alindiginda kuzeyde Hasankeyf, kuzeydoguda Siirt, doguda Cizre, guneyde Nusaybin, batida Mardin ve kuzeybatida Savur Ilcesi ile cevrili bir cografi bolge olarak ele tanimlanabilir. Tur Abdin Bolgesi, Suryani dini mimarisine ait bircok yapiyi bunyesinde barindirmaktadir. Hristiyanligin erken donemlerine ait bu yapilar, manastirlar ve buna bagli olarak gelisen yapilar ile kiliselerden meydana gelmektedir. Tur Abdin Bolgesi, Inziva gelenegi ve buna bagli olarak gelisen bircok manastir yapilanmasina da ev sahipligi yapmaktadir. Cesitli amaclar icin kullanilmak uzere insa edilmis bu yapilar, bolgenin inanc ve kultur degerlerinin gelisimine buyuk bir katki saglamistir. Yasanan butun bu gelismeler neticesinde; bolgenin sahip oldugu cografi konum ve dini ritueller ile kilise gelenekleri, farkli islevlere sahip birtakim yapilarin zaman icerisinde sekillenmesine olanak saglamistir. Suryani kilise gelenegi kapsaminda sekillen...
International Journal of Filologia
Edebî türler açısından oldukça zengin olan klasik Türk edebiyatı türlerinden biri de münazaradır. Münazara, bir konu üzerinde belli kurallar çerçevesinde yapılan tartışma, üstünlük yarışına girme gibi anlamlara gelmektedir. Gerek Doğu edebiyatlarında gerekse Batı edebiyatlarında birçok örneğine rastlanan münazara hem manzum hem de mensur olarak yazılabilir. Türk edebiyatı münazara türündeki eserler bakımından son derece zengin bir edebiyattır. Münazaralar müstakil bir eser olarak yazılabildiği gibi herhangi bir eserin bir bölümü hâlinde de karşımıza çıkabilmektedir. XI. yüzyılda ilk örneklerine rastladığımız münazaranın Türk edebiyatındaki ilk örneklerinden biri de Hoca Ahmed Yesevî’nin Dîvân-ı Hikmet’inde yer alan cennet-cehennem münazarasıdır. Cennet-cehennem münazarası örneklerinden birini de XIX. asır şairlerinden Zârî yazmıştır. Bu çalışmada öncelikle, klasik Türk edebiyatında münazara ile ilgili genel bilgiler verilmiştir. Sonrasında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yazm...
Vakıflar dergisi, 2016
Besides being places of worship, mosques were used as the central administration, government building, teaching centers and military headquarters by Muslims in the past. Therefore, Muslims were compete with each other to built mosques. One of the main policy of Muslim states were to build and ensure the continuity of the mosques. For this purpose Muslim states built mosques or converted religious buildings into mosques on the lands tht they seized from non muslims. Beirut were seized by Muslims during the era of Caliph Omar. After a while, Crusaders had recaptured Beirut and they built St. John Baptiste church on top of an ancient temple of Roman era. Mamluks retrieved Beirut from the Crusaders and the first thing they did was to convert St. John Baptiste church into a mosque. This mosque was named Al-Omari GMosque by Mamluks. At the same time this mosque was called prophet Hz. Yahya Mosque because of the relics which were believed to belong prophet John. Beirut Al-Omari Mosque is in the middle of the city, bazaar and the market. The church structure of the mosque was preserved. Al-Omari Mosque was one of the most important places of worship of the Ottoman Empire era. Ottomans were established various waqfs and strengthened existing ones in order to maintain mosques as in the case of previous Muslim states. In this study, Al-Omari Mosque Waqf in Beirut is examined considering the period of Ottoman Empire administration. The Waqf's incomes and expenses, staff and the services are investigated. Besides, the attitude of Ottoman Empire towards provincial waqf mosques has been revealed based on archival documents related to Al-Omari Mosque in particular.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.