Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2018, Medya ve Din Araştırmaları Dergisi
…
23 pages
1 file
Digitalization and interactivity are influential in religion as a social institution by two aspects: Religious communication and digitalization of religion. Traditional religious institutions and users interested in religion use social media, especially Facebook, with variety of motivations. Facebook is as a gathering medium, means of communication and tool of propaganda and new guidance not only for Muslims but also for other religions and beliefs. " The Cencept of Religious Facebook " analyzed in this research is signifying the appearance of Facebook (such as sharings, interactions and activities) that have been added some religion into or have been religiousized it. The debates over the Religious Facebook bring to disclose some oppurtunities and threats to the way of perception and representation of religion in social media, its purpose and effects can be handled in two categories: 1) " Digital religion " debates on the possibility of digitalization to lead to a radical transformation of traditional perception of religion. 2) Presentation/hypocrisy-stimulation/conveying debates on appropriateness of sharings with religious content to religious sincerity and privacy. In this research which has reached various findings on both debates, it is applied two complementary techniques: literature search and a survey study. ÖZET Dijitalleşme ve etkileşim, bir toplumsal kurum olarak din üzerine iki açıdan etkide bulunmaktadır: Dini iletişim ve dinin dijitalleşmesi. Geleneksel dini kurumlar ve dinle ilgilenen kullanıcılar, çeşitli motivasyonlarla sosyal medyayı, özellikle de Facebook'u kullanmaktadırlar. Facebook sadece Müslümanlar için değil, diğer din ve inançlar için de yeni bir irşat ve tebliğ (açıklama ve davet) vasıtası, propaganda aracı, toplanma ortamıdır. Bu araştırmada analiz edilen " Dindar Facebook " olgusu; içine din katılmış veya paylaşımları dinselleştirilmiş Facebook görünümlerini (paylaşım, etkileşim ve etkinlikleri) ifade etmektedir. Dindar Facebook üzerinden sürdürülen, temelde dinin sosyal medyadaki algılanış ve temsil biçimi, amacı ve etkisine dair fırsat ve tehditleri gündeme getiren tartışmalar iki kategoride ele alınabilir: 1) Dijitalleşmenin geleneksel din algısında radikal bir dönüşüme yol açma olasılığına dair " dijital din " tartışmaları, 2) Dini içerikli paylaşımların dinî samimiyet ve mahremiyete uygunluğuna dair " gösteriş/riya – teşvik/tebliğ " tartışmaları. Her iki tartışmaya ait bulgulara ulaşılan araştırmada tamamlayıcı iki tekniğe başvuruldu: Teorik çerçeveyi oluşturmak amacıyla literatür taraması ve " Dindar Facebook " a dair kullanıcı görüşlerini elde etmek amacıyla anket çalışması. Literatürde dijital dinin, geleneksel dini yapıların mevcut etkilerini azaltacağı, bunun yerini ise " yeni " bir dijital dinin alacağı dile getirilmektedir. Kullanıcıların, dini içerikli Facebook paylaşımlarını, muhafazakâr ve dini söyleme sahip mevcut siyasi iktidarla ilişkilendirme yönünde ciddi bir eğilim taşıdıkları görülmüştür.
DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), 2019
Bu çalışma, Türkiye'de akademik makale olarak yayınlanan Facebook araştırmalarını ele almakta ve iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, dünyadaki ve Türkiye'deki sosyal medya çalışmaları genel olarak gözden geçirilmiş ve Facebook çalışmalarının zaman içindeki tematik farklılaşmasına dikkat çekilmiştir. Dönemsel açıdan bakıldığında, dünyadaki çalışmaların aksine Türkiye'deki Facebook çalışmalarının belli bir birikimi takip etmediği ya da oluşturamadığı, bu nedenle dağınık bir halde olduğu hem teorik açıdan hem de bulgularla ortaya konulmuştur. İkinci bölümde DergiPark ve ULAKBİM dizinlerinde taranan ve Facebook'u konu edinen 155 makale, yayın yılı, odak, tür (kuramsal/uygulamalı), yöntem, veri kaynağı, örneklem ve anahtar sözcükler gibi kategoriler etrafında
XIV. Türkiye'de İnternet Konferansı, December12-13, 2009
İnternet üzerindeki sosyal ağ siteleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de son yıllarda giderek popüler hale gelmiştir. Şubat 2004'te Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından geliştirilen Facebook'un toplam kullanıcı sayısı bugün tüm dünyada 300 milyonu aşmıştır ve Türkiye de 14 milyonun üzerinde kullanıcı sayısıyla ülke sıralamasında üçüncü sırada yer almaktadır (1). Facebook, Myspace, Friendfeed, Twitter gibi sosyal ağ siteleri internet kullanıcıları için yeni bireyselleşmiş kamusal alanlar ve yeni toplumsallaşma biçimleri yaratmaktadır.
GİİAS -Sünnet Algısı-, 2021
Sosyal medya, dünya çapında 21. yüzyılın en pratik ve en hızlı iletişim araçlarından biri haline gelmiştir. Türkiye'de insanlar günde ortalama dört saatlerini sosyal medyada geçirmektedirler. Sosyal medyanın herkesin paylaşımına açık olması ise çok farklı bilgilerin yayılmasına sebep olmaktadır. Sosyal medyada paylaşıma çıkan bu bilgiler arasında hadisler ve hadis olduğu iddia edilen bazı metinler de bulunmaktadır. Bu çalışmada sosyal medyada hadis olarak paylaşılan metinlerin lise öğrencilerinin hadis ve sünnet algısına ve bunun bir sonucu olarak dinî yaşantılarına etkisi incelenmiştir. Sosyal medyada paylaşılan hadislerin/hadis olduğu iddia edilen metinlerin toplumun dinî yaşantısına ne derece etki ettiğini ortaya koymayı amaçladığımız bu çalışma, çıkacak sonuca göre çalışmalar yapılması adına oldukça önemlidir. Lise öğrencileri, araştırmalara göre sosyal medyayı en çok kullanan gruplardan biri olan genç kuşak olmaları nedeniyle, evren olarak seçilmiştir. Balıkesir ilinde öğrenim gören ve karma yöntemle seçilmiş 435 öğrenci ise çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Söz konusu etkileri tespit etmek amacıyla 435 lise öğrencisine 20 sorudan oluşan bir anket uygulanmıştır. Anket soruları uzman görüşleri alınarak söz konusu etkiyi ortaya çıkarabilecek şekilde hazırlanmış ve pandemi koşulları nedeniyle online olarak uygulanmıştır. Yapılan araştırma sonucunda lise öğrencilerinin sosyal medyayı aktif şekilde kullandıkları ve sosyal medyada sıkça paylaşım yaptıkları tespit edilmiştir. Lise öğrencilerinin sosyal medyaya ve sosyal medyada paylaşılan hadislere güvenmemelerine rağmen sosyal medyada paylaşılan hadislerin kaynaklarını neredeyse hiç araştırmadıkları ve hadisleri diğer kullanıcılarla nadiren paylaştıkları görülmüştür. Öğrenciler, sosyal medyada paylaşılan nafile namaz ve oruç ile ilgili hadisleri dinî yaşantılarına aktarmadıklarını ifade ederken zikir, ahlâkî kurallar ve kılık-kıyafet ile ilgili olan hadisleri hayatlarına aktardıklarını belirtmektedirler. Ayrıca öğrencilerin sosyal medyada dua, mübarek gün ve geceler ile surelerin faziletiyle ilgili paylaşılan hadisleri de sünnet olarak algılayarak hayatlarına tatbik ettikleri tespit edilmiştir.
Sosyal medya günümüzün en önemli kitle iletişim araçlarından biri olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Sosyal ağların toplumsal gündemi belirlemede önemli roller üstlendiği bir gerçektir. Topluluk oluşturmadan siyasal pazarlamaya her alanda internetin kullanımını görmek mümkün olmaktadır. Özellikle Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri mevcut yeni medyanın en çok işlem gören siteleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Facebook gibi sosyal paylaşım siteleri kullanıcıları için küçük dünyalar oluşturmakta ve kullanıcılarda bu küçük dünyalara ortak olabilmektedir. Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinin kullanımına baktığımız da bu sitelerin farklı amaçlar için kullanılabileceğini görmekteyiz. Bu siteleri fotoğraf, video yüklemek için kullanabileceğimiz gibi bilgilenmek, eğlenmek, rahatlamak gibi amaçlar için de kullanabileceğimiz görülmektedir. Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımını temel almak suretiyle yapılan bu çalışma Konya ilinde 324 kişinin katılımı temel alınarak anket çalışması ile yürütülmüştür; çalışma bu doğrultuda katılımcıları Facebook kullanmaya yönelten motivasyonların neler olduğunu, bu motivasyonlarla katılımcıların internet ve Facebook kullanım süresi, ayrıca katılımcıların cinsiyete bağlı Facebook kullanma nedenleri arasında farklığın olup olmadığını tespit etmeyi amaçlamaktadır.
İletişim teknolojilerinde son otuz yıllık süreçte gerçekleşen gelişmelerden en çok etkilenen alanlardan biri, dini düşünce ve pratiklerdir. Geleneksel medyadan farklı olarak yeni medya aracılığıyla sunulan dini içerik ve söylem, yeni medyanın doğasına uygun bir nitelikte gerçekleşmektedir. Zaman ve mekân sınırlılığının olmadığı ve katılımcı bir özelliğe sahip olan bu yeni ortamda, kurum, kuruluş, grup ve bireylerin kendi din anlayışlarını ve uygulamalarını özgürce ve nispeten sınırsızca paylaşmaları söz konusu olmaktadır. Bu bağlamda dinin, iletişim teknolojilerindeki gelişmelerden nasıl etkilendiğinin ortaya konulması önemli görülmüştür. Yeni medya ve din ilişkisi üzerine odaklanan bu çalışmada bir Facebook sayfasının göstergebilimsel analizi yapılmaktadır. 1 milyondan fazla kullanıcısı olan ve paylaşımları yüksek beğeni alan Hz Muhammed-S.A.V Sevdalıları adlı Facebook sayfasının 2016 yılı Mart ayındaki 10 paylaşımı incelenerek çevrimiçi ortamda dinin görüntüsü ortaya konulmaya çalışılmıştır.
2020
Öz Teknolojilerin ilerlemesi bireylerin gündelik yaşamına birçok değişimlerin dahil olmasına neden olmaktadır. Günümüzde sosyal medya giderek daha yoğun kullanılmaktadır. Ancak farklı ülkelerin farklı coğrafyalarının bilgi ve iletişim teknolojileri alt yapısı henüz yeterince yaygın kullanımda değildir. Kullanım düzeyleri, bireylerin dini inançları, düşünceleri, yaşam tarzları, kültürleri vb. özellikleri bağlamında değişmektedir. Bu nedenle farklı toplumsal ilişki örüntüleri içinde, farklı kullanım düzeyleri ve görünürlük özellikleri yansıtarak hareketlilik göstermektedirler. Bu şekilde birçok toplumsal ilişki ve etkileşim bilgi ve iletişim teknolojileri üzerinden sürdürülmektedir. Dolayısıyla bilgi teknolojilerinin ve sosyal medyanın kullanım sürecinde, farklı nedenlerle bireylerin kimlik profillerini değiştirerek etkileşim kurdukları görülmektedir. Söz konusu kimlik profil bilgilerinde gerçek ve gerçek dışı bireysel özelliklere yer vermektedirler. Bu bağlamda "sanal kimlik" kavramı önemli hale gelmektedir. Birçok kullanıcı gerçek kimliğini gizleyerek sahte kimliklerle iletişim kurabilmektedir. Bu nedenle sahte kimliklerin neden ve nasıl kullanıldığının araştırılması ve ortaya çıkarılması önemli hale gelmektedir. Bu araştırmada; Afganistan ve Türkiye'deki Facebook kullanıcılarının cinsiyet farklılıkları da göz önüne alınarak, sahte kimlik oluşturma nedenleri ve etkileri incelenmektedir. Araştırma sonucunda, diğer ülkelerde olduğu gibi Afganistan ve Türkiye'deki Facebook kullanıcılarının sahte kimlik oluşturdukları ve nedenlerinin farklılaştığı görülmektedir. Afganistan'da genç kadınların çoğu "sahte" kimliklerin ve çoklu profillerin korkusunu, aile ve toplum baskısı, güvensizliği nedeniyle kullandığını dile getirirken, Türkiye'de kadınlar, sahte profillerini, erkek arkadaşlarını takip etmek için, komik sayfalara girmek ve aldatıcı eylemlere girişme niyeti ile oluşturmaları araştırma sonuçlarındandır. Ayrıca sosyal medyada, reklamlarda kullanılan fotoğraflar ve diğer görseller aracılığıyla toplumsal cinsiyet, rol belirleyicilerini sıklıkla toplumsal normlar olarak tanıtmaktadır. Bununla birlikte kullanıcıların cinsiyetlerini sanal ortamda farklı olarak ifade etmeleri, en ilginç sonuçlardan biridir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Facebook, Kimlik Profilleri. Abstract The development of technologies provides several changes to be held in the daily life of individuals. Today, social media is being used increasingly. However, the infrastructures of information and communication technologies of different geographies or different countries are not yet widely used. Their level of use varies in terms of features like individuals' religious beliefs, thoughts, lifestyles, cultures, etc. For this reason, it display activity by reflecting different usage levels and visibility features within different
Journal of Awareness, 2018
Umut, iyi olma duygusu veren ve kişiyi harekete geçirmek için güdüleyen bir özelliktir. Kavram, bireylerin kendilerini, arzu edilen hedeflere giden yolları üretme, bu yolları harekete geçirme ve sürekli kullanma yeteneğine sahip olarak gördükleri, hedefe yönelik bir düşünce türü olarak tarif edilmektedir. İnsanın hem ruh hem beden sağlığını şekillendiren umut, ölçülebilir mi?Bu çalışmada Sürekli Umut Ölçeği kullanılarak umudun ölçülüp ölçülmeyeceği araştırılmıştır. Araştırma, sosyal medya kullanıcılarıyla yapılmıştır. Çalışmada, sosyal medya kullanıcılarının umudu çok boyutlu olarak değerlendirip değerlendirmedikleri ortaya çıkartılmaya çalışılmıştır. Herhangi bir boyut belirlenemezse umudun çok boyutlu yapısından bahsedilemez. Aksi takdirde çoklu yapının olduğu kabul edilecektir. Eğer umut çok boyutlu ise sosyal medyayı farklı sürede(1 yıldan az, 1 ila 3 yıl arası, 3 ila 5 yıl arası, 5 ila 10 yıl arası ve 10 yıldan fazla) kullananların umut ile ilgili boyutları birbirinden farklı mıdır? sorusuna cevap aranmıştır. Araştırma, tesadüfi olmayan örnekleme yöntemlerinden kartopu örneklemesiyle yapılmıştır. Verilerin analizinde Faktör Analizi ve Varyans Analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda sosyal medya kullanıcılarının umut ile ilgili iki boyuta sahip oldukları belirlenmiştir: Amaca Yöneliklik ve Amaca Yönelik Kararlılık Düşünceleri. Ayrıca sosyal medyayı 3 yıldan daha az kullananlar ile10 yıldan daha fazla kullananlar umudu amaca yöneliklik boyutu itibarıyla farklı algıladıkları da belirlenmiştir.
Eğitim Yayınevi, 2021
2018 Yılında yaşanan Cambridge Analytica skandalı ile Facebook, 2011 yılında ifade ettiği “kişisel verilerin paylaşılması konusunda kullanıcıları bilgilendireceği ve onların onayını alacağı” sözünü kendi çiğnedi. Bu skandal sonrası Dünyada başlayan tepkiler çığ gibi büyüdü ve markalar yapmış oldukları reklam anlaşmalarını durdururken, içlerinde ünlülerin de yer aldığı milyonlarca bireysel kullanıcı sayfalarını kapattı. Toplumda güvenini aniden kaybeden Facebook, hisse senetlerinde de aynı ani düşüşü yaşadı. Bu ani düşüşün nedeni, verdiği sözü tutamaması ve sonuç olarak etkili bir itibar kaybıydı. Bireylerin veya markaların yeni medya düzeni içinde, interaktif olarak özgürce ve güven içinde kendilerini anlattıkları, düşüncelerini paylaştıkları sosyal ağ olan Facebook, bu skandal ile itibarını kaybetti. Son zamanlarda tekrar eski gücünü toplamak için Facebook on altı yıl önce başladığı nokta olan üniversitelere özel “Campus” uygulaması ile itibarını yeniden oluşturmak istemektedir. Bu çalışmada Z kuşağını etkisi altına almaya çalışan Facebook için, kuşaklar arası itibarı algısı analizi yapılacaktır.
Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 2021
The concept and phenomenon of religiosity, which is considered as the reflection of religion on human life, always varies. Each social group has different types of religiosity according to their educational and economic status and living areas. In this study, normative and popular religiosity preferences of people living in rural areas are discussed and evaluated through various variables. Our research, which is based on a field study, also evaluates these religiosity preferences in terms of social media usage preferences. Because the use of social media has become almost a necessity for today's people. In our study, the quantitative method was used, and in this context, Normative religiosity scale, Popular religiosity scale and Social media usage scale, which were previously developed and evaluated in some academic studies, were used. Reliability tests were conducted for all three scales and they had higher C.Alpha coefficients from these tests in all three scales. The questionnaire form prepared for the study was applied to the participants face to face. According to the results of this study, in which we evaluated religiosity preferences and social media use in rural areas, normative religiosity level in rural areas is higher than popular religiosity in terms of all variables. The religiosity scale scores of women, older people, divorced/deceased people, illiterate people, those with middle class economic status, those who show the religious elders known in the region as the source of their religious knowledge, and those who follow social media groups are higher than the others. Men, younger people, singles, high school graduates, economically lower classes and those who participate in social media groups have higher social media usage scale scores than others. In addition, the data reveal a negative relationship between religiosity scales and social media use.
Medya ve Din Araştırmaları Dergisi, 2021
Bu çalışmada sosyal medyada paylaşılan hadislerin dinî yaşantıya olan etkisi incelenmiştir. Araştırmada nicel yöntem benimsenmiş, araştırma verileri hazırlanan anket yoluyla toplanmıştır. Araştırmanın evrenini Balıkesir Üniversitesi öğrencileri, örneklemini ise basit rastlantısal yöntemle seçilmiş 317 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın amacı günümüzde bilgi paylaşım araçlarından biri haline gelen sosyal medyada paylaşılan hadislerin örneklem grubunun dinî yaşantısına ne oranda etki ettiğini tespit etmektir. Bu amaca uygun olarak katılımcılara sekiz ana başlıkta bazı önermeler sunulmuştur. Araştırmada elde edilen verilere göre katılımcıların çok büyük bir kısmı sosyal medyaya ve burada paylaşılan hadislere güvenmemektedir. Bununla birlikte katılımcıların sekiz ana başlıktan üçünü %50’nin altında bir oranla; beş başlığı ise %50’nin üzerinde dinî yaşantılarına aktardığı tespit edilmiştir. Araştırmada ulaşılan sonuçlardan hareketle sosyal medya kullanıcılarının gizil (örtük) öğrenme ...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Medya Eleştirileri, Kırılan Kalıplar 2: Kültürlerarası İletişim, 2010
Moment Journal, 2019
Social Sciences Studies Journal
Electronic Journal of New Media, 2017
TURKISH JOURNAL OF MARKETING, 2018
Intermedia International e-journal, 2019
Intermedia International e-journal, 2017
Dijital Dünyanın Din(dar) Yorgunluğuna Etkisi Üzerine Bir Değerlendirme /An Analysis on the Impact of the Digital World on Religious Fatigue, 2024
Eskiyeni (Online)/Eskiyeni, 2024
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 2017
Türk Sosyal Bilim Literatüründeki Dindarlık Ölçekleri Ne Kadar Operasyonel? Bazı Tespit ve Öneriler, 2018
DergiPark (Istanbul University), 2020
Sosyal Bilimlerle Çağı Yorumlamak IV, 2021