Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
11 pages
1 file
2013
Batı ve Güneybatı Kısım (Bkz. 2010 Genel Raporu s.376) : BB sektörü M-7, CC sektörü M-8, N-8, N-9, JJ sektörü O-10, O-11 ve KK sektörü O-12 plankareleri içinde yer alır (Resim 46-50). Duvar kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu olup, bu kısımdaki korunan uzunluğu 65m.'dir. Duvarının korunan üst seviyesi 1173.00m., alt seviyesi 1164.92m.'dir.
Seyitömer Höyüğü, Kütahya il merkezinin 25 km kuzeybatısında, Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim AŞ rezerv sahası içinde yer alır. Bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda höyükte beş kültür tespit edilmiştir. Bunlar geçten erkene doğru; Roma Dönemi (I. Tabaka), Hellenistik Dönem (II. Tabaka), Akamenid Dönem (III. Tabaka), Orta Tunç Çağı (IV. Tabaka) ve Erken Tunç Çağı (ETÇ) (V. Tabaka) olarak tanımlanmıştır. Erken Tunç Çağı’nda, ETÇ III ve ETÇ II dönemleri kesin olarak saptanmış durumdadır. Ancak, kazı çalışmaları henüz ETÇ III - V. Tabakada devam ettirilmektedir. ETÇ III kültür katı ise, mimari açıdan kesin olarak saptanmış ve geçten erkene doğru A, B ve C olmak üzere adlandırılmıştır, şimdilik üç evreye sahiptir. 2014 yılı kazı sezonunda ise höyüğün V. Tabanın C evresinde çalışmalar yürütülmüş olup, bu evreye ait yerleşim mimarisi tamamen açığa çıkartılmıştır.
TEHCİR, İMHA ve YANGIN, Amasya, Ankara, Kastamonu
Modernizm, sadece kendini değil, bütün dünyayı bunalıma sürükleyen karakteristik ilke ve idealleriyle, modernlik sonrası dönem için kaotik bir zemin hazırlamıştır. Modernizmi bunalıma sokan sebeblerin modernleşme sürecinin kendisinde aranması gerekmektedir. Modernizm projesinin üzerine kurulduğu ilkeler yine bizatihi modernleşme sürecinin kendi sonunu (ölümünü, bir başka deyişle intiharını) hazırlamıştır. Hayatın her alanında etik, estetik, sosyo-politik, tekno-lojik ve bilimsel tesirlerini tecrübe ettiğimiz günümüzün kaotik düzenine sistematik-söylemsel bir anlam yüklemek ve tecrübe edilen ontolojik sorunlara çözüm bulmak pek mümkün gözükmüyor. Bilakis bunalım derinleşiyor ve günümüzde zamana hâkim olan (post)-apokaliptik terörün etik, estetik ve ontolojik boyutları daha da belirginleşiyor. Günümüzde tecrübe ettiğimiz (post)-apokaliptik terörün kaynağını modernleşme sürecinde aramak gerekir. Bilindiği üzere modernizm, ilk doğuş yıllarından itibaren insanı, hakikat ve özgürlüğün yagâne geçerli kıstası belirleyen, müstakil akıl ve iradesiyle, bütün verileri, varoluşun bütün biçim ve tarzlarını, bilgisinin nesnesi yapmasına, hakikat ve gerçek (mümkün) olanın gerçeklik ölçümününü öznelleştirmesine, söylemselleştirmesine ve nihayet hepsine hükmetmesine izin verilen ideal özne olarak kabul etmiştir. Fakat öte yandan modernleşme süreci içerisinde Tanrı'nın yerine ikame edilen seküler özne, muhtelif ilim alanlarında sayısız bilgi edinebilmiş ve bunları oldukça ustaca ve teknik açıdan mükemmel bir biçim ve tarzda yapılandırabilmiş, fakat hiçbir etik ve ahlak anlayışını temellendirememiştir. Modernizmin seküler humanizması, hayatın bir Tanrı'ya değil, insanın kendine ait olduğu varsayımından yola çıkmıştır. Bu çerçevede insan, kendi kendisinin kanun kitabı olmayan bir hâkimi konumundadır. Bu kabul bize, modern-seküler sivilizasyon tarihinin karaketrinin, dünyayı, hayatı ve yaşama tarzlarını, öznenin teknolojik-bilimsel ve aklî kıstaslarına uygun olarak mobilize etmek veya değiştirmek isteyen ve ancak böylece ilerleyebileceğine inanan ruhî tavır tarafından belirlendiğini göstermektedir. Daha basit bir ifadeyle vurgulamak grekirse: Modernizm, asıl itibarıyla insanın, varlık ve oluşla ilişkisinin, hakikat ve gerçeklik algısının, etik ve ontolojik anlamının transformasyonu projesidir. Fakat bu tavır, aynı zamanda modernizmin asıl çelişkisini, kendini de intihara sürükleyen temel/ilkesel yanlışa işaret etmektedir: Zira, bütün varlığını, hayatı transformasyona tabi tutacak ideal müstakil özne anlayışı üzerine inşa eden modernizm, yalnızca dünyanın değil, öznenin de değişmesi ve tranformasyonu durumunda, kendisinin de özne ile birlikte temelden dinamitleneceğini görememiş veya umursamamıştır. Modernizmin umursamadığı soru şudur: Eğer modern özne, sadece kendi çevresini, yaşama ve varoluş tarzlarının dış biçimlerini, kısaca sadece dünyayı değil, bilakis kendisini, nihayet varoluşsal ve ontolojik anlamda değiştirmeye başlarsa, o zaman öznenin modern sivilizasyon tarihi ne olacak? Öznenin inhilale/çözülmeye maruz kalması, modern sivilizasyon tarihi bakından ne anlama geliyor? Bu durum, modern sivilizasyon tarihinin sonu ve içinde, insan ve makina, ruh-beden ve teknoloji, varlık ve görüntü, gerçeklik ve gerçeklik-dışı arasındaki sınırların kaldırıldığı yeni bir post-apokaliptik dönemin başlangıcına işaret etmez mi?
KÜTAHYA ARKEOLOJİ, SANAT TARİHİ ve TARİH ARAŞTIRMALARI, KÜTAHYA MÜZESİ 2020 YILLIĞI, 2021
Seyitömer Höyük Kurtarma Kazısı kapsamında Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim AŞ maden rezerv sahası içerisinde Paleolitik araştırmalar Arslanlı köyü çevresinde yaygın yaya yüzey araştırması yöntemleri uygulanarak gerçekleştirilmiştir. 2020 yılında 13 adet Paleolitik buluntu yeri saptanmış- tır. Buluntu yerlerinde tespit edilen 938 adet yontmataş buluntunun 922’si Paleolitik dönemlere atfedilmiştir. Bölgede zengin çakmaktaşı hammad- de kaynakları vardır. Çakmaktaşı endüstri çoğunlukla hazırlanmış veya hazırlanmamış çekirdeklerden elde edilmiş yonga ağırlıklı Orta Paleolitik teknolojilerle ilişkilidir. Hammaddesi marn olan yontmataş buluntular ise üç buluntu yerinde tespit edilmiştir. Marndan yapılmış buluntular kısmi iki yüzeyli alet, tek yüzeyli alet, kıyıcı, satır gibi çekirdek alet teknoloji- leriyle ilişkilidir. Hazırlanmış çekirdek teknolojisi ürünleri marn endüstri içerisinde bulunmaz. Bu açıdan marn buluntular Alt Paleolitik teknolo- jilere daha yakın özellikler sergiler. Bu marn aletler ülkemizde bu ham- maddeden yapılmış bilinen ilk örneklerdir. Tespit edilen 13 Paleolitik buluntu yerinin tamamı hammadde kaynaklarıyla yakından ilişkili alan- lardır. Buna karşın hiçbiri sadece işlik yeri işlevine sahip buluntu yerleri değildir. Genel olarak değerlendirildiğinde çekirdekler oldukça düşük bir oranla temsil edilirler. Buna karşın düzeltili yonga aletlerin yüksek bir oranda bulunması buluntu yerlerinin yaşamsal etkinliklerin gerçekleştiril- diği alanlar olduğuna işaret etmektedir. /// Paleolithic researchers within Seyitömer Höyük Rescue Excavation at Çelikler Seyitömer Lignite Facility mine reserve area were conducted around Arslanlı village using extensive pedestrian survey methods. In 2020 season 13 Paleolithic sites have been discovered. Of the 938 chip- ped lithics from the sites, 922 were attributed to the Paleolithic periods. There are rich flint raw material sources in the region. Flint industry is generally based on flakes which are obtained from prepared or non-pre- pared cores. These are attributed to the Middle Paleolithic period. Lithics made of marl are found at three sites. The finds made of marl such as partial biface, uniface, chopper and chopping tool are related to core tool technologies. From this aspect it can be proposed that the marl industry is much closer to the Lower Paleolithic technologies. These marl stone to- ols are the first examples of the use of this raw material in Turkey. All 13 Paleolithic sites are closely related to the raw material sources however function of none of these sites could be identified as solely workshops. Generally cores are in low ratios. In contrast retouched flake tools are in high ratios and this points the use of sites also for living activities.
NAZIM HİKMET 'İN ŞİİRLERİNDE GÖZ KAVRAMI, 2017
Nazım Hikmet, çağdaş Türk şiirinin en önemli şairlerinden bir tanesidir. Aruz ile yazdığı rubailerinin yanında ilk şiirlerini hece vezniyle kaleme almıştır. Nazım Hikmet, çok zor şartlarda vatanını terk etmek zorunda kalmış ender şairlerimizdendir. Onun ülkesine olan bağlılığını kaleme almış olduğu şiirlerinden anlayabilirsiniz. Moskova’da olduğu zamanlarda bile şiir yazmayı hiç terk etmeyen şairin bu sabit ve kararlı duruşu daha sonraki yıllarda arkasından gelecek olan diğer şairleri de etkisi altında bırakmıştır. Bu etki sonucunda ise Nazım şiir alanında yeni bir çığır açmıştır. Pek çok akımdan etkilenen Hikmet, etkilenmiş olduğu bu akımlar ile Türk şiirine serbest nazım tarzını getirmiştir. Onun şiirlerinin konusu her zaman değişkenlik göstermiştir. Şiirlerini tek bir konuya bağlı kalarak yazmamıştır. İnişli çıkışlı bir dönemde yaşayan Nazım Hikmet’in şiirlerinde ilk sırayı vatan ve insan sevgisi almıştır. Sonrasında adalet, eşitlik, hürriyet, barış, çocuklar vb. gibi konuları işlemiştir. Dünyaca tanınmış olan Nazım Hikmet Ran’ın şiirleri birçok yabancı dile çevrilmiştir. Yaptığımız çalışma Türk dili alanında metne dayalı semantik bir çalışmadır. Nazım Hikmet şiirlerinde göze ayrı bir önem vermiş, gözle ilgili birçok benzetme yapmış ve göz metaforunu değişik alanlarda kullanmıştır. Çalışmamızın amacı, Nazım Hikmet’in şiirlerinde geçen göz kavramını inceleyip göz benzetmelerini, göz metaforunu, gözün bağdaştırmasız kullanımını, göz ile ilgili kalıplaşmış sözcükleri ve gözle kurulan birleşik fiiller ve deyimleri şiirlerinde hangi anlamda ve nasıl kullandığını ortaya koymaktır. Yapmış olduğumuz bu çalışma tarama ve analiz yöntemine dayanmaktadır. Çalışmanın neticesinde Nazım Hikmet’in 14 tane göz rengini kulandığı, gözle ilgili birçok metafor, benzetme yaptığı, gözle kurulan birleşik fiil kullandığı ve bazı yerlerde de gözü bir organ ismi olarak kullandığı tespit edilmiştir. Çalışmamız dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde sorunun ortaya konulması, araştırmanın yöntemi, araştırma soruları, evren, örneklem, veri toplama araçları, hipotez ve hipotez soruları, tezin amacı, kapsam ve sınırlandırması olarak ele alınmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde kavramsal çerçeve, anlam bilimi ve anlam bilimi içerisinde metaforun yeri, metafor, göz, Nazım Hikmet, Hikmet’in hayatı, ailesi, çocukluğu ve gençliği, eserleri ve poetikasına açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde Nazım Hikmet’in şiirlerindeki göz kavramının semantik incelenmesi yapılmıştır. Son olarak dördüncü bölümde ise sonuç bölümüne yer verilmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
YÜKSEK HAKEM KURULU'NUN MEVZUATI VE UYGULAMALARI
KURUMSAL BİLGİ YÖNETİMİ Teknolojik Eğilimler, 2021
1th International Literature, Language and Educational Research Symposium , 2024
Вестник. Серия философии, культурологии и политологии, 2021
Prof. Dr. Yakup Karasoy Armağanı, 2024
FUAT SEZGİN SEMPOZYUM KİTABI (EDİTÖRLÜK, HİPERYAYIN), 2019
MARMARA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, 2010