Academia.eduAcademia.edu

AVUSTURYA VE TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ

Abstract

ÖZET Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri yarım asrı geride bırakırken, bu süre zarfında duraklamalar, hızlanmalar ve yerinde sayışlar yaşansa da bir türlü 1963'de imzalanan Ankara Antlaşması'nın öngördüğü tam üyelik süreci gerçekleşememiştir. 2005'de başlayan müzakere süreci doğrultusunda Türkiye-AB ilişkileri öngörülen başlıkların akıbetine endekslenmiş konumdadır. Müzakere süreci, AB adayı bir ülkenin Birliğe " tam " üye olabilmek için ulusal mevzuatını AB müktesebatına (acquis communatiare) " tam " uyumlaştırma dönemidir. Ancak Türkiye belirtilen standart süreci normal bir aday ülke gibi yürütememektedir. Bugüne kadar toplam on üç fasıl müzakerelere açılırken sadece " Bilim ve Araştırma " faslı geçici olarak kapatılmış ve sekiz başlık ise çeşitli gerekçelerle bloke edilip müzakerelere dahi başlanamamıştır. Bu durum, Türkiye-AB ilişkilerini belirsiz bir sürece soktuğu gibi ilişkilerin geleceğiyse büyük bir tartışma konusu olmuştur. İlişkilerin belirsiz bir sürece ilerlemesindeki en büyük etkenlerden birisi de müzakereler olumlu sonuçlansa dahi Türkiye'nin AB üyeliğini referanduma götüreceğini açıklayan başta Avusturya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinin tutumudur. Bu çalışmada Avusturya'nın Türkiye-AB ilişkilerine bakışı analiz edilerek iki ülke arasındaki ilişkilerin dünü, bugünü ve yarını değerlendirilecektir. ABSTRACT

Key takeaways

  • Yine yapılan ankette üçte birinin Türkiye'nin AB'ye kabulüne karşı olduğu halde, %58'lik bir oran Türkiye'nin AB üyeliği için Kriterlerin yerine getirilmesinin beklenmesi gerektiğini belirtilmiştir.
  • Avusturya Kamuoyunda olduğu gibi Avusturya partileri içerisinde de direk Türkiye'nin AB üyelik sürecini destekleyen parti bulmak zordur.
  • Avusturya politikalarını belirleme fırsatı bulan parti Türkiye'nin üyelik sürecini engellemek için tüm imkânlarını kullanacaktır.
  • İlk olarak, Türkiye'nin Asya ve Avrupa arasında köprü görevi üstlendiğini ve bunun AB tarafından göz ardı edilemeyecek derecede önemli bir konu olduğu, bir diğeri Türkiye'nin birçok alanda reformlar gerçekleştirdiğinin ve Türkiye'nin AB'ye üye olmasıyla bu reformların güçleneceğini ve Türkiye'nin kazanılmasını sağlayacağını ve son olarak da Türkiye'nin AB'ye üye olması durumunda İslam dünyasına Avrupa Birliği'nin "Hıristiyan Kulübü" olmadığı mesajı verileceği (gruene.at/ europaeische_union/tuerkei/) gibi nedenlerle Türkiye'nin AB üyeliği desteklenmektedir.
  • FPÖ ve BZÖ gibi Türkiye rengi belirli olan partilerin Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini hem kısa hem de uzun vadede desteklemesi beklenmemektedir.