Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Bu çalışmada bilimkurguda ve "büyük sessizlik" literatüründe dünya dışı yaşamın mekan, zaman, yapı ve morfoloji, nispi gelişmişlik ve niyetleri bağlanımda hangi kategorilerde ele alındığına yönelik bir derleme yapılmıştır.
ULUSLARARASI SANAD KONGRESİ, 2019
Bu çalışma, “sanatçı öznenin, doğaya ait nesne oluşumlarını iç dünyasında anlamlandırarak sanat eserine yansıttığı imgeler, yaratım sürecinde ne gibi temellere bağlı kalır?” problem cümlesi üzerine inşa edilmiştir. Çalışmanın amacı, sanatçının, dış dünya nesneleri ile olan etkileşiminin yaratım sürecine geçiş evresini irdelemek; dış dünyanın, sanatçının düş nesnesine dönüşüm evresini incelemek ve doğanın nesne gerçekliği ile sanatçının nesne gerçekliği arasındaki uyumu veya uyumsuzluğunu anlamlandırmak olmuştur. Çalışma, nitel araştırma modeli tekniği kullanılarak oluşturulmuştur. Bu çalışma ile sanatçıyı sanat eserini oluşturma evresinde etkileyen unsurların, onun, düşsel algısı olduğu düşüncesi oraya konmuştur. Resim sanatının, dış dünya nesnesi ile düş nesnesi arasındaki farklılıkların görüntüye bürünmüş hali olduğu kanısına ulaşılmıştır. Çalışmada sanatçının eserinin, doğanın gerçekliği ile sanatçının içsel gerçekliği arasındaki çatışmanın ürünü olduğu yargısı öne sürülmektedir. Araştırmalar çerçevesinde ulaşılan sonuç, sanatçının sanat eseri üretirken dış gerçekliği kendi iç gerçekliğine dönüştürdüğüdür. Anahtar Kelime: Dış Dünya, Yaratım Süreci, Sanat. Abstract This study is built on the problem sentence “what are the basics of the images that the artist subject reflects to the work of art by making sense of the object formations of nature in his inner world?” The aim of the study is to examine the transition phase of the artist’s interaction with the objects of the external world to the creation process; to examine the phase of transformation of the external world into the dream object of the artist and to make sense of the harmony or incompatibility between the object reality of nature and the object reality of the artist. The study was developed by using qualitative research model technique. In this study, the idea that the factors affecting the artist in the stage of creating the artwork is his imaginary perception is put there. It is concluded that the art of painting is the image of the differences between the external object and the dream object. The study argues that the artist’s work is the product of the conflict between the reality of nature and the inner reality of the artist. The result of the research is that the artist transforms the external reality into his inner reality while producing the artwork. Keywords: External World, Process of Creation, Art.
2021
Bu kitap 2019 ve 2020 yılları içinde 70 haftalık bir zaman diliminde YENİ ADANA gazetesinde her hafta Pazartesi günleri BİLİM DÜNYASI adlı köşede yazdığım yazılardan oluşmaktadır. Yazıların gazetede yayınlanmasında önderlik eden gazeteci-yazar Sayın Cumali Karataş ve Yeni Adana gazetesi kurum müdürü Sayın Fehmi İnceoğlu'na teşekkürlerimi sunarım. Kitap içindeki birbirine yakın konuları bir araya getirdim. Kültür ve uygarlık tarihi, Yazının gelişimi, Evren, Ülkemizde Matematik, Matematik tarihi, Matematik ve insan yaşamı, Fraktallar, Matematikte Sihirli kareler, Pi sayısı, Yapay zeka ve robotlar, Ülkemizde İstatistik, İstatistik tarihi, Rönesans ve Hümanizma, Antik İyonya uygarlığı, Bilim ve bilim etiği, Bilimsel bilgi, Bilimsel araştırmanın amacı, Toplumsal gelişmede bilim ve sanatın etkisi, Sanatla yaşlanmak, Göbeklitepe'nin önemi, Barış sembolü, Sonsuzluk, Matematik ve kozmolojik sonsuzluk, Sokrates, Leonardo Da Vinci, İbn-Haldun, Zeka türleri nasıl geliştirilir, kişisel ve karma resim sergilerindeki konuşmalar başlıklı konular incelendi. Kitabı basan Akademisyen Kitabevine teşekkürlerimi sunarım. Toplumumuzun yapısı düşünüldüğünde okuma oranının çok düşük olduğunu biliyoruz. Buna karşın çok değişik konuların kısa anlatımlarla verilmiş olması okuyucunun ilgisini çekecektir.
(Yüzyıllar sonra, dünyadışı yaşamı ararken ilk temasın organik yaratıklar ile olmadığını görebiliriz.) Calep Scharf Çeviri: Gülsüm Esen
Fantastik müdahalelerden inanılmaz bir ustalıkla arı kalmayı başarmış uzak-gerçekci bir kurgu olan "Yıldızlararası", milenyumun en popüler bilimsel soyutluklarını pratiğe döker. Film insan soyunun tükenmeye yüz tuttuğu, kıtlığın kırıp geçirdiği distopik ve fütürist bir zamanda başlar ve yeni bir ev-gezegen bulma amacıyla gerçekleştirilen uzay yolculuklarından biriyle devam eder.
2023
The following article focuses on representation of translation and translator in science fiction genre focusing on the Star Trek canon. After a brief introduction, the study firstly centers on features of the science fiction genre, and then dwells into the representation of translation and translator in this specific genre. The second section summarizes Star Trek movies and TV series. The third section deals with the aim and significance of current research and represents detailed information about the corpus and analysis process. The following section focuses on the notions of universal translator and human translator, new linguistic subfields that emerged due to Star Trek movies and TV series and finally presents the research corpus under subsections. The discussion and conclusion part discusses the findings of research corpus analysis, the representation of translation and translator in this specific genre. The study concentrates on the role of mass media, and especially the role of science fiction products, in informing and manipulating people and creating certain images and cases in their minds. Hence, the study aims at building a discussion by giving concrete examples of the representation of translation and translators. The study also underlines the fact that further studies on this topic may effectively create perception about the facts and importance of the translator's job, role and status by displaying realistic or futuristic reflections.
2021
Bazı insanlar kendi ideolojik çıkarları için literatüre aykırı olan pek çok iddiayı savunur lakin bu çabalarını literatürü arkalarına alıyormuş gibi göstermeye çalışırlar. Bu çabalardan en meşhuru ''Evrende düzen yoktur, evrende düzensizlik vardır.'' çabasıdır. Ve bir de bu sözleri şu cümleler takip eder ''Bilim bize evrende düzenin olmadığını gösterir , bilim insanları evrende düzenin olmadığını bilir, evrende düzen var diyenler bilimden, evrenden bihaberdir.'' Bu tarz iddiaları sosyal medya platformlarında özellikle kendisini ''militan'' olarak nitelendiren ateistlerden tarafından pek çok kez duymaktasınız. Elbette bu iddialara karşı herhangi bir dayanak ve temellendirme iddiaları dillendirenler tarafından ortaya konmamaktadır. Bu iddiaları ortaya atan kimselere ''Bilim düzen kabulü ile yapılır bu yüzden
İnsanın eşsiz olup olmadığı üzerine gerçekleştirdiği tartışmanın Antik Yunan' da başladığını söylemek yanlış olmayacaktır. S öz konusu, insanın yüksek zihinsel yetisi aracılığıyla sergilediği karmaşık uslamlama becerisi olduğunda bu özelliğinin onu diğer canlılardan kademe olarak ayırdığını savlamak yanlış olmayacaktır. Eşdeyişle insan, oldukça kompleks bir canlı olarak uzun zamanlardan beri birçok farklı, dikkat çekici ve enteresan tartışmalar ortaya koyabilmiş ve bu yönü, onu, diğer canlılardan derece olarak farklı bir düzeyde konumlandırmıştır. Rasyonel bir canlı olarak insanın, bu doğrultuda, merak ettiği temel konulardan biri de bir özne olarak kendisinin ya da konumunun biricikliği üzerinedir. Elbette bugün çeşitli biçimlerde birçok disiplinde ele alınan bu düşüncenin kökeni de asırlar öncesine, oldukça eskiye dayanmaktadır. Nitekim bu hususta insanın eşsiz olup olmadığı üzerine gerçekleştirdiği tartışmanın Antik Yunan'da başladığını söylemek yanlış olmayacaktır.
İdrak Dini Araştırmalar Dergisi, 2024
Yaşlı bireylerin çoğunluğu, genellikle en önemli varlıkları olan kendi evlerine sahip olduğundan, yerinde yaşlanmanın faydaları olası sorunlarından daha önceliklidir. Yerinde yaşlanmanın sosyal dinamiklerinde farklı ilkelerin gömülü olduğu iddiası yaşlı bireylerin eyleme odaklanan tek taraflı girişimcilik çabaları adına daha elverişlidir. Yaşam doyumu içeriklerinin yaşlı bireylere mutlak nitelikte bir alternatif kurması ve yeni fikirler üretebilmesi için bir grubun kültürünü ayrıntılı olarak anlamak gerekir. Yaşlı bir yetişkinin sahip olduğu veya erişebildiği fiziksel ve duygusal kaynaklar ile içinde bulunduğu sosyal yapı daha güvenli bir ortama ihtiyaç duyabilecek sakinler için özellikle kritiktir. Yaşam doyumu gelişimi takip edilirken yaşlı bireylerin bilişsel kategorileri seçme yeteneği yerinde yaşlanmaya ilişkin yaşam stresleriyle başa çıkma kapasitesine yardımcı olabilir. Yaşam doyumu davranışlarına yön veren bu seçme yeteneği, belirli yaşlardaki bilişsel kategoriler ile sosyal dinamikleri birbirine bağlayacak olası çözümleri sunabilmelidir. Bu bağlantıya ilişkin mevcut süreçlerin katılımcıları, yerinde yaşlanma görüşlerinde karşıt uçlarda güçlü bir konumda yer alabilir. Bu makale, yerinde yaşlanmanın daha istekli çerçevesinde, yaşam doyumunun üretilmesine ilişkin bilgi tabanını ilerletmeyi amaçlamaktadır.
Copyright © Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Eğitim Yayınevi'ne aittir. Bütün hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre kitabı yayımlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik/mekanik yolla, fotokopi yoluyla ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, yayımlanamaz.
Secret Sciences & Unapparent World..
Praksis 55. Sayı, 2021
In this essay we elaborate on the limitations of the bourgeois science and claim that these limitations became more vivid within its incapacity of constituting a sound theory of Covid-19, of its causes, and its effects on society. We expand on how this incapacity is originated in the epistemology of the bourgeois science, its current mode and aim, its relation to nature, its monopolistic formation and the condition of scientists under the dominance of capital. Furthermore, we argue that this incapacity unavoidably affects the domain of solutions produced by bourgeois science. This view connotes that the workings of any science and its limits are only comprehensible in its unity with the relations of production that it operates within. In this context we examine the constraints of the bourgeois mode of scientific production and demonstrate how its contradictions and limitations manifested themselves throughout Covid-19 pandemic. We thus suggest that a new science that sublates the bourgeois science should be comprehended as the ground for praxis of understanding and struggling against capital and the ecological crisis it brings out.
2019
ANKOSLink2019 Konferansı'nda yapılan "Açık Bilim ve OpenAIRE Advance" konulu sunumdur.
2019
Bilimkurgunun 2000 yili sonrasinda ortaya cikmis yeni altturlerinden biri olan Dizelpunk’i tanitmak uzere hazirlanmis bu calismanin amaci, Turkce literaturun bu konudaki eksikliginin giderilmesidir. Bilimkurgu uzerine bircok calisma yapilmasina karsin, genc altturleriyle ilgili incelemelerin eksik kaldigi dusunulmektedir. Bu nedenle de calisma betimleyici bir yontemle hazirlanmistir. Kendine zaman araligi olarak Dunya Savaslari yillari arasindaki donemi secen ve donemin elementleriyle alternatif bir tarih kurgulayan Dizelpunk, bircok alana nufuz etmis ve bir akim olarak da ele alinmaya baslanmistir. Bu calismada oncelikle Dizelpunk’in genel hatlari ve konsepti aciklanacak ve bir altkultur olarak ortaya cikisindan bahsedilecektir. Sonrasinda ise en cok etki ettigi alan olan sinemaya gecilerek, Dizelpunk’in sinemadaki etkisi ve bu kapsamdaki filmler ele alinacaktir.
(01.04.16) Uzaylı yaşam formları burnumuzun dibinde yaşıyor olabilir ama biz ne aradığımızı bilmiyorsak, onları nasıl bulabiliriz?
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, 2016
Bilimin kimliği, deney ve gözlemlerle ortaya atılan argümanların, akıl ve mantık çerçevesinde; sistemli, analitik ve tutarlı bir şekilde disipline edilmesiyle oluşmuştur. Bu bağlamda, bilimin paradigmaları, kaynağını ve objesini, evrenden alır. Doğanın esrarengiz büyüsünü ve düzenini, anlamak ve anlamlandırmak isteyen insanoğlu, kozmosa, teorik ve pratik yollardan ulaşmaya çalışmıştır. Tarihin ilk çağlarından günümüze kadar, insanoğlu bilimle birlikte sürekli olarak doğaya müdahale etmiştir. İlk zamanlarda, bir araç olarak kullandığı doğayı, zamanla hâkim olmak istediği bir hedef olarak görmeye başlamıştır. Çünkü insanoğlu, hep daha iyisini istemiş ve en mükemmele ulaşmayı arzulamıştır. Bu nedenle, zekasıyla alternatif çözümler üreterek, bilim ve teknolojide spesifik bir alan oluşturmuştur. Evreni anlamak ve anlamlandırmak için, doğal âlemi; bilimsel, deneysel ve olgusal yönüne indirgemeye çalışmıştır. Şöyle ki; bilimin ilerlemesi ve gelişmesi için, olgular dünyası yani evren şarttır. Bu bağlamda; insan, bilim ve evren, her daim sürekli bir ilişki içindedir. Her ilişkide olduğu gibi, bu kavramlar arasında da devamlı bir uyuşma ve çatışma mevcuttur. Bu durum da, aralarındaki döngünün devamlılığını sağlamaktadır. Kısacası; bilim, evrene her zaman müdahale etmiştir. Bu süreç, bazen olumlu bazen de olumsuz bir tavır sergiler. Geçmişten günümüze kadar olan bu zaman diliminde bilim, değişimi ve gelişimi açısından, hem insanoğluna hem de doğaya etki etmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.