Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
114 pages
1 file
Bu çalışma, Orta Asya Türk tarihinin gelişim sürecini ve bu süreçte önemli tarihsel kaynakların rolünü incelemektedir. Türklerin tarihinin anlaşılabilmesi için, öncelikle Türkçe dışında kaleme alınan kaynakların önemine vurgu yapılmaktadır. Ayrıca, Orta Asya'daki Türk topluluklarının diğer medeniyetlerle etkileşimleri ve bu etkileşimlerin kültürel ve sosyal hayat üzerindeki etkileri ele alınmaktadır.
Araştırma ve Deneyim Dergisi
2016 yılında Fransa’daki iki dilli çocukların menşe dili eğitimi için radikal bir eğitim düzenlemesi yapılmıştır. Bu düzenleme, iki dilli ve çok kültürlü eğitim sistemi olan ELCO’dan EILE eğitimine geçiştir. Bu düzenlemeye bağlı olarak Fransa’da iki dillerin Türkçe eğitimi EILE çerçevesinde ele alınmıştır. Öğrencilerin Türkçe öğrenme hikayesi incelenmiştir. Öğrencilerin aile ortamında Türkçeyle iletişim özelliklerini belirlemek amacıyla EILE sınıfları için uygun yaş ve sınıf düzeyinde olan iki dilli öğrencilerden veriler toplanmıştır. Bu verilere göre Türkçenin aile ortamında sıkça konuşulduğu belirlenmiştir. Daha sonra dört Türkçe dersi öğretmeni ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmelerde EILE eğitiminde Türkçe öğretimi; birleştirilmiş sınıf, iki dillik ve öğretim hizmetleri kapsamında ele alınmıştır. Ulaşılan sonuçlara göre Türkçenin birleştirilmiş sınıflarda ve iki dillilere öğretimi çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler sonucunda Türkçenin birleştirilmi...
International Journal of Humanities and Educational Research, 2023
Adanın Esrarı Türkçeye çevrilen Hikâyelerinde Türkçe ve İngilizcede Ad Durum Eklerin Karşılaştırılması başlığını taşıyan bu çalışmada, adı geçen hikâyelerin Türkçe tercüme edilen metinlerinde kullanılan bütün ad durum ekleri tespit edilmiş ve Türkçe ve İngilizce olarak karşılaştırmalı bir şekilde tek tek incelenmiştir. Yazılan hikâyeler arasında Adanın esrarı başlıklı Türkçe tercüme edilip basitleştirilmiş hikâyeler üzerinde durulmuş ve incelenmiştir. Anılan hikâyelerin her biri birkaç bölüme ayrılmaktadır. Kitapta her İngilizce sayfanın yanında Türkçe tercümesi yer almaktadır. Çalışmanın hacmini küçük düşüncesiyle sayfa sözcüğü için s, arkasından satır. Ad durum ekleri İngilizce ve Türkçenin temellerini inceleyip, bunların neyi ifade edip etmediklerini göstererek Türkçenin yapısını ortaya çıkarmak bu çalışmanın temel amaçlarındandır. Bilindiği gibi‚ İngilizce ve Türkçe büyük farklar bulunmaktadır. Bu incelemede Türkçe ve İngilizcede ad durum ekleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Anahtar Sözcükler: Ekler, İsim, İngilizce, Hikâye, Cer harfi.
2020
Çevre bütün canlıların ortak evidir. Çevre var olmadan yaşamımızı sürdürebilmemiz mümkün değildir. Var olabilmemizin asgari koşulu çevrenin fiziksel ve biyolojik unsurlarının varlığıdır. Çünkü yaşamımızı devam ettirebilmemiz için gerekli olan tüm asgari ihtiyaçlarımızı doğadan karşılamaktayız. Doğa yaşamımızı sürdürebilmemiz için gerekli olan tüm ihtiyaç maddelerini karşılıksız bir şekilde tesis eden en değerli varlıktır. Doğa bize karşı oldukça cömert olmasına rağmen insanoğlunun doyumsuzluğu nedeniyle çevrenin fiziksel ve biyolojik unsurlarına sürekli zarar verilmektedir. Çevreye verdiğimiz zarar tüm canlıların yok olması riskini doğuran bir felakete doğru gitmektedir. Bu felaketin sorumlusu konumunda olan insanlar çevre kirliliğinden en çok etkilenen canlılardan bir tanesidir. Çevresel sorunlardan dolayı her yıl milyonlarca insan ölmekte, kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yakalanmakta, yaşam yerlerini terk etmek zorunda kalmakta, besin ve su gibi temel ihtiyaç maddelerine erişim sağlayamamaktadır. Oysaki bir insanın onurlu bir yaşam sürebilmesi için yaşam hakkı, mülkiyet hakkı su ve besin gibi temel ihtiyaç maddelerine erişim hakkı bölgesel ve uluslararası sözleşmeler tarafından temel insan hakları olarak kabul edilmekte ve korunmaktadır. Doğayı tahrip etmemiz nedeniyle ortaya çıkan çevresel kirlilik bireylerin onurlu bir yaşam sürebilmesi için sahip oldukları temel hak ve hürriyetlerin korunmasında en önemli engellerden bir tanesi olarak durmaktadır. Çünkü bizlerin sahip olduğu evrensel insan hakları çevre sorunlarından dolayı ihlal edilmektedir. Çevre sorunları ve insan hakları ilişkisi 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslararası platformlarda sıkça tartışılmaya başlanmıştır. Birçok çevre ve insan hakları sözleşmesi çevre sorunları ve insan hakları ilişkisine yönelik düzenlemeler gerçekleştirmiştir. Fakat bu konu Türkiye’de yeterli ilgiyi görmemektedir. Türkiye’de çevre ve insan hakları ilişkisini ele alan detaylı bir akademik çalışma bulunmamaktadır. Akademik düzeyde yaşanan bu boşluk çevre ve insan hakları ilişkisi hakkında toplumsal bilincin gelişmesine de engel teşkil etmektedir. Sahip olduğumuz tüm insan hakları çevre sorunlarından dolayı risk altındadır. Onurlu bir yaşam sürebilmemiz için asgari bir koşul olan insan haklarının korunabilmesinde temiz çevrenin önemi maalesef anlaşılabilmiş değildir. Bu alanda toplumsal bilinci arttıracak akademik eserlere ihtiyaç duyulmaktadır. “Çevre Ve İnsan Hakları: Türkiye Üzerine Bir Araştırma” başlıklı kitap bu ihtiyacı gidermek amacıyla ele alınmıştır Türkiye’de çevre ve insan hakları ilişkisi inceleyen ve aynı zamanda Türkiye’nin çevre ve insan hakları politikasını analiz eden en kapsamlı akademik kitaptır.
SÖYLEM Filoloji Dergisi, 2017
Sözcede ifade edilen bilginin kaynağının dilsel olarak işaretlenmesi olarak tanımlanan kanıtsallık kipliği, hem tipolojik açıdan hem de anlamsal kapsamı bakımından dilden dile farklılık göstermektedir. Bilginin kaynağının farklılık sunduğu çeşitli bağlamlarda kullanılan biçimleri belirlemek amacıyla Japonca ve Türkçe konuşurlarıyla gerçekleştirilen anketlerin çözümlemesi, bu iki dilde de kanıtsallığın işaretlendiğini göstermektedir. Bununla birlikte, hem tipolojik olarak hem de anlamsal kapsam bakımından kanıtsallığın bu iki dilde önemli farklılıklar gösterdiği ortaya çıkmaktadır. Tipolojik olarak, Türkçede farklı kategorilerinin sınırlı sayıdaki biçimbirimlerle (ø,-DI,-mIş,-mIştIr,-mIş olmalı) işaretlendiği kanıtsallık, gramatikalleşmiş olup büyük ölçüde zorunlu bir dilbilgisel kategori olarak karşımıza çıkmaktadır. Japoncada ise, kanıtsallığın gramatikalleşmediği, dolayısıyla çok daha fazla sayıdaki modal sözcük ve parçacıklarla işaretlendiği görülmektedir. Ayrıca aynı bağlam için önerilen biçimlerin çokluğu, bunların kullanımının seçimli olduğuna işaret etmektedir. Anlamsal bakımdan ise, geleneksel dilbilgisinin "görülen geçmiş"/ "duyulan geçmiş" ikilemesiyle sınırladığı kanıtsallığın, hem Türkçede hem de Japoncada çok daha kapsamlı olduğu ve bilginin kaynağıyla ilgili küçük ayrıntıların bile biçimsel değişikliğe yol açtığı anlaşılmaktadır.
2016
Kalip anlatimlar yada sabit ifade dizileri (formuller) bir dilde en sik gozlenen bicimlerden olusur. Dildeki formullerin belirlenmesi; dilbilimi, yabanci dil ogrenimi, dogal dil isleme gibi pek cok alan icin faydalidir. Bir dildeki sabit ifade dizilerini belirleyebilmek icin en cok tercih edilen yontem bir derlem kullanmak ve derlemdeki dizilerin sayisini belirlemektir. Turkce’deki formuller ile ilgili az sayida calisma bulunmaktadir. Bu calismada, Tukce’de eklerde yer alan formul dizilerini Turkce Ulusal Derlemi’ni kullanarak, yazili ve sozlu Turkce’de en sik gorulen n’li bicimbirim dizilerinin sayisal dagilimini ortaya cikarmaya calismaktayiz. Tum sozcuk kategorileri icin en sik ek kombinasyonlari listelenmektedir. Sozlu Turkce’de yazili Turkce’ye gore daha kisa ek dizilerinin tercih edildigi, n’li bicimbirim dizilerinin uzunluklari arttikca yazili ve sozlu Turkce’de farkli formul dizilerinin kullanildigi gorulmektedir.
20. Yüzyılda Türkiye-Batı İlişkileri, 2022
Oldukça uzun bir geçmişe sahip olan Türkiye-Macaristan ilişkileri tarihi ve kültürel bağlar üzerinden gelişmiştir. Dolayısıyla iki ülkenin ilişkilerinin tarihi bir derinliğe sahip olduğunu söylemek mümkündür. Macarların ve Türklerin aynı kökenden gelmesi bu durumun oluşmasında etkili olmuştur. Söz konusu iki millet binlerce yıl önce Asya’dan Avrupa’ya göç ederek farklı bölgelere yerleşmişlerdir. Aradan geçen binlerce yıldan sonra iki ulus yeniden Avrupa’da temas sağlamışlardır. Osmanlı Devleti’nin Avrupa’ya ilerleyişinde mücadele ettiği Macarlar, uzun bir süre Osmanlı hakimiyetinde kalmışlardır. Daha sonra başlayan Avusturya hakimiyetinde, gerektiğinde Osmanlı Devleti sığınılacak bir limanı temsil etmiştir. Birinci Dünya Savaşı sırasında aynı safta savaşan Türkler ve Macarlar, savaş sonrasında benzer bir sürece girmişlerdir. İki dünya savaşı arası dönemde birbirlerini desteklemeye çalışan iki ülke, İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan Soğuk Savaş sürecinde farklı bloklarda yer almışlardır. Bu durum ikili ilişkilerin seyrini de etkilemiştir. Soğuk Savaş döneminin sonlarına doğru değişen atmosfer, Türkiye- Macaristan ilişkilerine yeni bir yakınlaşma getirmiştir. Soğuk Savaş sonrası dönemde ise Macaristan’ın NATO ve AB’ye üye olması bu ülkeyi Türkiye için daha önemli bir konuma getirmiştir. Diğer taraftan, Türkiye’de Macaristan açısından Doğu’ya Açılım politikasında önemli bir ülke olmuştur.
2011
Eren Özer Özhan Çelebi ÖZ. Yapılan uluslararası araştırmalar Doğu Asyalı çocukların Amerikalı çocuklara göre matematikte daha başarılı olduklarını göstermektedir. Bu araştırmaların bazılarında Doğu Asya dillerinin çocuklarda matematiksel düşüncenin gelişimine özellikle onluk taban sistemi ve bilişsel sayı temsiline olan etkisini gösteren deliller bulunmaktadır. Bu nedenle dilin sayısal kavramları temsil etme özelliklerinin Doğu Asyalı öğrencilerin matematik başarısında önemli bir etken olabileceği ileri sürülmüştür. Bu çalışmanın amacı; dil özellikleri Batı dilleri ve Doğu Asya dilleri arasında olan Türkçenin bu açıdan etkisini araştırmaktır. Eğer ileri sürülen hipotez doğru ise Türk çocukları Batı ve Doğu Asya dillerini konuşan çocukların arasında bir performans göstermelidir. Bulgular Türk çocuklarının Batı dillerini konuşanlardan çok az daha iyi performans gösterdiklerini ancak Uzakdoğulu çocukların çok gerisinde olduklarını göstermektedir. Dilin matematik öğrenmede minimal bir etkiye sahip olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca Türk öğrencilerin PISA ve TIMSS gibi çalışmalarda çok alt sıralarda oldukları da düşünüldüğünde dilin yanında başka etkenlerin daha baskın olabileceği ileri sürülebilir.
Pamukkale University Journal of Education, 2021
Bu çalışmada Türkçenin ana dili olarak öğretiminin yapıldığı bir sınıfta öğretmenin sınıf içi etkileşimde yararlandığı etkileşimsel kaynaklar ile bu kaynakların işlevlerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada konuşma çözümlemesi yöntemi kullanılmıştır. Çalışma verisi Ankara merkez Etimesgut ilçesinde bir devlet okulundan toplanmıştır. Sınıfa 3 kamera (öğrencileri görecek biçimde öğretmen masasının arkasına ve kapı girişine, öğretmeni görecek şekilde öğrenci sıralarının arkasına) ve 2 ses kayıt cihazı (kameralardan uzak kalan noktalara) yerleştirilmiştir. Toplamda 27 ders saatlik veri kaydedilmiştir. Araştırmada öğretmenin; bekleme süresi kullanma, öğretmen-öğrenci ses yansıması, beden dilinden yararlanma, söz sırası dağıtımında öğrencinin ismini söyleme, geçmiş öğrenme olaylarına gönderim, üstdilsel gönderim/tercih, söylem belirleyici kullanma, öğrenci katkısını şekillendirme, genişletim, vurgu-tonlama, vurgulu olumlu değerlendirme gibi etkileşimsel kaynaklardan yararlandığı görülmüştür. Veri bütüncesinden elde edilen üç kesitte öğretmenin bu kullanımları örneklenmektedir.
Girisimcilik Ve Kalkınma Dergisi, 2013
ÖZET Osmanlı'nın son döneminde önemli dış ticaret açıkları bulunmaktadır. Ulusal ticaretin ise ülke çapında olmaktan ziyade bölgesel çapta olduğu görülmektedir. Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nın olumsuz ekonomik etkilerinin önemli ölçüde hissedildiği görülmektedir. Kuruluş yıllarında dış ticaret gelirinin önemli bir kısmını tarım ihracatı oluşturmaktadır. Günümüz Türkiye dış ticaret yapısı ise kuruluş yılları dış ticaret yapısından oldukça farklılık göstermektedir. Çalışmanın amacı, Osmanlı'nın son döneminden itibaren, Türkiye'nin dış ticaretinin gelişimi tarihsel bir bakış açısıyla neden sonuç ilişkisi içinde ortaya koymaktır.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2021
Özet: Bu araştırmanın amacı toplumsal duyarlılığın en fazla olduğu dersler arasında yer alan Türkçe ve Sosyal Bilgiler ders kitaplarını incelemek ve bu kitaplarda toplumsal duyarlılık konusuna nasıl yer verildiğini belirlemektir. Ders kitapları değişen dünyada hala önemini korumaktadır. Bu kapsamda bu çalışmada ders kitaplarının incelenmesine önem verilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2019-2020 akademik öğretim yılında ilkokul dördüncü sınıflar için kullanılmakta olan Türkçe ve Sosyal Bilgiler ders kitaplarında toplumsal duyarlılığa yer verilme durumunun değerlendirildiği araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi altında yer alan tümevarımsal içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Toplumsal duyarlılığın kitaplarda ne oranda yer aldığı kültürel duyarlık, çevresel duyarlık, sivil ya da medeni duyarlık boyutlarında incelenmiştir. Araştırma sonucunda Türkçe ders kitabında Sosyal Bilgiler ders kitabına göre toplumsal duyarlılığa daha az yer verildiği, verilen toplumsal duyarlılık örneklerinin ise ağırlıklı olarak düşünme soruları ve etkinlikler ile sınırlı kaldığı görülmektedir. Toplumsal duyarlılığa ilişkin sahip olunması gereken becerilerin farklı çeşitlerine ise daha çok Sosyal Bilgiler ders kitabında yer verilmektedir. Sosyal Bilgiler ders kitabında her temada toplumsal duyarlılığın farklı boyutlarına yer verilirken, Türkçe ders kitabında bu boyutlara yer verilmediği belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre toplumsal duyarlılığa ilişkin vurgular Türkçe ders kitabında konu değerlendirme etkinliklerinin yanı sıra metin içerisinde de verilmelidir. Ayrıca, farkındalık bilincini oluşturmaya yönelik becerilere metinler içerisinde yer verilmesi ve Türkçe kitabının bu açıdan uygun metinler ile zenginleştirilmesi önerilebilir. Toplumsal duyarlılığın önemi dikkate alındığında Sosyal Bilgiler ders kitabında ayrı bir tema olarak toplumsal duyarlığa yer verilmesi önerilebilir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Journal of History and Future, 2017
Yönetim ve Ekonomi: Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2020
Ankara Universitesi Egitim Bilimleri Fakultesi Dergisi, 2011
Marmara Universitesi Saglık Bilimleri Enstitusu Dergisi, 2012
Uluslararasi Kibris Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi, 2019
International Language, Literature and Folklore Researchers Journal, 2017
Social Sciences Studies Journal, 2017
Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yakın Tarih Dergisi, 2018
Uluslararası Afro-Avrasya Araştırmaları Dergisi, 2018
TÜRKİYE'DE KAMU YÖNETİMİNDE KOORDİNASYON, Nobel Yayıncılık, 2020
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi
2019
2. Uluslararası İnsan Çalışmaları Kongresi (ICHUS 2019), 2019
Journal of International Social Research