Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
6 pages
1 file
Kırım Savaşı döneminde Osmanlı Ordusu'nun askeri kabiliyetine güvenmeyen İngiliz yöneticiler savaşçı aşiretlerden başıbozuk alayları kurmayı denemişlerdi.
Bozkırları ve Türkistan olmak üzere Türklerin yoğun olarak yaşadığı geniş bir coğrafya, Rusya'nın kontrolündeydi. Rus işgalindeki bu bölgelerin Osmanlı Devleti ile olan ilişkileri ise çok eski devirlere dayanmaktaydı. İşgalden sonraki dönemlerde bu iki bölge arasındaki İslam ve Türklük temeline dayalı duygusal bağ, devam ettirilen kültürel ilişkiler sayesinde hiçbir zaman kopmamıştı. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde gelişen Panislamizm ve Türkçülük düşünceleri bu bağı daha da kuvvetlendirmişti. İki bölge arasında güçlenen duygusal bağın ilk önemli yansıması, Balkan Savaşlarında hissedilir. Şark meselesinin bir parçası olan Balkan Savaşları, Rusya Türkleri kamuoyunda büyük bir teessür ve tepkiyle karşılanır. Rusya'da yaşayan Türkler, Osmanlı Devleti'ne yardımlar noktasında adeta seferber olurlar. Yapmış olduğumuz bu çalışmada Balkan Savaşlarının Rusya Türkleri arasında oluşturduğu akisleri ve onların maddi-manevi katkıları üzerinde duracağız.
10. yüzyıl sonlarından itibaren Novgorod Knezliği aracılığı ile Ruslar Sibirya'ya ayak basmışlar ve kürk ticaretine atılmışlardı. Novgorodluların başlattığı bu ticari faaliyet daha sonra Moskova Knezliği'nin bölgede önemli bir güç haline gelmesiyle onların eline geçti. Ancak değişen dünya düzeni ve ihtiyaçların giderek artması sonucu Moskova Knezliği, 16. yüzyılda bölgedeki Tatar hakimiyetine son verdikten sonra Sibirya'nın içlerine açılmaya ve buraları kolonileştirmeye başladı. Bu kolonizasyon faaliyetleri önemli bir Rus ailesi olan Stroganovlar tarafından idare edildi. Çar'dan aldıkları ayrıcalık ile ateşli silahlarla donattıkları Kazak birliklerini kullanarak Sibirya'yı hızla kolonileştirdiler. Sibirya'nın nehir sistemlerini etkin bir şekilde kullanmaları ve bu nehirlerin kıyılarına bir sonraki hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak müstahkem yerleşimler kurmaları, başarılarının en büyük etkenlerinden oldu. 17. yüzyılın sonuna gelindiğinde Rus ilerleyişi Büyük Okyanus'a kadar uzanmıştı. Bu hızlı ilerleyiş, karşılarına bir başka bölgesel güç olan Çin'i çıkarması ile aynı hızla son buldu. Devasa büyüklükteki Sibirya topraklarında Rus hakimiyeti sağlansa da buradaki yaşam hiçbir zaman Moskova Rus kültürünün bir temsilcisi olamadı.
Osman KİMYA, 2019
Öz Kafkasya coğrafyası, özel jeopolitik konumu itibariyle asırlar boyunca güçlü devletlerin ele geçirmeyi arzuladığı ve bu amaçlar çerçevesinde mücadelelere giriştiği bir bölge olmuştur. Özellikle XVIII. ve XIX. asırlarda Rusya devleti bu coğrafyaya kayıtsız kalmamış, Kafkasya'nın istila ve kolonizasyonuna başlamıştır. Ancak XVIII. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Kafkas halkı Rus istilalarına karşı direniş hareketi başlatmışlar. Başlatılan direniş hareketi tasavvuf kökenli siyasî bir harekettir. Mücadele Nakşibendî tarikatının mensupları öncülüğünde başladığından hareketi Rus müellifleri müridizm olarak adlandırmıştır. Müslümanlar ise buradaki bağımsızlık gazavât olarak isimlendirmişler. Aslen Çeçen olan İmam Şeyh Mansûr'un 1785'te Çeçenistan'da başlatmış olduğu bu gazavât hareketi, Nakşibendîler'in önderliğinde ve aynı zamanda Kadirîler'in de desteğiyle ve çeşitli aralıklarla devam etmiştir. Müridizm hareketi ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra millî bir durum arzederek bağımsız Kafkasya hedefinin ortaya çıkmasında en önemli etken olmuştur. Bu çalışmada Kafkasya'da Müridizm hareketinin ortaya çıkışı, imamlar dönemi, devletleşme süreci, Kafkas toplumu üzerindeki etkileri ve Ruslar olan mücadele anlatılmıştır. Kaynak yönünden Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, ana kaynaklar, araştırma eserler, makaleler ve bazı yabancı kaynaklardan yararlanılmıştır.
Ruslarla yapılan muharebelerde Sarıkamış, Erzurum, Galiçya ve diğer savaş alanlarıyla birlikte 60.000-70.000 esir verilmiştir. Esirlerimiz Sarıkamış, Kars ve Tiflis istasyonlarından Azerbaycan, Moskova, Ukrayna, Astarhan ve Sibirya gibi Rusya'da çok dağınık kamplara götürülmüşlerdir. Ruslar rütbesiz askerleri 30 kişilik vagonlara 50, 60 kişi istif ederek Sibirya'nın en uzak ve en soğuk bölgelerine sevk ettiler. Yaklaşık iki ay süren yolculuk esnasında açlık, bakımsızlık ve tedavi imkânlarından yoksunluk yüzünden esirlerin %50'den fazlası yollarda şehit edildi.
2020
Directly or indirectly, the Bolshevik Revolution had effects not only in the geography it emerged, but also in the neighbouring regions, states and for their peoples. The revolution, which occurred during the Great War, resulted in the change of ruling power in Russia. The Bolsheviks, which are the new holder of the ruling power, wished to place their domestic and foreign policies on a line more different than in the Tsarist Russia in order for their authority to be accepted. The previous allies of the Tsarist Russia, namely
Rus Hibrit Savaşı & Bilişsel Saldırılar, 2023
Savaş ile barış arasındaki çizgilerin bulanıklaşmaya devam ettiği ve kinetik olmayan çatışma yöntemlerinin giderek yaygınlaştığı bir ortamda; 4'üncü, 5'inci ve 6'ncı nesil savaşların bir bileşeni olarak bilişsel savaş konseptinin giderek daha da büyük bir rol oynaması beklenmektedir. Bilgi ve psikolojik operasyonların temel bileşenleri olduğu bilişsel savaş, çağdaş çatışmalarda önemli etkileri olan ve hızla gelişen bir alandır.Ve bir ulus bilişsel savaş tehditlerini caydırmak için mutlaka bütüncül birdevlet yaklaşımıyla hazırlanmalıdır.
1552 yılında Kazan Hanlığı’nın ortadan kaldırılmasından sonra Ruslar doğu yönünde hızlı bir yayılım gösterdiler. Sibirya toprakları üzerinde başlayan bu yayılma daha sonra güneyden Başkurt ve Kazak topraklarına kadar genişledi. Her seferinde daha ileri bir noktaya kurulan güçlendirilmiş kale-şehirlerden oluşan savunma hatları ile Başkurdistan ve Kazakistan da kalıcılık sağlanmıştı. Ancak yine de yerli halkın özellikle de Başkurtların sürekli isyanları Rusları zor duruma sokuyordu. Bu kale-şehirlere yerleştirilen Hristiyan nüfus ve askerler ile ilerleyen yıllarda bu isyanlar da giderek azaldı. Yerli halka uygulanan bastırma ve asimilasyon süreci büyük ölçüde başarılı oldu ve Başkurdistan ile Kazakistan toprakları 19. yüzyılın ortalarında artık tamamen birer Rus memleketi haline gelmişlerdi.
Kazakh Turks were ruled by dividing into three big Horda (Jüz) until the second quarter of the 17th century. Ebulhayr, Khan of Small Horda (kíshí jüz), had to accept the patronage of the Russian Tsarist as a result of internal disagreements and external pressures. From the time of the Peter the Great (reigned 1682-1725), the expansion of Russia towards the West Turkestan lands took place gradually. The establishment of Orenburg in 1744 accelerated the penetration of the Russians into the Kazakh steppes. Towards the beginning of the 18th century, the Middle and Small Horda khans followed a semidependent policy to the Russian Tsarist. The Russian Tsarit, which wanted to increase its influence on the Kazakh khans, made a number of administrative and legal impositions. For example, with the regulations issued in 1822 and 1824, the khanate system was abolished and the titles of "deputy sultan" or "administrator sultan" were created. Similar practices had caused great reactions from the local people. At the same time, the establishment of the Orenburg Castle made the Kazakh geography a military base and overshadowed the national independence of the Kazakhs. For this reason, many rebellions broke out, the most important of which is the Kenesari Kasımov, rebellion. Kenesari, who had a great struggle against Russian expansionism, was killed due to the conflicts among the Kazakhs and the wrong policy he followed against the Kyrgyz although he achieved some military success. In this study, the military and political stages of the national struggle of the Kazakh people against Russian expansionism under the leadership of Sultan Kenesari Kasımov (Kenesari Khan) were examined based on Russian archive documents.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Boğaziçi Asya Araştırmaları Merkezi: Kitap İncelemesi, 2018
INSAMER Analiz, 2019
Folklor Edebiyat, 2015
Uşak'ın Yunan İşgalinden Kurtuluşunun 100. Yılı Hatırası, 2023
TUİÇ Akademi, 2021
93 HARBİN'DE RUSYA'DA OSMANLI ESİRLERİ, 2021