Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
33 pages
1 file
Bu rapor dünya örneklerinde anadilinde eğitim ve eşitlik mücadeleleri üzerine odaklanmaktadır. Raporda Galler ve Hindistan örneklerine detaylı bir şekilde bakılmakta, ayrıca farklı ülke örneklerinin ele alındığı konferanslarda öne çıkan eğilimler, kullanılan söylemler ve farklı pratiklere dair eleştirel bir değerlendirme sunulmaktadır.
Anadolu Seyahatnamelerinde yer alan maden ve madencilikle ilgili bir çalışma
Köprü Dergisi , 2012
Türkiye uzunca bir süredir yeni bir anayasa yapmayı tartışıyor. Sivil toplum örgütleri, yeni anayasaya dair taleplerini sürekli kamuoyunun gündemine taşıyor, Meclis'te grubu bulunan dört partinin eşit üyelerle temsil edildiği bir "Anayasa Uzlaşma Komisyonu" ise yeni anayasa metnini oluşturmaya gayret ediyor. Toplum, yeni anayasadan ülkenin kadim sorunlarını çözmek için gerekli demokratik zemini oluşturmasını bekliyor. Yeni anayasa ile çözümü konusunda ilerleme kat edilmesi gereken konulardan biri de Kürt meselesidir. İşin doğrusu Kürt meselesi ile yeni anayasa arasında çok yakın bir irtibat bulunuyor. Zira, bir taraftan, Kürt meselesini çözmeyi gaye edinmeyen ve bunun için gerekli düzenlemeleri (anayasal vatandaşlık, âdem-i merkeziyetçi bir idari yapı, temsilde adalet, siyasal alanın genişlemesi, vb.) ihtiva etmeyen bir hukuksal metin "yeni anayasa" olarak nitelendirilemez. Beri taraftan, Kürtlerin taleplerini içeren ve garanti altına alan yeni bir anayasa yapılmadan da Kürt meselesini demokratik ve barışçı bir çözüme kavuşturmanın imkânı olamaz. Kürtlerin anayasal düzlemde güvenceye kavuşturulması gereken öncelikli talebi ise anadilinde eğitimdir. Bundan iki yıl önce bu konuya ilişkin bir çalışma yaptık. 1 Farklı Kürt siyasal çevreleri ile görüştük ve şöyle bir tabloyla karşılaştık: Kürt meselesinde kullanılan araçlar/yöntemler ve çözümün hangi idari çerçeve içinde olabileceği gibi hususlarda bu çevreler farklı düşüncelere sahiptiler. Ancak konu anadilinde eğitime gelince neredeyse ağız birliği etmişçesine hemen herkes aynı kavramlarla konuşuyor ve aynı istekleri dillendiri-Anadil ve Anayasa Vahap Coşkun
Ana tanrıça ve Kybele sözcüklerini duyduğumuzda aklımıza ilk olarak Anadolu gelmektedir. Anadolu, kadının ve anaerkil aile toplumunun kaynağıdır. Dünya üzerinde kadının üstünlüğünü ve önceliğini vurgulayan ilk Ana tanrıça kavramı Anadolu'da gelişmiştir. Dünya ölçeğinde ataerkilliğin yaşandığı çağlarda kadının pek etkisi görülmez Anadolu dışında. Anadolu tarihinde; Toprak ile özdeşleştirip Toprak-ana denilen bereketi, bolluğu ve doğurganlığı simgeleyen ilk Ana Tanrıçalar; Kybele, Artemis ve Meryem Ana gibi dinsel kişiliği olanlar; Amazonlar gibi savaşçılar, Artemizya, Aspasya, Zeo, Hürrem Sultan gibi politikaya bulaşanlar, Sappho, Mihri Hatun, Halide Edip gibi sanatçılar, Nene Hatun gibi kahramanlar bulunmaktadır1. Neden Ana Tanrıça yüceltilmiş hep, bir baba tanrıdan tüm yaratılanların babası olarak düşünülemez miydi? Bu sorunun karşılığını ilkel insanın gözlem gücünde ve bu gözlemin sonucunu da olağan üstü bir yorumla değerlendirerek bu kavramı bulmasında aramak gerek. İlk çağlarda çevresinde gördüğü her şeyi değerlendirme aşamasındaydı insan. Topraksa durmaksızın bir hareketlilik içerisinde sürekli bir şeyler getiriyordu dünyaya. Ağacı, otu, sebzesi, meyvesiyle insan ve hayvan yaşamının soyunu sürdürmesi için gerekli ne varsa onu bağrında yetiştiriyordu. Tüm bitkileri de o doğuruyordu. O da bir anaydı öyleyse. Toprak ana. On binlerce yıl süregelen mağara yaşamında Toprak Ananın bağrında barınmış ve onun güvencesini hissetmişti kendisini ilk insan ve bir beden tasarlamıştı onun için. Yer Toprak Ananın bedenidir, etidir. Yer toprağın ta kendisidir. Bu yüzden Türkçemizde yer, yeryüzü, toprak hep aynı anlamı taşımaktadır. Yerin bağrından çıkan taşlar kemikleri, bitkiler sağları, ırmak ve dereceler damarları, çocuğunu güvenle dünyaya getirip büyüttüğü mağaralar ve kovuklar rahmidir Toprak Ananın ilk insan için2. Kutsal kitaplarda hep topraktan yaratıldığı belirtilmiştir insanoğlunun. Eski çağların Anadolu'sunda kadının doğurganlık gücünü toprağın verim gücüyle özdeşleştirerek, onu bütün varlıkların yaratıcı gücü olarak görmüş, yani insanın topraktan yaratıldığı yargısını günümüzden on bin yıl önce katılmış Anadolu insan. Bu inanç doğrultusunda, doğal olarak toplum anaerkil bir yapıda oluşmuştur ilk çağlarda. Bir yandan yaşamın ölümle sona erdiğini, bir yandan da doğumla sürekli yenilendiğini gözlemliyordu. Dünya'ya çocuğu getiren dişi yaratık, yani kadındı. Doğumda erkeğin işlevi yeterince anlaşılamamış olmalı ki, insanı dünyaya getirebilecek yetenekteki kadının tanrı olabileceği inancı yerleşmişti. Bu yüzdendir ki; Kybele, motiflerinde kalın kalçalı, iri göğüslü şekilde tasvir edilmiştir. Karnının altında da üçgen biçiminde belirtilmesi onun kadınlığının ve doğurganlığının simgesi olarak kabul edilmektir
2019
Bu makalede engelli bireylerin ayrımcılık kavramı sonucunda yaşadığı sorunlar yansıtılmaya çalışılmıştır.
Umran
Amerika derken? Yıllardır var olan ve son yıllarda da modası hala geçmemiş olan Amerikan düşmanlığı, bu Amerika'nın ne olduğu hakkında yeniden düşünmeyi gerekli kılıyor. Aynı şekilde yıllardır yapılan Doğu-Batı karşılaştırmaları, Batı kültürünün Doğu karşısındaki farklılıkları, İslam ve Batı gibi mukayeseler, bütün bunlar Batı'yı bizden farklı kılan şeyin ne olduğu hakkında da yeniden düşünme kapısını aralıyor önümüzde.
10. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi, 2012
Yaylacılık faaliyetlerinin Türk tarihinde ve yerleşme kültüründe özel bir yeri vardır. Bu faaliyeti özel kılan durum ise; Türklerin tarih boyunca kırsal yaşam birlikleri içerisinde yayla yerleşmelerine hep yer vermiş bir millet olmalarıdır. Türklerle yaylalar arasındaki bu birliktelik bir taraftan tarihi yaşam biçimi ve ekonomik nedenlerden, diğer taraftan ise coğrafi çevre şartlarından kaynaklanmıştır. Gerçekten de hem Asya hem de Anadolu'nun değişik yörelerindeki yüksek dağlık alanlar, yaylacılığı Türkler için bir tercihten öte, bir zorunluluk haline getirmiştir. Söz konusu bu beraberlik, bütün alışkanlıklarından, üretim biçimlerine kadar pek çok maddi kültür öğesine yansımış ve böylece Türklere özgü bir yayla kültürü ortaya çıkmıştır. Öyle ki yayla yaşamı, sadece ekonomik amaçlı bir faaliyet değil, aynı zamanda da Türk insanı için vazgeçilmez bir gelenek, bir tutku ve kendine özgü bir töre ve alışkanlıktır. Bu şekliyle Anadolu insanını yüzyıllardan beri sürdürdüğü bu faaliyetten ayrı düşünmek mümkün değildir. Başka bir ifadeyle yaylacılık, Türk insanının bir gereksinimi, bir özlemidir.
Çizgi Kitabevi Yayınları, 2022
BÖLÜM 1: TRX SÜSPANSİYON SİSTEMİ VE KUVVET GELİŞİMİ - Ali Furkan YARAR BÖLÜM 2: DAİRESEL (CİRCUİT) ANTRENMAN - Alişan YAVUZ BÖLÜM 3: SERBEST VE GREKO-ROMEN GÜREŞÇİLERİN ANTRENMAN DÖNEMİ PLANLAMASI VE PERFORMANS ÖZELLİKLERİ - Alişan YAVUZ BÖLÜM 4: KADIN VOLEYBOLCULARDA ANTRENMAN YÜKÜ TAKİBİ - Ali Furkan YARAR, Bergün Meriç BİNGÜL & Aşkın ŞENTÜRK BÖLÜM 5: YÜZÜCÜLERDE UYGULANAN SU İÇİ DİRENÇ ANTRENMANLARININ İNCELENMESİ - Aşkın ŞENTÜRK BÖLÜM 6: TENİSTE DİRENÇ ANTRENMANLARI - Dilek TOPAL BÖLÜM 7: CROSSFİT - Dilek TOPAL BÖLÜM 8: ÇOCUKLARDA LİFE KİNETİK EGZERSİZLERİ - Gökhan ARIKAN & İsmail GÖKHAN BÖLÜM 9: YÜZMEDE KUVVET VE AKIŞKANIN ETKİLERİ - Zeynep İnci KARADENİZLİ BÖLÜM 10: MOTOR BECERİ VE MOTOR PERFORMANSI BELİRLEMEDE KULLANILAN GÜNCEL TESTLER - Necdet Eray PİŞKİN, Hasan AKA, Zait Burak AKTUĞ & Serkan İBİŞ BÖLÜM 11: SPOR VE DİKKAT: SPORDA KULLANILAN DİKKAT TESTLERİ -Serkan İBİŞ, Zeynep KUTLU, Hasan AKA & Zait Burak AKTUĞ BÖLÜM 12: SPORDA RENKLERİN MOTİVASYONEL YÖNÜ - Özgür DİNÇER BÖLÜM 13: BİYOMEKANİKSEL AÇIDAN YÜZME ÇIKIŞ TEKNİKLERİ ANALİZİ - Özlem TÖRE BÖLÜM 14: THERA-BAND İLE YAPILAN 6 HAFTALIK KUVVET ANTRENMANLARININ 10-12 YAŞ ERKEK YÜZÜCÜLERİN 50M SERBEST STİL DERECESİNE ETKİSİ - Elif ZENGİN, Eda YAĞIZ, Sinem IŞIK, Gökhan KUZAY & Zeynep İnci KARADENİZLİ BÖLÜM 15: DURGUNSU KANO VE KAYAK SPORCULARININ EL KAVRAMA KUVVETLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI VE BEDEN KİTLE İNDEKSLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ - Abdurrahman DEMİR BÖLÜM 16: 10-12 YAŞ FUTBOL OKULU SPORCULARININ 6 HAFTALIK ANTRENMANLAR SONRASI EL REAKSİYON SÜRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI - Erdal BAL & Nedim MALKOÇ
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Cogito, sa: 14, Bahar 1998, slr: 234-252. , 1998
OYUN / THE PLAY (Theatre Magazine of IATC - Turkey), 2018
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 2024
… Yardım Vakfı Adına Namık Kemal ZEYBEK
XI. Uluslararası Büyük Türk Dili Kurultayı, 25-28 Eylül 2016 Budapeşte-Macaristan Bildiri Kitabı
TÜM YÖNLERİYLE TOPLULUK RADYOLARI, 2009
Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 2013