Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
turuz.info
Trakya Üniversitesi SBE Dergisi, 2018
ÖZ: Türk dünyası içinde sözlü edebiyat geleneğinin gücü bilinmektedir. Özellikle Türkçe sözlü edebiyat ürünlerine (koşuk, sav, sagu, destan) dair en eski kaynak olan Divanü Lûgat-it-Türk'ten itibaren bu durum açıkça görülmektedir. Sözlü edebiyat geleneğinin önemli unsurlarından biri de atasözleridir. Atasözleri, bir toplumun duygu, düşünce, inanç ve kültür yapısının aynası gibidir. Bir olayın ve durumun toplum tarafından nasıl ele alındığını burada görmek mümkündür. Atasözleri, toplumun kabul ettiği ve asırlarca toplumun düşünce ve mantık süzgecinden geçerek günümüze kadar ulaşmış kısa ve özlü ifadelerdir. Atasözlerinin kimin tarafından ne zaman söylendiği bilinmemektedir. Bu nedenle toplumun ortak malıdırlar. Günümüzde yazılı edebiyattan ziyade dilsel varlığını sözlü edebiyat üzerinden sürdürmeye çalışan Türk halkları bulunmaktadır. Bu halkların en belirgin özellikleri geniş kapsamda yazı dilinin geç dönemde ortaya çıkması ve konuşur sayısının az olmasıdır. Kırımçak Türkleri de bu Türk halklarındandır. Musevî inancına sahip bu halkın ilk yazılı ürünleri genellikle dinsel metinlerin çevirilerinden ibarettir. Günümüzde özellikle Rusçanın büyük etkisiyle kaybolmaya yüz tutmuş bu Türk lehçesindeki sözlü edebiyat ürünlerinin ancak bir kısmı kayıt altına alınabilmiştir. Çalışmamızda bu sözlü edebiyat ürünlerinden Kırımçak atasözleri ele alınacaktır. ABSTRACT: The importance of tradition of oral literature is known among Turkish world. It is more apparent, especially beginning from Divanü Lûgat-it Türk, that is the oldest source among Turkish oral literature products ((koşuk, sav, sagu, epic). One of the most important elements of tradition of oral literature is proverbs. In a way, they are the reflection of a society's feelings, thought, belief and cultural structure. By means of proverbs, it is possible to see how a society receives an event or a situation. They are short and concise expressions surviving until today after undergoing a process of a society's thought and logic for ages. It is not known who they are said by or when they are said. For this reason, proverbs are common wealth of a society. There have been Turkic peoples that have been trying to exist with their oral literature more than their written literature. The most remarkable feature of these peoples are late existence of written language and the low number of people speaking it. Krimchak Turks are among these Turkic peoples. The first written products of these Jewish peoples generally consist of translation of religious texts. Only a limited number of oral literature products of this Turkish dialect that is about to
Захириддин Мұхаммед Бабурдың шығармашылығы және әлем мәдениеті» тақырыбындағы халықаралық ғылыми-практикалық конференция материалдары, 2023
Bir dilin yazılı ilk metinlerinden itibaren takip edilebilen ses değişimlerinin incelenmesi o dilin belirli seslere tutumunun belirlenmesi ve lehçeleşme temayülünün ortaya konması açısından oldukça önemlidir. Söz konusu çalışma diş arası ünsüzleri olan /s/ ve /z/ seslerinin Kıpçak grubu Türk lehçelerindeki durumunun Eski Türkçe dönemiyle karşılaştırmalı olarak incelenmesi üzerine kurulmuştur. Eski Türkçe döneminde söz konusu sesleri bünyesinde bulunduran sözcükler belirlenerek bu seslerin söz başında, söz içinde ve söz sonundaki durumları eş zamanlı ve karşılaştırmalı bir yöntemle incelenmiştir. Çalışmada ulaşılan sonuçlar "Sonuç" bölümünde maddeler hâlinde belirtilerek söz konusu seslerin durumu tablolar ile şematik olarak gösterilmiştir.
2021
The Mamluk-Kipchak Turkish has an important place among the historical Turkic dialects, was formed by the Turks living in the Mamluk state, which ruled in Egypt and Syria between 1250-1517. Numerous works have been transmitted by Mamluk Kipchak to the present day were written in Arabic letters. These works were recorded in various fields, such as vocabulary, grammar, literature, religion, politics, equestrian and archery. This article is focused on the imperative mood of Mamluk Kipchak texts. Information about the imperative mood is shown in the grammar books of that period. Suffixes denoting imperative mood in other texts also defined. Additionally this article aims to identify how imperative suffixes of Mamluk-Kipchak Turkish function and what meanings they bring to the sentences.
Yakındoğu Üniversitesi İlahiyat fakültesi dergisi 2019, 2019
Siyasî nedenlerden dolayı kıbrıs'ta türklerin mevcut olduğu bilin-meye başlamasına rağmen, bu cemaat (community) üzerine çok az çalışılma yapılmıştır. Eski ve ortaçağ kıbrıs'ı üzerine çok ayrıntılı ça-lışmalar yapılmış iken, adanın türk yönetimi altındaki tarihi ile bu-raya yerleştirilen türklerin tarihi epeyce ihmal edilmiştir. Bu tebliğ için gerekli malzeme, çoğunlukla 1954 yılında kıbrıs'ta toplanmıştır. Bu malzemeye dayanan sonuçlar kesin değildir. tek başına bir değer ifade eden henüz kaydedilmemiş çok delil halâ vardır. kıbrıs'ın nüfusu yaklaşık iki yüz yıldır çoğalmaktadır ve şimdi (1954 yılında) 527.000 olarak tahmin edilmektedir. Bu toplam nüfu-sun beşte dördü, ana dil olarak, Rumca konuşurlar, inanç bakımın-dan ortodoks kilisesine mahkûm değillerse de, terbiye bakımından ona bağlıdırlar ve kendilerini Rum olarak nitelerler. Bunların dışında kalanların çoğu, Müslüman gibi eğitilmişlerdir, her zaman olmasa bile sık olarak türkçe konuşurlar ve ortodoksların kendilerini Rum olarak nitelediği gibi, bunlar da kendilerini daha çok türk olarak nitelerler. Ayrıca, Maruniler ve Ermeniler gibi küçük gruplar da vardır. İki aslî cemaat, tüm adaya dağılmış olması sebebiyle, kıbrıs, en dolu mana-sıyla, çoğulcu bir toplumdur. Her iki toplum da kendi bölgelerinin merkezleri olan altı kasabanın her birinde temsil edilmektedirler ve bu cemaatler tarafından meskun özel müstakil köyler veya oransal (nüfus bakımından) farklılıklarına rağmen, karma köyler her yerde buluna-bilir. Aşağıdaki çizelge bu kasabaların her birinde bulunan Rum ve türklerin sayılarını göstermektedir. Rakamlar, son nüfus sayımı olan 1946 Nüfus Sayımı'ndan alınmıştır ve rakamlar elliye yuvarlanmıştır. Baf Limanı ile İhtima (ktima) bir kasaba olarak yazılmıştır.
Atatürk Ansiklopedisi, 2022
Cyprus is Turkish Society was established in 1954 when the visibility of the Cyprus problem increased after the Second World War. It was held responsible for the events on 6/7 September 1955 in Istanbul and Izmir and lost its effectiveness as of December 1955. Turkish Cypriots Association supported the Turkish Cypriots' struggle for existence and Turkey's Cyprus policy with its effective activities both in Turkey, Cyprus, and the UK in 1954 and 1955, when Turkey pursued an active policy on the Cyprus problem.
Osmanlı Türkçesinde, bir kısmı günümüz Türkçesinde de kulanılan çok sayıda Arapça ve Farsça kelime bulunmaktadır. Konuşma diline yerleşmiş ve kullanım sıklığı yüksek olanlar dışında bu alıntı kelimeler Arap ve Fars yazı dilindeki orijinal imlâlarına bağlı olarak yazılmışlardır. Arapça ve Farsça kelimelerin yapılarının bilinmesi, metnin doğru okunması ve doğru anlamlandırılması açısından önemlidir. Önümüzdeki ünitelerde, günümüz dil bilgisinde yapı bilgisi (morfoloji), klasik dil bilgisinde sarf bölümlerinde işlenen konuları ana hatlarıyla öğreneceğiz. Bu iki dilden isimler, sıfatlar, zarflar ve bağlaçlar alınmış, çekimli fiil unsurları alınmamıştır. Önümüzdeki ünitelerde yapımlarıyla ilgili özelliklerini öğreneceğimiz bu unsurlar, kabaca "isim" kategorisinde değerlendirilir. ARAPÇA KELİMELERİN YAPISI Arapça, bükünlü bir dildir; yani bir kökten yeni kelimeler türetilirken başa ve sona ekler getirilmez. Kelimenin kökünü oluşturan temel harflerin belli bir kalıba göre başına, sonuna veya ortasına; bazan hepsine birden belli harflerin ilâvesiyle yeni kelimeler yapılır. Bu yapıdan dolayı, Arapça kelimeler klasik dil bilgisi kitaplarında bugünkü dil bilgisi anlayışından farklı bir şekilde sınıflandırılmıştır. Türkçede kullanılmayan fiil çekimlerini bir tarafa bırakırsak, Arapça kelimeler kabaca iki gruba ayrılır: a) asıl isimler (=ism-i câmid) b) türemiş isimler (=ism-i müştak). Asıl isimler (ism-i câmid) grubuna giren kelimeler özel isimler, cins isimleri ve sayı isimleridir. Fiilden türemiş isimler (ism-i müştak) ise masdar isimleri, ism-i fâ'il, ism-i mef'ûl, sıfat-ı müşebbehe, mübâlağa-i fâ'il, ism-i tafdîl, ism-i mekân, ism-i zamân, ism-i âlet, ism-i tasgîr, ism-i mensûb olarak gruplara ayrılır. Bazı bağlama edatlarıyla, harf-i cer denilen edat ve zarfları da ayrıca zikretmek gerekir. Edat ve harf-i cerler hariç bu kelimeleri dilbilgisel görevlerine göre isim ve sıfat olarak da sınıflandırmak mümkündür: İsm-i câmid grubuna giren bütün kelimeler, masdarlar, ism-i mekân, ism-i zaman, ism-i âlet, ism-i tasgir cinsinden kelimeler isimdirler. Arapçada Kelime Yapımı: Kelime Kalıpları ve Çokluk Kategorisi bükün: Dil bilgisi görevleri ve yapı bakımından, kelime köklerinin başında, içinde veya sonunda türlü değişikliklerin olmasıdır. bükünlü diller: Arapça, İbranice vs. gibi dillerdir. 6. Nun )ن( harfi in-, mün-ses gruplarıyla başlayan kelimelerde başta,-ân ile biten kelimelerde ise sonda zâid olur: اﻧﮑﺴﺎر inkisâr, ﻣﻨﮑﺴﺮ münkesir, ﻋﺮﻓﺎن irfân. 7. Vav )و( harfi genellikle kelime içinde uzun u (û) sesini karşıladığında zâid olur: ﻣﻌﻠﻮم ma'lûm, ﳎﻬﻮل mechûl, ﻣﻈﻠﻮم mazlûm, ﻣﻐﻠﻮب mağlûb, ﻩﻘﻮﻕ hukûk. 8. He (٥) harfi kelime sonunda Arapçadaki kapalı te harfi yerine kullanıldığında zâid olur: ﻣﺪرﺳﻪ medrese, ﮐﺘﺎﺑﻪ kitâbe, ﺑﻪ ﺿﺮ darbe. 9. Ye )ى( harfi kelime içinde uzun i (î) sesini karşıladığında zâid olur: ﺗﻌﻠﻴﻢ ta'lîm, ﻓﻘﲑ fakîr, ﮐﺒﲑ kebîr. Kelime yapılışını daha iyi anlamak için aşağıdaki örneği inceleyelim: Arapçada 'yazmak' fiilini oluşturan kök harfler ب ت ك (k-t-b)'dir. Şimdi bu kökten türetilmiş, dilimizde kullanılan bazı kelimelere bakalım: ﻛﺘﺎب kitâb, ﻛﺎﺗ ﺐ kâtib, ﻣﻜﺘﻮب mektûb, ﻣﻜﺘﺐ mekteb, ﻛﺘﺎﺑﻪ kitâbe vs. Görüldüğü gibi aslî harfler değişmemekte, bu köke zâid (ilâve) harfler getirilerek yeni kelimeler yapılmaktadır. Şimdi "sakin olmak, yerleşmek, rahatlamak" fiilini oluşturan ن ك س (s-k-n) aslî harflerinden türetilen bazı kelimelere bakalım: ﺳﮑﻮن sükûn "durma, kesilme, rahatlık vs." ﺳﮑﻮﻧﺖ sükûnet "durgunluk, rahat, durma vs." ﺳﺎﮐﻦ sâkin "kımıldamayan, oturan, durgun vs." ﺳﮑﺎن sükkân "oturanlar, sâkinler vs." ﺳﮑﻨﻪ sekene "oturanlar, sâkinler vs." اﺳﮑﺎن iskân "yerleştirme, ev sahibi etme vs." ﻣﺴﮑﻦ mesken "oturulan yer, ev vs." ﺗﺴﮑﲔ teskîn "sakinleştirme, rahatlatma vs." ﻣﺴﮑﻦ müsekkin "yatıştırıcı, teskin edici vs." ﻣﺴﮑﻨﺖ meskenet "miskinlik, fakirlik; beceriksizlik vs." ﻣﺴﮑﲔ miskîn "fakir, beceriksiz, cüzzamlı vs." Bu kelimelerde de kelime kökünü oluşturan aslî harfler değişmezken, yeni kelimeler türetmek için bu köke zâid harfler getirilmiştir. 1. Metinde geçen bilmediğiniz kelimeleri Kamus-ı Türkî'den öğreniniz. 2. Metinde geçen Arapça yapılı masdarları bulunuz.
Tıp terimi, tıp ilmi ile uğraşan bilim adamlarının kısa yoldan anlaşmalarını sağlayan özel kelimelerdir. Bu çalışmada Kıpçak grubu yazı dillerinden biri olan Karakalpak Türkçesindeki tıp terimleri tespit edilmeye çalışılmış ve böylelikle tıp dili ile çağdaş Türk lehçeleri üzerine yapılan araştırmalara katkıda bulunulması amaçlanmıştır. Karakalpak Türkçesinde tespit ettiğimiz 398 tıp teriminin 158 tanesinin Türkçe olduğu ve Türkçe olan bu tıp terimlerinin 60 tanesinin de standart Türkiye Türkçesinde ve ağızlarında karşılığı olduğu görülmüştür.
KIRIM TATAR TÜRKÇESİNDE TABU VE ÖRTMECELER ÜZERİNE, 2022
Tonga dili kökenli "işaretlenmiş, belirlenmiş" anlamına gelen tabu, ilk defa İskoçyalı kaptan James Cook tarafından 1777 yılında Okyanusya'daki Tonga adasında saptanmış, kültür ve bilim literatürüne de bu şekilde geçmiştir. Bu terim, insan davranışlarıyla ilgili güçlü sosyal yasak ve kısıtlamaları ifade eder. Tabuların ortaya çıkışında gelenekler, görenekler, mitler, âdetler, örfler, inançlar, ahlâkî değerler, doğal afetler ve salgın hastalıklar vb. etkin rol oynar. Bu sebeple tabu konusu üzerindeki çalışmalar, etnografik/kültürel antropoloji dilciliğin temelinde ele alınmalıdır. İnsanlar, bazen konuştuğu konunun muhatabı rahatsız edebileceğini, acı veya utanç getirebileceğini varsaydığında söylemeye çekinir ve bazı kelimeleri ya gizleyerek ya da yumuşatarak ifade etmeye çalışır. Bu durumda örtmece/örtük anlatım/örtülü anlatım dediğimiz terim devreye girer, kelimenin veya kavramın semantik yönü ve anlam alanı değiştirilmeye çalışılır. Böylelikle muhataba adları doğrudan değil, dolaylı olarak söylenmiş olur. Dilin sosyopsikolojik boyutunda yer alan örtmece ölüm, cinsellik, din ve hastalık gibi toplum tarafından belli ritüelleri ve yasakları olan olaylarda kendini sıklıkla gösterir. 1 Abdülkadir İnan, tabu terimi yerine "tekinsiz" terimini kullanmıştır (ayrıntılı bilgi için bk. Abdülkadir İnan, "Börü = Kurt ve Yok = Hayır Kelimeleri Üzerine", Makaleler ve İncelemeler, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1987, s. 625). 2 K. Ahanov'a göre, ta "belirlemek" ve pi "bütünüyle" kelimelerinden oluşmuş bir terimdir (2002, s. 178).
MSKU Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016
Türkiye’de Oğuz ağızları yanında onlarla iç içe, yan yana varlığını sürdüren ve başka Türk lehçelerinin kolları olan ağızlar da bulunmaktadır. Bunlardan biri de Karaçay-Malkar Türklerinin ağzıdır. Bu çalışma kapsamında Türkiye Türkçesi ağızları içerisinde bir ağız adacığı oluşturan Doğlat (Afyonkarahisar/İscehisar), Gökçeyayla, Akhisar ve Yazılıkaya (Eskişehir/Han) köylerinde farklı yaş gurubu ve mesleklerden Karaçay-Malkar Türkçesi konuşurları ile görüşülerek, çeşitli konularda metinler derlenmiştir. Bu metinler çevriyazı işaretleri ile önce yazıya daha sonra Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Metinler üzerinde karşılaştırmalı ve eş zamanlı gramer yöntemi kullanılarak dil incelemesi yapılmış, metinlerin bir dizin/sözlüğü hazırlanmıştır. Türkiye’de gün geçtikçe unutulan Karaçay-Malkar Türkçesinin konuşulduğu bu yerleşim merkezlerinden yapılan derlemeler, hem bu ağızların kayıt altına alınarak belgelenmesini sağlayacak hem de Türkiye Türkçesi ağız araştırmalarına katkı sunacaktır. Anahtar Kelimeler: Kıpçak Lehçesi-Karaçay-Malkar Türkçesi-Türkiye Türkçesi Ağızları-Ağız Adacığı
Arkeometri sonuçları sempozyum, 2014
Bu çalışmada Güvercinkayası kazısına ait kerpiç bloklar ve taban ve duvar sıvalarının karakterizasyonu konu edilmiştir.
Özet: Cumhuriyet Hükümeti Lozan'da her ne kadar Kıbrıs Türklerini genel olarak Britanya'ya terk etmişse de Türkiye'nin güvenliği açısından Kıbrıs Türkleri ile mevcut koşullar çerçevesinde irtibatını sürdürmeye ve onları Britanya emperyalizmine karşı himaye etmeye çalışmıştır. On binden fazla Kıbrıs Türk'ü Türkiye'de yerleştirilmiş, adada kalanların durumu resmi ve gayrı resmi yollarla izlenmeye çalışılmıştır. Burada yayımladığımız rapor Kıbrıs Türklerinin durumunu son derece gerçekçi bir biçimde yansıtmaktadır. Birçok acılar çekmiş Kıbrıs Türkleri Türkiye'ye ve Cumhuriyet rejimine bağlı kalmaya çalışmışlardır. Abstract: Although Turkish Republic has officially abandoned Turkish Cypriots in the Agreement of Lausanne in 1923, she has focused on and paid attention to them from Turkey's security point of view, and has continued her connection with them until 1925. In 1925, Turkish consulate was set up in Larnaca town of Cyprus under British Empire. Against British imperialism, Turkey wanted to patronize them in the frame of her condition. More than 10.000 Turkish Cypriots have been settled in Turkey. Collective immigration of Turkish Cypriots to Turkey stopped after 1925 in fear of the end of Turkish population in Cyprus.The situation of Turkish Cypriots who permanently situated on the island have been carefully observed from Ankara. A Turkish report, dated 1925,and presented here, points out in realistic way that Turkish Cypriots remain true to Turkey and her Republican regime.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.