Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
6 pages
1 file
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2014
içinde mutasavvıflarla sıkı bir etkileşim halinde bulundukları görülmektedir. Bu etkileşim ilk zamanlar Ahmed Yesevî sonraları ise ağırlıklı olarak Nakşibendî şeyhi Hoca Ubeydullah Ahrar (ö. 895/1490) ve müridleri mihverinde gerçekleşmiştir. Bu güçlü iletişim Nakşibendîliğin, Şeybânîlerin XVI. asır boyunca siyasî, dinî, ilmî, hukukî hatta iktisadî hayatında derin bir etki bırakmıştır. Hatta bu şeyhlerin hanlığın yönetimine müdahale edecek kadar güçlü bir konuma geldiği anlaşılmaktadır. Mevzubahs ettiğimiz bu yakınlığın kuşkusuz birtakım dini ve siyasi sâikleri mevcuttur: Bu noktada evvela vurgulanması gereken husus, Sünnî Müslümanlığı temsil eden Özbekler'in Orta Asya halklarının manevi hayatlarında etkin bir güç olan Bahauddîn Nakşibend ve Ahmed Yesevî'ye büyük bir saygı beslemeleridir. Dikkate layık ve üzerinde durulmaya değer diğer bir husus da, Sünnilik ve Şiîlik rekabetinin Fatımiler'den sonra ikinci defa Özbek-Safevî mücadeleleriyle siyasi boyut kazanmış ve tüm hızıyla yüzyılı aşkın bir süre devam etmiş olmasıdır. Nitekim Sünnî eğilimli bu tarikata mensup Şeybânîler, Şiî mezhebinden olan ve Şiîliği resmi devlet dini olarak tanıyan Safevîler'e karşı bu mezhebi bir sığınak olarak görmüşlerdir. Bu sebeple de bu tarikatın sağlamlaşarak örgütlenmesiyle oluşan sosyal yapısı kendileri için Orta Asya'dan İslam dünyasına uzanan koridor oluşturması açısından mühim bir güç oluşturmuştur.
graduate seminar, 2019
Şeybânî Özbek Khanate, XV. From the beginning of the century, XVI. Until the end of the century about a hundred and eighty years reigned. Considering the Central Asian geography it has ruled, many local and foreign orientalists conducted studies on this area. Our study, in particular, was prepared as a doctoral thesis by Abdulkâdir Macit in 2015, and was published as a book by İlem Kitaplığı Publications in 2016; We refer to Öz Şeybânî Özbek Khanate Political, Administrative, Military and Economic Structure “.
Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021
Batıda Hazar Denizi’nden doğuda bugün Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin doğu ucundaki Hami (Kumul) şehrine uzanan, kuzeyde Sibirya’dan güneyde Afganistan’ın kuzeyi (Afgan Türkistanı) ile İran’ın kuzeydoğusunu (İran Türkistanı) içine alan Türkistan bölgesinde 16. yüzyılın başından 20. yüzyılın başına kadar hüküm sürmüş devletler “Türkistan Hanlıkları” olarak isimlendirilmiştir. Bu hanlıklardan Buhara Hanlığı (1500-1920), Hive Hanlığı (1511-1920) ve Hokand Hanlığı (1709-1876) halkının büyük bir kısmı Özbeklerden oluştuğu için Özbek hanlıkları olarak da bilinmektedir. Bu Özbek hanlıklarında tarih yazıcılığı ve temsilcileri genel olarak işlenmiştir.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2013
Hicrî üçüncü asır muhaddislerinden Ebū Bekr İbn Ebī Şeybe (ö.235/849), el-Muṣannef adlı hacimli hadis eseriyle olduğu kadar, kendisine atfedilen diğer eserlerin nispetleri ve içerikleriyle de gündeme gelen isimlerden biridir. Musannifin, yayınlanmış hemen her eserinin mukaddimesinde konuya ilişin bir açıklamada bulunmak neredeyse âdet haline gelmiştir. Konuyla ilgili tartışmaların, büyük ölçüde, literatür kaynaklarında ve müstakil yazma nüshalarda ona izafe edilen
Uluslararası Anadolu Sosyal Bilimler Dergisi
Hokand Hanlığı’nın Muhammed Ali Han (1822-1842) ve Şirali Han (1842-1845) dönemleri için önemli tarihi kaynaklarından birisi olan “Şahnâme-i Divane Mutrib”te, 1842 yılında Hokand Hanlığında meydana gelen olaylar dile getirilmiştir. Bu bağlamda Hokand Hanlığı’nın Buhara Emiri Nasrullah (1826-1860) tarafından ele geçirilmesi ve yağmalanması, Muhammed Ali Han, kardeşi Sultan Mahmud, oğlu Muhammed Emin, annesi ünlü Hokand şairesi Mahlar Ayim (Nadire)’in zalimce öldürülmesi anlatılmıştır. Çalışmanın amacı 1842 Hokand Hanlığı açısından yılında yaşanan elim hadiseler hakkında detaylı bilgi veren ender kaynaklardan birisi olan Şahnâme-i Divane Mutrib özelinde halkın Muhammed Ali Han, Şirali Han ve Emir Nasrullah’a bakış açısı ve 1842 yılında meydana gelen olaylara karşı tutumunu ortaya koymak, Hokand Hanlığı’nın siyasi olarak gücünün zirvesindeyken Buhara esaretine düşüşü ve bu esnada halkın tutumunu anlaya bilmek, Buhara esaretinden hanlığı kurtaran Şirali Han ile alakalı ahalinin düşüncel...
Ortaçağ Araştırmaları Dergisi, 2022
Altın Orda Devleti ile İlhanlı Devleti arasında iki devletin kuruluşundan itibaren birçok nedenden ötürü çatışmalar meydana gelmiştir.Bu çatışmaların temel sebebi atalardan kalan topraklar ve Cengiz Han yasasına göre ganimet paylaşımıdır. İki ulus arasında Az erbaycan veKafkasy a topraklarının kime ait olduğu konusundaki tartışmalar temel çatışma mekanizmasını meydana getiren olaydır. Bu meyanda ikidevlet, hangi hükümdar başa geçerse geçsin ilk olarak Azerbaycan ve Kafkasya üzerindeki hâkimiyetini meşrulaştırmak adına teşebbüsle rde bulunmuştur. Cengiz sülalesinin ilk şube devleti olan Altın Orda Devleti, Batu Han döneminde henüz İlhanlı Devleti’nin kurulmamasındanötürü sözü edilen toprak ve ganimet konusunda önemli söz sahibi idi. Ancak Möngke Han’ın emri ile Batı seferine çıkan Hülagu Han 1258yılında İlhanlı Devleti’ni kurdu. Batu Han’ın bu tarihlerde ölümünün ardından iki ulus arasında çatışmalar meydana geldi. Berke Han dönemiile başlayan çatışmalar İlhanlı Devleti’nin son hükümdarı Ebu Said Bahadır Han’ın vefatına kadar aralıklarla devam etmiştir. Bu çalışmada,Altın Orda hükümdarı Özbek Han ile İlhanlı Devleti hükümdarları Olcaytu Sultan, Ebu Said Bahadır Han ve Arpa Han arasında mey dana gelen siyasî, diplomatik, sosyal ve kültürel alandaki münasebetlerden bahsedilecektir. -------------------------------------------------------------------------------------------------------- GOLDEN HORDE-ILKHANİD STATES RELATİONS IN THE PERİOD OF UZBEK KHAN There have been conflicts between the Golden Horde State and the Ilkhanid State for many reasons since the establishment of bothstates. The main reason for these conflicts is the ancestral lands and the sharing of the booty according to the law of Genghis Khan. Thedebate between the two nations about who owns the Azerbaijan and Caucasus lands has been the event that created the main conflictmechanism. In this context, the two states made attempts to legitimize their dominance over Azerbaijan and the Caucasus, no matter whichruler came to power. The Golden Horde State had an important say in the land and booty mentioned due to being the largest member of the Genghis dynasty during the Batu Khan period and also because the Ilkhanate State had not been established yet. But, Hülagu Kh an, whowent to the West with the orde r of Möngke Khan, constitute the Ilkhanid Nation in 1258. After the death of Batu Khan on these dates, conflicts occurred between the two nations. The conflicts that started with the Berke Khan period continued intermittently until the death ofEbu Said Ba hadır Khan, the last ruler of the Ilkhanate State. In this study, the political, diplomatic, social and cultural relations be tween Olcaytu Sultan, Ebu Said Bahadır Han and Arpa Han, the rulers of the Ilkhanate State, during the reign of Uzbek Khan, the rul er of theGolden Horde, will be mentioned.
2016
İslam medeniyeti dairesine girdiğimizden bu yana kadîm geleneğimizin kollarından birisini de aruzla yazılan eserlerimiz oluşturmuştur. Önceleri Arap ve Fars edebiyatı örnek alınarak oluşturulan eserler, edipler tarafından yüzyıllar boyunca dilin işlenmesiyle ve ona kendi kültür giysisini de giydirerek kendini kanıtlayan bir edebiyat oluşturmuşlardır. Bununla beraber ediplere değer verip onların hamisi olan hükümdarların da rolü oldukça büyüktür. Sadece şairler değil, hükümdarlar da bu şiir söyleme geleneğine katılmışlar ve hatta kendi divanlarını oluşturmuşlardır
ZEREN TANINDI ARMAĞANI İslam Dünyasında Kitap Sanatı ve Kültürü / ZEREN TANINDI FESTSCHRIFT Art and Culture of Books in the Islamic World, 2022
Yazıların sorumlulukları yazarlara aittir. Kitaptaki metin ve resimlerin, tamamının veya bir kısmının, elektronik, mekanik, fotokopi veya herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılması, yayımlanması ve depolanması, başka dillere çevrilmesi yayıncıdan ve ilgili müze müdürlükleri ve kurumlardan alınacak yazılı izne tabidir. Lale Yayıncılık, Lale Organizasyon Ticaret Limited Şirketi'nin markasıdır. Bu kitabın yayın hakları Lale Yayıncılık ve Lale Organizasyon'a aittir.
Sünbülzade Vehbi Kitabı, 2018
Şairliği ile ön plana çıkan Sünbülzâde Vehbî, aynı zamanda usta bir münşidir. Münşeât'ı bir yangında yok olan Vehbî’nin bugün için elimizde on iki mektubu bulunmaktadır. Çoğu sanatlı bir dil ve üslupla yazılan bu mektuplar “teşekkür, tebrik, istekte bulunma, sıkıntıları dile getirme” amacıyla kaleme alınmıştır. Vehbî’nin resmî, gayrı resmî, edebî meseleler dolayısıyla kaleme aldığı sınırlı sayıdaki bu mektuplar çerçevesinde baktığımızda Vehbî’nin yaşamış olduğu maddi ve manevi sıkıntılara, dönemin siyasi ve sosyal hayatına, edebî anlamdaki fikir teatilerine şahit oluruz. İletilmek istenen duygu ve düşünce, muhatabın konumuna göre bazen açık ve öz olarak bazen de söz sanatları ve terkiplerle kurulu uzun cümleler ve manzum parçalarla yoğrularak girift bir biçimde verilmiştir. Yine bazı mektuplar yalın ve resmî bir üslupla yazılmışken bazı mektuplar da nükteli ve şiirsel bir üslupla kaleme alınmıştır. Arapça ve Farsçaya hâkim olan Vehbî, pek çok yerde Türkçe manzume/manzum parçaların yanında Arapça ve Farsça ibarelere ve manzum parçalara da yer vererek canlı ve etkileyici bir anlatım ortaya koymuştur.
DergiPark (Istanbul University), 2022
Öz Ergeş Cumanbulbul oğlı tanınmış Özbek destancılarından biridir. Korğan destancılık geleneği dairesinde icra faaliyetlerinde bulunmuş olan destancının repertuarında otuzdan fazla Özbek destanının var olduğu ve bunları çeşitli toplantılarda icra ettiği bilinmektedir. Söz konusu destanların bir kısmı farklı araştırmacılar tarafından derlenmiş, bir kısmı ise bizzat destancı tarafından yazıya geçirilmiştir. Yazıya geçirilen destanların da yalnız belirli bir kısmının yayımlandığı görülmektedir. Söz konusu destanların dili, ölçünlü Özbek Türkçesi olmakla birlikte düzensiz olarak konuşma diline ait ögelere de rastlanılır. Bu makalede Cumanbulbul oğlı'ndan derlenerek yayımlanan Özbek destanlarının ölçünlü Özbek Türkçesinden farklılık gösteren dil özellikleri üzerinde durulacaktır. İncelemeye temel oluşturan veriler, destancıya ait Özbek destanlarının yayımlandığı Bulbul Teraneleri isimli beş ciltlik eserden elde edilmiştir. Bahse konu dil malzemesi artzamanlı yöntemle incelenmiş ve bulgular, ilişkili görülen Türk lehçelerindeki karşılıklarıyla mukayese edilmiştir. Sonuç olarak; Ergeş Cumanbulbul oğlı'ndan derlenen Özbek destanlarındaki konuşma diline ait gramatikal unsurların geniş kapsamda Kıpçak grubu Türk lehçeleriyle, dar kapsamda Kazak ve bilhassa Karakalpak Türk yazı dilleriyle uyumluluk gösterdiği tespit edilmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, Bahar, 1996
FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 2016
DİVAN EDEBİYATI ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2022
Hitit İlahiyat Dergisi
Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
DergiPark (Istanbul University), 2022
Menakıbü’l İmam Eş-Şafiî Fazileti, Görüşleri ve Mezhebinin Müdafaası, 2021
Şehri Ayntâb-ı Cihan Gaziantep, 2016
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2013
Turkish Studies, 2009
Kitap İncelemesi: Kitabu’l Hâlid Emîn Er-Reyhânî, 2024
Tutan, Melih Nadi. “Etnik Zeminin ‘İnşa’sı: Memalik-i Şahane’den Vatan’a Adlı Kitabın Bir Değerlendirmesi” LOJİ, C: 2, N: 3, 2019, ss.137-144.., 2019
Journal of Turkish Studies, 2012