Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
23 pages
1 file
The present study aims to determine the effects of chefs’ job autonomy upon the stages of the creativity process. For this purpose, after a detailed scanned of literature, quantitative method adopted and a questionnaire established to determine job autonomy and creativity process. Data were collected from 391 professional chefs with the help of professional chef associations. By analysis of the obtained data, two dimensions forming the job autonomy and four stages constitute the creative process has been reached. According to the study results, job autonomy provided for the chefs is more effective on their creativity process than their ability to behave autonomously.
by Liberty Academic Publishers New York, USA , 2023
Üniversite kampüsleri kentsel mekânın birer parçası olarak, öğrencilerin yapılı çevre ile kurdukları ilişkinin önünü açan yerleşkelerdir. Mekânsal deneyimin algısal bağlamda artırılmasında, birer arayüz olarak ele alınabilecek mimari yüzeylerin niteliği önemlidir. Mimari yüzeylerin niteliğinden yola çıkılarak kurgulanan “arayüz” başlıklı eskiz atölyesi, öğrencilerin kampüs içerisinden belirledikleri yüzeylere eleştirel bir gözle bakarak; kusurlu ya da sıkıcı olduğunu düşündükleri yüzeylere ilişkin tasarımlara odaklanmaktadır. Atölyenin amacı, Karadeniz Teknik Üniversitesi Kanuni Kampüsü’nde yer alan, öğrencilerin kendilerinin belirledikleri yüzeylere ilişkin eskiz üretimleri ile onları yeni birer arayüze dönüştürmelerinin sağlanmasıdır. Çalışmaya konu olan eskiz atölyesi 2023-2024 EğitimÖğretim Yılı Güz Yarıyılı’nda 8’i kadın 2’si erkek olmak üzere on mimarlık öğrencisi ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde gerçekleştirilmiştir. Kampüsteki yatay ve düşey mimari bileşenlerin (duvarlar, yollar, kapılar, merdivenler, kolonlar vd.) birer arayüze dönüştürülmesinde, tasarım elemanlarından (nokta, çizgi, yön, biçim, aralık, ölçü, oran) ve ilkelerinden (tekrar, uygunluk, zıtlık, koram, egemenlik, denge, birlik) biri ya da birkaçı istenilen karakterde kullanılmıştır. Kullanıcı-arayüz ilişkisi, hem kullanıcı hem de tasarımcı olmaları yönüyle atölyeye katılan öğrencilerle eleştirel bir bakış açısıyla ele alınarak, eskiz çalışmalarıyla çeşitli arayüz önerileri elde edilmiştir. Atölye süresince oluşturulan eskizlerin, öğrencilerin yaratıcı fikirler geliştirerek belirli kampüs yüzeylerini yeniden yorumlamalarına olanak sağladığı düşünülmektedir. İfadeye yönelik etkili birer araç olarak ele alınan arayüz üretimlerinin, mimari yüzeyler aracılığıyla öğrencilerin kampüs içerisindeki duyusal deneyimlerini artırdığı söylenebilir.
Bu çalışmanın amacı, görsel sanatlar dersinde öğretmen müdahalesi olmadan sınıf ortamında bir ders saatinde karakalem ile yapılan soyut eskizlerin özgünlüğü ve yaratıcılığı ile akademik başarıları arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmaktır. Araştırma kapsamın da bir devlet okuiu olan Atatürk Anadolu Lisesi, 11.sınıflardan 125 öğrenci seçilmiştir. Seçilen öğrencilerin alan tercihleri gözetilmeden, Görsel sanatlar dersinde bir ders saati içinde karakalem eskizler yaptırılmış üç uzman görüşü alınarak bunlardaki yaratıcılık, özgünlük özellikleri birden beşe kadar gruplandırıiınıştır. Birinci basamaktaki ve beşinci basamaktaki çalışmaların sahibi öğrencilerin akademik başarıları ile çalışmalarının ilişkisi araştırıldıktan sonra bulgular ve yorumlar ortaya konmuştur. Anahtar Kelimeler: Yaratıcılık, Akademik başarı, özgünlük, soyut
ÖZET Bildiri mimaride yaşanan yaratım krizlerine karşı, sayısal sistematik araçların rolü ve etkin kullanımı ile özgün tasarımların geliştirilebilirliği üzerine odaklanmaktadır. Yaratıcılığın fraktal düzenlemeleri ile tasarımcının kullandığı örgütsel yapıyı etkinleştirmesi çalışmanın ana çerçevesini oluşturmaktadır. Bildiride ele alınan mimari sayısal sistematik araçlar, fraktal-örüntü kurgulamalarına dayanan sistematiklerdir. Sistematik araçlarla birlikte örüntülerin geliştirildiği biçim evrimine yönelik bir deneme, nedensel ilişkilendirmeye dayanan bir yaklaşım olarak bildirinin sonuç bölümde tartışmaya sunulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Mimari Tasarım, Yaratıcılık, Düşünme Sistematikleri GİRİŞ Mimaride tıkanan özgün yaratıcılığın önünü açmak üzere geliştirilen düşünme sistematikleri ve bunların anlatım yolları olan tüm araçlar tasarımcının öngörüsü ile etkileşime geçebilmektedir. Asıl sorun, daha çok yol haritasına sahip olmak yerine bunları kullanabilecek daha geniş bir öngörüye sahip olma sorunu olarak yaşanmaktadır. Başka bir deyişle de sistematik araçların etkinliği, tasarımcıyı koşullandırılmış bir biçimleniş arayışına sürükleme yerine yaratıcı kapasitesini geliştirebilmesine olanak sağlaması yönünde değerlendirilmelidir. Bu doğrultuda bildiride öncelikle yaratıcılığın temel bileşenleri ortaya konulmakta ve bunların disiplin alanlarındaki kabulleri ile ilişkilendirilmesine yer verilmektedir. " Yaratıcılığı etkinliği " başlığı altındaki bölüm Csikzentmihaly'nin yaratıcı bir etki oluşması için ' İhtisas alanı, disiplin ve birey' olmak üzere üç bileşen önermesi ile ortaya konulan 'sistemler modeline' dayandırılır. Sistemler modeli, bir ürünün yaratıcı olarak kabul edilebilmesi için 'bulunulan zaman ve ortama bağlı olarak disiplin içindeki etkileşimi' üzerine kurulur. Bildirinin ikinci bölümünde yaratıcılığın gerektirdiği öngörü, fraktal düzenleri ile örüntüleri kurgulama becerisi olarak tanımlanmaktadır. Böylece tasarım öngörüsünün kazanılması, sezgi ve farkındalık bilincinin yüksek tutulduğu örüntü keşfetme yeteneği ile ilişkilendirilir. " Örüntüleri Keşfetme " başlıklı bölüm basit yapılardan çok daha karmaşık yapılanmalara doğru biçim evrimindeki çeşitlenmeye ve bunların anlatım yöntemlerini irdeler. Var olan örüntülerin tasarımda biçim evrimi örneklenmelerle ele alınmaktadır. Bu örneklenmelerle yaratıcığı tetikleyen etkileşimden neyin ifade edildiği ve bu ifadelerin ölçütlerinin belirlenmesinde gerekli esasları oluşturmak üzere kullanılması amaçlanmıştır.
Öz Bu çalışmada, Antep ve Kilis şehirlerinde yaşayan yerleşikler ile bu şehirlere sonradan gelen Suriyeli sığınmacılar arasındaki ilişkiyi, literatürdeki yerleşiklik, yabancılık ve marjinallik gibi kavramlar bağlamında ele alınacaktır. Literatürdeki teorik tartışmalar çerçevesinde Antep ile Kilis'te yaptığımız saha araştırmasından elde ettiğimiz verileri, Suriyeli sığınmacılar ve yerleşikler arasındaki ilişkileri anlamak için yeniden değerlendirme amacındayız. Çalışmanın ilk bölümünde, ev sahibi ve yabancı ilişkilerine genel bir giriş mahiyeti taşımakta ve literatürdeki tartışmaları genel olarak özetlemektedir. İkinci bölüm, " yabancı " toplumsal tipi etrafında gelişen teorik tartışmalara odaklanmaktadır. Üçüncü bölüm, " marjinal insan " kavramına odaklanmaktadır. Sonuç bölümünde ise tüm bu teorik yaklaşımlar, ampirik bulguların da yardımıyla, Suriyeli sığınmacılar ile yerleşikler arasındaki ilişkiler bağlamında değerlendirilmektedir.
Bu araştırmada, yaratıcı drama yönteminin kadınların özsaygı düzeyi üzerindeki etkisi incelenmiştir. Araştırma, Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfı 75. Yıl Toplum Merkezi’nde gerçekleştirilmiştir. Araştırma, kontrol gruplu ön test-son test modelinin kullanıldığı deneysel bir çalışmadır. Araştırmanın bağımsız değişkeni araştırma gruplarına uygulanan programdır, bağımlı değişkeni ise kadınların özsaygı düzeyidir. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Coopersmith Özsaygı Envanteri kullanılmıştır. Deney grubuna araştırmacı tarafından geliştirilen “Yaratıcı Drama Yöntemiyle Özsaygı Geliştirme Programı” 12 oturum olarak uygulanmıştır. Her bir oturum yaklaşık 180 dakika olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nitel veriler elde edilmiştir. Deney ve kontrol gruplarının özsaygı düzeyleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığı ve bu farkın uzun süreli olup olmadığını belirlemek amacıyla, parametrik olmayan analiz tekniği kullanılmıştır. Bulgular, deney grubunda bulunan kadınların başlangıç düzeyine ve kontrol grubunda bulunan kadınlara göre, özsaygı düzeylerinin anlamlı düzeyde arttığını ve bu artışın etkisinin uzun süreli olduğunu ortaya koymuştur.
2024
kitabın tüm yayın hakları Post Yayın Dağıtım'a aittir. Yazarın ve yayınevinin yazılı izni olmadan hiçbir şekilde kopyalanamaz ve çoğaltılamaz.
10. Uluslararası Sosyal Beşeri ve Eğitim Bilimleri Kongresi, 2021
Öz: Günümüzde gelişmenin çok hızlı yaşanmasına paralel olarak, bu hıza ayak uydurabilme potansiyelinin bir kanalı olan yaratıcılık da güncel ve önemli konular arasında yerini almıştır. Konu ile ilgili çalışmalar, çocuklar ve yetişkinlerin yaratıcılıklarının kişilik açısından da incelenebileceğini ortaya koymaktadır. Kişilik ve benlik arasındaki ilişki göz önünde bulundurulduğunda, benlik algısı ve yaratıcılık arasında anlamlı bir ilişki olabileceği düşünülebilir. Bu araştırmada 60-72 aylık çocukların; yaratıcılık ve benlik algısı düzeylerinin belirlenmesi, bu düzeylerin cinsiyete göre nasıl dağıldığının saptanması ve yaratıcılıkları ile benlik algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Belirlenen amaçlar doğrultusunda, nicel araştırma desenlerinden tarama deseni ve keşfedici korelasyonel desen kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi seçkili örnekleme türlerinden ölçüt örnekleme olarak belirlenmiştir. Araştırmada yer alacak çocukların, 60-72 aylık olmaları ve sosyoekonomik açıdan orta düzeyde ailelerin yaşadığı bölgelerde bulunan bir okulöncesi eğitim kurumuna devam etmeleri ölçüt olarak alınmıştır. Bu çerçevede belirlenen araştırma örneklemi, 2019-2020 Eğitim ve Öğretim Döneminde İstanbul ilinde iki farklı okulöncesi eğitim kurumuna devam etmekte olan ve ölçütleri karşılayan 60 çocuktan oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak Erken Çocukluk Yaratıcılık Ölçeği ve Demoulin Benlik Algısı Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizi SPSS 26.0 aracılığı ile gerçekleştirilmiştir. 60-72 aylık çocukların yaratıcılık ve benlik algılarının cinsiyete göre incelenmesinde ilişkisiz örneklemler t-testi analizleri yapılmış, yaratıcılıkları ile benlik algıları arasındaki ilişkiyi test etmek için ise Pearson Korelasyon Katsayısı hesaplanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, çocukların yaratıcılık puanlarının orta düzeyde olduğu; benlik algısı puanlarının ise yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Benlik algısı alt boyutlarını oluşturan özyeterlik ve öz-saygı puanlarının her ikisinin de yüksek düzeyde olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuçlar; 60-72 aylık çocukların yaratıcılık, benlik algısı, öz-yeterlik ve öz-saygı düzeylerinin cinsiyete göre farklılaşmadığı yönündedir. Ayrıca, 60-72 aylık çocukların benlik algısı ile yaratıcılık düzeyleri arasında problem durumunu destekleyecek şekilde anlamlı bir ilişki bulunmadığı görülmektedir.
Yök Tez , 2019
ÖZET Görsel Sanatlar Öğretmen Adaylarının Öğrenme Stilleri ile Yaratıcılıkları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi Bu araştırmada, görsel sanatlar öğretmeni adaylarının öğrenme stilleri ile yaratıcılıkları arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Görsel sanatlar öğretmeni adaylarının sahip oldukları öğrenme stilleri ile yaratıcılıkları arasındaki ilişkinin incelenmesine yönelik yapılan araştırma nicel yaklaşıma dayalı betimsel bir çalışmadır. Araştırmanın çalışma grubunu, Trabzon Üniversitesi ve On Dokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-İş Öğretmenliği bilim dalında okuyan 218 görsel sanatlar öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Araştırma verileri Trabzon Üniversitesi ve On Dokuz Mayıs Üniversitesi görsel sanatlar öğretmeni adaylarının verdiği cevaplar sonucunda elde edilmiştir. Araştırmada veri toplamak amacıyla; Öğrenme Stilleri Belirleme Anketi, Kaufman Alanları Yaratıcılık Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 23.0 istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada veri analiz teknikleri olarak Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı (PMÇKK), Bağımsız Örneklem t Testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Ayrıca değişkenlere ilişkin tanımlayıcı istatistikler de sunulmuştur. Araştırma sonucunda, görsel sanatlar öğretmeni adaylarının öğrenme stilleri ve yaratıcılık puanları arasında anlamlı bir ilişki gözlemlenmemiştir. Demografik değişkenlerden cinsiyet, anne eğitim düzeyi, öğrencilerin mezun oldukları lise türü, sınıf düzeyi, aile gelir durumuna göre anlamlı farklılaşmanın olmadığı ortaya çıkmıştır. Fakat öğrencilerin özel kursa gitme süresi, baba eğitim düzeyi, bölümü tercih etme sebebi ve öğrenme boyutları altışarlı kategorilerde anlamlı farklılaşmanın olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmanın, yapılan araştırmalar ve elde edilen analizler sonucunda, farklı disiplinlerde yurt içi ve yurt dışında yapılan bazı çalışmalar ile benzerlik gösterdiği, bazı çalışmalar ile ters düştüğü görülmektedir. Bu durum literatür kapsamında ve tartışma kısmında ele alınmıştır. Sonuçlar ile birlikte ileride yapılacak olan çalışmalara da örnek teşkil edeceği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Eğitim, Sanat, Sanat Eğitimi, Yaratıcılık, Öğrenme Stili ABSTRACT Investigation of the Relationship Between Learning Styles and Creativity of Visual Arts Prospective Teachers In this study, it is aimed to reveal the relationship between learning styles and creativity of visual arts teacher candidates. The research about the relationship between the learning styles and the creativity of the visual arts teacher candidates is a descriptive study based on a quantitative approach. The research group consisted of 218 students in the first, second, third and fourth class who studied in the visual arts department in the 2018-19 academic year. The research was obtained from the Fine Arts Department of Trabzon University and On Dokuz Mayıs University. In order to collect data; Learning Styles Determination Survey, Kaufman Areas Creativity Scale and Personal Information Form were used. The data were analyzed by using SPSS 23.0 statistical package program. Pearson Product Moment Correlation Coefficient (PPMCC), Independent Sample t-Test and One-Way Variance Analysis (ANOVA) were used as data analysis techniques. Descriptive statistics for variables are also presented. As a result of the study, no significant relationship was observed between the learning styles and creativity scores of the visual arts teacher candidates. There was no significant difference between demographic variables according to gender, maternal education level, high school type, class level and family income. However, it was found that there was a significant difference in students' time to attend special course, father education level, reason to choose department and learning dimensions in the sub-categories. In general, as a result of the researches and the results obtained from the analysis, some of the results are similar to the results of some studies conducted in Turkey and abroad, some of them contradict this situation. This situation is discussed in the scope of the literature and the results are presented together with the suggestions for future studies. Keywords: Education, Art, Art Education, Creativity, Learning Style
Barış İçin Küçük Bir Şey Yap Hibrit İyi Niyet Performans Bienali 2024, 2024
Yaratıcı bir çalışma sürecinde sanatçı, belirli bir an içindeki duygularını, bilinç ya da bilinçdışı etkilerle benlik durumunu ve tüm duygusal yansımaları yapıtına aktarır ve anlık durumlar birer deneyim olarak yapıtı biçimlendirir. Ortaya konulan yapıt anlık bir durumun yansıması olarak biricik ve tekrar edilemez bir özellik kazanır. Çünkü anlık olan, bizzat sanatçının kendisi için de tekrar edilemez bir nitelik taşır. Çoğunlukla bu yaratma eylemi doğaçlama olarak gelişen bir durumdur. Gündelik yaşantının büyük bölümünde önemli bir işleve sahip olan doğaçlama müzik, tiyatro, resim ve heykel gibi sanatın pek çok alanında, bireyin an itibariyle kendini ifade etmesi olarak kendini göstermektedir. Doğaçlama eylemlerde genellikle ayrıntılar önceden saptanmamış, hazırlık ya da bir tasarı süreci yaşanmamıştır. Kişinin kültürel, eğitimsel ya da bilinçdışı edinmiş olduğu bilgilerin bir geri bildirimi söz konusudur. Bir heykel çalışması yaparken sanatçının, rastlantısallık, sezgi, serbest çağrışım veya kendiliğinden gelişen ve biçimsel nesne ile sonuçlanan bir yaratım sürecinin içinde yer alması, her zaman söz konusu olan bir durumdur. Bu, kullanılan malzemenin olanaklarıyla ilişkili olduğu kadar yaratıcı bireyin anlık olarak, nesneye kazandıracağı form ile de ilişkilidir. Fakat burada üzerinde durulması gereken en önemli nokta, doğaçlama heykel kavramında, yapılan çalışmanın sınırlılıklarının belirlenmesidir ve bu sınırlılıklar yapılan çalışmayı etkileyecektir. Bu çalışmada; görsel araştırma ve literatür araştırması yöntemleri kullanılarak heykel sanatının yaratım sürecinde doğaçlamanın kullanımı üzerinde durulmuştur.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Akdeniz Sanat 24, 2019
ÖĞRETİCİ METİNLERE YÖNELİK YARATICI OKUMAUYGULAMASI ÖRNEĞİ VE SÜRECE İLİŞKİN ÖĞRENCİGÖRÜŞLERİ *
ANADOLU 12TH INTERNATIONAL CONFERENCE ON SOCIAL SCIENCES, 2023
Mirasçılık Sıfatını Kaybedenlerin Miras Ortaklığı İle İlişkileri, 2015
Uluslararası Bitlis Sempozyumu, bitlis, 2023
AZERBAYCANLI MUHACİRLERİN ARAŞTIRMALARINDA ÂŞIKLAR, 2020
THE RELATIONSHIP BETWEEN TEMPERAMENT AND PERCEIVED POWER DISTANCE OF TEACHERS, 2019
Akademik Bakış Dergisi, 2017
Akra kültür sanat ve edebiyat dergisi, 2020
Journal of Awarness, 2017
TÜRÜK, 2022
MAVİ YAKALI VE BEYAZ YAKALI ÇALIŞANLARIN TÜKENMİŞLİK İLE ÖFKE YÖNETİMLERİ İLİŞKİSİ, 2021
Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, 2012, sayı 199. s.161-172, 2012