Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
16 pages
1 file
Suriye’de yaşanan insanlık dramı, daha önce karşılaşılmamış ölçüde büyük bir göç hareketine neden olmuş ve hem Türkiye hem de Avrupa Birliği için önemli sonuçlara yol açmıştır. Geçici koruma statüsü verdiği Suriyeliler için önemli miktarda kaynak aktarımı gerçekleştiren Türkiye, aynı zamanda Avrupa Birliği topraklarına ulaşmak isteyenler için bir geçiş yolu konumundadır. Göç ve iltica alanlarında ortak bir politika geliştirmekte zorlanan ve diğer uluslararası aktörlerin desteğine ihtiyaç duyan Avrupa Birliği, Türkiye’yi çok önemli bir ortak olarak görmektedir. Taraflar, bu ortamda, farklı derecelerde yarar gördükleri bir işbirliği içerisine girmişlerdir.
Öz: Bu çalışmanın amacı Avrupa Birliği borç krizinin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır. Bu etkileri analiz edebilmek için Global VAR yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntemin avantajlarından biri değişkenler üzerine kısıt konmaksızın şokların etkilerinin analizinin yapılabilmesidir. Bundan dolayı teoriye dayanan uzun dönem etkilerin analizi yerine kısa dönemli etkiler analiz edilebilmektedir. Buna ilaveten Dikeyselleştirilmiş Etki Tepki fonksiyonları yerine Genelleştirilmiş Etki Tepki fonksiyonları kullanılarak içsellik/dışsallık varsayımlarına göre değişken sıralaması yapılmaksızın analiz gerçekleştirilebilmektedir. Bu nedenle de sonuçların tutarlı olması beklenmektedir. Bu çalışma 1980Q2-2013Q1 dönemi için veri kısıtına ve Avrupa Birliği'ne üyelik tarihlerine göre seçilen 9 Avrupa Birliği'ne üye ülkeyi ve bu ülkelere ek olarak da gelişmiş ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan 18 ülkeyi kapsamaktadır. Türkiye ekonomisinin yüksek kırılganlığa sahip olduğu ve ülke kaynaklı şoklardan daha çok küresel şoklardan etkilendiği bilinmektedir. Çalışma sonuçları da bu görüşü desteklemiştir. Analiz sonucuna göre Avrupa Birliği borç krizinden Türkiye'nin reel değişkenleri değil finansal değişkenleri etkilenmektedir. Abstract: Aim of this study is to reveal the effects of European Union debt crisis on Turkish economy. In order to analyze these effects Global VAR method is used. One of the advantage of this method is that researcher can analyze the effects of the shocks without putting any constraints on the variables. Therefore instead of analyzing the long-run effects by adhering to economic theory, short-run effects can be analyzed. In addition to this instead of Orthogonalized Impulse-Response functions, by using Generalized Impulse-Response functions the analysis can be done without ordering the variables according to exo/endogeneity assumptions. Therefore results are expected to be robust. This study covers 1980Q2-2013Q1 period, with selected European Union countries, developed countries and, developing countries including Turkey according to data constraints, and membership dates of the European Union countries. It is known that Turkish economy is highly fragile and affected global shocks more than country based shocks. Results of this analysis support this view. According to the analysis results, instead of real variables financial variables of Turkey are affected by the European Union debt crisis.
Türk dış ticaretinin çok önemli bir kısmını Avrupa Birliği ülkeleri oluşturmaktadır. AB ülkelerinin ekonomilerindeki gelişmeler doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye'nin ekonomisine yansımaktadır.
2020
Krizler işlemeyen yapıları göstermesi ve ortaya çıkarması bakımından önem taşımaktadır. Ekonomik ve finansal krizlerin ülkelerin sürekli karşı karşıya kaldığı yapısal değişim ve dönüşümleri gerekli kılan süreçler olduğu belirtilebilir. Küreselleşme sürecinin getirmiş olduğu dönüşüm ülke ekonomilerini birbirlerine bağımlı kılmış, bu bağımlılık adeta bir zincire benzer şekilde büyük bir küresel üretim ağının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Küresel ekonominin bu yapısı çeşitli dönemlerde ortaya çıkan ekonomik ve finansal krizlere maruz kalmaktadır. Ancak sağlık sorunlarına dayalı olarak gelişen ve iktisadi sonuçları oldukça belirsiz ya da hesaplanamayan krizler, küresel ekonomi üze- rinde yıkıcı etkiler ortaya çıkarması bakımından dikkat çekici niteliktedir. Bu bağlamda 2019 yılında Çin’de ortaya çıkan Covid-19 pandemisi gerek ekonomik sonuçları gerekse siyasi sonuçları bakımın- dan ülkelerin ve küresel boyutta faaliyet gösteren çoğu örgütün çaresiz kalmasına neden olmuştur. Covid-19, virüsün doğası nedeniyle oldukça hızlı bir şekilde dünyaya yayılmış, günlük hayat çoğu ülkede durma noktasına gelmiş ve hatta durmuştur. Bu süreç içerisinde ülke- ler, oldukça radikal kararlar alarak önce günlük yaşamı daha sonra ise iktisadi faaliyetleri belirli bir süre askıya almıştır. Nitekim bunun bir sonucu küresel ekonomi açısından oldukça yıkıcı olmuş, küreselleşme sürecinin getirmiş olduğu ancak gün yüzüne çıkmamış çoğu yapısal iktisadi sorun, bir anda gün yüzüne çıkmıştır. Yapısal ekonomik sorun- lara sahip dünyanın en büyük ekonomik bloklarından biri olan Avrupa Birliği, Covid-19 pandemisine hazırlıksız yakalanmıştır. Avrupa Bir- liği’nin iktisadi sorunları Covid-19 ile birlikte büyük bir iktisadi krize evrilmiş, Birliğin üye ülkelere ilk anda yardım sağlayamaması, Avrupa Birliği’nin var olma mücadelesine en ağır darbeyi vurmuştur. Çalışmanın amacı Covid-19 pandemisi sonrası Avrupa Birliği ekonomisinde meydana gelen etkilerin analiz edilmesidir. Bu bağlamda önce küresel olarak pandeminin boyutlarına kısaca değinilmiş, daha sonra Avrupa Birliği ekonomisine yönelik tartışmalar ele alınarak, pandeminin Avrupa Birliği entegrasyon süreci üzerindeki iktisadi yıkıcı etkilerine de- ğinilmeye gayret gösterilmiştir.
KÜRESEL EKONOMİK KRİZİN KAMU YÖNETİMİNE YANSIMALARI VE AZERBAYCAN ÖRNEĞİ, 2011
Bilgi, haberleşme ve ulaşım araçlarının sürekli gelişimi Dünya'yı bir köye çevirirken, siyasal dengeleri alt üst ettiği gibi ekonomik alanda da giderek sınırların ve mesafelerin anlamını yitirmesine neden olmaktadır. Ülkeler arasında giderek artan karşılıklı bağımlılık, piyasa güçleri, iletişim ve teknoloji alanında yaşanan büyük ilerlemeler, kültürel dönüşümler gibi her tür değişim kamu yönetimleri için farklı çerçeveler sunmaktadır. Tüm bunlar aynı zamanda geleneksel yönetim sistemini değişime zorlayan yeni ihtiyaçlar, talepler de doğurmaktadır. Küreselleşme ve ekonomik kriz yeni arz ve talepler ortaya çıkararak, kamu yönetiminin özellikle yönetim boyutunu etkilemektedir. Kamu yönetiminin küresel sisteme uyumunda kamu örgütleri kadar kamu yöneticilerinin de değişen koşullara uyumu önem taşımaktadır. Krizin baş vermesi bir çok nesnelerin ortaklaşmasına, kural ve kararların giderek daha çok taraflara ait olmasıyla, küreselleşmenin ortaya çıkmasına tekan verici bir rol oynamıştır. Krizle bağlı eylemler tarihine göz atarsak yerel, bölgesel, uluslararası ve son zamanlarda küresel seviyede gerçekleştiğini görüyoruz.
Türkiye Mesleki ve Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Küreselleşme finansal piyasaları birbirine bağlı ve bağımlı hale getirmektedir. Bu nedenle bir ülkede yatırım yapmak isteyen kişiler yatırımlarından kazanç sağlamak için hem ülke içindeki hem de ülke dışındaki diğer ekonomik gelişmeleri takip etmelidir. Bu çalışmada ise Türkiye için dış belirsizliklerin iç piyasadaki finansal etkileri ölçülmek istenmiştir. Çalışmada GEPU endeksi ile Dolar/TL, Euro/TL, enflasyon ve BİST100 endeksi değişkenleri arasında Ocak 2013-Ekim 2020 arasındaki aylık verileri kullanarak Hatemi-J Asimetrik Nedensellik testi çalıştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda GEPU endeksinden hem dolar hem de Euro döviz kurları üzerinde pozitif bir nedensellik etkisi görülürken diğer değişkenler üzerinde herhangi bir nedensellik ilişkisi olmadığı bulgusuna erişilmiştir.
Özet: Turizm, ekonomik, kültürel ve sosyal boyutları itibariyle Avrupa Birliği (AB) açısından önemli bir sektördür. Avrupa bütünleşmesinin son antlaşması olan ve 2009 yılında yürürlüğe giren Lizbon antlaşması, Avrupa Birliği'nin turizm alanındaki etkisini güçlendirmiştir. Lizbon Antlaşması'nda AB'ye, üye devletlerin turizm sektöründeki faaliyetlerini özellikle turizm sektörünün rekabet gücünü arttırarak tamamlama görevi ve yetkisi verilmiştir. AB'nin turizm destinasyonu olarak dünyadaki konumunu güçlendirme hedefi konulmuştur. Kırsal turizm, AB turizm politikalarında, AB'ye yeni üye ülkeler ve aday ülkeler açısından bir fırsat olarak görülmektedir. Bu kapsamda, Kırsal Kalkınma için Avrupa Tarım Fonu olarak adlandırılan AB'nin yeni mali destek aracı, kırsal turizmin gelişimini desteklemektedir. AB'nin özellikle aday ülkelerde teşvik edilmesini amaçladığı kırsal turizm politikası, Türkiye'nin de bir aday ülke olması dolayısıyla araştırılmaya ihtiyaç duyulan bir alandır. Bu çalışmada, AB'nin kırsal turizme bir kırsal kalkınma aracı olarak bütünleşik yaklaşımı ve bu politikaya ilişkin mali yardım araçları incelenecek ve söz konusu politikanın AB ve bir aday ülke olarak Türkiye açısından potansiyel etkileri tartışılacaktır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Gazi Kitabevi, 2021
TÜRKİYE İÇİN ÇAĞDAŞ ÇÖZÜM , 2003
İmgelem, 2019
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2007
Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 2020
Asya Araştırmaları Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
Uluslararası Eşitlik Politikası Dergisi, 2022
POST-EMPERYAL BRİTANYA İSTİSNACILIĞININ İCADI: ENOCH POWELL’DA ORTAK PAZAR VE AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU KARŞITLIĞI, 2022
Uluslararası Afro-Avrasya Araştırmaları Dergisi, 2020
KÜRESEL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ ENDEKSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ (AB) ÜLKELERİ ÜZERİNDEN BİR ANALİZ, 2023