Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
12 pages
1 file
EBU SEHL NU'MAN EFENDİ, OSMANLI İRAN İLİŞKİLERİ, OSMANLI ŞİİRİ, DİVAN ŞİİRİ, KLASİK TÜRK ŞİİRİ, OSMANLI TARİHİ
Turkish studies - Language and Literature, 2019
This article was checked by iThenticate.
Osmanlı araştırmaları, 2015
Türkiye-Batı İlişkileri, 2022
Baltık denizine kıyıdaş olan Estonya, Letonya ve Litvanya uluslararası camia tarafından Baltık ülkeleri olarak tanımlanmaktadır. Bölgesel bir tanımlama olan bu yaklaşım birbirinden farklı üç ülkeyi tek bir parça şeklinde görme eğilimindedir. Bu çalışmada bu bölgeselci yaklaşım çerçevesinde Türkiye ile Baltık ülkelerinin diplomatik, siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri ele alınmaktadır. Tarihin çeşitli dönemlerinde Almanya ve Rusya gibi büyük güçlerin hâkimiyetinde kalan bu üç küçük devlet Birinci Dünya Savaşı’nın ardından bağımsızlığın tadına varıp egemen birer devlet oldular. İkinci Dünya Savaşı’na kadar süren bu dönemde Türkiye ile ilişkiler birçok yönden gelişme gösterdi. Türkiye’nin iki savaş arası dönemde Baltık Ülkeleri Elçiliği ihdas etmesi yukarıda belirtilen bölgeselci yaklaşımı destekler niteliktedir. İlk bağımsızlık döneminde dostluk ve iyi niyet anlaşmaları çerçevesinde ilerleyen ilişkiler Sovyet işgaliyle beraber kesintiye uğradı. Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle Baltık ülkeleri 1991 yılında bağımsızlığına kavuştu ve Türkiye bölgeyle olan ilişkilerini önceki dönemden daha güçlü bir şekilde geliştirmenin yollarını aradı. Sovyet işgalinin Türkiye tarafından asla tanınmaması ilişkilerin sağlam bir zemin üzerinde yükselmesini sağlayacak etmenlerden oldu.
Journal of International Scientific Researches, 2020
Coğrafi alanların çevresel bozulmadan kaçınması, aynı zamanda ekonomik ve sosyal talepleri karşılaması gerekir. Bu nedenle; ekonomik büyüme ve çevresel koşulları anlamanın yanı sıra sosyal adalet ve eşitliği sağlamak için farklı kalkınma boyutlarının entegrasyonu gereklidir. "Sürdürülebilir kalkınmanın çelişkili boyutları nasıl uzlaştırılabilir?" sorusu, sürdürülebilir kalkınmanın uygulanmasında ortaya çıkabilecek durumlardan biridir. Bu çalışma, "mekansal verimlilik" kavramının uygulanmasında etkili bir adım atmaktadır (bu kavram hala gelişmektedir). Kalkınma sürdürülebilirliğine mekânsal verimlilik yaklaşımı, sosyoekonomik değerleri ve çevresel düşünceleri birleştirirken kalkınmaya da yol açar. İran illerinin mekânsal verimliliği yaklaşımı biçimindeki kalkınma sürdürülebilirliği, her bir baskı bileşeni birimi (yaşam ortamı ve insan habitatları üzerindeki baskılar) için çok sayıda mekânsal değerler bileşenini (ekonomik, sosyal ve çevresel) kapsayarak karşılaştır...
2017
Birinci Dunya Savasi Sonunda Osmanli Imparatorlugu Sinirlari icinde kalan bolgelerde Araplarla baslayan isyanlar ve bolgeyi kontrol etmek isteyen hâkim gucler tarafindan sinirlarin yeniden cizilmesi ve kukla devletler olusturulmasi, bolgesel istikrarsizlik Kurt Siyasi teorisyenlerine, yuzyillardir bolge devletlerinin ve ozellikle Osmanli Imparatorlugu hâkimiyetinde daginik olarak yasayan Kurt toplumunu bir araya getirerek bagimsiz bir Kurt Devleti kurma fikrini asilamistir. Yillarca guc mucadelesi verdikleri bolgedeki diger Etnik yapi Ermenilerle guc birligi yaparak, Osmanlinin mirasindan pay alma gayretleri gunumuze kadar devam etmis ve edecek gibi gorunmektedir. Son Gunlerde IKBY Lideri Mesut Barzani tarafindan, yillarca bolgedeki Turkmenleri katlederek, nufus kayitlarini silinerek Musul ve Kerkuk`u de kapsayacak sekilde istila ettikleri Irak`in Kuzeyinde ilan edilen referandum, Suriye Kuzeyinde ABD ve Rusya destekli olusum saglayan isgallerle buyuyen PYD/YPG terorist yapilanmasi,...
2015
Tez (Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015Thesis (Ph.D.) -- İstanbul Technical University, Institute of Social Sciences, 2015Bu tez, İran'ın Doğu ve Batı Azerbaycan bölgelerindeki ozan kültürü, Âşık Sazı ve Âşık müziğini araştırmayı hedeflemektedir. Giriş bölümünde belirtildiği gibi bu bölge, Âşık Sazı ve Âşık müziğini akademik araştırması açısından, Çin'den Mısır'a kadar aynı halk şiiri kültürünü taşıyan İpek Yolu'nun geçtiği ülkelere göre kör bir noktada kalmaktadır.Tezin giriş kısmında, geleneksel müziğin tanımlanması ve bununla ilgili farklı yaklaşımlardan sonra, Aşık müziği ve Aşık kimliği hakkında geniş bir açıklama yapılmıştır. Tezin amacını oluşturan en önemli konulardan biri, İran Türkleri'nin ve Azerbaycan'da yaşayan Azerbaycan Türkleri'nin Türkleşme sürecinin tarihsel olarak ele alınmasıdır. Azerbaycan Türkleri'nin ortak kültürel geçmişi paylaştığı İran'da, Azerbaycan'da ve kuzey bölgesinde yaşaya...
Türkiye, 2022
Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlamayı amaçlayan “Türkiye” isimli yayın çalışmasında okuyucuya Türkiye’nin tarihi, siyasi, sosyal, ekonomik ve hukuki durumu, dış politikadaki temel ilkeleriyle çeşitli kurumları, doğal güzellikleri, kültürel değerleri ve turistik değerleri ayrıntılarıyla anlatılarak geniş bir perspektiften okuyucuya bakış açısı kazandırma hedeflenmektedir.
Albania, which was part of the Rumeli region for almost five centuries during the Ottoman Administration, currently preserves a large collection of records in its Central Archive pertaining to the aforementioned period. Consequently, Albania can be considered as the most important and richest holder of these records in the Balkans, in terms of quantity and content. These documents are written in Turkish, Arabic and Persian. Among them are the Kadi Registers (Ser'iyye Sicilleri) of the Ionnina, Manastir, and Shkoder provinces. Although extensive research has been conducted, the Kadi Registers of the Kosova province have unfortunately not yet been found. The collection of Kadi Registers of the Ioannina, Manastir and Shkoder provinces chronologically begins in the year 1529, with the registers of Elbasan (copies), and ends in the year 1926, with the registers of the city of Berat. The Kadi Registers of the city of Berat, historically recognized as mahkeme-i ser'iyye Beligrad-i Arnavud, begins in 1602. They are nearly complete, saved in their original format, and include 211 files. These registers are recorded in the form of an encyclopaedia and contain information regarding the history of Albania, the Balkans, and the entire world. Rumeli’nin bir parçası olan ve beş yüz yıl boyunca Osmanlı yönetiminde kalan Arnavutluk’un Osmanlı hâkimiyetindeki yıllarına ait bilgiler içeren geniş bir belge kolleksiyonu Arnavutluk Devlet Merkez Arşivi’nde bulunmaktadır. Bu yönüyle Arnavutluk Merkez Arşivi, Balkanlar’daki emsalllerine göre, miktar ve içerik açısından önemli bir yer tutmaktadır. Bu belgeler Türkçe, Arapça ve Farsça yazılmıştır. Söz konusu belgeler içinde Yanya, Manastır ve İşkodra vilayetlerinin şer’iyye sicilleri de bulunmaktadır. Maalesef Kosova vilayetinin Kadı Sicilleri, bugüne kadar yapılmış araştırmalara rağmen bulunamamıştır. Yanya, Manastır ve İşkodra vilayetlerinin kadı sicilleri, kronolojik bakımından Elbasan sancağı (kopya) kayıtlarıyla 1529 yılında başlayıp Berat sancağı kayıtları ile 1926 yılında sona ermektedir. Belgrad-ı Arnavud mahkeme-i şer’iyye sicilatı gibi tarihli olarak tanımlayan Berat sancağının Kadı Sicilleri, orijinal formatında kaydedilmiş ve 211 dosyadan meydana gelirmiştir. Bir ansiklopedi şeklinde olan bu sicilat Arnavutluk, Balkanlar ve dünyanın diğer yerlerinin tarihleri ile ilgili bilgileri içermektedir
DergiPark (Istanbul University), 2022
Bizler yaklaşık yarım asırdır, Ekoloji ve eksik ekolojik yaklaşımı, doğanın korunamamasının ne gibi sorunlarla insanoğlunu karşı karşıya getireceğini, çeşitli vesilelerle anlatıyor; yazıyor ve tartışıyoruz. Örneğin hammadde ve yenilenemeyen kaynaklardaki azalmanın yol açacağı sorunların olmaması ve çözüm stratejilerinin neler olabileceğine yanıt aramaya çalışıyoruz. Doğanın ve doğal varlıklarımızın tükenmesinin bir numaralı sorumlusu kendisidir. İnsanın doymak bilmez egosunu tatmin için neler yapması ve neler yapmaması gerektiğine kafa yoruyoruz. Örneğin yoğun ve kontrolsüz kullanılan pestisitlerin nasıl ekolojik sistemleri yaşanamaz hale getirdiğini; atık gazlardan kaynaklanan hava ve su kirliliğinin önüne geçilmesi için neler yapılması gerektiği üzerinde duruyoruz. Tüm ekolojik sorunların kaynağında insanoğlunun yattığını artık duymayan kalmadı. Birçok çevre odaklı sorunun, ekolojik düşünce ve davranışın küresel anlamda yaygınlaşmamasından kaynaklandığını, dünyanın çevre savaşlarına doğru yol aldığını bilmeyen kalmadı. Oysa bu savaşların galibi olmayacağını ve sonunda top yekun yedinci küresel yok oluşa doğru hızla ilerlendiğini görmemek için, iklim değişikliği, küresel ısınma, atık üretimi, biyolojik kaynakların tükenişi, su sorunu, toprak erozyonu, ormansızlaştırma, orman yangınları, çöp yığınları, doğal alanlara atılan boş pestisit kutuları ve nüfus yoğunluğu en temel sorunlar olarak karşımızda duruyor. Bunların çözümü için atılan Stockholm, Rio, Johannesburg, Kyoto, Paris ve en son Glasgow gibi küresel çözüm odaklı çevre korumaya yönelik antlaşma, doruk ve sözleşmelerin çoğuna taraf olan ülkemiz, şimdi de Avrupa'nın Bir Numaralı Çöplüğü olma yolunda adım adım ilerliyor. Daha önceleri yakıt diye nükleer atıklı briketleri yurdumuza ihraç/ithal eden zihniyetle yaptığı mücadelesi, hala hafızalarda olan Türkiye'nin en önemli ve tutarlı doğa koruma kuruluşu olan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, Avrupa'nın, özellikle İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya, Hollanda, Belçika ile Kanada ve İsrail kaynaklı plastik atıklarının Türkiye'ye girişini önlemeye yönelik çok yönlü bir girişim başlatıyor. Çin, Hindistan ve Endonezya bu ülkelerden artık kesinlikle plastik çöp ithaline izin vermeyeceğini belirttikten sonra; anılan bu ülkeler, çöplerini Türkiye'ye ihraç etmeye başladı. Almanya 2019-2020 döneminde 136 083 tonla en fazla ihracatçı ülke olurken, Avrupa'dan ülkemize gelen plastik çöp miktarı 2020 yılında 656 560 tona yükselmiştir. Oysa anılan bu ülkeler çöplerini ayrıştırmak ve geriye dönüştürmek yalanı ile hem kendi toplumunu kandırıyor, hem de hiç suçu olmayan ve bu konuda alt yapısı son derece yetersiz olan ülkemizin, kirletilmesine yol açıyorlar. Bu çöp yığınlarını işlemeye yeterli alt yapı, anılan ülkelerde bile yokken, bizde varmış gibi gösterip, bu ürünlerin ithaline izin veren yetkililere sesleniyoruz; lütfen geleceğimizin yok olmasına izin vermeyiniz. Geri dönüştüreceğiz yalan ve sorumsuzluğu ile yurdumuzun en verimli doğal karasal ve sulak alanlarını plastik atık çöp dağları ile dolduran, yakarak dünyanın en etkili zehir maddesi olan dioksinli ve kanserojen atıkların da yanmasına vesile olan zihniyeti, siz de bizimle birlikte protesto ediniz. Yapılan ölçümlerden Çukurova toprağına karışan Avrupa çöpündeki dioksin nedeniyle, bu ölümcül kimyasalın topraktaki miktarının, normalden beş yüz bin defa daha fazla olduğu belirlenmiştir. Yine bu atık plastik çöple birlikte yurdumuza furan, kalay gibi ağır metal ve zehirli maddeler de sokulmaktadır. Oysa 180 ülkenin taraf olduğu Basel Sözleşmesine göre, plastik çöpün ihracı yasaklanmıştır. Bu sorumsuzluğun tarafı olmayınız. Türkiye'nin en verimli arazilerinin yer aldığı Akdeniz Bölgesindeki limanlara dolu gidip, boşaltıldıktan sonra, Avrupa çöpünü alarak gelen on binlerce kotayner indiriliyor. Bunların içerikleri Adana ve Mersin ve özellikle dünyanın en önemli besin ambarı Çukurova'da yakılıyor, ya da öylece vahşi olarak doğaya bırakılıyor. Avrupa Çöp Everestlerine bir an önce engel olunuz. Güya geri dönüştürülecek plastik atıklar ithal ediliyor; oysa onların içinde izalesi son derece
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Girisimcilik Ve Kalkınma Dergisi, 2013
TÜRKİYE'DE KAMU YÖNETİMİNDE KOORDİNASYON, Nobel Yayıncılık, 2020
The Journal of Mesopotamian Studies, 2016
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, 2017
International Language, Literature and Folklore Researchers Journal, 2017
Asosjournal, 2022
3. Uluslararası Lisansüstü Çalısmalar Kongresi Bildiriler Kitabı 14-17 Haziran 2023, 2023
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2023
Studies of the Ottomon Domain, 2016
ALMANYA'DA TÜRK İŞLETME KÜLTÜRÜ, 2021
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2019
20. Yüzyılda Türkiye-Batı İlişkileri, 2022
Budi Luhur Journal of Strategic & Global Studies
IHLAMUR YAYINLARI (IHLAMUR ANMA VE ARMAĞAN KİTAPLAR DİZİSİ), 2021