Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2017
…
10 pages
1 file
İktisadi aklın belirleyiciliğini reddeden bir hayat üzerine kafa yormuş düşünürlerden André Gorz’la Marksizmden fenomenolojiye, varoluşçuluktan eleştirel düşünce ve ekolojiye uzanan geniş bir yelpazede yapılmış bu derinlemesine mülakatlar, Gorz’un güncelliğini koruyan fikirlerini özlü bir şekilde sergiliyor. Gorz’un “serbest zaman” ütopyası, güvence altına alınmış ve çalışma süresinden kopartılmış bir gelir sayesinde kişinin kendi özerkliğini kurmasına yönelik yaratıcı ve militan faaliyetlere katılımını öngörmektedir. Reform ve devrim seçenekleri arasında gidip geldiğimiz günümüzün neoliberal dünyasında hayatlarımızı anlamlı kılmanın; sosyalizmi iktisadın belirleyiciliğinden kurtularak düşünmenin ve ekolojik bir mücadele hattını “kızıl” bir çizgiye dahil etmenin yolları üzerine kafa açıcı fikirler, mücadele yolları ve yaşam tarzları arayanlara…
Toplumsal Ekoloji ve Andre Gorz' un Ekoloji Politiği, 2010
“Toplumsal Ekoloji ve Andre Gorz’un Ekoloji Politiği” adlı çalışmanın konusu, toplumsal ekolojiyi ve Andre Gorz’un ekolojik politikasını incelemektir. Temel amacı ise ekolojik bir görüşün toplumsal ve radikal olması gerektiğini vurgulamaktır. Bu yüzden tezin kapsamı,‘Toplumsal Ekoloji’ ve ‘Ekososyalizm’i içerecek şekilde genişletilmiştir. Dünyada, ekolojik politikanın oluşturulmasına öncülük ettiği ve bu politikanın sosyalist araçlarla toplumsallıştırılmasında iyi bir örnek sunduğundan, özel olarak incelenmek için Fransız düşünür Andre Gorz seçilmiştir. Çalışma üç bölüme ayrılmıştır. Çalışmanın “Ekoloji ve Ekolojik Düşünce” adlı birinci bölümünde, çalışmaya bir kapsam çizilmesi amaçlanmıştır. Bu bölüm kendi içinde iki kısma ayrılmıştır. “Bilim Olarak Ekoloji” adlı birinci kısımda, ekolojik düşünceye kaynaklık eden ekoloji bilimi ele alınmıştır. Bölümün “Ekolojik Düşünce” adlı ikinci kısmında ekolojik düşüncenin genel hatlarına, dinamiklerine, eleştirilerine yer verilmiştir. Çalışmanın “Temel Tartışmalar Ekseninde Toplumsal Ekoloji ve Ekososyalist Düşünce” adlı ikinci bölümünde Toplumsal Ekoloji kuramı ve Ekososyalizm ele alınmıştır. Bu amaçla bu bölüm de iki kısma ayrılmıştır. “Toplumsal Ekoloji” kısmında, bu düşünceye öncülük eden Murray Bookchin’in metinleri üzerinden, Toplumsal Ekolojinin ekolojideki temel sorunlara ne cevap verdiği incelenmiştir. “Ekososyalizm” adlı ikinci kısımda da, Ekososyalizmin bu sorulara ne cevap verdiği ve ürettiği çözümler ele alınmıştır. Çalışmanın “Andre Gorz’un Ekoloji Politiği” adlı üçüncü ve son bölümü, Gorz’un ekolojik politikasının daha iyi anlaşılabilmesi açısından üç kısma ayrılmıştır. “Gorz’da Sosyalizm” adlı birinci kısımda, Gorz’un sosyalizm anlayışı ve temel politikaları ele alınmıştır. “Gorz’da Kapitalizm” adlı ikinci kısımda, Gorz’un kapitalizme ve kapitalizmin iktisadi akılcılığına karşı eleştirileri ele alınmıştır. “Gorz’da Ekoloji” adlı üçüncü ve son kısımda ise, Gorz’un sosyalist politikalarla ekolojik politikaları nasıl birleştirdiği gösterilmiştir. Ve böylece çalışma sona ermiştir.
Çalışma, kapitalist sistemin başlangıç aşamasında soyut bir özgürlük olarak tanımlanan ve zaman içerisinde çeşitli aşamalardan geçerek somut bir hak halini almış olan bir kavramdır. Ancak çalışmanın “sonunun geldiğine” dair tezler bugün ciddi şekilde tartışılmaktadır. Bu tezleri destekleyen isimlerin başında Fransız düşünür André Gorz gelmektedir. Bu çalışmanın amacı, çalışma kavramının gelişimini evrimci bir bakış açısıyla ele almak ve daha sonra bu kavramın günümüzde geldiği noktanın Gorz tarafından nasıl yorumlandığını eleştirilerle birlikte değerlendirmektir.
Düşünen Şehir Dergisi, 2022
Felsefi Düşün, 2022
The subject of this article is Michel Serres’s concept of the natural contract. Serres proposes this concept because he finds that theories of the social contract ignore the connection of human beings with nature. He argues that nature should be a subject of rights, that its rights impose duties on us, and that on the basis of these duties, a contract should be invented that reorganizes our relations with nature in law, politics, and science. The aim of this article is to examine his argument and clarify its philosophical framework and conceptual components. There are two reasons for this goal: The first is related to the criticism of Serres’s imprecision and incomprehensibility. Serres has a distinctive literary style. He does not write in analytical order and with the usual academic references. However, this does not mean that his intellectual production is ambiguous and uncertain. The article will show that the natural contract is a very precise and rigid concept and can be presented in an analytical order. The second reason is related to the insufficient research of Serres’s philosophy in Turkey. Our article should also help to remedy this deficiency. It is divided into four sections. The introductory section highlights Serres’s anti-war position. The first section explains his distinction between “objective violence” and “subjective war” and points to the Epicurean and Lucretian roots of his contract model. The second section is devoted to the conceptual components of the natural contract. This section argues that Serres’s proposal is not a metaphor, discusses its differences from environmentalism, and explains concepts such as “epistemodicy”, “The Third-Instructed”, and “symbiosis”. In addition, this section examines the parallelism Serres identifies between pollution and property, as well as his call for a transition from property to rent. Finally, the conclusion addresses the relationship between Serres’s proposal and current legislation.
Ekolojizm, 2016
Yanıltıcı bir zenginlik standartına dayanarak hükme varılırsa, Yeşil bir gelecek şimdikinden “daha yoksul” gözükebilir. Fakat gerçekte, daha yüksek bir yaşam standartımız olacaktır; Daha nitelikli beslenme, daha sağlıklı bedenler, ödüllendirilen iş, iyi yol arkadaşlığı, daha temiz hava, daha fazla kendine yetebilme, köstek değil, destek olan toplumlar ve içinde yaşanılacak daha güvenli bir dünya. Böylece zenginlik ile refah arasındaki fark belirginleşecektir. Yukarıdaki tespiti özgüvenle yapan Andrew Dobson, ekolojiyi, çevrecilikten itinayla ayırarak Ekolojizm'i bir ideoloji olarak ilan ediyor. Dobson, doksanlarda başlayan teorik çalışmalarını, kitabın dördüncü baskısında oldukça olgun bir düzeye taşıyor. Yetinmeyip, reel siyasette Yeşiller’in başkan adayı oluyor ve 2005 senesinde egemen iki partili ülkesinin tarihinde görülmemiş bir başarı yakalıyor. Dolayısıyla teorisini pratikle birleştirmeyi başarıyor. Bir kitap haz verir mi? Satırları arasında yuvarlanırken önünüze yepyeni bir dünya ve yeni bir insan modeli sunabilir mi? Umut ve güven sağlam bir altyapıyla dantel gibi örülür mü? Ekolojinin en çetrefilli sorunları, sürpriz dolu akıl yürütmelerle böylesine kolay aşılıp anlatılabilir mi? Karmaşık, içinden çıkılması zor, savunanların bile ter dökerek andığı kavramlar ancak bir dâhinin elinden çıkmışçasına sorun olmaktan çıkabilir mi? Dobson, tüm dünyada baskı üstüne baskı basan, yayıncısını, eleştirmenini ve yazarını şaşırtan bir ilgiyle karşılanan, pek çok üniversitede ders kitabı ilan edilen kitabında özgün ve yeni kavramlarla adeta düşünsel bir şölen sunuyor.
Tullis, 2022
Cihat Burak (1915-1994), yaşamı boyunca farklı sanat dallarıyla iştigal etmiş, varlığı ve yeryüzünü, somut dokunuşlarıyla tanımlamayı tercih etmiştir. Burak, resim ve plastik sanatların yanında hikâye türü üzerine de mesai harcamıştır. 20.yüzyılın ikinci yarı döneminde kayda değer anlatılar kaleme almış, kendine özgü bir dil düzeni inşa etmiştir. Yazarın kişisel hayatının ve tecrübesinin, hikâyelerine yön verdiği görülmektedir. Bununla birlikte güncele ilişkin eleştiri getirme ve yorum yapma yöntemi, Cihat Burak’ın eserlerini özgün kılmaktadır. Hikâyeler, muhtelif tematik ögeler içerse de çalışmanın odağında bulunacak tartışma başlıkları, çevre savunusu ve insan eleştirisi olacaktır. Zira sanatçıya göre tarihsel süreç içerisinde insanın deneyimlediği teknik ilerlemeler, davranışsal gerilemelere yol açmıştır. İnsan ve fiziksel çevre, değerler dünyasında derin anlam boşluklarına maruz kalmaktadır. Nesneler üzerinde kurulan hükümranlık, yanılsamadan ibarettir. Dünyanın sonluluğu ilkesi, antroposantrik saplantının gölgesinde kalmakta ve çoğunluk tarafından göz ardı edilmektedir. Yeryüzündeki ve yeraltındaki kaynaklar, ölçüsüzce tüketilmekte, uzun vadeli ve makul planlama bilincinden uzak durulmaktadır. İnsanın ölçüsüz tavrı karşısında doğal yaşamın ötekileştirildiğini gösterme amacı taşıyan bu çalışma, çağdaş sosyal yaşamın merkezindeki insanmerkezci tutumun sorgulanmasını önermektedir.
Bilgi Dünyası
Son yıllarda özellikle sosyal ağlarda bilgi dolaşımının artması, gelişmiş mobil iletişim cihazlarının yoğun kullanımı kısıtsız ve farklı ortamlarda bilgi erişim ve paylaşımını gerektirmektedir. Bu bağlamda bilimsel bulguların yer aldığı makalelerin geniş kitlelere ve diğer bilim insanlarının erişimine açılması; hem bilimsel eserin doğruluk ve güvenirliğini artırmaya yardımcı olmakta, hem de bilimsel verinin paylaşılmasını ve dolayısı ile de bilimsel gelişimi olumlu yönde etkilemektedir. Yaklaşık on yıldır bu amaca açık erişim insiyatifi katkı sağlamaktadır. Bu amaçla kendi kendine arşivleme (yeşil yol) ve açık erişim dergisi (altın yol) bilimsel çalışmaların bilim topluluğuna sunulmasında yeni yöntemler olarak takdim edilmiştir. Bu çalışmada; uluslararası alanda yeşil ve altın yollar üzerinde ortaya konan kurallar irdelenmiş, yazar ve yayıncılarının oluşan iklime uyumluluğu sorgulanmış ve Türkiye adresli kurumsal arşiv ve dergilerin ortaya çıkan durum karşısında konumları üzerine bi...
Düşünen Şehir Dergisi, 2020
Dünya nüfusundaki hızlı artış ve sanayileşmede yaşanan gelişmeler çevre ve insan sağlığı konularında pek çok sorunu da beraberinde getirmiştir. Sorunların başında tarımda üretim artışı sağlamak için yoğun olarak kimyasal girdi kullanılması gelmektedir. Çevre sorunlarının sürekli artması ve tehdit edici boyutlara gelmesi, ekolojik sistem dengelerini korumaya yönelik sürdürülebilir bakış açıları geliştirilmesine yol açmıştır. Yaşanan bu gelişmeler ekolojik dengeyi bozmadan üretimi sağlayacak sistemlerin geliştirilmesini gerekli kılmış ve geliştirilen sistemler arasında ‘Organik Tarım Sistemi’ni ön plana çıkarmıştır. Organik tarım insana ve çevreye dost bir üretim şeklidir. Ülkemiz doğal güzellikleri, tarihi çekicilikleri, sosyo-kültürel özellikleri ile alternatif turizm türlerine uygun potansiyele sahiptir. Doğal, kültürel ve tarihi değerlerin kaynak olarak kullanıldığı turizm sektöründe, özellikle çevre üzerindeki olumsuz etkilere karşı alternatif olarak ortaya çıkan sürdürülebilirlik yaklaşımlarından biri eko-turizmdir. Turizm etkinliklerinin geleneksel çekicilikleri olarak kabul gören deniz-kum-güneş üçlüsüne olan talep günümüzde yerini gezmek-öğrenmek-tanımak bileşenlerine bırakmaya başlamıştır. Bu bileşenlerin en iyi gerçekleştiği turizm türü de eko-turizmdir. Eko-köyler, ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel anlamda sürdürülebilir yerleşim modelleridir. Çandır, eko-turizm arzının temel parçalarını oluşturan zengin doğal yapısı, tarihi ve kültürel kaynakları nedeniyle örnek çalışma alanı olarak seçilmiştir. Planlanan turizm gelişiminin başarıya ulaşmasındaki önemli etkenlerden birisi de yerel halktır. Yerel halkın turizmin gelişimine, faaliyetlerine, işletmelerine ve turistlere karşı tutum ve davranışları olumlu veya olumsuz etkiler doğurabilir. Bu sebeple yerel halkın turizmin gelişimine karşı tutumları bilinmeli ve bu bilgiler ışığında gerekli çalışmalar için planlar yapılmalıdır. Araştırma, yerel halkın model eko-köy projesi çerçevesinde organik tarım, çevre ve eko-turizm konularında farkındalıklarının tespiti amacıyla yapılmıştır. Halk Çandır'ın zengin bir turizm potansiyeline sahip olduğunu fakat bu potansiyeli yeterince kullanamadığını düşünmektedir. Ayrıca halkın Çandır'ın çeşitli altyapı problemlerinin olduğu düşünceleri değerlendirilmesi gereken konular olarak ortaya çıkmıştır. Çandır halkıaynı zamanda turizmin gelişmesi için turizm yatırımlarının artması gerektiğini ve turizmin şehirde istihdam olanaklarını artıracağını düşünmektedir. Çalışma kapsamında, alanla ilgili kaynak taraması, yerel halk ve ilgili kurum yetkilileri ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Bunun yanında, sorgulama kâğıdı (anket) hazırlanmış, yerel halka ve turizm işletmecilerine uygulanmıştır. Çalışma yedi bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm giriş, ikinci bölüm ve üçüncü bölümde konuyla ilgili kuramsal açıklamalara yer verilmiştir. Dördüncü bölümde Çandır'ın genel özellikleri, doğal, tarihi, kültürel ve arkeolojik çekicilikleri incelenmiş ve konu itibariyle araştırılmakta olan Çandır'ın tarihçesi, coğrafi konumu, ulaşımı, mevcut eko-turizm potansiyeli ele alınmıştır. Çalışmanın beşinci bölümünde alan araştırmasının detayları ile ilgili bilgiler verilmiştir. Bu bölümde araştırmanın modeli ve hipotezlerine, evreni ve örneklemine, veri toplama aracı ve tekniklerine yer verilmiş, verilerin analizi ve güvenilirliliği ile ilgili açıklamalarda bulunulmuştur. Altıncı bölüm, elde edilen veriler çerçevesinde araştırmanın bulgularının yer aldığı bölümdür. Bu bölümde veriler istatistikî yöntemlerle analiz edilerek bulgular ortaya konmuş ve yorumlamalarda bulunulmuştur. Araştırmada bulgular, yerel halkın genel olarak kırsal turizmin gelişiminin ekonomik sosyal ve çevresel açıdan olumlu sonuçlar yaratacağı görüşünde olduğunu ve organik tarım çalışmalarına katılmak istediklerini göstermektedir. Son bölüm olan yedinci bölümde ise elde edilen bulgular çerçevesinde sonuçlar değerlendirilmiş ve bu doğrultuda öneriler getirilmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Teori ve Eylem, Sayı 54, 2021
Meltem �zmir akdeniz akademisi dergisi, 2019
Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2024
Akademik Hassasiyetler, 2021
Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2022
Siyasi İlimler Türk Derneği I. Ulusal Siyaset Bilimi Kongresi, 24-25 Eylül 2022, 2022
sosyalbil.selcuk.edu.tr
Nevşehir Hacı Bektaş Veli üniversitesi sbe dergisi, 2020
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi, 2021
İzmir’de Yeşil Dönüşüm ve Mavi Fırsatlar Perspektifi, 2022
Gazete Karınca , 2023
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Yeni Sol, Yeni Sağ - Editör: Armağan Öztürk, 2010