Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
15 pages
1 file
Topik dalam Hukum Internasional
Journal of International Social Research, 2019
Öz İnsan hayatındaki üç geçiş döneminden biri olan evlenme töreni, eski Türk toplumları da dâhil olmak üzere, Türklerin en renkli ve çeşitli uygulamalarla bezeli kültürünü yansıtmaktadır. İlk çıkış noktasının belli olmadığı birçok âdet, gelenek, görenek ve töreye düğün törenlerinde titizlikle riayet edilir, aksi takdirde aileye huzursuzluk, mutsuzluk ve uğursuzluk taşıyacağına inanılır. Yeni kurulacak olan ailenin birliği, mutluluğu ve beraberliği için uğurlu ve mübarek sayılan her türlü ritüel gerçekleştirilir. Eski Türk inançlarının izlerini taşıyan düğün âdetleri zamanla gelişen teknolojiye, değişen kültürel yapıya ve sosyolojik beklentilere göre şekil değiştirmiş; bazılarından tamamen vazgeçilirken bazıları en eski halleriyle uygulanmaya devam etmektedir. Bu çalışmamızda Afyonkarahisar'ın Çay ilçesine bağlı bir belde belediyesi olan Pazarağaç kasabasının düğün âdetlerini bu çerçevede değerlendirdik. Kaynak kişilerimizin anlatımlarından yola çıkarak ve yazılı kaynaklarla desteklediğimiz bilgileri eski ile yeninin mukayesesini yapmak suretiyle ele aldık. Kız isteme töreni, nişanlılıktaki ev ziyaretleri, saç kesme(kâkül) töreninde geline sucuk takılması, kına gecesinde gelinin ağlatılması gibi âdetler halen uygulanırken; gelin hamamı, güveyi giydirme, ailenin gençlerden habersiz söz kesmesi gibi âdetler uygulanmamaktadır. Çalışmamızda söz konusu âdetler ayrıntıları ile anlatılırken sosyolojik ve ekonomik değerlerin âdetler üzerindeki etkilerine de değinilmiştir.
2009
Toprak sicakliginin bilinmesi toprak kaynakli isi pompasi uygulamalari icin cok onemlidir. Toprak tek veya coklu katmandan olusabilir. Bu calismada, Adana’nin iklim verileri dikkate alinarak tek ve cok katmanli toprak sicakliklari numerik olarak hesaplanmistir. Numerik metottan elde edilen sonuclarin dogrulugu analitik hesaplarda kullanilan basitlestirilmis kabullerin aynisi kullanilarak elde edilen sonuclarla kontrol edilmistir. Analitik hesaplamalarda kullanilan basitlestirilmis kabullerin gercekci olmadigi gosterilmistir. Numerik hesaplamalarda gunes enerjisi, bagil nem, ruzgar hizi ve ortam sicakliginin gunluk degerleri toprak sicakliginin yillik hesaplamalari icin kullanilmistir. Yil icinde aylarla toprak yuzey ozelliklerini degistirmenin toprak sicaklik dagilimina onemli etkisi olmaktadir. Toprak icindeki maksimum ve minimum sicakliklarin olustugu derinlikler dogal olarak olusan veya suni olarak olusturulan cok katmanli topraklarda buyuk farklilik gostermektedir. Yukarida sozu...
Uluslararası İnsancıl/İnsanî Hukuk10 konusunda akla gelebilecek ilk mahkeme olacak olmamasına rağmen; bu makalede, Birleşmiş Milletler’in temel hukuk organı olarak Uluslararası Adalet Divanı’nın çekişmeli dava ve danışma görüşlerinin11, hem bu alanın (Uluslararası İnsancıl Hukukun) gelişimi12 için, hem de “uluslararası hukukun insanîleşmesi” adı verilen süreç için bir temel oluşturma yönünde etkide bulunduğu öne sürülmektedir.13 Bu noktadan yola çıkılarak, makalede, uluslararası insancıl hukuka ilişkin Divan içtihadı (Korfu Kanalı Davası14, Nikaragua’da ve Nikaragua’ya Karşı Militer ve Paramiliter Faaliyetler Davası15, Nükleer Silâh Tehdidi ya da Kullanımının Hukuka Uygunluğu Danışma Görüşü16, İşgal Altındaki Filistin Topraklarında Duvar İnşasının Hukukî Sonuçları17 ve Kongo Topraklarındaki Silâhlı Faaliyetler Davası18) ele alınmaktadır. İncelenen içtihada ilişkin bulgular ise, nihai olarak Mahkeme’nin uluslararası insancıl hukukun genel ilkelerine ilişkin yaklaşımının belirlenmesi ve makalede varsayıldığı gibi bu hukuk alanına gerçekten de değerli ve/veya özgün bir katkıda bulunmuş olup olmadığının değerlendirilmesi maksadıyla değerlendirilmektedir. Bu amaç üzerine kurulan araştırmada öncelikle, uluslararası hukukta artan “insancıllık/ insanîlik” söyleminin uluslararası insancıl hukuk normları üzerindeki (olumlu) etkisi üzerinde duran genel bir giriş kısmına yer verilecektir. Giriş kısımını takiben, uluslararası hukukta uluslararası mahkemelerin rol ve önemi kısaca ele alınacaktır. Çalışmayı destekleyici bir boyut olarak, bu bölüm aynı zamanda araştırmanın hukukî kuramsal altyapısını oluşturacak şekilde düşünülmüştür. Bir sonraki başlık altında, çalışmanın ana amacını gerçekleştirebilmek adına Uluslararası Adalet Divanı’nın konumuz açısından ayırdedici rolü ve önemiyle başlamak suretiyle yukarıda sözü edilen içtihadlarda yer alan insancıl hukuk ilkeleri analiz edilmektedir. Nihayet Sonuç kısmında, tüm bunların ışığında Uluslararası Adalet Divanı’nın uluslararası insancıl hukuka olan katkısı değerlendirilecektir
İnsan ve Mekan Açısından Tarihte Şehir, 2021
Medeni toplumu anlamak, şehirleri anlamaktan geçer. Zira toplumun medenileşmesi yerleşik hayat ve onun doğal bir yansıması olarak şehir ortamında şekillenir. Bunun yanı sıra ticaretin etkisiyle zenginleşen şehirler modernleşmenin merkezinde yer alırlar. Günümüzde ise şehirler modern hayatın getirdiği değişik dinamiklerin etkisine maruz kalmakta, söz konusu etki şehir hayatı ve kimliğinin şekillenmesinde giderek daha fazla pay sahibi olmaktadır. Şehirlerin tarih boyunca yaşadığı dönüşümü ele alan “İnsan ve Mekan Açısından Tarihte Şehir” adlı bu çalışma, önemli şehirlerin tarihlerini sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik yönleriyle incelemektedir. Şehir tarihi araştırmalarına katkı sağlamayı amaçlayan bu çalışma alanında özgün bilimsel yazıların titiz bir şekilde değerlendirilmesi sonucunda meydana gelmiştir. İlk yazı futbolun şehir kimliğine etkisini incelemektedir. Ardından sırasıyla; Osmanlı coğrafyacılarının kaleminden şehrin neler anlattığı, önceden ahşap yapıların ağırlıklı olduğu şehrin yangınların etkisiyle dönüşümü, ideolojilerin etkisinde kalan şehir kimliği, meydanların şehrin kimliğindeki yeri, şehir kimliğinin şekillenmesinde vakıfların oynadığı rol ve yine şehrin sosyal kimliğinin oluşumunda âsitâne, dergâh ve tekke yapılarının etkileri ele alınmaktadır.
Istanbul University - DergiPark, 2019
Bu çalışmada, internet teknolojilerinin yayılması ve dijital araçların gelişmesiyle birlikte yeni bir kavram olarak karşımıza çıkan yeni medyanın sağlık ile ilişkisi incelenmektedir. İletişim teknolojilerinin küçülerek mobil hale gelmesiyle birlikte kullanıcılar yeni medyayı, her alanda olduğu gibi sağlık alanında da bir başvuru kaynağı olarak kullanmaktadır. Yeni medyanın kapsamında olan sosyal medya ağları, mobil uygulamalar, bloglar ve sözlükler birçok kullanıcı tarafından güvenilir kaynaklar olarak görülse de birçok kullanıcı için uygun bir başvuru kaynağı değildir. İçerik üreticilerinin, blog yazarlarının, sosyal medya fenomenlerinin, sağlık uzmanlarının ve markaların sağlıkla ilgili tavsiyelerini, fikirlerini, egzersiz ve diyet programlarını takip eden kullanıcılar kendilerine kişiselleştirilmiş bir ortam hazırlamaktadırlar. Çalışmada, kullanıcıların yeni medyayı sağlığın hangi alanları için kullandıkları ve güvenilir bulup bulmadıkları ölçülerek, katılımcıların %47,9'unun kararsız olduğu tespit edilmiştir.
Sari Pediatri, 2016
Imunisasi secara medis merupakan tindakan yang aman, namun sesekali terancam olehefek samping atau efek buruk yang disebut KIPI. Dalam bentuk program, imunisasi massalakan memunculkan kekerapan KIPI yang dapat merugikan jasmani dan bahkan nyawapasien yang semula sebagai klien petugas kesehatan. Hukum, khususnya hukum administrasinegara yang dilandasi oleh etika sosial dan manajemen yang lege artis mengharuskan pejabatkesehatan hingga ke tenaga pelaksana kesehatan melaksanakan program tersebut sehinggatujuan imunisasi tercapai, tanpa menimbulkan gugatan hukum yang tidak perlu dari pasienyang dirugikan akibat KIPI. Efektivitas dan efisiensi program akan seimbang denganyuridisitas dan legalitasnya. Bila gugatan hukum muncul, kerangka hukum penyelesaiandan perlindungannya terdapat dalam lingkup hukum administrasi negara, yang berbedadengan hukum kesehatan perorangan. Petugas kesehatan dilindungi oleh standar proseduroperasional, pemberian informed-consent kolektif, pembuatan surat-tugas...
2022
ÖZET XIII. yüzyılın ilk yarısı Selçuklu hâkimiyetindeki Anadolu şehirlerinin gerek idârî, gerekse ekonomik anlamda oldukça yüksek bir seviyeye ulaştığı dönemdir. Bu durum, Anadolu Selçuklu Devleti'nin siyâsî ve askerî anlamda gücünün zirvesinde oluşuyla doğrudan bağlantılı olmakla birlikte, şehirlerdeki idarî düzen, ekonomik ve toplumsal yapı dikkat çekicidir. Selçuklu devri Anadolu'sundaki idârî mekanizmanın bir kısmı, yüzyıllar sonra dahi Osmanlı İmparatorluğu'nda varlığını sürdürebilmiştir. Sözünü ettiğimiz dönemde diğer dikkat çeken unsur ise bölgenin ekonomik anlamda oldukça gelişmiş olmasıdır. Bu devirde Selçuklu ticareti, Antalya gibi kıyı şehirlerinin fethedilmesi ve güvenliği sağlayan kervansarayların meydana getirilmesi ile doruk noktaya ulaşarak uluslararası bir boyut kazanmıştır. Sözünü ettiğimiz bu gelişmeleri Kıbrıs Krallığı ve Venedikler ile imzalanan ticâret sözleşmeleri takip etmiştir. Ticârî ve ekonomik yapının gelişmesiyle birlikte, şehirlerde yeni toplumsal zümrelerin meydana geldiğini görmekteyiz. Bu zümrelerden belki de en önemlisi Ahî yahut Ahı adını verdiğimiz sosyal örgüttür. Ahîlik, XIII. yüzyıldan itibaren Anadolu'da toplum düzeni ve birliğinin sağlanmasını kendisine görev edinmiş ve varlığını Osmanlı devrine kadar sürdürebilmiştir. Çalışmamızda ilk önce Türkiye Selçuklu Devleti'nin idârî teşkilâtı inceledikten sonra, Anadolu'nun Selçuklu hâkimiyetindeki ekonomik durumu üzerinde durulmuş ve bölgenin toplumsal yapısı hakkında okuyucuya çeşitli bilgiler sunulmaya çalışılmıştır.
2021
İpekçilik bin yıllar boyu gizemli bir iştigal alanı olduğu gibi, nesiller boyu tevarüs ederek gelişen ve bütün safhalarında çok titiz bir emeği ve teknik birikimi taşıyan bir kültürdür. İpek kültürünün, merkezi Asya sınırlarının ötesine taşınmasında; Türk devlet ve topluluklarının araştırmalara yansıyan rolü, muğlak ve belirsizdir. Bu çerçevede, Osmanlı ipekçiliğinin öncülleri ile olan illiyet bağı da hiç sorgulanmamıştır. Osmanlı ipekçiliğine dair ilk belgeler Mora ve Edirne'ye aittir. Edirne, kaliteli kozaların üretildiği İran'a mesafe olarak en uzak bölge olmasına rağmen ipeğin en erken ve en yaygın yetiştirildiği bölge olmuştur. Bu minvalde meselenin iki yönü vardır. Birincisi Edirne'nin bulunduğu Rumeli coğrafyasında, Anadolu'ya göre ipekçilik faaliyetlerinin erken başlamasıdır ki, bu husus Bizans döneminden intikal eden iptidai bir ipekçilik alt yapısı ile izah edilebilir. İkincil husus ise Tüm Osmanlı coğrafyasında ipekçilik kültürünün çok hızlı bir biçimde hayata geçirilmesidir. Bu husustaki en olası senaryo Türk ipekçiliğinin Osmanlı coğrafyasında yeniden ihya edilmesidir. Edirne ipekçiliği ile ilgili arşiv belgeleri ilk olarak 16. Yüzyılda belirlense de en yoğun belge 19. Yüzyıldadır. Belgeler İran ipeğine olan bağımlılığın hızla azaldığına ve yerel istihsalin yükselişine işaret etmektedir. Edirne çevresinde geniş bir bölge Edirne ipekçiliğini beslemektedir. 19.Yüzyılın ikinci çeyreğinde, Edirne ipek istihsalinin Osmanlı Devleti toplam ipek istihsalinin üçte birine yaklaştığı görülür. 1850 yılına gelindiğinde, Edirne ahalisinin kahir ekseriyeti ipekçilik ile iştigal etmektedir. Yine 1850'li yıllardan itibaren, Edirne ipekçiliği bağlamında göze çarpan en önemli husus yabancı tüccarların ipek ve ipek tohumunda müdahil oldukları problemlerdir. Bütün bu problemlerin ötesine yansıyan en önemli husus ise Edirne ipekçiliğinin ulaştığı seviye ile ilgilidir.
5 th International Congress on Medical Ethics and Law: Ethics and Law in Surgery, 2015
Cerrahi, hastanın ölüm korkusunu en yüksek düzeyde yaşadığı bir alandır.
Hareketliliğin Doğası, Edit: Emine Bilgiç Kavak, Hatice Demir, Esen Kaya, 2023
İlk insanların evrenin sırları hakkındaki merakları, yaratılış efsanelerinin oluşmasını sağlamıştır. Kökenini Sümer ve Babil mitlerinde bulan Eski Ahit Yaratılış Miti, kaosun içinden insanın erkek ve dişi olarak yaratılışını anlatır. Âdem ve Havva’nın yaratılışı miti, Havva’nın yılan tarafından kandırılışı ile Cennet Bahçesi’nde sürdürülen mutlu yaşamdan sürgün ediliş; tanrıları üstün tutan yeni dinin savunucuları tarafından kadının suçu olarak ilk günah mitine evrilmiştir. Bu evriliş esnasında yılan sembolü, tanrıça mitinin izlerini silmeye yönelik güçlü bir sembol olarak kullanılmıştır.
Kastamonu Eğitim Dergisi, 2018
DergiPark (Istanbul University), 2016
Istanbul University - DergiPark, 2021
KÂRGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ XI, 2019
Istanbul University - DergiPark, 2022
Politik ekonomik kuram, 2022
Dicle Akademik Dergesi, 2021
DergiPark (Istanbul University), 2022
Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi, 2017
Mesleki ve Teknik Eğitimde Küresel Gelişmeler, The Global Development in Vocational and Technical Education. Uluslararası Mesleki Bilimler Sempozyumu-International Vocational Science Symposium IVSS2017, 2017
Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Journal of Turkish Studies, 2015
DergiPark (Istanbul University), 2023
Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 2019
6th Academic Studies Congress, 2023
ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Dergisi