Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2012, Ebru Kayaalp
…
3 pages
1 file
2019
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Günümüz dünyası yaşamımızın her anında teknoloji ile iç içe olduğumuz ve onun sunmuş olduğu imkânlardan faydalandığımız bir dünyadır. Teknoloji ile olan ilişkimiz gündelik yaşantımızı etkilerken bununla birlikte toplumsal yaşama pratiklerimizi de değiştirebilmektedir. Teknolojiyi insani eylemlerden soyutlayarak düşünmenin imkânsız olduğu çağımızda, onun sunmuş olduğu imkânlar ve toplumsal yaşamdaki etkileri üzerine düşünmek gerekir. Bu çalışma, teknolojik dünyayı kendine özgü kavramlarla çözümleme yoluna giden Fransız düşünür Jean Baudrillard'ı merkeze alarak, ortaya koymuş olduğu "Simülasyon Kuramı" çerçevesinde teknoloji üzerinde yapmış ol...
Asya Studies, 2022
Çağımızın önde gelen figürlerinden biri olan Fransız sosyolog Jean Baudrillard toplum, tüketici, tüketim ve reklam gibi pek çok konuda ortaya koyduğu düşünceleriyle dikkat çekmektedir. Reklamın ortaya çıktığı ilk günden itibaren tüketim evreninde büyük bir role sahip olması birçok düşünür gibi Baudrillard’ın da dikkatini çekmiştir ve bu konudaki fikirleri neredeyse tüm eserlerine yansımıştır. Baudrillard’a göre giderek zenginleşen toplumda kişiler metalaşarak ve nesneleşerek tüketim toplumunu oluşturmaktadırlar. Tüketim toplumunun oluşumunda, işleyişinde ve ilerleyişinde reklamın önemi büyüktür. İnsanlar artık ihtiyaç için değil, psikolojik doyum için tüketmeye başlamışlardır ve mal veya hizmet yerine semboller satın almaktadırlar. Bu düzende reklam tetikleyici, yol gösterici ve ödüllendirici olarak yerini almaktadır. Bu çalışmanın amacı Jean Baudrillard’ın reklama bakış açısının, reklamı ele alış biçiminin ve reklam ile ilgili düşüncelerinin tespit edilmesidir. Yöntem olarak yazılı...
Tragedya, kahramanını halkın içinden almaz; onun kahramanları, tanrılar, kahramanlar, savaşçılar, saraylılardır. Bir tragedyanın konu edindiği, izleyiciye taşıdığı deneyim, seçkinler sınıfının çöküşüdür. Kader, günahkarlık, suç, kehanet, günah gibi kavramları konu edinir. izleyeninde, korku, endişe, biat, inanç gibi duygular uyandırmak arzusundadır... Tragedyaların günahkar kahramanlarının verdiği korku, koronun sağduyulu sesinde umudu da beraberinde taşır. Bu anlamıyla iktidara hizmet eden Apollonik bir dil oyunu olduğu söylense de asalet taşıyan kahramanın çöküşü Dionysiak halkın yüreğini ferahlatır...
Sosyal Bilimler Dergisi sobider, 2020
In this article, Hüseyin Feyzullah'ın Evlenmesi, written by Sabahattin Kudret Aksal, who has an important place among the poets and writers of the republican era, is examined around the idea of joining life. Sabahattin Kudret Aksal, who exhibits a versatile literary personality with his products in poetry, theatre, story and essays, is an artist who came to the fore with the identity of a poet, as the first artistic creations he put forward during his time in the field of culture, art, literature were in the poetry genre. Nevertheless, it has an important place crowned with awards in Turkish literature with its new perspective on life and people, as well as stories, fiction, content, viewing, language and narration. The life of the "little man", who found his place in all of Sabahattin Kudret Aksal's stories, and the inner world corresponds to the problem of inability to participate in life and solitude in Hussein Feyzullah, the head of the story that is the subject of our study. Hussein Feyzullah's inability to participate in life effectively constitutes the fundamental issue of the story and is a general inference to understand the "little person" in the author's stories.
Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2010
İnsanlar kendini yaratmak bakımından özgürdürler. Bu özgürlüklerini benimsedikleri takdirde onlar için otantik varoluş imkânı vardır. Aksi halde düşmüşlüğü yaşarlar. Düşmüşlük gündelik olanda kendini yitirmedir. Dasein'ın dünya ile olan ilişkisi kaygıdır. Kaygı ile korku birbirinden farklıdır. Korkunun belli bir objesi olmasına rağmen kaygının kaynağı belirsizdir. Bu kaynak hiçliktir. Hiçlik hiçbir zaman objektif hale getirilemez ve kavramlaştırılamaz. Kaygı insanın gerçek yüzünü örten dış olayların güven vericiliğini kırarak ona dünyayı korkunç gösterir. Ölüme doğru varlık da temelde kaygıdır. Ölüm Dasein'ın var olur olmaz kendi başına katlandığı bir olma yoludur. Ölüm, bütün hayatı kucaklayan ve ona sorumluluk getirerek değer katan bir fenomendir. Hiç kimse başkasından onun ölümünü uzaklaştıramaz. Ölüm varoldukça esasen her durumda benim ölümümdür.
Sdu Arte Guzel Sanatlar Fakultesi Sanat Dergisi, 2011
In this study consists of Baudrillard's art opinion and contemporary art's condition which has been recently is going to be explain by means of thinker's essay of "the conspiracy of arts." When Baudrillard extent his theory, have a look and see art world, scene is not cheering. Aforementioned contemporary art is produced by western world that thinker is member of this world, too. So, all settings written by us in this study, is valid western world and contemporary art which is to be nourished by this conseption of world.
Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Bu makale, Ithenticate intihal tarama programı ile taranmıştır. Ayrıca iki hakem tarafından da incelenmiştir. / This article has been scanned with Ithenticate plagiarism screening program. Also this article has been reviewed by two referees.
13. Asead Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu, Astana Yayınları, 2024
Bu çalışma, Samuel Beckett'in “Oyun Sonu” adlı oyununun absürt anlatı biçimini Baudrillard’ın simülasyon kuramının ışığında yeniden değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın odak noktası, oyunun içinde bulunduğu “oyun içinde oyun” yapısı ve postmodern anlatıların dramatik yapı kurulumlarındaki düzlemsel göstergelerdir. Postmodern tiyatro anlatıları geleneksel dramatik yapıları reddeder ve anlamsal çokluğun egemen olduğu katmanlı bir anlatı yapısı inşa eder. Bu bağlamda, Beckett’in eseri, karakterlerin kendi var oluşları ile sahne içindeki rollerini sorguladıkları bir meta tiyatro örneği oluşturur. Oyun Sonu, iç içe geçmiş anlamsal düzlemlerden oluşmaktadır. Sahnede oyuncuların gerçekleştirdikleri eylemler üzerinden -oyun sırasında- yaratılan anlam seyirci üzerinde gerçeğin algılanış biçiminin her performansta değiştiği yeni bir realite yaratır. Bu yeni realite durumu Baudrillard’ın bahsettiği simülasyon kuramındaki gerçeklik algısına benzese de Baudrillard’ın bahsettiği biçimde anlamın yitimine zemin hazırlayan bir realite değildir. Tam tersine oyun absürt tiyatro anlatısı içerisindeki uyumsuz gibi görünen kendi anlamını yaratmaktadır. Bunu sahnede oyun esnasında oyuncuların eylemleri aracılığıyla yaratılan iletişim biçimi üzerinden gerçekleştirir. Bu iletişim biçiminde anlamın tekinsizliği ve istikrarsızlığının seyirci üzerinde yaratığı huzursuzluk duygusu hakimdir. Bu sayede Beckett’in anlatı tarzı, postmodern algılayışın gerçeği ıskartaya çıkarma eğilimiyle paralelmiş gibi görünen -gerçeğin yitimine zemin hazırlayan- bu anlatı işleyişini tersine çeviren bir nitelik kazanır. Bu çalışma, Beckett’in “Oyun Sonu” adlı oyununda var olan bu özelliği ve onun oluşum aşamalarını değerlendirecektir. Beckett'in eseri, postmodernizmin kendi araçlarını kullanarak Baudrillard’ın postmodern algılayışın bir sonucu gibi görünen simülasyon evrenine kısa devre yaptırarak absürt tiyatronun özgün gerçekliğini yaratmaktadır.
Öz: Fransız düşünür Jean Baudrillard'ın yapıtlarını, 1960'lardan beri Batı Avrupalı dünyanın yazgısı üzerine yazdığı kuramsal incelemeler ve kültürel analizler oluşturur. Bu anlamıyla Baudrillard'ın düşünsel serüveni üzerinden zamanın hükmünün ne olduğunu görebiliriz. Bu çalışma kapsamında Baudrillard'ın çağdaş sanata yönelik eleştirel düşüncesi incelenecektir. Estetik, duyuların yetkinlik alanını konu alan bir bilim olarak XVIII. Yüzyılda şekillendiğinde sanat için genel-geçer referanslar üretme iddiasındaydı. Fakat çağdaş sanat, sanatın sanat olarak bir öneminin olmadığı, dolayısıyla herkesin sanatçı olabileceği ve her şeyin bir sanat nesnesine dönüşebileceği şeklindeki bir tezle sanatın profesyonelleşmişine karşı bir tepkiler zincirine dönüştü. Bu krizi " obur bayağılık " estetiği olarak niteleyen Baudrillard'ın Batı Avrupa merkezli eleştirel düşüncesinde estetik ve çağdaş sanat önemli bir yer tutmaktadır. 1980'lerden itibaren felsefi ve edebi dozu giderek artan yazılarında kültür metafiziğine yönelen Fransız düşünürün kuramları, çağdaş sanatı kıyasıya eleştirdiği için, " sanatın sonu " nun geldiğini ilan eden kuramlarla özdeşleştirilmiştir. Baudrillard'ın sanata yönelik eleştirileri 1990'larda en keskin halini aldığında, sanatsal yaratıcılığın bittiği ve sanat adına ortaya konulacak yeni bir şeyin olmadığını ileri süren geleneksel eleştiri kalıplarından farklı olarak bu kez, sanatın, varoluşun bütün alanlarına nüfuz ederek her şeyleştiği dolayısıyla hiçbir şeye dönüştüğü tezini vurgulayan bir tür metafizik halini almıştır. Bu durumu " Kötülüğün Şeffaflığı " kitabında " Trans-estetik " kavramıyla açıklayan düşünür, bu evreyle birlikte sanatın bütün özgülüklerini, sınırlarını ve her tür ayırt ediciliğini yitirdiğine inanmaktadır. Bu inceleme kapsamında varmak istediğimiz sonuç, Badrillard'ın sanat anlayışı, eleştirel düşüncesinde estetiğin nüfuzu, çağdaş sanatın varlık nedeni, hükmü ve sınırlarına ilişkin genel bir çerçeve edinmek olacaktır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Modern Leisure Studies, 2020
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2019
Kitap Bölümü: "Mimari Yansımalar", Bölüm 2: Yapı Türleri ve Örnekleri Üzerinden Eleştiriler, 2020
Sosyoloji Dergisi, 2013
Din-Bilim ve Felsefe Yazıları - 1, 2024
e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2018
Onto - Online Psikoloji Dergisi, 2015
Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü Dergisi , 2013
Mütefekkir, 2023
Beddualarda Ölüm, Kabir ve Kıyamet Korkuları, 2020
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2019
DergiPark (Istanbul University), 2022
İNSAMER, 2020
Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Eski Türk Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, 2024