Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Radikal
…
6 pages
1 file
Çok basit bir soruyla giriş yapacağım ama alanı henüz tam tanımayan öğrenciler için oldukça yararlı bir soru bu. Türkiye özelinde konuşmak gerekirse erkeklik çalışmalarının önemi nedir? Kadın çalışmalarıyla kıyaslanınca medyada ve akademide bu alanın biraz ihmal edildiğini düşünüyor musunuz? Erkeklik çalışmalarının eleştirel kanadı önemli, zira iktidar meselesine daha derinlemesine bakmayı sağlıyor. Bu alan kendi kavramlarını belirginleştirmeden önce patriyarka ve toplumsal cinsiyet gibi feminist hareketin ivmesiyle geliştirilen kavramlar ön plandaydı. Hâlâ da toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini ilk etapta büyük ölçüde bu kavramlarla düşünüyoruz. Eleştirel erkeklik çalışmaları burada bir noktayı daha aydınlattı: Patriyarkanın erkeklere nasıl zarar verdiğini görünür kıldı, erkekler arasındaki rekabetin dinamiklerini belirginleştirdi. Bu alanda feminist hareketten ilhamla hegemonik erkeklik kavramı geliştirildi. Bu kavramın kullanıldığı ilk araştırmalar, akran zorbalığına dayalı araştırmalardı ve oğlanlar arasındaki ötekileştirme mekanizmalarına odaklanıyordu. R.Connell, Gramsci'nin hegemoni tanımına yaslanarak, güç kullanarak değil ama rıza/onay yoluyla toplumda kabul gören erkekliklere işaret etti. Böylece toplumsal cinsiyetin erkekler için ne anlama geldiği tartışılmaya başlandı. James W. Messerschmidt. Hegemonik Erkeklik: Formülasyon, Yeniden Formülasyon ve Genişleme kitabında bu kavramın tarihini, kavrama getirilen eleştirilere de yer vererek, detaylı bir şekilde anlatır. Eleştirel erkeklik çalışmalarıyla aslında tıpkı beyazlık çalışmalarında olduğu gibi, toplumsal hiyerarşide yukarıda ve imtiyazlı-bu nedenle de görünmez-olan erkeklik kimliği bugün o tahttan indirilerek daha detaylı bir şekilde inceleniyor.
Şiddet çok yaygın bir mesele. Çok taraflı bir sorun ve derinleşen, yaralar, izler ve sorunlar yaratan bir heyula -fakat hayali değil gerçek. Sayılar, tanıklıklar, anlatılar, söylemler, deneyimler -ama en çok ve en önemlisi izler bırakan deneyimler. Ancak şiddet üzerine, şiddetin boyutlarından yaygınlığına, farklı şiddet türlerinden şiddetlerin 2 aktörlerine ve mağdurlara, yasalara, alınabilecek önlemlere ve şiddete dair söylemlere değin çok şey söylendi ve söyleniyor. Belki de en küçük bir değişim için bile ısrarla ve sabırla yazmaya, bir şeyler söylemeye, bir şeyler yapmaya çalışmak lazım. Şiddet öyle bir şey ki, bitmek bilmiyor. İnsanlar da dahil olmak üzere canlılar -ve canlı olmayanlar-şiddetten, şiddetlerden çok çekiyorlar fakat yine de farklı bağlamlarda şiddetleri yeniden üretiyorlar, yeniden üretmeyi tercih ediyorlar. Şiddet toplumsal cinsiyetle yakından ilişkili. Belki bir fenomen olarak şiddetin en belirgin özelliklerinden biri bu. Şiddetler en çok kadınları ve LGBTQIA+'ları ve hâkim söylemden farklı cinsiyet kimliklerine sahip erkekleri, diğer bir deyişle heteronormatif cinsiyet sisteminin egemenleri konumundaki heteroseksüel erkekliklerle işbirliği ve suç ortaklığı yapmayan herkesi ezip geçiyor. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet konusunda sayılardan bahsetmeyi yeterli bulmuyorum; ama sayılar şiddetin büyüklüğü ve yaygınlığı hakkında fikir veriyor. Konuyla ilgili son derece anlamlı bulduğum iki sayısal veriyi paylaşacağım. Türkiye'de halihazırda en geniş örnekleme dayalı şiddet verilerini sunan Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü'nün 2014'teki Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet araştırmasının kanımca oldukça iyimser bulgulara sahip bulgularına göre ülke genelinde kadına yönelik fiziksel ve/ya cinsel şiddetin yaygınlığı 1 [email protected] 2 Tek bir şiddet türünden ziyade, çoğul ve farklılaşan şiddetlerden söz etmek daha yerinde.
Birikim, 2013
Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı direnişlerine karşı aldığı tutum, benimsediği dil, yürüttüğü saldırgan karşı politika ve şahsen yönettiği anlaşılan emniyet güçlerinin tavrı, Başbakan’ın taşkın ve son derece kaba bir otoriter yönetim tarzı sergilediği olgusunun hem Türkiye’de hem uluslararası kamuoyunda, yakın tarihe nazaran çok daha yaygın ve yüksek sesle dile getirilmesine yol açtı. Tayyip Erdoğan’ın kişisel eğilimleriyle, Türkiye’de iktidarda olmanın yarattığı siyasal refleksler ve AKP’nin içinden geldiği siyasal geleneğin özelliklerinin karışımının güçlü bir otoriterizm eğilimi taşıdığı tespitini pekiştirdi.
Disiplinler Arası Kadın, 2021
Bu çalışmanın amacı, erkeklerin söyleminde, ‘erkek olma’nın anlam inşasının ve bu inşa esnasında kullanılan dilsel kaynaklar olan açıklayıcı repertuarların eleştirel söylemsel analizle incelenmesidir. Çalışmanın katılımcılarını 25-70 yaşları arasından 15 erkek oluş- turmaktadır. Her bir katılımcıyla birebir olmak üzere 15 ayrı görüşme gerçekleştirilmiştir. Konuşmalar ses kayıt cihazıyla kaydedilmiş ve yazıya dökülmüştür. Konuşma metinleri söylem analizi ile incelenmiştir. Konuşma metinlerinde ortaya çıkan açıklayıcı repertuarlar ‘hiç düşünmedim’, ‘erkek olmak değişken bir şey’, ‘erkek olmak tanımlanamaz’ açıklayıcı repertuarları ‘erkek olmak açıklanamaz’ başlığı altında toplanmıştır. Bu repertuara göre erkek olmaya dair anlam inşasının hangi zeminden yapılacığı erkekler için bir problem oluşturmaktadır. Erkek olmanın anlamının ortaklaşılan yeniden üretimi, erkeğin statüsünün ve öteki olanın işaretlenmesiyle çeşitlenmiştir.
Arka Kapak Yazısı - SORU VE CEVAPLARLA ERKEKLİKLER Mehmet Bozok Ataerkil erkeklikler günümüzün en can alıcı meselelerinden biri. Erkek egemenliğinin kadınlar ve queer bireyler üzerinde yarattığı yıkıcı sorunlar bunun en önemli göstergesi. Ancak ataerkillik, kadınlar ve queer bireylerin yanı sıra, erkek egemenliğinden yarar sağlayan erkeklere de zarar veriyor. Erkek egemenliği, erkeklerin tüm hayatlara zarar veren bir “üstünlük” yanılsaması yaşamalarına yol açıyor. Ataerkilliğin ortadan kalkması için erkekler de değişmelidir!.. Soru ve Cevaplarla Erkeklikler, erkekler ve erkeklikler üzerine temel tartışmaları, (pro)feminist bir yaklaşımla olabildiğince kapsayıcı bir biçimde, başlıca sorun alanlarını soru ve cevaplarla tartışan bir elkitabı. Erkekler, erkeklikler ve ataerkillik üzerine temel kavramlardan bu alandaki başlıca kuramlara, erkek sosyalizasyonundan erkeklerin gündelik yaşamlarına, ve ataerkilliğin kadınlar ve queer bireylerin yanı sıra erkekler üzerinde yarattığı sonuçlara değin uzanan geniş yelpazedeki birçok konuyu ele alıyor. Soru ve Cevaplarla Erkeklikler, ataerkil erkeklikleri sorgulamaya ve eleştirmeye başlamış okuyucunun yoluna ışık tutmayı hedefliyor.
ViraVerita (https://viraverita.org/yazilar/erkek-kategorisini-yeniden-dusunmek), 2021
ViraVerita bundan tam sekiz yıl önce, 25 Kasım 2013'te yolculuğuna başladı. O zamandan beri her sene 25 Kasım'da, yayına başlamamızın yıl dönümü vesilesiyle, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü"ne dair farkındalık oluşturmak amacıyla bir yazardan "toplumsal cinsiyet ve şiddet" hakkında bir yazı kaleme almasını rica ediyoruz. Sekizinci yılımızda bu kez ViraVerita ekibinin değerli bir üyesi, İlkay Özküralpli'nin yazısıyla geleneğimizi sürdürüyoruz. Kıymetli katkısı için kendisine çok teşekkür ediyor, şiddete yönelik farkındalığımızın ve eleştirelliğimizin hayatımızın her alanında canlı kalmasını ve şiddete karşı mücadelenin güçlenmesini temenni ediyoruz.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF NURSING RESEARCHES
MOMENT: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ KÜLTÜREL ÇALIŞMALAR DERGİSİ, 2021
Feminist Tahayyül, 2023
Androloji Bülteni, 2020
GLOBAL SAVUNMA DERGİSİ
Kitap-lık 222, 12 Mart Romanları Dosyası, 2022
DergiPark (Istanbul University), 2022