Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
180 pages
1 file
CEZA YARGILAMASINA DAHİL OLAN ÇOCUKLARA HAKLARI ÇERÇEVESİNDEN BAKIŞ (ARAŞTIRMA RAPORU)
Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi, 2020
Suç ve suçluluk tarih boyunca her sosyal yapıda karşımıza çıkan evrensel bir sorundur. “Suça itilmiş çocuk” ve “çocuk suçluluğu” da dilimizde artık yerleşmiş kavramlar olup, bu sorunun bir parçası olarak her zaman sosyologların, psikologların, eğitimcilerin, hukukçuların ve kanun koyucuların ilgisini çekmiştir. Ruhsal, zihinsel, fiziksel yönden tam bir olgunluğa erişmemiş, toplum içindeki rol ve görevlerini henüz kavrayamamış olarak nitelendirebileceğimiz ergenlik çağındaki çocukların suç işlemesi, toplumları suç ve suçluluk konusu üzerinde ayrı bir dikkatle eğilmeye itmiştir. Neredeyse her toplum, zaman içinde ceza ve hukuk sistemlerinde yenilenmeye giderek, çocuklara yetişkinlerden ayrı muamele etmeyi gerektiren ve onları sağlıklı bireyler olarak toplumun bir parçası haline getirmeyi hedefleyen değişiklikler yapma ihtiyacı duymuştur. Bu nedenle pek çok ülkede suça itilen çocuklar için ayrı mahkemeler kurulmuş ve çocuk haklarının korunması bu sayede güvence altına alınmaya çalışılmıştır. Burada amaç, çocuk adalet sistemi uygulamalarında cezalandırma yaklaşımı yerine;adli kolluk, soruşturma, kovuşturma ve ceza infazaşamalarında çocuk haklarına ve çocuğun psiko-sosyal gelişimine uygun davranılarak çocukları topluma yeniden kazandırma yaklaşımını benimsemektir. Bu çalışmada, ülkemizde ve dünyada çocuk mahkemelerinin kurulmasına temel oluşturan etkenler ışığında, çocuk mahkemelerinin tarihsel gelişimi, uygulama esasları ve ilgili politikalar ele alınacaktır. Suça itilmiş çocukların yeniden topluma kazandırılırken nasıl bir süreçten geçtiklerini sorgulayarak, çocuk mahkemelerinin onarıcı adalet sistemindeki işlevselliğini tartışmak, bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır.
Çocuk adalet sistemi, temel sorumluluğu kanunla ihtilafa düşmüş çocuklarla çalışma olan ve bu çalışmayı yürütmeyle ilgili çalışmaları, kurumları, hukuki düzenlemeleri içeren bir sistemdir. Çocuk adaletini yetişkin adaletinden ayıran temel nokta, çocukların gelişimi ve ihtiyaçları doğrultusunda korunmasını sağlamak ve önceliğin cezalandırma yerine rehabilitasyona verilmesidir. Özgürlüğünde yoksun bırakma, başka deyişle hapsetme ya da kapalı kurum, kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar için en son seçenek olmalıdır.
Türkiye'de Çocuk Adalet Sisteminin Yönetimi, 2012
Bu araştırma, çocuk adalet sisteminin yargı reformu kapsamında yeniden ele alınmasına ve odağında çocuğun ve çocuk haklarının yer aldığı, çocuğun yüksek yararı ilkesini ana akımlaştıran ve nihayetinde çocuklar için adaletin gerçekleşmesine yönelik bir politikanın oluşturulmasına katkı sağlamayı hedefleyen “Çocuklar için Adalet: Bir Paradigma Değişikliğine Doğru” Projesi kapsamında yürütülmüştür. Proje kapsamında yürütülen “Çocuk Adalet Sisteminde Kanunla İhtilaf Halindeki Çocukların Durumu Araştırması”, Türkiye’deki çocuk adalet sisteminde çocuğun karşı karşıya kaldığı durumları değerlendirmeyi ve mevcut çocuk adalet sisteminin çocuklar üzerindeki etkisini görünür kılmayı amaçlamıştır. Araştırmanın temel referansları başta Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme olmak üzere Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi’nin Çocuk Ceza Adaletinde Çocuk Haklarına ilişkin 10. Genel Yorumudur. Araştırma kapsamına, kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar, bu alanda çalışan hak temelli sivil toplum örgütleri temsilcileri ve ceza infaz kurumlarında çocuklarla çalışan iki meslek grubu (infaz ve koruma memurları ve psiko-sosyal servis görevlileri) alınmıştır. Araştırmada, çocuk adalet sistemine dahil olan kanunla ihtilafa düşmüş çocukların bu sisteme ilişkin düşünce, yaşantı ve algıları ile hak temelli sivil toplum örgütleri temsilcilerinin, ceza infaz kurumlarında çalışan infaz ve koruma memurlarının ve psiko-sosyal servis görevlilerinin kanunla ihtilafa düşmüş çocukların durumuna ilişkin düşünce, yaşantı ve algılarının nasıl olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla araştırma süresi boyunca ulaşılabilen kanunla ihtilafa düşmüş çocuklarla derinlemesine görüşmeler yapılmış, ayrıca hak temelli sivil toplum örgütleri temsilcileri, ceza infaz kurumlarında çalışan psiko-sosyal servis görevlileri ve infaz koruma memurları ile birer odak grup çalışması yapılmıştır. Çocuğa özgü adalet sisteminin Türkiye’de güçlendirilmesi amacıyla yapılan bu araştırmaya, başta kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar olmak üzere sistemin en önemli öğelerinden biri olan Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile bu alanda çalışan Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Çocuklar Aynı Çatı Altında, Diyarbakır Barosu, Gündem Çocuk Derneği, Güven Eğitim ve Sağlık Vakfı, İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi, Mersin Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Genel Merkezi, Trabzon Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi gibi değerli sivil toplum örgütleri katkı vermişlerdir. Araştırma Sosyal Hizmet Uzmanı Emrah Kırımsoy koordinasyonunda Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yüksel Baykara Acar danışmanlığında, Çocuk Gelişimi Uzmanı Esin Koman ve Siyaset Bilimci Dilek Karagöz tarafından yürütülmüştür. Veriler, kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar için kolluk gücü aşamasından başlayarak tahliye sonrasındaki aşamaya kadar çocukların düşünce, yaşantı ve algıları; diğer gruplar için ayrımcılık yapmama, çocuğun yüksek yararının korunması, adil yargılanma, çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarının karşılanması, çocuğun sözünün dinlenmesi ve çocuğun saygınlığı ilkeleri çerçevesinde toplanmıştır. ...
Günümüzde küreselleşme alanında yaşanan gelişmelerle birlikte toplumsal ve sosyal düşüncenin kendini kuvvetle hissettirdiği görülmektedir. Yeni dünya düzenin getirdiği olumsuzlukları törpülemek amacıyla her ülkenin gündeminde yer alan sosyal politika uygulamaları içerisinde ki öncelikli konulardan biri de çocuk ve çocuklara ilişkin hizmetlerdir. Bu çerçevede, çocukların korunması, yetiştirilmesi, öğrenimleri, çocuk hakları, çocuk suçluluğunu önleyici tedbirler, çocukların bakımı ve korunmasının son yıllarda önem kazandığını görülmektedir.
2012
Turkiye‟de cocuk mahkemeleri 1987 yilindan bugune kadar suca suruklenmis ve suc magduru cocuklara yonelik hizmet vermektedir. Bu mahkemelerin “Cocugun yuksek yarari”ni saglama hususunda mevcut calismalari bulunmakla beraber, daha iyi bir cocuk mahkemesi uygulamasinin nasil olmasi gerektigine iliskin humanist dusuncenin uygulamalarda daha cok yer etmesi gerekmektedir. BM Cocuk Haklari Sozlesmesi, Cocuk Adalet Sisteminin Yonetimine Iliskin Minimum Standart Kurallar ile Ozgurlugunden Yoksun Birakilmis Cocuklarin Korunmasi Icin Kurallar gibi cesitli uluslararasi metinlerde gecen yargilama standartlarindaki maddeler ulke temelinde uygulamalarda cesitli iyilesmeler saglamistir; fakat suca suruklenen veya suc magduru cocugun rehabilitasyon sureci ne yazik ki arka plana itilmistir. Cocugun yuksek yarari ve destegi icin calisan cocuk refahi profesyonellerinin adliye ortamindaki rolu nedir ve ne olmalidir? Bu calismada cocuk mahkemelerinde sosyal calisma gorevlisi kapsaminda olan meslek elema...
Norveç Pen, 2020
Yargı yönetimi gibi anayasal kurumların sıklıkla değiştirilmesi bir yandan toplumsal ve siyasal değişimlerin hızı üzerine merakla düşünmeyi gerektirirken, diğer yandan da düpedüz bir “anayasasızlık” sürecinin devreye sokulduğuna dair kaygılarımızı da tetikleyebilir. Yargı ve yargı yönetim kurulları küresel çapta bir kaygı yaratan otoriteryan eğilimlerin en çok hissedildiği sahalardan birisini oluşturmaktadır. Türkiye, bu yönüyle, içinde bulunduğumuz çağın hukuk düzenlerine neler getireceğine dair evrensel merak ve kaygıların takip edilebileceği bir laboratuvar özelliği de sergilemektedir. Türkiye’nin yargı ve yargı yönetimi sorununun evrensel bir ders olduğu kadar bir başka dile kolaylıkla tercüme edilemeyecek kadar karmaşık siyasal, kültürel ve tarihsel özellikler barındırdığını hatırda tutmak gerekir. Şu halde Türkiye’de yargı ve yargı yönetiminin nasıl kurulduğu, gelenekleri ve kültürel kodları üzerine tarihsel bir soruşturma yaparak bugünün sorunlarına ulaşmak, çalışma konumuzu bütünlüğüne anlamak bakımından yerinde olacaktır.
Hümanist Büro, 2020
Kötü muamele ve suça yönelme arasındaki ilişkinin var olduğuna dair araştırmaların yoğunluğu, çocuğun üstün yararının korunması amacıyla hareket eden çocuk koruma ve adalet sistemlerinin birlikte hareket etmeleri; koordineli ve işbirliği içerisinde çalışmaları gerektiğine işaret etmektedir. Hem Sistemlerin Entegrasyon Projesi hem de Kesişme Noktasındaki Gençlere Yönelik Uygulama Modeli söz konusu reform girişimini destekleyecek nitelikte yapısal temeller inşa etmişlerdir. Uygulama Modeli bir adım daha ileri giderek çocuk koruma ve adalet sistemlerinin birlikte nasıl çalışması gerektiğine ilişkin bir standart sunmaya çalışmıştır. Bu reform girişimini destekleyen ve alanda çalışmalarını sürdürmek isteyen yargı alanları ise belirlenen standartlara uygun kapsamlı bir dizi yeni uygulama geliştirmiştir. Dolayısıyla sistemlerin entegrasyonu konusunda Amerika’da yaşan olumlu ve olumsuz tecrübelerden istifade etmek mümkün hale gelmiştir.
Çocuk Gözüyle Türkiye'de Çocuk Hakları Sorunu, 2019
"Çocuklar insanların üçte birini oluşturuyor. Çocukluk dönemi ise insan hayatının üçte birine denk geliyor. Öyleyse, Çocuklara yeryüzündeki bütün zenginliklerin üçte birini vermeliyiz. Bu, bir lütuf değil, onların hakkıdır.” Korzcak-1941 Yeryüzünün üçte birini veremedik. Hiç değilse bu çalışma onların olsun…
Journal of Social Research and Behavioral Sciences
This study aims to emphasize the importance of considering children's rights in the social structure, especially in the family, during the Covid-19 pandemic process. Learning-teaching environments, which are new for children, parents and educators, distance education practices, and precautionary restrictions during the pandemic process cause stress on individuals and cause child abuse in the family. Although distance education applications are found useful and convenient in terms of protecting children from diseases and dangers and meeting their right to life and development, they cause violations of rights and some developmental problems for children who cannot access online courses. The near-future developmental consequences of social isolation, which is one of the measures taken during the pandemic process, especially when pre-school children's physical activities (the right to play) and their ability to socialize with their peers are examined in different studies. In thi...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Social Sciences Studies Journal, 2019
ADALET DERGİSİ, 2023
Perspectives: Political Analysis and Commentary, 2014
On İki Levha Yayıncılık, 2021
International Journal of Human Sciences, 2015
DergiPark (Istanbul University), 2023
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2015
Kesit akademi dergisi, 2018
Sosyal Politikada Güncel Gelişmeler: Dezavantajlı Gruplar, 2020
ASOS JOURNAL , 2021
DergiPark (Istanbul University), 2015