Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
19 pages
1 file
Öğr.Gör.Dr., Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü, e-
Seal has been an art that has completed its development until today, with human beings drawing pictures on walls, soil, rocks and leaving their marks. The seal has taken an important place among handicraft products by being influenced by different branches of art in its formation process. It has a great role in showing the economic structure of the society according to both the religion and social understanding of the society it is affected and the quality of the material used. In this context, in this study, a group of seals belonging to the Ottoman period were discussed and tried to be analyzed in detail from many aspects with the perspective of art history. It has been determined that the seals included in the study are divided into different groups according to their intended use. This situation provides rich data in terms of the aims and purposes of the study. Therefore, as in other branches of art, the seals in this work, which belong to the last period of the Ottomans, are aimed to illuminate the period they belong to in many ways. Considering the issues such as the material, form and the writing used on the seals, which were the subject of the research, different samples were selected as much as possible. In applying such a method, it is to ensure that the works in question can be evaluated as a whole with all their aspects. For this purpose, a group of seals in Kars Museum have been analyzed and documented in all aspects.
DEÜ. Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2019
Sanat ve Kültür Tarihi Araştırmaları, 2020
HÖYÜK 12. SAYI
Pamphylia Bölgesi'nin metropol kentlerinden biri olan Perge antik kentinin stadiumunda 2021 yılı kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu kazı sezonunda bulunmuş olan 68 adet pişmiş toprak unguentarium bu makalenin konusunu oluşturmaktadır. Bu eserlerin 11 adedinde monogram tespit edilmiştir. Söz konusu örneklerin Geç Antik Dönem'de tüm Akdeniz coğrafyasında yaygın olarak kullanılan "Geç Roma Dönemi" unguentariumları tipinde olduğu yapılan araştırmalar sonucunda anlaşılmaktadır. Akdeniz coğrafyasında MS 5. yüzyıldan MS 7. yüzyılın ortalarına kadar kullanımda olduğu bilinen ve işlevsel olarak Hristiyan hacılarının kutsal sularını veya yağlarını taşıdıkları kap olarak literatüre giren bu unguentariumların, Perge'deki buluntu alanları çeşitlilik göstermektedir. Stadium alanından ele geçen bu parçalar konteks buluntusu olarak ele geçmemiştir. Bu buluntuların tamamı dolgu toprak içinde karışık bir konteks ile birlikte tespit edilmiştir. Makalenin konusunu teşkil eden unguentariumlar öncelikle hamur yapıları ele alınarak incelenmiştir. Bu bağlamda dört mal grubuna ayrılabilecekleri belirlenmiştir. Ele geçen buluntular arasında büyük çoğunluğunun monogramsız örneklerden oluştuğu anlaşılmıştır. Üzerinde monogram barındıran örnekler ise kendi içerisinde farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar da x biçimli, haç merkezli, blok ve istisnai olmak üzere alt gruplara ayrılarak çalışılmıştır. Monogramsız parçaların neredeyse hepsinin ağız kenarlarından kırık olduğu, monogramlı parçaların ise mühre yakın kısımlardan kırılmış oldukları dikkat çeken bir ayrı husustur. Bu husus göz önüne alındığında, kutsal buluntu grubunda değerlendirilen bu eserlerin kırıklarının, olası bir ritüelin parçası olabileceği düşünülmüştür.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi
Ege bölgesinde Karamanlıca yazılı örnekler, şimdiki bilgilerimizle ilk kez Kula'da tespit edilmiştir. Bazı evlerin kitabelerindeki kısıtlı yazılardan başka bolca yazı mezar taşlarında yer alır. Bugün Kula Belediyesi deposunda korunan ve bir kısmının Eski Kilise'den getirildiğini tespit ettiğimiz örnekler bu yazının konusunu teşkil eder. 1817 ile 1883 yılları arasına tarihli bu mezar taşlarının bir kısmı birden fazla kişi için kullanılmış olup, bazılarında şiirsel ifadelere, bitkisel ve geometrik süslemelere ve mesleki sembollere rastlanmaktadır. Mermerden genel olarak dikdörtgen biçimindeki Karamanlıca yazılmış bu taşlardan çoğu kırık olsa da genellikle yazıları okunabilir durumdadır. Büyük harf kullanımının daha yaygın olduğu metinler, Kula'daki gayrimüslimler hakkında bazı bilgiler sunar.
100. yılında 19 Mayıs ve Millî Mücadele Uluslararası Sempozyumu (Samsun 11-14 Haziran 2019)
Şevket Turgud Bey, Millî Mücadele döneminde stratejik anlamda önem arz eden Batı Karadeniz bölgesinde millî teşkilatın kurulması, İstanbul Hükümeti’nin Kuvâ-yı Milliyye ve Millî Mücadele karşıtı faaliyetlerinin önlenmesi ve bölge halkının Millî Hükümet’e iltihakı hususunda gayret gösteren askerî görevliler arasında yer almıştır. İtilaf kuvvetleri arasında yer alan Fransız ve İtalyanların Batı Karadeniz bölgesinde başlattığı işgal hareketlerinin bertaraf edilmesi, Bolu ve çevresinde baş gösteren ayaklanma hareketlerinin bastırılması, bölgede asayiş ve sükûnetin sağlanması konusunda da başarılı çalışmaları görülmüştür. Bu süreç içinde Zonguldak Seyyar Jandarma Kumandanı, Zonguldak ve Havalisi Kuvâ-yı Te’dibiyye ve Ta’kibiyye Kumandanı, Devrek’te Ta’kib-i Eşkıyaya Me’mûr Müfreze Kumandanı, Bartın ve Bolu Jandarma Tabur Kumandanı, Bolu Mücahidîn-i İslâmiyye Gönüllü Alayı Kumandanı, Bolu Divân-ı Harb-i Örfî Reisi, ardından da Zonguldak ve Bolu Havâlisi Kuvâ-yı Ta’kibiyye Kumandanı olarak önemli hizmetlerde bulunmuştur. Bildiride Millî Mücadele döneminin önemli kumandanları arasında yer alan Şevket Turgud Bey’in üstlendiği söz konusu görevlere ilişkin olarak kaleme aldığı 1919-1922 yıllarına odaklanan notları temel alınarak, Millî Mücadele döneminde Batı Karadeniz bölgesinde meydana gelen askerî ve idari olaylar değerlendirilmiştir. Bildirinin özgünlüğü Şevket Turgud Bey’in bir deftere kaydettiği döneme ve bölgeye ait notlarının çalışma kapsamında ilk defa olarak değerlendiriliyor ve kamuoyu ile paylaşılıyor olmasından ileri gelmektedir. Böylece Millî Mücadele tarihinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamak amaçlanmıştır.
2018
Divrigi, Sivas’in guneydogusunda, Dogu Anadolu Bolgesi’nin Yukari Firat bolumunde, denizden 1250 m yukseklikte, Firat nehrinin kollarindan birisi olan Calti irmagi ile birlesen derenin vadi tabaninda ve yamaclarinda yer alir. Divrigi Kalesi kazisi sirasinda, cok sayida ve cesitte buluntu aciga cikarilmistir. Bunlar icerisinde metal eserlerde yer almaktadir. Ilk caglardan gunumuze kadar mekân ve mekâni olusturan esya, mobilya ve yapi elamanlari tasariminda en sik kullanilan malzemelerden biri metal olmustur. Gundelik yasamda hayati kolaylastiracak birtakim objeleri yapma cabasi, en ilkelinden en modernine kadar tum toplumlar tarafindan araliksiz bir sekilde surdurulmustur. Kazi sirasinda ele gecirilen eserleri toprak altindan cikarilmakla kalmayip olabildigince gelecek nesillere aktarmak adina konservasyon calismalari yapilmaktadir.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 1997
Dr. Asuman Baldıran ııa. . M(b:.eler:lmlzd~ki plşmlş toprak heykelciklerin sayısı azımsanmayacak. kadar çoktur. Bu heykelciklerin bOyOk bir böltimO müze depolarında bulunmaktadır. Çalışmamızda öncelikle,' bu konuda• daha önce-Ozerlerinde herhangi bir .çalişma yapılmamış. olması nedeniyle Konya Arkeolojl '127
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Art-Sanat Dergisi, 2014
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, 2018
PANDEMİ SÜRECİNDE EVLERİMİZİN HİZMETKARLARI GÜNDELİKÇİ KADINLAR , 2021
MASROP E-Dergi, 2023
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt: 31 No: 2 Sayfa: 573-589, 2022
CİZRE İSMAİL EBUL-İZ EL-CEZERİ MÜZESİ’NDE BULUNAN BİR GRUP MADENİ İBRİK, 2021
Batman Müzesi'nde Bulunan Bir Grup Fibula, 2018
40. Kazı Sonuçları Toplantısı, 2019
41. Kazı Sonuçları Toplantısı, 2020
I.Uluslararası Türk-İslam Mezar Taşları Kongresi Bildiriler Kitabı, 2018
YAŞAR ERDEMİR’E ARMAĞAN: SANAT TARİHİ YAZILARI, 2019
Tuba-ar-turkish Academy of Sciences Journal of Archaeology, 2018
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi
SMYRNA/İZMİR KAZI VE ARAŞTIRMALARI III, 2019