Çağımızın yeni olgusu olan küreselleşme, dilsel iletişimin en ücra köşedeki insanların günlük hayatlarını dahi etkileyecek bir biçimde gelişmesine sebep olmuştur. Bunun tabii sonucu olarak pek çok kimse günlük işlerin akışı içinde çok farklı ulus ve dilin yayıldığı geniş iletişim alanını kontrol etme gereğini duymaya başlamıştır. Daralan dünya coğrafyası bir yandan insan ilişkilerini geliştirirken, diğer yandan da pek çok farklı dillerin bilinmesi gereğini zorunlu hâle getirmiştir. Çok eskilere uzanan yabancı dil bilmenin önemi, tarihî zirvesine çıkmıştır. Öyle ki, artık bir yabancı dil değil, birkaç yabancı dil bilmenin gereğinden söz edilir olmuştur. Çağımızın en önemli ayırıcı özelliği olan hizmet sektörünün hızla gelişmesi yabancı dil ihtiyacının artışında çok etkili oldu. Artık, aynı dili konuşanlardan daha çok yabancılarla ilişkiler sürdürülmekte ve bunun gereği olarak da yabancı dil herkes için büyük önem taşımaktadır. Hayatın her alanında saygın ve seviyeli hizmetlerin sunumu veya alımı için çok iyi iletişimin kurulmasına gerek duyulmaktadır. Her alanda başarılı bir meslek hayatı sürdürme ve evrensel gelişmeleri takip ederek özel ve güncel bilgileri süzebilmek için birkaç yabancı dil öğrenmek lüks değil, artık zorunlu bir ihtiyaç hâline gelmiştir. Küreselleşmeyle gelen yabancı dil bilme zorunluluğu, iletişimi klasik yabancı dil bilmenin sınırlarının ötesine taşıdı. Bunun için yabancı dillerin meslekî şartlara uygun en iyi ve etkileyici şekliyle kullanımı gereklidir. Bu bağlamda değişen dünya şartları uzun tarih, din ve kültür birliğimiz olan komşularımızın dili olan Arapçanın farklı yeni boyutlar kazanması önemini arttırmıştır. Değişen dünya şartları, ülkemiz için yeniden özel önem kazanan Arapçanın, öğrenim ve öğretiminin çağdaş yöntemlerle yapılması gereğini tekrar karşımıza çıkardı. Ancak, iletişim maksatlı Arapça öğrenmek veya öğretmek isteyenlerin ihtiyacını karşılayacak bir rehber kitabın bulunmayışı, dağınık hâlde olan materyalin kullanımını âdeta imkânsız hâle getirmektedir. Böyle bir ihtiyacı karşılamak, Arapça öğrenme ve öğretme isteyenlerin hangi metot, teknik, araç ve gereçleri nasıl kullanacaklarına kılavuzluk yapmak için metodolojik bu ilk kitap hazırlanmıştır. Kitap, Arapça öğrenme veya öğretmeyi öğreterek kazandırdığı metodolojik müktesebatla hedefi dilin öğrenilip öğretilmesini sağlayacaktır. Böylece öğrenim veya öğretim rastgele kargaşasından kurtarılarak hedef dil, bilimin gerektirdiği esaslara uygun öğrenilip öğretilebilecektir. Başarısızlık nedenleri bilimsel olarak ortaya konarak bilimsel yöntemlerle çözümleri bulunacağından hedefi gerçekleştirmeyi engelleyen anlamsız çaba ve bahaneler ortadan kalkacaktır. Kitabın giriş bölümünde, Arapça öğrenim ve öğretimiyle ilgili terimler ile sık kullanılan temel kavramlar açıklanarak, Arapçanın tarihî süreç içinde kökeni, yükselişi, gerilemesi ve günümüzdeki durumu öğrenimöğretim açısından değerlendirilmiştir. Türkçeyle etkileşimi ile bunun öğrenim-öğretime yansıması araştırılarak, en geniş anlamda Arapça öğretiminin temel ilkelerinin neler olması gerektiği, alan dili olarak öğretim esasları, dil becerilerinin bir bütünlük içinde öğretimi, öğretimin öğrenciye uygunluğunu gibi konular ayrıntılı olarak işlenmiştir. Öğrenim ve öğretimi etkileyen problemlerin çözümleriyle birlikte sağlıklı bir rehberlik için öğrenen ile öğretenin yüksek düzeyde isteklendirilmesine çalışılmıştır. Birinci bölümde insanın dış dünya ile ilişkilerini sağlayan dinlemeanlama becerisinin Arapça öğrenme sürecindeki yeri ve önemi açıklanmıştır. Arapça dinleme-anlama becerisinin fiziki yapısı, fonksiyonu, sesler ve telâffuz öğretimi, dinleme-anlama öğretim metotları ve ders uygulamaları ile karşılaşılan problemler ve çözüm yolları açıklanmıştır. Dinleme-anlama becerisinin diğer dil becerileriyle ilişkisinin öğrenim-öğretime yansıyan yönleri gibi konular tüm ayrıntılarıyla işlenmiştir. İkinci bölümde insanı sosyalleştiren ve yabancı dil bilmenin en önemli ölçütü olan konuşma becerisinin Arapça öğrenim veya öğretim sürecindeki yeri ve önemi açıklanmıştır. Arapça konuşma becerisi, öğrenim ve öğretimi, genel esasları, konuşma becerisi edinimi, metotları, teknikleri ve ders uygulamaları gibi rehberliği yapılması gereken tüm konular ayrıntılarıyla işlenmiştir. Üçüncü bölümde yazıyı sözlü ifadeye çevirme, anlam çıkarma, yazar-okuyucu diyalogu ve Arapça öğrenme-öğretmenin olmazsa olmaz becerisi olan okuma becerisini açıklar. Arapça okuma becerisi öğrenim-öğretiminin genel esasları, okuma çeşitleri, geliştirme esasları, problemleri, metotları, teknikleri ve ders uygulamalarıyla ilgili tüm ayrıntılar bu bölümde açıklanmıştır. Okumanın hem Arapça öğrenme hem de öğretme aracı olmakla kalmayan, aynı zamanda Arapça kaynaklara ulaşmak için hedef ve odak bir beceri olduğu da açıklanmıştır. Dördüncü bölümde sosyal hayatta özel önemi olan, tarih, kültür ve medeniyeti koruyan, geliştiren, alternatifsiz ve en önemli hedef olan yazı becerisi işlenmiştir. Arapça yazı becerisi, öğrenim ve öğretim, esasları, yazı çeşitleri, metot, teknik ve öğretim uygulamaları, hat öğretimi, yazılı anlatım ve noktalama işaretlerinin öğretimi tüm ayrıntılarıyla ele alınmıştır. Yazı becerisi kazanmak için sesin doğru telâffuzu, harflerin sembolleri ile elin otomatik kas hareketleri arasında kurulan ortak güçlü bir ilişkinin nasıl melekeye dönüşeceği açıklanmıştır. Arapçada dört temel dil becerisi, hem öğrenim-öğretim aracı hem de öğrenim ve öğretimin hedefidir. Becerilerin kazanılması için metot, teknik, araç ve gereçlerin bilimsel bir gerçekliliği olsa da yüzde yüz başarıyı gerçekleştiren araçlar olamayabilir. Bunlar kadar başarı için; izlenen yöntem, uygulayıcı öğretmen ve uygulamanın muhatabı öğrenci üçlüsünün kaynaşması ve yüklendiği sorumluluğun bilincinde olmaları da önemlidir. Bunun için metot, teknik, araç ve gereçleri kullanacak öğretmenin metodolojik eğitim almış ve öğretmeye hazır olması gerekir. Yine tüm öğretim faaliyetleri kendisi için oluşturulan ve odağında olan öğrencinin, öğrenim süreci içindeki görev ve sorumluğunu bilip yerine getirmeye hazırlıklı olması, başarının olmazsa olmaz bir şartı olduğu üzerinde durulmuştur. Günümüze kadar öğretimin üç organından olan öğretmen ve öğrenci sorumluluklarının kısmı ihmal edildiği görülür. Bunun için başarısızlıktan hep metot, teknik, araç ve gereçler sorumlu görülmüştür. Ancak öğretmen ve öğrencinin bilinçli sorumluluk yüklenmediği bir öğrenim-öğretimin başarısından söz etmek oldukça zordur. Bu eksiğin giderilmesi için her becerinin uygulama bölümünde öğretmen ve öğrenci sorumlulukları tekrar hatırlatılarak sağlıklı bir kılavuzluk yapılmaya çalışılmıştır. Yine Arapça öğrenen veya öğretenlerden daha fazla bilgi isteyenlere yardımcı olması için her bölümün sonuna, konu hakkında önemli başvuru kaynakçası eklenmiştir. Arapça öğretim metodolojisi alanında ilk sayılabilecek bu çalışma, otuz yılı aşan öğretim uygulamalarının metodolojik bir derlemesi olduğu söylenebilir. Özellikle dokuz ay süreyle Arapça öğrenim-öğretim bilgilerini geliştiren bini aşkın Arapça öğretmeninin karşılaştıkları problemlerin on yılı aşan bir eğitim süresince gözlemlenmesi ve çözüm için üretilen, uygulamalar dizisinden oluşan rehberlik çabasının bir ürünüdür. Arapça öğrenen ve öğretenleri hedeflerine götüren bir rehber olması ve onlardaki Arapça öğrenme arzusunu uyandırarak en kısa sürede hedeflerine kolayca ulaşmalarına vesile olması en içten dileğimdir. Yıllardır sabırla bir ilim kozası olan kitabı örme aşkını bende uyandıran annem, babam, hocalarım, eşim, biricik çocuklarım ve her aşamasında maddî ve manevi yardımlarıyla beni yüreklendiren sevgili kardeşim Mehmet Doğan, Türkçe tashihini özveriyle yapan Dr. Abdullah Demiral ve her aşamada emeği geçenlere sonsuz şükranlarımı sunarım. Doç. Dr. Candemir Doğan