ÖZ Bu çalışma, son zamanlarda büyük gelişme gösteren kültürel turizm çeşitlerinin, marka turizmi açısından önemini vurgulamak amacıyla yapılmıştır. Kültür marka turizmi ile ilgili örnek çalışma olarak Hatay konu alınmıştır. Günümüzde ekonomik ve sosyal getirileriyle turizm sektörü, büyük bir potansiyel haline gelmiştir. Ancak, bu süreçte kıyı yörelerin taşıma kapasitesinin aşırı yüklenmesi nedeniyle yeni eğilimler ortaya çıkmıştır. Değişen turistik ihtiyaçlar nedeniyle Türkiye, yeni turizm akımlarına uymak amacıyla, eldeki kaynakları kullanarak farklı turistik ürünler ve turizm hizmet çeşitlendirmesinin oluşturulması için bölgelerin kültürel potansiyellerinden faydalanma yoluna gitmiştir. Bu bağlamda, örnek olarak alınan Hatay, zengin tarihi ve dini geçmişi, çok kültürlü yapısı, doğal alanları ile kültürel turizm oluşumu için son derece uygundur. Hatay, sahip olduğu kültürel potansiyeli bir turizm bileşeni olarak kullanan ve " kültür marka kent " olarak sayılan iller arasında yer almaktadır. Çalışmada, Hatay ile ilgili olarak literatür taraması yapılarak ikincil veriler toplanmış ve gözlem yoluyla Hatay hakkında birincil veriler sağlanarak yazıya dökülmüştür. Anahtar Sözcükler: Turizm, kültürel turizm, marka, kent markalaşması ve Hatay GİRİŞ Ülkelerin ekonomisinde oldukça önemli bir konuma sahip olan turizmin boyutları giderek artmaktadır. Turizm sektöründe yapılan her türlü harcama, ülke ekonomilerini etkilemekte, ekonomide canlılık oluşturmaktadır. Turizmin ülke ekonomisine sağladığı etkilerin düzeyi, turizm sektörünün gelişme düzeyini de göstermektedir. Turizm bacasız sanayi diye bilinmektedir. Yükselen refah seviyesi, artan boş zaman, kullanılabilir gelir ve teknolojik gelişmelerin sağladığı kolay erişim ve konfor, turizm sanayisinin hızla gelişmesini sağlamış ve günümüzün en büyük sanayisi olması sonucunu doğurmuştur. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra gelişen uluslararası turizmde dikkat çeken bir nokta, bugüne kadar geçen sürede grup seyahatin bireysel seyahate oranla daha fazla gelişmesidir. Bunun yanında, deniz-güneş-kum ağırlıklı hizmet sunan dinlence turizmi merkezlerine olan ilgi hep yüksek düzeyde kalmıştır. Bugün adına kitle turizmi denen, deniz-güneş-kum varış yerlerine (destinasyonlarına) seyahatleri ifade eden bu tür turizmin, turisti kabul eden ülke veya bölgeye olan olumsuz etkileri turizm çevrelerinde 20. yüzyılın sonlarından itibaren tartışılmaya başlanmıştır. Dünyadaki hızlı ekonomik, siyasal ve teknolojik gelişmelere paralel olarak, turizm tüketim kalıplarında son yıllarda önemli bir değişim gözlenmekte; farklı yeni arayışlar gündeme gelmektedir. Turizme kaynak oluşturan doğal ve kültürel varlıkların yeryüzünde değişik yöre, bölge ve ülkelerde var oluşu kültür ve turizmi bir araya getirmekte, yeni turizm türlerinin gündeme gelmesinde önemini artırmakta, turizm için özellik arz etmektedir. Zamanla daha da belirginleşen yeni tip turistlerin beklentileri, deniz-güneş-kum üçgeninin hâkim olduğu alışılmış turizm merkezlerinden uzak, doğa ve kültürle iç içe, iyi hizmet ve bozulmamış ve