Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
19 pages
1 file
ÖZET Gerçekleşmemiş/tamamlanmamış bir olay ya da duruma atıfta bulunan olumsuzluk kategorisi; konuşurun söz konusu olay ya da durumla ilgili emin olduğu ve güven duyduğu bilgisini yansıtan kesinlik kategorisi ile yakın ilişki içindedir. Paralellik gösteren bu ilişkinin varlığında derin yapının, önermelerde verilen bilgi arka planının ve olumsuzluğun üstdilsel kullanımının etkisi bulunmaktadır. Kipsel mantığın temelinde yer alan gerçeklik-gerçek dışılık ayrımı da olumsuzluk ve kesinlik anlam alanını şekillendirmekte ve aralarındaki ilişkiyi düzenlemektedir. Bahsi geçen kipsel ayrıma göre olumsuzluk gerçek dışılık tarafında yer almaktadır. Gerçek dışı ifadelerle henüz gerçekleşmemiş, tamamlanmamış durumların aktarımında karşılaşılmaktadır. Kesinliği olumsuzluğa yaklaştıransa gerçek dünyada (henüz) karşılığını bulmamış/bulamamış bir olay ya da durumla ilgili olarak konuşurun kesin bir bilgiye sahip olmasıdır. Bahsedilen bilgi konuşur açısından kesinlik taşımaktadır. Kipsel alanda birbiriyle kesişen olumsuzluk ve kesinlik kategorisini dilde gösteren işaretleyicilerin de ortak olması beklenmektedir. Bu açıdan bakıldığında olumsuzluk ve kesinliği cümlede kodlayan işaretleyicileri üç grupta toplamak mümkündür: 1. Olumsuz görünümde olup olumsuzluk ve kesinlik bildirenler, 2. Olumsuz görünümde olup olumluluk ve kesinlik bildirenler, 3. Olumlu görünümde olup olumsuzluk ve kesinlik bildirenler. Anahtar Kelimeler: Olumsuzluk, üstdilsel olumsuzluk, kesinlik, kiplik, gerçeklik-gerçek dışılık. * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir.
3. Uluslararası 5 Ocak Sosyal ve Beşeri Bilimler Kongresi, 2022
Göstergelere dizgesel bir yaklaşım yöntemi olan göstergebilim, ele aldığı yazınsal metinleri üç düzeyde çözümler: anlatısal yapı, söylemsel yapı ve derin yapı. Anlatısal yapı çözümlemesi, anlatıların yapısını ortaya koyan işlevsel bir çözümlemedir. Vladimir Propp’un öncüsü olarak görüldüğü bu çözümleme türü, Algirdas Julien Greimas’ın ödünçlemesiyle göstergebilimin çözümleme türleri arasına katılmıştır. Bir durumun, bir edim aracılığıyla yeni bir duruma dönüşmesi anlamına gelen anlatı; anlatısal yapı düzeyinde, genel kabule göre, birkaç biçimde incelenebilir: Bir anlatı eyleyenler modeline göre, anlatı izlencesine göre ve kuralsal anlatı şemasına göre incelenebilir. Kuralsal anlatı şemasının varsayımından devinimle en küçük anlatı izlencesinden temel anlatı izlencelerine kadar her anlatı, dört evreden geçmek zorundadır: eyletim, edinim, edim ve yaptırım. Eğer özne, bir eylemi başarıyla yerine getirecekse bu dört evreyi başarıyla geçmelidir. Dört evreden herhangi birinde başarısızlığa uğrayan ya da donanımında eksiklik bulunan özne, eylemini başarıyla tamamlayamaz. Öznenin eylemini başarıyla tamamlayabilmesi için elbette pek çok değişken vardır. Göstergebilimsel kiplikler bu değişkenlerden biridir. Göstergebilimsel kipliklere göre öznenin eylemi başarabilmesi için “istemek/zorunda olmak”, “bilmek”, “-ebilmek” kipliklerine sahip olmalıdır; yeterli kiplikleri olmayan öznenin anlatı izlencesi olumlu sonuçlanamaz. Ancak biz, kuralın doğruluğunu sınamak ve tesadüf, şans vb. etmenlerin bu yapıya uyup uymadığını araştırmayı amaçlıyoruz. Çalışmamızın sonucuna göre tesadüf ve şans gibi etmenler, öznenin tüm kipliklere sahip olmasına karşın eylemi başaramamasına ya da öznenin hiçbir kipliğe sahip olmamasına karşın eylemi başarabilmesine olanak verir. Hipotezimizi belirli anlatılardan alıntıladığımız metinler üzerinde uygulayacağız. Tesadüf ve şans gibi etmenlerin alıntıladığımız metinlerin sunduğu anlatı izlencelerindeki işlevini ve konumunu ortaya koyacağız. Böylece göstergebilimin dizgeleştirdiği anlatısal yapı çözümlemesini bu bağlamda yeniden düşüneceğiz. Anahtar Sözcükler: Göstergebilim, Kuralsal Anlatı Şeması, Göstergebilimsel Kiplikler, Şans ve Tesadüf
Sosyoloji Dergisi, 2011
Ozet: Bu yah~mada oncelikle, hemen herkesin tartl~maslz en geyerli bilgi iiretme yontemi olarak kabul ettigi Batl merkezli bilimsel dii~iinii~iin en onemli klstaslarmdan birisi olan "kesinlik" kavraml tartl~lhnaya yah~llacaktlr. <;ok ciddi felsefi sorunlar barmdmnasma ragmen yiizYlllar boyunca neredeyse hiy ele~tirilmemi~ ve belki de bu nedenle Batl dii~iince diinyasmm her zerresine sirayet edebilmi~ bir algi lama biyimi olarak kesinlik, insan edimiyle ili~kili her konuda, tiirlii tezahiirleri, sagladlgl olumlu geli~meler yamnda yol aytlgl sorunlar itibariyle ba~h ba~ma bir inceleme konusu niteligindedir ancak burada sadece tali bir kavram olarak incelenecektir. Bu yah~manm esas amaCl, genelde tiim be~eri bilimlerin, ozelde ise sosyolojinin, "kesinlik" kavralTI1yla yakm ilgi iyerisindeki bazl sorunlarml yoziimleme giri~imleri iyin alternatif bir bakl~ aylSI saglayacagml dii~iindiigiimiiz puslu manttgl tamttnak, bu yeni mantlk disiplininin kendisine has bir taknn ozelliklerinin bilim felsefesi, tarihi vesosyolojisi gibi disiplinler iyin de biiyiik bir oneme sahip oldugunu gostermeye yah~maktlr.
Ara tırmada Söylem Dilbilgisi Yakla ımı çerçevesinde yarı planlanmı Türkçe sözlü söylemde var olan kesin, kesinlikle ve mutlakakiplik belirteçlerinin ba lam içi dilbilgisel sıklık ve kullanımlarının belirlenmesi amaçlanmı tır. Bu amaç do rultusunda ulusal kanallardaki sa lık, politik, güncel sohbet ve kültür-sanat konulu yayınlardan kaydedilen 15 saatlik veriler yazıya aktarılarak bir bütünce olu turulmu tur. Çalı ma verileri bütünce temelli söylem çözümlemesi yöntemiyle, "Ba lam çinde Anahtar Sözcük Arama" (B AS-TR) programı kullanılarak çözümlenmi , çözümleme sonucunda belirteçlerin kullanıldı ı ba lamlar ara tırmanın örneklemi olarak seçilmi tir. Çalı manın bulgular bölümünde ise söz konusu belirteçlerin di er dilbilgisel yapılarla kullanım sıklı ı ve anlamları belirlenerek tablola tırılmı , ayrıca bu anlam ve kullanımlar belirlenirken ana dili konu urlarının söylemlerinde; söylem çerçeveleri (ba lam, yer, zaman, katılımcıların özellikleri ve ileti im konusu) dikkate alınmı ve bu belirlemelerin nasıl yapıldı ına dair örneklere yer verilmi tir. Ara tırmada daha önceki çalı malardan farklı olarak kesin, kesinlikle ve mutlakakiplik belirteçlerinin sık kullanıldı ı biçimler ve bu biçimlerle bildirdikleri anlamlar, tümce tabanlı de il; ba lamları içinde açıklanmı , tablolardaki dilbilgisel veriler bu biçimde elde edilmi tir. Tartı ma ve sonuç bölümlerinde ise ula ılan sonuçlar, alanyazında hedef belirteçlere yönelik yapılmı olan ara tırmalarla kıyaslanmı tır. Ara tırmanın Türkçenin hem ana dili olarak hem de yabancı dil olarak ö retimine katkı sa layaca ı dü ünülmektedir.
Pozitivizm, geleneksel felsefi anlayışların büyük bir bölümünü ve bu anlayışların açığa çıkardığı problemleri metafizik olarak adlandırarak kendisinden ayırmaktadır. Fakat bununla birlikte, kendisi, Platon ve Aristoteles’te kökleri bulunan doğruluğun uygunluk kuramının izleyicisidir. O halde, pozitivizm, bu kuramı kabul ederek bilimsel bilgiyi kendisine konu edindiğinde, epistemoloji tarihinin bilgiye ve ‘doğruluk’a ilişkin problemini de devralmış olmaktadır. Ancak, pozitivizmin konu edindiği bilgi, geleneksel felsefi bilgi olan epistemeden farklıdır. Bu bilgi, 19. yüzyıl biliminden doğmuştur ve felsefi düşünce için yeni bir boyuttur. Bu metinde, pozitivizmin ‘yeni’liği ve uygunluk kuramı bağlamında gelenekselliği Hempel düşüncesi üzerinden ele alınacak ve tartışılacaktır.
Abstract Although human-environment relations, in other words humans are engaged in space, have been existed since the human being existence these studies are emerging more recently in academic sense. Until the 1960s Studies related to human’s perception to environment in order to determine the principles of learning human, natural environment and human natural environment, learning and coding of life environment were made mostly by cultural geographers and architects. Today, these studies have become multidimensional by entering into the interests of many disciplines ranging from sociology to literary, psychological and urban sciences. This multidimensionality presents a complexity both conceptually and theoretically. For understanding and reading human-environment relations through space, concepts which are included in different disciplines and which will facilitate the understanding of the subject, such as perception, meaning, belonging, privacy, sovereignty, ownership and self-awareness associated with the space in this study and a framewok was created for entering into the studies on space and identity interaction. In the second part of the work, Phenomenological Approach, Socio-Psychological Approach and Marxist Approach have been dealt with in the urban space on the conceptual framework Keywords: Space – Identity Interaction, Space, Meaning, Belonging, Theory.
Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2023
İntihal | Plagiarism: Bu makale en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi./This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.
2018
Öz Anahtar Sözcükler zaman, görünüş, kiplik, anlam değişmesi, kaplam Zaman ve görünüş kategorileri farklılaşan kaplamlarda kip ve kiplikle ilişkilendirilir. Dünya dillerinde yaygın olarak yer alan bu üç kategori literatürde üst kategori (super category) olarak ad-landırılır ve insan dilinin evrensellerinden kabul edilir. Türkçenin dilbilgisi kitaplarında zaman ve görünüş işaretleyicileri şekil ve zaman ekleri olarak değerlendirilmiştir. Kip teriminin ter-cih edildiği çalışmalarda ise bildirme ya da haber kipleri (indica-tive) başlığı altında zaman ve görünüş işaretleyicilerine, tasar-lama ya da dilek kipleri (subjunctive) altında ise istek, emir, ge-reklilik, şart vb. kiplik ulamlarına yer verilmiştir. Ancak dilbilgisi kitaplarında işlev ağırlıklı bir tanımlama öncelikli olmadığı için za-man, görünüş ve kiplik ilişkisi açıklanmamış, kullanımlarında or-taya çıkan durumlar değerlendirilmemiştir. Bu çalışmada, zaman, görünüş ve kiplik kavramlarının açıklanma-sıyla bu üç kavram arasındaki ilişki, bu ilişki sonucu ortaya çıkan anlam gelişmeleri ve ifadede oluşturdukları anlam alanları işlev-sel bakış açısıyla ele alınacak, zaman ve görünüş işaretleyicileri kiplik kategorisi çerçevesinde değerlendirilecektir. 0. Giriş Zaman ve görünüşü kapsayan dilbilgisel zamanın çeşitli konuları, farklılaşan kap-lamlarda kip ve kiplik'le, özellikle epistemik nitelikle, ayrılmaz bir şekilde ilişkilen-dirilir. Bu üç dilbilgisel yapı, çoğu durumda yüklemin üzerinde işaretli, üç semantik alan oluşturmaktadır. Dünya dillerinde yaygın olarak görülmesi sebebiyle üst kate-gori 1 (super-category) olarak adlandırılmakta ve insan dilinin evrensellerinden ka-bul edilmektedir (Brisard ve Patard 2011: 1). Türkçenin dil malzemesi de bu üç ka-tegori açısından değerlendirilmeli, işaretleyicilerin sadece bir işlevine odaklanılma-malıdır. Türkoloji alanına kuramsal açıdan önemli katkılar sunan Johanson, geleneksel dil-bilgisi verilerinin dışına çıkarak işlevsel bir bakış açısıyla Türkçenin zaman işaretle-1 Tense-Aspect-Modality semantik alanına göndermede bulunan ve bu kategorilerin birlikte ortaya çıkma du-rumlarına işaret eden terim.
TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞME BAĞLAMINDA EĞİTİM: PROF. DR. İBRAHİM ARSLANOĞLU’NA ARMAĞAN, 2023
Yoksulluk ve toplumsal bütünleşme ilişkisini eleştirel ve çözümleyici bir yaklaşımla ele alan bu çalışmada sırasıyla günümüz yoksulluğunun kapitalizmle ilişkisi, yoksulluğun tanımlanması, ölçülmesi ve sınıflandırılmasına yönelik yaklaşımlar, “sınıf” odaklı bakış açısının “yoksulluk” kategorisine yönelik eleştirileri, yoksulluğun ulusal ve uluslararası düzeylerde eşitsizlikle ilişkisi, yoksulların deneyimlediği “ikincillik” ve “mâduniyet” hâlleri, yoksulların toplumla bütünleşmesinin olanakları, hayırseverlik–sosyal hak tartışmasının gölgesinde yoksullara yardım meselesine ve yoksullukla mücadelede küresel stratejilere dair bir sorgulamaya girişilmektedir. Literatür taramasına dayalı olarak gerçekleştirilen bu çalışmada, yoksullukla ilgili akademik metinlere, uluslararası kuruluşların yoksulluk ve eşitsizlikle ilgili raporlarına, sosyolojik teorinin önemli isimlerinin ilgili eserlerine başvurulmuştur. Ayrıca yoksulluk meselesini istatistiklere, sınıflamalara ve tanımlara hapsetmekten kaçınarak, yoksulluk deneyimlerinden ve yoksulluk anlatılarından istifade edilmiş, etik tartışmalara da yer verilerek mesele daha derin bir bakışla kavranmaya çalışılmıştır. Çalışmanın alt başlıkları şöyledir: Giriş 1. Modernite, Kapitalizm ve Yoksulluk 2. Yoksulluğu Tanımlamak, Ölçmek, Sınıflandırmak: Kavramlar, Yaklaşımlar, Eleştiriler 3. Eşitsizliğin Bir Sonucu Olarak Yoksulluk 4. “Yoksulluk”a Karşı “Sınıf”: İki Farklı Paradigma 5. Yoksul Olmak: İkincillik ve Mâduniyet 6. Yoksulların Toplumla Bütünleşmesinin Olanakları 7. Hayırseverlik - Sosyal Hak Tartışmasının Gölgesinde Yoksullara Yardım 8. Yoksullukla Mücadelede Küresel Stratejiler Sonuç ve Değerlendirme
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Sosyal Bilimlerde Kadın Çalışmaları I, 2023
Uluslararası Eşitlik Politikası Dergisi, 2024
Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2018
Sabah Ülkesi 71, 2022
Journal of Turkish Research Institute, 2014
Dilbilim …, 2005
The Academic Elegance, 2020
Bilig, Journal of Social Sciences in Turkish World, 2013
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2022
Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021