Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
11 pages
1 file
Yuvarlak rakamla 750 ile 1050 yıllarını dolduran eski yüksek Al manca devrinin belli başlı yiğitlik destanları sırf Attilâ ile ilgili olayları sıklet merkezi olarak aldıkları gibi, yuvarlak rakamla 1050 ile 1450 yıl larını dolduran orta yüksek Alman edebiyatı devrinin en değerli des tanında da yiğitlik olaylarının büyük bir kısmı Attilâ etrafında olagelir. Irkı, dini ve kültürü ayni olan Büyük Karl ( Şarlman ) gibi heybetli bir imparator veya eski Alman edebiyatının en tesirli ilham kaynağı olan ve Cermanların hüçüm çağlarının en önemli kişisi bulunan ( Dietrich von Bern) Veronalı Dietrich gibi ünlü bir Cerman kralı dururken ırkı, dini ve kültürü ayrı olan Attilâ'nin Alman millî destanlarında yüksek bir yer tutması ilk bakışta garip görünür. Halbuki türlü Çağ daş müşahitlerin genel olarak Hunlar, özel olarak Attilâ hakkındaki vesikaları gözden geçirilirse, eski ve şanlı bir geçmişe sahip olan Hun-Attilâ imparatorluğunun, geniş çevrelerde zannedildiğinden, daha çok kud ret ve büyüklüğe sahip olduğunun ve yalnız çağdaşlarına değil, yüzlerle yıl sonraki nesiller üzerinde neden bu kadar derin izler bıraktı ğının sebepleri anlaşılır.
Özgün İrade Dergsi, 2021
Abdals, fathers, grandfathers and dervishes have major influence in sha‐ ping of the presence Alawism. To descend from these people who are consi‐ dered as Sayyid the sheriff means to having ocakzade. In the historical term, ocaks have great impact to protect systematic nature of Alawism. In this con‐ text, to make the Anatolian Alawism clear is equal to the understanding to an‐ cestor based ocak system. In our study, historical situation and importance of ocak culture between Alawis are emphasised generally. Then, historical and contemporary structure of Alawi ocaks in Adiyaman which place of living Alawi/Bektashi culture are analysed. In this context, ocaks like " Ağu İçen, Ku‐ reyşan, Üryan Khidr, Sayyid Darwish Jamal, Darwish Gevr and Sah Memi Ha‐ ciyan " are included our study.
II. ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ, 2014
İnsan aklını yücelten 18. yüzyıl Aydınlanması, Doğu‘ya doğru hareketinde pozitivizm ve rasyonalizmin bir tür kalkınmacılık hamlesi olarak görüldüğü Osmanlı topraklarına Tanzimat Fermanı‘yla köklerini saldığında Cumhuriyet‘in bilimsel ve idealist temellerini de müjdelemiş oldu. Ancak yoğun bir modernleşme ve toplumsal inşa programının uygulandığı yeni Türkiye‘de 70‘li yıllara gelindiğinde aklın ve bilimin ışığında izlenecek pozitivist ve hümanist değerlerin birer birer terk edildiği, bunların yerini türlü yüzeyselliklere bıraktığı bir manzara ortaya çıktı. Cumhuriyet‘in kurucu babalarının ellerinde büyüyen, yurdun en büyük ihtiyacı olan bir teknik eleman olarak yetişen ve eserlerini tam da bu dönemde vermeye başlayan Oğuz Atay‘ın (1934-1977) acıyla kabul etmek durumunda kaldığı bu sığ ve yozlaşmış akla karşı bir savunma mekanizması olarak oyunlara sarıldığı görülmektedir. Çocukluğu ve çocuk kalmayı çağrıĢtıran oyun, Atay‘ın Günlük‘ünde de belirttiği gibi yalnızca bir saflık ve masumiyet hali değildir. Aynı zamanda, akıldışılığın, deliliğin yüzeye çıkmasıdır. Tehlikeli Oyunlar‘da (1973) Hikmet Benol‘un her katında farklı oyunlar oynayıp farklı bir bilinçlilik sergilediği üç katlı gecekondu, Atay‘ın, Freud‘un kişilik kuramını uyguladığı bir oyun alanı olarak şekillenir. Bu çalışmada Hikmet Benol‘un Hüsamettin Tambay‘la oyunlar yazdığı, yüksek sesle okuyup tiratlar oynadığı gecekondunun her bir katının id, ego ve süperego düzeyleri olarak yorumlandığı psikanalitik bir okuma yapılacaktır. Alt katında Doğulu ve azgelişmiş sakinlerini göz önünden kaldırmaya çalışan, üst katında ise Cumhuriyet değerlerini temsil eden emekli bir askerin baskısına direnen benliğin arada kalarak parçalanışı ve bilinçle delilik arasındaki çıkışısızlıkları incelenecektir.
Arayışlar Dergisi, 2005
Puslu Kıtalar Atlası (1995)*, İhsan Oktay Anar’ın ilk romanıdır. Yazarın bu yapıt dışında Kitab-ül Hiyel (1996) ve Efrasiyab’ın Hikâyeleri (1998) adlı iki romanı daha vardır. İhsan Oktay Anar’ın bu kitabı, ilk bakışta tarihsel bir roman izlenimi verebilir. Oysa Puslu Kıtalar Atlası, her ne denli tarihsel bir zaman ve uzamda geçen maceraları, o dönemin diliyle anlatan bir roman olsa da, tarihte gerçekten yaşanmış bir sorunu ya da olayı ele almamaktadır. Bu bakımdan tarih Puslu Kıtalar Atlası’nda yalnızca bir atmosfer oluşturma ve dekor işlevi görür. Ancak Anar’ın romanında asıl dikkati çeken ve çözümlemede odağa alınması gereken özellik, olay örgüsünün düzenleniş biçimidir. İşte bu nedenle Puslu Kıtalar Atlası, öncelikle olay örgüsü bakımından incelenmelidir.
Takvim-i Vekayi, 2019
ABSTRACT The horse has a very important place in all aspects of the lives of Azerbaijan Turks, who have a rich oral literature. Accordingly, the horse, which is a mount, is used in the epics, fables, proverbs, and products of national folklore. In particular, the horse has gained a significant sense of meaning by taking its place in the proverbs reflecting the Azerbaijani people and their national elements. In this study, proverbs about horses in Azerbaijan Turkish were searched and examined. In this study, based on books “Azerbaycanca-Rusca Rusca-Azerbaycanca Atasözləri və Zərbi- Məsəllər Lüğəti” by Ilyas Hamidov, BehruzAhundov and Leyla Hamidova and "AtalarSözü" by Celal Beydili and İsrafil Abbaslı, general information about "horse" themed proverbs were given; the subjects such as the definition of proverb, the themes of proverbs and the general subjects they discussed were mentioned, and following this, the general characteristics of the Azerbaijani proverbs related with horses are classified to give a semantic and syntactic explanation of the proverbs about horse.
cankut eceden alıntıdır.
ÖZET Atatürk, sayısız başarıları ve dahi özellikleri ile Türk ulusunu adeta yeniden inşa etmiş, 20. ve 21. yüzyıl dünya tarihine damgasını vurmuş karizmatik bir liderdir. Atatürk'e doğumundan günümüze kadar, kişiliğinin ve eylemlerinin bir sonucu olarak yerli ve yabancı kişi ve kurumlarca çeşitli ad, sıfat ve unvanlar verilmiştir. Ona yöneltilen sıfatlar, yakıştırmalar ve lakaplar onunla özdeşleşmiş, insanlık tarihin hafızasında yerini almıştır. Atatürk'ün yaşamı, her zaman ilgi çekmiş ve çok sayıda araştırmaya konu olmuştur. Bu araştırmada, onun yaşamında Mustafa ile başlayıp Atatürk ile biten isimleri ve bunları niteleyen unvan, sıfat, övgü ve lakapları saptanmaya çalışılacak, isimlerin ortaya çıkış sebepleri, yer ve tarihler ile kişiler de gözetilerek kaynakçalı olarak sentezlenecektir. O yaptıklarıyla tarihte çok az kişiye nasip olacak güzellikte ve sayıda sıfat ve unvan elde etmiştir. Bu unvan ve/ veya sıfatların tespit edilmesi, anlamlarının kavranması ve onların elde ediliş öykülerinin belgelerle ortaya çıkarılmasının yerinde olacağı düşünülmüştür. ABSTRACT Atatürk was a carismatic leader, with countless success and genious, closely rebuilt the Turkish nation and left his mark on 20th and 21st centuries. Since his birth, Atatürk had been given many names, attributions and titles by local and foreign persons and institutions, as a consequence of his practices. The attributions and the epithets which imputed to Atatürk, were identified with him and took place in memories of humanity. Atatürk's life had always been attracted attention and subjected to numerous researchs. In this research, the given names from " Mustafa " to " Atatürk " and the supplemental attributions, titles, compliments and epithets are
DTCF Türkoloji Dergisi, 1993
Bu makalede Sabahattin Ali'nin tüm öyküleri toplumsal temaları itibarıyla ele alınmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), 2012
ATATÜRK ALEYHİNE İŞLENEN SUÇLAR, 2018
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ İÇİNDE YAŞANAN DÖNÜŞÜM: MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ VE BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ ÖRNEĞİ (1992-2018), 2022
Alara Han Taşçı İşaretleri, 2023
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2020
INTERNATIONAL TURKISH CULTURE AND ART SYMPOSIUM (29-30 OCTOBER 2020 ETIMESGUT / ANKARA) PROCEEDINGS BOOK -- ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR VE SANATI SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI, 2020