Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı 48, 2003
…
32 pages
1 file
YEN İ İŞ YASASINI ANLAMAK İÇİ N 1971 yılından bu yana yürürlükte olan 1475 say ılı İş Yasası nı köklü değişikliklere uğratan 4857 sayı l ı yeni İş Yasası yürürlüğe girdi. Sosyal/s ınıfsal ili şkileri düzenleyen başta gelen hukuksal metin olan İş Yasası yeni haliyle emeksermaye iliş kilerini derinden etkileyecek yeni kurumlar ve kurallar getiriyor. Eski İş Yasası'n ın sınırlı da olsa dayand ığı "işçiyi koruma" anlay ışı , yerini önemli ölçüde "işletmeyi koruma" anlayışı na bırakıyor. Bir diğer deyimle ithal ikameci, Keynesyen/Fordist dönemin iş yasası yerini yeni liberalizmin ve küresel piyasa ekonomisinin iş yasasına bırak ıyor.
Istanbul Universitesi Hukuk Fakultesi Mecmuası, 2014
Sahibine muhatabın hukuki alanında tek taraflı irade beyanıyla değişiklik yaratma yetkisi verdiğinden, yenilik doğuran hakların kullanımı birtakım genel ilkelere tabi tutulmuştur. Bu şekilde oluşturulan yenilik doğuran hak rejimi, yenilik doğuran hakkın kullanılmakla tükenmesi, geri alınamaması, süreye ve şarta bağlı kullanılamaması ilkelerinden meydana gelmektedir. Söz konusu rejim, kanun koyucunun bu haklar açısından hak düşürücü süreler 1 öngörmesiyle pekişmektedir 2. Zira yenilik doğuran hak, zaman sınırlamasına tabi kılınarak, muhatabın sonsuza dek hukuki değişiklik riski altında bırakılması önlenmektedir. Bununla birlikte, yenilik doğuran hakkın doğumuna neden olan kanun hükmüyle veya hukuki işlemle hak, her zaman hak düşürücü süreye tabi kılınmayabilir. Bu halde hak sahibinin, yenilik doğuran hakkı sonsuza kadar kullanabilmesi mümkün olmaktadır. Yenilik doğuran hak öğretisinde 3 ve İs-H Hakem denetiminden geçmiştir. 1 Sahibine tek taraflı irade beyanıyla kullanılma imkanı veren yenilik doğuran hakların zamanaşımına değil, hak düşürücü süreye tabi olabileceği kabul edilmektedir. Zira zamanaşımın dolmasıyla hak, ne sona erer ne de değişir. Hak, zamanaşımına uğramadan önce nasılsa, zamanaşımına uğradıktan sonra da aynı şekilde varlığını korur. Ancak zamanaşımının dolmasıyla muhatap, hakkın kullanılmasına katılmama, dolayısıyla hakkın kullanılarak hüküm ve sonuç doğurmasını engelleme hakkına sahip olur. Bu andan itibaren hak sahibinin hakkın konusuna yönelik menfaati, ancak muhatabın söz konusu def'i hakkını kullanmamasıyla, diğer bir deyişle zamanaşımına uğramış hakkın kullanılmasına izin vermesiyle gerçekleşir. O halde zamanaşımına tabi olan hakların ortak özelliği, hak sahibinin hakkını kullanabilmesi için, muhatabın hakkın kullanımına katılmasının gerekli olmasıdır. Zira aksi halde, hakkın zamanaşımına uğramasının bir anlamı olmayacaktır. O halde bir hakkın zamanaşımına tabi olabilmesi için, o hakkın kullanımının muhatabın katılımıyla, diğer bir ifadeyle muhatabın hakkın kullanımı için gereken şekilde davranmasıyla gerçekleşmesi gerekir. Bu itibarla, zamanaşımına tabi olabilecek hakların, alacak hakları olduğu; yenilik doğuran hakların ise ancak hak düşürücü süreye tabi tutulabileceği kabul edilmektedir,
Istanbul Universitesi Hukuk Fakultesi Mecmuası, 2003
Özet: Bugün emek piyasasında bir işyerinde işe başlayıp, başladığı o işyerinde emekli olana değin çalışılabilen işçiye nadiren rastlanılmaktadır. Bazen işveren işten çıkarmakta, bazen de işçi farklı gerekçelerle kendisi işten ayrılmaktadır. İş ilişkisinin son bulduğu bu durumlarda işverenin işçiye yeni iş araması için izin vermesi, işçinin sonraki dönemde işsiz kalma-ması açısından hayati bir önem taşımaktadır. Bu makalede işçiye veril-mesi gereken yeni iş arama izni, Türk iş hukuku mevzuatı çerçevesinde incelenmiştir. Çalışmada Alman iş hukukuyla karşılaştırmalı olarak konu hakkındaki teorik ve pratik problemler ve olası çözüm yollarına odaklanılmaktadır. Anahtar Kelimeler: istihdam, yeni iş arama izni, Türk iş hukuku, Alman hukuku
Nusret Ekine Armağan, 2000
GİRİŞ 1960'dan beri uluslararası işbölümünde önemli bir değişim gözlenmektedir. Bu değişim, kapitalist emek sürecinde yeniden yapılanmanın bir parçası olarak, sanayi üretiminin emek yoğun kısımlarının, gelişmiş sanayi (merkez) ülkelerinden, emeğin göreceli olarak bol ve ucuz olduğu azgelişmiş (çevre) ülkelere kaymasını içermektedir. Çok sayıda bilimsel araştırma bu değişimi yeni bir uluslararası işbölümünün oluşumu olarak tanımlamaktadır. Buna göre, hammadde ve tarım ürünleri üreten çevre ülkelerin, sanayi malları üreten merkez ülkelerle ticaret yaptığı eski "sömürgeci işbölümü" artık bitmiştir. Onun yerine sanayi üretiminin merkez ülkelerden çevreye kaydırılmasıyla, çevre ülkelerin de sanayi malları üreten ve bunları merkez ülkelere ihraç eden bir konuma geldiği yeni uluslararası işbölümü gelişmektedir. Bu gelişmenin altyapısını, azgelişmiş ülkelerin küresel kullanıma açık yedek işgücü deposu olarak yükselişi, iletişim, ulaştırma ve üretim teknolojilerinde meydana gelen gelişmeler oluşturmaktadır. Kısaca, yoğun rekabet ortamında çokuluslu sanayi şirketlerinin ayakta kalabilmelerinin tek şartı, bu yeni uluslararası işbölümü çerçevesinde üretimlerinin emek yoğun kısımlarını ucuz emek arzından faydalanmak üzere çevre ülkelere kaydırmaktır. Bu makalede Fröbel, Henrich ve Kreye (1980)'in geliştirdiği "yeni uluslararası işbölümü" yaklaşımı detaylı olarak incelenmektedir. Bu yaklaşımın çokuluslu şirketlerin stratejileri, uluslararası sermaye hareketleri, teknolojik ve organizasyonel değişme, rekabet stratejileri gibi farklı boyutlardan eleştirel bir değerlendirmesi yapılarak, dünya otomobil endüstrisi örneğinde tartışılacaktır. Temel olarak, bu yaklaşımın spesifik * Marmara Üniversitesi, Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi 661
İGİAD, 2022
Madde Yazarları: Abdulkerim Diktaş, Adem Levent, Akansel Yalçınkaya, Bekir İlhan, Emrah Yağmurlu, Hamdi Çilingir, Lütfi Sunar, Muhittin Kaplan, Ramazan Tiyek, Muhlis Selman Sağlam, Züleyha Sayın
2020
Bu calismada, personelin yenilikci is davranisi duzeyini belirleyecek olan karar destek sisteminin puan hesaplama algoritmasinda kullanilmak uzere, yenilikci is davranisini belirleyen faktorlerin agirliklarinin tespit edilmesi amaclanmistir. Bu dogrultuda, ilk olarak yenilikci is davranisini belirleyen faktorler tespit edilmis, daha sonra faktorlerin puanlarini belirlemek icin inovasyon deneyimi olan uzman niteligindeki 52 kisiye anket uygulanmistir. Anketin ilk bolumunde demografik sorular, ikinci bolumunde inovasyon algisina ve deneyimine yonelik sorular, son bolumde ise faktorleri puanlama sorusu yer almaktadir. Anket verileri PASW Statistics 18 programi ile Wilcoxon Isaret Testi, Kruskal Walllis ve Man Whitney-U testleri kullanilarak analiz edilmistir. Analiz yaparken, katilimcilar tarafindan yapilan yenilikci is davranisi belirleyicileri puanlamasinin, belirleyicilerin esit onem duzeyi puanindan onemli bir farklilik gosterip gostermedigi ile yapilan puanlamalarin cinsiyete, yen...
Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi, 2019
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2002
Çalışma yaşamında işçi ve işveren arasındaki ilişkilerin uzlaşma ortamında sürmesi, çalışma barışı açısından önemlidir. Ancak iş güvencesi yasa tasarısı ile ilgili işçi ve işveren tarafları arasında önemli görüş farklılıkları vardır. İş güvencesi yasa tasarısı başlıca iki amaca hizmet etmektedir. Bunlardan ilki işçilerin sendikal faaliyetlerden dolayı işten çıkartılmasını önlemek, ikincisi ise işverenlerin bu nedenle işçi çıkartabilecekleri düşüncesini ortadan kaldırmaktır. İş güvencesi yasa tasarısında sağlanan bir uzlaşma sosyal taraflar (işçi sendikaları, işverenler ve hükümet) arasında çalışma barışına imkan verir.
Mühendislik ve Multidisipliner Yaklaşımlar, Prof. Dr. Abdulkadir Güllü,Dr. Öğr. Üyesi Senai Yalçınkaya, Editör, Güven Plus Grup A.Ş. Yayınları, İstanbul, ss.369-402, 2021, 2021
Endüstri 4.0 ile birlikte iş yaşamında köklü değişimler meydana gelmiş olup halen uygulanmakta olan İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) tekniklerinde ve risklerinde önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Üretim olgusundaki bu değişimler ile birlikte iş yerlerinde günümüz İSG tekniklerinin yetersiz kalacağı değerlendirilmektedir. Gelinen aşamada robotlar, giyilebilir destek kıyafetleri (eksoskeletonlar), Yapay Zekâ (YZ) tabanlı izleme, akıllı Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) ve iş birlikçi robotların (cobotlar) iş yerlerinde artan bir oranda kullanılması ile yeni iş risklerinin ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir. Tüm bu değişimler İSG’nin daha karmaşık ve yönetilmesi zor bir süreç olmasına neden olabilecektir. Bu nedenle, diğer disiplinlerde olduğu gibi, İSG alanında da YZ uygulamalarının kullanılarak başarılı ve yüksek doğrulukta risk analizi, kaza analizi ve tahmini yapılarak güvenli işyerlerinin oluşturulabileceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada İSG alanında YZ teknikleri kullanılarak geliştirilen araştırmalar ve iyi uygulama örnekleri değerlendirilmiştir. Bu derleme çalışması sonucunda İSG alanında YZ çalışmalarının uzman sistemler, makine öğrenmesi ve veri madenciliği alt başlıkları altında toplandığı görülmüştür. Alan bazında yapılan çalışmalarla birlikte piyasada da satışa sunulan YZ uygulamalarının mevcut olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak; yapılan çalışmalar neticesinde risk değerlendirmesinin daha kısa zamanda ve insan hatasında arındırılmış olarak yapıldığı, kaza tahmin modellerinin yüksek doğrulukta tahminlerde bulunduğu, kaza kök nedenlerinin oldukça etkin olarak tespit edilebildiği ve geliştirilen modellerin oldukça başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür. Sağlıklı çalışan ve güvenli iş yerlerinin oluşturulabilmesi günümüz endüstriyel şartlarında YZ uygulamalarının kullanılarak daha etkili sağlanabileceği tahmin edilmekte olup ilerleyen süreçte daha fazla kullanım alanı bulacağı değerlendirilmektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Cumhuriyet 2. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, 2019
BUSINESS & MANAGEMENT STUDIES: AN INTERNATIONAL JOURNAL , 2019
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2016
2020
Kamu Yönetimi Teorileri: Geleneksel Teorilerden Yeni Yaklaşımlara, 2020
4. Yıldız Sosyal Bilimler Kongresi Kongre Özet Kitabı, 2017
Journal of Management and Economics Research, 2015
GÜNCEL İŞLETME, YÖNETİM VE MUHASEBE ÇALIŞMALARI, 2022
The Bulletin of Legal Medicine, 2000
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2006
Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 1998