Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2004, Dogu Cografya Dergisi
▼ Özet: Yıldızkaya mağarası, Erzurum ilinin Karadeniz Bölgesi sınırları içinde kalan, Olur ilçesine bağlı Yıldızkaya köyünün 2 km kadar kuzeydoğusunda yer alır. Mağara Erzurum şehrine 180 km, Olur ilçe merkezine ise 45 km mesafededir. Yıldızkaya Mağarası verev yönde gelişmiş toplam iç alanı 4500 m²yi bulan orta büyüklükte bir mağaradır. Mağaranın uzunluğu yaklaşık 140 m, en geniş yerinde genişliği ise 43 m'dir. Tavan yüksekliği yer yer değişmekle birlikte güveçlik diye adlandırılan kesimde 40 m'yi geçer. Mağara bir ana galeri ve ona dar bir geçitle bağlanan küçük bir salondan oluşur. Mağaranın giriş kısmı denizden 1700 m yüksekte yer alır. Yıldızkaya mağarası, yeterince tanınmayan, ulaşımın zor, kalabalık yerleşme merkezlerine uzak, henüz turizme açılmamış karstik bir mağaradır. Bununla birlikte, özellikle çevresindeki turistik çekiciliklerle bir bütün olarak değerlendirilmesi mümkün olabilir. Abstract: Yıldızkaya Cave is about 2 kilometres at the northeast of Yıldızkaya, a village of Olur, a town of Erzurum within Black Sea Region. It is about 185 kilometres away from Erzurum city centre and 45 kilometres from Olur town. Yıldızkaya cave is an oblique with a medium size of 4500 square meters. The length of the cave is about 140 meters and the broadest part is 43 meters. The height of the cave changes from place to place and is above 40 meters at the point called Güveçlik. The cave is composed of a main gallery and an accompanying small hall. The entrance of the cave 1700 m ASL. Yıldızkaya Cave is a carstic cave which is far from centres of civilization, not adequately known, not open to tourism yet. However, it can gain importance with the surrounding attractions of tourism.
II Amaç Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi yılda iki kere yayımlanan (Haziran-Aralık) hakemli bir sosyal bilimler dergisidir. Derginin amacı, sosyal bilimler merkezli araştırmaları, tartışmaları ve analizleri içeren bilimsel makalelere ev sahipliği yapmaktır. Aim The Black Sea Journal of Social Sciences is a peer-reviewed social science journal published twice a year (June-December). The intent of the magazine is to host scientific articles that include research, discussion and analysis centered on social sciences. Kapsam Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi, sosyal bilimler alanına özgün katkıları olan, kuramsal, deneysel nitelikleri taşıyan makaleler yayımlamaktadır. Ön değerlendirme sürecinden geçen, derginin yayın ilkelerine uygun olduğu değerlendirilen her makale, yayımlanmadan önce çift-kör hakemlik sürecinden geçmektedir. Scope The Journal of Social Sciences of the Black Sea publishes theoretical and empirical articles which are unique contributions to the field of social sciences. Through the preliminary evaluation process, each article considered to be in conformity with the editorial rules of the magazine passes through the double-blinded arbitration process before publication. III Değerli Okurlar, Altı aylık bir aradan sonra Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi'nin 13. Yılında 25. Sayısı olan Sonbahar sayımızı sizlerle buluşturmuş bulunmaktayız. Bu süreç içerisinde dergimizin yayına hazırlanmasında emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür etmek isteriz. Bu sayımızda da önceki sayılarımızda olduğu gibi dergimizde sosyal bilimlerin farklı disiplinlerinden, alanlarında önemli bir boşluğu dolduracağına inandığımız makalelere yer vererek dergimizi yayınlamaya gayret gösterdik. Aralık sayımız için de değerli araştırmacılar dergimize makaleleri ile ilgi ve teveccühlerini sürdürdüler. Büyük bir özveriyle yürütmüş olduğumuz sürecin sonucunda tarih, işletme, iletişim, eğitim, turizm, siyaset bilimi ve kamu yönetimi, iktisat gibi sosyal bilimlerin farklı alanlarından 20 makaleyi, 2021 yılının son sayısı olan Aralık sayımızda yer vermeyi başardık. Bu çalışmaların ve gayretimizin bilim dünyasına katkı sağlamasını temenni ediyoruz. Diğer taraftan önceki sayılarımızda da bahsetmiş olduğumuz kıtalar arası salgının olumsuz etkilerini maalesef yaşamaya devam ediyoruz. Temennimiz, insan sağlığı üzerinde oluşan risklerin en kısa sürede etkisini azaltması ve yaşamın normalleşmesidir. Daha güzel, daha sağlıklı günlerde yeniden buluşmak dileğiyle….
Colloquium Anatolicum , 2019
In addition to their capital city Gordion, the most noteworthy region of the Phrygians is found to the south and southwest of the area known as “The Highlands of Phrygia”, located between the modern-day provinces of Eskisehir, Kütahya, and Afyonkarahisar and home to many cult monuments, fortress-like settlements, and roc-cut tombs. The Yazılıkaya/Midas Valley in particular, located within the Seyitgazi district 70 km south of the city of Eskişehir, harbors a large amount of Phrygian period cult monuments built in honor of the mother goddess “Matar Kubileya”, constructed in harmony with nature and containing physical reflections of Phrygian religious architecture. In addition to the Gods and Goddesses being portrayed anthropomorphically, or ascribing human form, in Phrygian art, idols of simply schematized imagery were also interpreted as abstract representations of these deities. The Yazılıkaya/Midas Kale located in the Yazılıkaya/Midas Valley is home to a higher concentration of these idols carved into natural stone than any other area. The subject of this paper is the stone idol identified during 2018 surface survey carried out in the Yazılıkaya/Midas Valley on a single rock block located in the area known as “Harlık”, 3600 meters from the village of Yazılıkaya.
In the 16th century, Ottoman Empire began to have serious crisis in Anatolia especially because of the effects of movements of heterodox thought that arose in the east of the Empire. Economic disruptions that were accompanied by these disagreements affected social and political life in Anatolia severely. These circumstances led the administrators take stringent precautions and produce new projects to provide security and stability in the region. Especially, making the caravan routes of Anatolia which were connected to Middle East and Far East secure was the most important problem that was discussed by the administrators as an inevitable necessity. Besides the security policies, it was necessary to enliven the abandoned regions again after the revolts. In accordance with this purpose, it was started to build road post complexes both to provide security of road network at the important passageways in Anatolia and to enliven these regions. Particulary, Ottoman viziers had lots of road posts complexes built by acting active roles. In this study, it will be given detailed infromation about the road post complex in Yıldızeli, district of Sivas, which was built by Kemankeş Mustafa Paşa (1590-1644) who was one of the most important viziers of the 17th century. The region was an important accommodation center on the road connection between Sivas and Tokat. Kemankeş Mustafa Paşa had a mosque, a hammam, a bazaar and two caravansaries built according to the endowment deed (vakfiye) dated H.1053/A.D.1643. Although the mosque and the hammam reached the present, unfortunately caravansaries collapsed in the middle of the 20th century. In this study the place of these buildings in the art of the period will be discussed by intr
Tarihe Tanıklık Eden Önemli Yapılar Yalçınkaya Kaleleri (Patnos), 2021
Eğitim İndeksi tarafından taranmaktadır. Dergimiz TUBITAK ULAKBIM DergiPark sponsorluğunda PILA (CrossRef®) ile üyelik anlaşması yapmıştır. Anlaşma ile yayınlanan makalelere DOI numaraları verilmiştir. Dergimizde yayınlanan yazıların her türlü sorumluluğu yazarlarına aittir.
Ünye, Kızılkaya mevkii, tarihi mekanlar, turizm, gezi
IV. Ulusal Jeomorfoloji Sempozyumu, 2015
Hayat Ağacı, Sayı 38, s.16-23, 2020
Yıldızeli, tarihi konusunda pek fazla bilgi sahibi olmadığımız bir ilçemizdir. Bu konuda şimdiye kadar yazılanlar yetersiz olmanın yanında önemli hatalar içerirler. Burada bu ilçemizin kökenine ilişkin belgeler üzerinden bazı değerlendirmeler yapılmaya çalışılmıştır. Makalede Yıldızeli'nin kökenine ilişkin ayrıntılı bir analiz mevcuttur., Buna ek olarak şimdiye kadar cevaplanmamış, hatta sorulmamış birtakım sorular üzerinde durulmuştur.
Facebook'un en uzun süreli ve en büyük araştırma çalışmalarından birini sizlere sunuyorum. Yılbaşıyla ilgili özel olarak hazırlanmış alışveriş istatistiklerini filtreleyin, bulun ve paylaşın. Sonrasında da büyülü bir sezon geçirmek için Facebook'un Pazarlama Kılavuzunda yer alan faydalı ipuçlarını kullanın.
Şeyhî XV. yüzyıl şairlerimizden olup, divan edebiyatının başta gelen temsilcileri arasında yer alır. Şeyhî Divanı'nda klâsik bir divanda bulunması gereken bütün konular mevcuttur. Makalemizde Şeyhî Divanı'ndaki konulardan yiyecek ve içecekleri ele aldık. Çalışmamızda önce edebiyatımızda genel olarak yiyecek ve içeceklerden bahsettik. Daha sonra mesnevîlerde ve divanlarda yiyecek ve içecek konusunun nasıl işlendiğine değindik. Böylece Şeyhî Divanı'ndaki yiyecek ve içecek konusunu edebiyatımız içerisinde bir zemine oturtmayı hedefledik. Daha sonra Divan'da yer alan yiyecek ve içecekleri, önce yiyeceklerden başlamak üzere inceledik. Makalemizde elde ettğimiz neticeleri sonuç bölümünde değerlendirdik.
2021
Bu makalede, Artvin, Yusufeli, Kılıçkaya Bakırtepe Mağarası’nda yer alan bir Eski Türk oyma yazıtını işliyoruz. Türk oyma yazısının Orhun-Yenisey değişkesiyle yazılı olan yazıtın 1995 yılındaki ilk bilimsel keşfi ve bir makaleyle 1999 yılında kamuoyuna tanıtımı sanat tarihi uzmanı Dr. Osman Aytekin’ce yapıldı. Biz de yazıtın tarafımızdan yapılan çözümü ve ilk okuma önerisini bu makalede sunuyoruz. İçeriğinden anlaşıldığına göre, Bakırtepe Mağarası’nın, unutulmuş Eski Türk Dost (Ėş) dininin bir adak yeri ve tapınağı olduğunu gösteren yazıt, aynı zamanda bu mağara-tapınağın da kutsama yazıtı konumundadır. Daha çok Eski Oğuz ve Kıpçak Türklerine sanlık, bu unutulmuş Dost dinine (Ay’ın Eşi/Ay Tanrısı/Ay Ata/Aydede tapımı) ilişkin bilgiler tarihsel kaynaklarda neredeyse yok düzeyinde olduğundan, Bakırtepe mağara-tapınağı oyma yazıtı Dost dininin birinci elden bir yazılı belgesi olması bakımından da ayrı bir önem ve değer taşımaktadır. Yazıt bu açıdan da, Anadolu’nun başka yerlerindeki, özellikle de Ordu Mesudiye Esatlı ve Ankara Güdül Salihler kaya resmi alanlarındaki, hepsi de yine Eski Türk (ağırlıklı olarak Oğuz-Kıpçak) Dost dininin ilk elden yazılı belgeleri olan çok sayıdaki Eski Türk oyma yazıtlarıyla birleşir ve aynı tarihsel-kültürel bağlam içerisinde yer alır. Açar sözcükler: Bakırtepe Mağarası yazıtı, Anadolu Eski Türk oyma yazıtları, Eski Türk Dost (Ėş) dini.
İkinci Bayezid döneminden 16. yüzyılın sonuna kadar olan süre, Osmanlı mimarisinin "Klasik Dönemi" olarak adlandırılır. II.Bayezid ile başlayan bu döneme, aynı zamanda "Büyük Külliyeler Devri" de denilebilir.
edebiyatdergisi.hacettepe.edu.tr
.yüzyılda tuval resminin gelişimi kapsamında, askeri okulların ders programına resim derslerinin alınmasıyla ilk yeniliklerin oluştuğu görülür. Bu dönemde Şeker Ahmet Paşa Kuşağı olarak bilinen ressamların yanı sıra 'Darüşşafakalı Ressamlar', 'Primitifler' ya da 'Foto Yorumcular' olarak adlandırılan başka bir grup da 19. yüzyılın sanat ortamında önemli bir yere sahiptir. Bu sanatçıların çoğunlukla, Yıldız Sarayı'nın Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamid dönemi yapıları ile özellikle tasarımında yabancı uzmanların görev aldığı havuzlu bahçeleri betimledikleri görülür. Tuval üzerine yağlıboya olarak yapılan bu resimlerdeki üslup birliği dikkat çekicidir. Büyük çoğunluğunun Darüşşafaka mezunu olduğu anlaşılan sanatçıların yeni öğrendikleri perspektif, ışık-gölge gibi yenilikleri öncelikle manzaralarda ve mimari ağırlıklı resimlerde denedikleri ve bunu yaparken de fotograftan yararlandıkları anlaşılır.
Dr. Nevzat Gündağ'a Vefa (Tarih, Kültür ve Sanat Yazıları), 2021
Kayalık, İpek Yolu’nun kuzey güzergahı üzerinde yer alan bir Orta Çağ şehridir. Tarihi kaynaklarda bahsolunan ancak 14. yüzyılda tahrip olduğu için haritadan silinen şehrin, günümüzde Kazakistan Cumhuriyetinin güneyinde Almatı Vilayetine bağlı Sarkan ilçesinin Koylyk kasabasında konumlandığı tespit edilmiştir. Önemli bir İpek Yolu şehri olması nedeniyle UNESCO tarafından 2014 yılında Dünya Mirası listesine alınmıştır. Kayalık Sarayının yangına maruz kalması ve kerpiç malzemeyle inşa edilen bölümlerindeki yoğun tahribat nedeniyle yapının mimari plan özellikleri tamamen aydınlatılamamaktadır. Mütevazi mimari özelliklerinin aksine Kayalık Sarayı zengin ve sıra dışı buluntularıyla dikkat çekmektedir. Bu zengin buluntular İpek Yolu ticareti açısından doğudan batıya ve batıdan doğuya farklı ürünlerin buluşma noktasının Kayalık olduğunu açıkça göstermektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.