Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2011, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi (Türk Dil Kurumu)
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi, 2018
Nisan 1911’de Genç Kalemler dergisinde yayımlanan “Yeni Lisan” makalesiyle dil ve edebiyatı esas alan ancak sosyo-kültürel ve siyasal tesirleri olan geniş çaplı bir hareket başlamıştır. Türk edebiyatının gelişim sürecini belirgin bir şekilde etkileyen hareketin sadece Genç Kalemler’in yazar kadrosunun başarısı olarak görülmesi, hareketi hazırlayan faaliyetlerin katkılarını ihmal etmek anlamına gelmektedir. Genç Kalemler ve Ömer Seyfettin, Mehmet Necip Bey ve Türk Derneği gibi isim ve teşkilatları başarılarına ortak etmezler. Fakat Yeni Lisan’ın çok kısa bir zaman içerisinde geniş bir karşılık bulması, hareketin olgunlaştırıcı bir geçmişe sahip olduğunu düşündürmektedir. Buradan yola çıkarak başlangıcı Tanzimat yıllarına kadar götürülebilen dilde ve edebiyatta millî kaynaklara dönüş amacı taşıyan anlayışın nihai prensiplerinin, 1911’de Genç Kalemler’le belirlendiği söylenebilir. 1908 yılında kurulan Türk Derneği, ilk Türkçü teşkilattır. Türk Derneği, dil ve edebiyat sahasına katkı sunan neşriyat faaliyetleriyle, aynı konularda yürüttüğü geniş tartışma ortamı ve ileri sürdüğü tekliflerle Türkoloji ve Türkçülük düşüncesinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Dernek, 1911’de yayımlamaya başladığı çoğunlukla Türkoloji çalışmalarını barındıran Türk Derneği dergisiyle faaliyet alanını genişletmiştir. Bunun yanında Türk Derneği’nin aynı amacı benimsemiş olan Genç Kalemler’le hemen hemen aynı dönemlerde yayın hayatına başlaması ve bu iki dergiyi destekleyen siyasal yapıların benzerliği dikkat çekicidir. Bu çalışmada Türk Derneği’nin Yeni Lisan hareketinde görmezden gelindiği düşünülen katkıları üzerinde durulacaktır. Bunun için öncelikle iki oluşum amaçları, prensipleri, çalışmaları açısından karşılaştırılacaktır. Diğer yandan öncü isimlerinin anı ve değerlendirmeleri gözden geçirilecek ve sonraki yıllarda bu konu hakkında düşünen Türkologların ilgili tespitlerine başvurularak Türk Derneği’nin Yeni Lisan hareketine katkıları somutlaştırılmaya çalışılacaktır.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2014
Şemsettin Sami, 1870’li yılların başlarında İstanbul’a geldikten bir müddet sonra tüm dikkatini Türk kültürü, sanatı, edebiyatı, dili gibi çeşitli konulara odaklar ve bu noktalarda derin araştırmalara girişir. Bunlardan özellikle dil, ayrı ve önemli bir yer işgal eder. O, 1880’li yılların başlarından ölüm tarihi olan 1904 yılına kadar Hafta, Sabah gibi devrin önemli süreli yayınlarında genel olarak dil, Türkçe, Türkçenin çeşitli sorunları ve özellikle de sadeleşme ile ilgili son derece dikkate değer makaleler kaleme alır. Bu makalelerde dile getirdiği görüş ve önerileriyle Şemsettin Sami, “Yeni Lisan” çıkışından önce tek başına sadeleşme meselesini ele alır, işler ve büyük ölçüde de sonrakilerin bir ön hazırlığı veya provasını yapar. Ancak işaret ettiğimiz tüm bu yönler bugünkü Türk bilim dünyasında çokça öne çıkmış ve işlenmiş değildir. İşte bu makalede onun, söz konusu süreli yayınlarda çıkmış yazılarına dayalı olarak, sadeleşme konusu üzerindeki görüş ve önerileri ele alınacak ve tartışılacaktır.
Especially on the tongue a national policy adopted in the era the National Literature and New Language Movement has opened. The impact of these sensitivities, their periods were valid, continued in subsequent years and they were executed.as the official language policy of the Republic. This movement, born in the need to improve the current situation, turned into a political approach over time. For a later time the need valid for the period was used as a yardstick for the past and Classical works from the periods of Ottoman texts through the filter of this approach to political culture on the basin as the oldnew and good-bad evaluations were performed. By the article, this perspective is periodically uncover from yesterday to today to work and looking to the changing dynamics of culture, the language of the classical period, and how the perception of the works should be given for the information.
International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2013
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi , 2024
Genç Kalemler dergisinde yayımlanan “Yeni Lisan” makalesi, Yeni Türk edebiyatının tasnif ve tarihlendirilmesinde rol oynayan metinlerdendir. Millî Edebiyat hareketinin başlangıcı olarak kabul edilen “Yeni Lisan” makalesi, ortaya koyduğu fikirler ve bu fikirlerin icrasına zemin hazırlayan pratik önerileriyle yeni edebiyatın dil, içerik ve üslubuna ilişkin dikkate değer bir rota belirlemiştir. Bu çalışmada, dil ve edebiyat bağlamında olduğu kadar sosyal hayata dair vurgularıyla çok yönlü bir iletiyi barındıran “Yeni Lisan” makalesi, eleştirel söylem odağında çözümlenmiştir. Çalışmada Roland Barthes, Teun v. Dijk, Norman Fairclough, Erving Goffman, M.A.K. Halliday, Ruqaiya Hasan ve Doğan Günay’ın konuya ilişkin yaklaşımları ana hatlarıyla verilmiş, ardından bu araştırmacıların çalışmalarında yer bulan ölçütlerden hareketle belirlenen karma bir metotla metin incelenmiştir. Çalışmanın sonunda otuz iki farklı söylem çözümleme verisi tespit edilmiş, ana ve ara başlık tercihlerinden başlayarak kesinlik ve bütünlük bildiren kip kullanımları, retorik yapılar, söz varlığı tercihleri, ses ve sözcük tekrarları, ironik sezdirimler ve zamir sıklığıyla dilin pek çok işlevinin aynı anda devrede olduğu belirlenmiştir. Çağrı, anlatısallık ve gönderge işlevlerinin görüldüğü metinde karşıtlıklarla “biz” ve “öteki”nin konumları belirginleştirilmiştir. Tespit edilen bu veriler Ömer Seyfettin’in retorik gücünü ortaya koymaktadır.
The industrial revolution occured in the 19th century in Europe brought about the empires to go through the process of dissolve and national states stem from them. The effects of the progress in Europe accelerated the process of dissolve of The Ottoman Empire which had various religious, cultural and ethnic structures. It appeared as an obligation and an inevitable phenomenon to write in everyday language as the receiver of the literary products, especially the newspapers, was the public. 1 (Prof. Dr.) Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi.
Especially on the tongue a national policy adopted in the era the National Literature and New Language Movement has opened. The impact of these sensitivities, their periods were valid, continued in subsequent years and they were executed.as the official language policy of the Republic. This movement, born in the need to improve the current situation, turned into a political approach over time. For a later time the need valid for the period was used as a yardstick for the past and Classical works from the periods of Ottoman texts through the filter of this approach to political culture on the basin as the oldnew and good-bad evaluations were performed. By the article, this perspective is periodically uncover from yesterday to today to work and looking to the changing dynamics of culture, the language of the classical period, and how the perception of the works should be given for the information.
İnsanlık her türlü sınır, statüko, sistem, farklılık, kesinlik, tabu, rol, cins ve sınıf tasniflerinin aşıldığı, her an her şeyin yaşanabileceği, ihtimal ve tercihlerin arttığı bir süreci yaşamaktadır. Birbirleriyle çelişen farklı dünya görüşleri aynı zamanda birbirleriyle de yarışmaktadır. Pek çok insan artık dini bir ihtiyaç değil, bir tercih konusu olarak algılamaktadır; inanacaksa bile hangi Tanrı'ya inanacağına kendisi karar vermektedir. Modern hayatla birlikte, tıpkı dünyevi/maddi ürünlerde olduğu gibi dinler de iyi bir pazarlama ile kendi muhtevalarını ve ürünlerini pazarlamanın peşindedir. Böyle bir tabloda, muayyen bir din için 'verili', 'hazır', 'kurulu' bir ortamdan bahsetmek mümkün görünmemektedir. Açıkçası, modern toplumların çoğulcu yapısı tek bir dinin hüküm sürmesine izin vermemektedir.
Journal Of History School, 2017
Öz Genç Kalemler Dergisi içindeki Yeni Lisan makaleleri milli bir edebiyatın ancak milli bir dil sayesinde gerçekleşeceğini ortaya koymakla kalmamış aynı zamanda yeni bir hayatın teşekkülünde belirleyici bir güç olmuştur. Yeni Lisan hareketi, Arapça ve Farsça kurallarla hastalıklı bir yapıya bürünen dilimizin, İstanbul Türkçesinin sağlam ve sanatlı yapısı sayesinde tekrar sağlığına kavuşabileceğini göstermiştir. Bu hareket, Türk Dilinin sadeleştirilmesi meselesinde tasfiyecilerin görüşlerini reddederek, lisanımızın tabii gelişimini esas almıştır. Edebiyatın mahiyetinin ve vazifesinin ne olduğu meselesi üzerinde, lisanın kurallarının tespitinde, lisanımızın oluşturduğu zevk ve estetiğe sahip çıkmak hususunda hem nazariyatı oluşturma hem de edebi eser verme noktasında başarılı olmuştur. Milli ruhun meydana çıkmasında lisanın ne kadar büyük ve önemli bir güce sahip olduğu bu makaleler ve bu hareket sayesinde gündeme gelmiş; söz konusu makaleler sonraki nesilleri de etkilemiştir.
Necmettin Erbakan Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi, Necmettin Erbakan University
Makalenin konusu “Ares Hacıları” (Les pèlerins d’Arès) adıyla bilinen Fransa’da ortaya çıkmış bir yeni dini harekettir. Ares Hacıları, adı hareketin yaygın ismidir. Hareket bu ismini kurucusu Michel Potay’ın vahiy aldığı yer olduğuna inanılan Güney Batı Fransa’da Ares (Gironde, Bordeaux) ve burayı ziyaretten almıştır. Konu yeni dini hareket çerçevesinde genel hatlarıyla ortaya konmuştur. Buna göre ortaya çıkışı, ayin ve ibadet merkezi, inanç sistemi ve kutsal kitapları araştırmanın genel konularıdır. Çalışmanın hedefi Ares Hacılarının öğretisini ve dini sistemini kendilerini kabul ettikleri şekilde açığa çıkarmaktır. Bu yeni dini hareketin Hıristiyan öğretisini kendisine göre yorumladığı, diğer dinlere karşı sıcak yaklaştığı, sevgi gibi duygularla sosyal ilerlemeyi hedeflediği görülmüştür. Hareketin üye nüfusu hakkında kesin bilgi vermek mümkün değildir, ancak 500-2000 arasında tahmin edilmektedir. Bu hareketin kendine özgü kutsal kitabı ve hac merkezi bulunmaktadır. Hareketin bir ö...
New liberation solutions came to order when the ideas of Tanzimat, Islamism and Ottomanism were deficient and failed. The important one of these is Turkish nationalism. In this thought, the main aim is getting Turkish nation free of Ottoman perception, and constructing a complete identity definition belongs to nation"s itself.
Journal of Turkish Studies, 2013
New Language Movement, which is the most important nationalization and renewal movement of the new Turkish literature, attracts attention by being the start of a period of simplification and reshaping in Turkish language besides its characteristic of being a literature movement. Ziya Gökalp, who was one of the leading names in the New Language Movement, shines out with the role he played in the formation of sociology field in Turkey not with his effective role in the nationalization of Turkish literature. Ziya Gökalp acted as the guide in the path that Mustafa Kemal Atatürk, saver of Turkish land and founder of the Turkish Republic, followed while bringing innovations and reshaping the society during the foundation of Turkish Republic. Especially during the New Language Movement, Ziya Gökalp attracted attention not just with the new issues he brought out with his prose and poems but also with the simple language, national form and shape he used in his poems. This characteristic of him is accepted and appreciated by all the literature researchers and critics. Being aware of these facts will contribute to better understanding and discussion of New Language Movement. However, besides the abovementioned facts, it would be very helpful to show how Turkish press talked about Ziya Gökalp in the period starting with this movement and ending with his death, in order to enlighten an important period of Turkish literature history. In this paper, how Turkish press talked about Ziya Gökalp and to which characteristics of him they attracted attention in the period between the start of New Language Movement (1911) and his death (1925) regarding his life, thoughts, writings, statements, published books, the language he used, his shape and form preferences in his poems will be discussed besides the abovementioned known facts about Ziya Gökalp.
DergiPark (Istanbul University), 2022
Dinin bizzat kendisi şiddet üreten bir olgu olmamasına rağmen,tarih boyunca din ve şiddet olguları yakın ilişki içerisinde olmuş ve yan yana anılmışlardır. Tarih; dinsel gerekçelerle işlenmiş sayısız şiddet, vahşet ve katliama, dinleri ve mezhepleri farklı olan insanların birbirlerini yok etmeye çalıştıkları, tanrı adına kan döktükleri sayısız şiddet olaylarına tanıklık etmiştir. Yine 20. yüzyılın ikinci yarısında, yeni dinî eğilimlerin yanı sıra din referanslı şiddet ve terör eylemleri de yükselişe geçerek dünya gündemine oturmuştur. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde bulunduğumuz günümüzde de dünyanın çeşitli bölgelerinde devam etmekte olan çatışmalar genelde şiddetin, özelde ise dinsel şiddetin en önemli ve öncelikli sorunlardan biri olmaya devam edeceğini göstermektedir.
Nueva Cancion'un, müziğin politik içeriği ve alternatif müzik akımları kapsamında ele alınması için öncelikle bu konulara temel teşkil edecek kimi teorik yaklaşımları gözden geçirmemiz doğru olacaktır. Özellikle, bu müzik akımının tarihsel gelişim süreci değerlendirilirken, farklı yaklaşımların bilgisi doğru bir analiz yapmayı mümkün kılacaktır.
Geçmişten günümüze, tarihsel çizgide baktığımızda sürekli olarak toplumsal hareketler ve toplumsal ayaklanmalar karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal hareketler, bir toplumu dinamik tutan yapı taşlarındandır. Bu hareketlenmeler, toplumların yapısını dönüştürmekte ve hatta kimi zaman, radikal değişimleri beraberinde getirmektedirler.
Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları, S.2, 2009
Ali Ekrem, opposed to Yeni Lisiin brought out by Omer Seyfettin and his fellows, in his verse work Lisiin-1 Osmiini, which he wrote in 1914 and published in 1916. This work opposed to trend of purity in language and backed up the understanding of language of Servet-i Filniin followers in which they supported Arabic and Persian words and phrases, which were quite difficult to understand. In this article, Lisiin-1 Osmiini, which is quite important in terms of language and meter, has been analysed and evaluated. It also has been copied into today's Turkish Latin alphabet.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.