Academia.eduAcademia.edu

ANTONIO GRAMSCI VE HEGEMONYA

Bu çalışmada düşünceleri Eleştirel Kuram çerçevesinde değerlendirilen İtalyan düşünür Antonio Gramsci’nin hegemonya, rızanın üretimi ve aydınlar hakkındaki düşüncelerine yer verilecektir. Hegemonya kavramıyla Gramsci, bir sınıfın diğer sınıflar üzerinde kurmuş olduğu egemenliği açıklamaya çalışmaktadır. Hegemonya kurulurken sadece baskı veya zorlama kullanılmaktadır. Diğer sınıfların rızası alınarak onlar razı edilerek yapılmaktadır. Bu aydınlar eliyle ve eğitim sistemiyle gerçekleşmektedir. Egemen sınıfın fikirleri belli bir zaman sonra toplumda sağduyu haline dönüşerek doğru olan şey gibi görünmektedir. Bunu sağlayan temel aygıtların başında eğitim sistemi, din görevlileri ve özellikle de kitle iletişim araçları (K.İ.A.) gelmektedir. Toplumdaki aydınları iki şekilde ifade eden Gramsci ilkini öteden beri toplumda var olan aydınlar yani; geleneksel aydınlar, diğerini ise egemen sınıfın hegemonyasını kurmak için sonradan ortaya çıkardığı organik aydınlar olarak nitelendirmektedir. Organik aydınlarda kendi arasında kentsel ve kırsal aydınlar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Gramsci’ye göre işçi sınıfının kendi hegemonyasını kurabilmesi için kendi aydınlarını oluşturmalı ya da toplumdaki aydınlar bu sınıfa yardımcı olmalıdır. Gramsci’nin düşüncelerinde Hegemonyanın karşı-hegemonya, organik-geleneksel aydın, organik-konjonktürel krizler, sivil toplum/politik toplum gibi kavramlar sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.