Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
17 pages
1 file
ÖZET Örgütlere rekabet üstünlüğü sağlayan birincil ve hayati unsur insandır. Psikolojik ve sosyal bir varlık olan insanın örgüt için üretken hale getirilmesinde örgütsel davranış disiplinine önemli görevler düşmektedir. Örgütsel davranışın ilgilendiği konulardan biri olan adanmışlık, örgüt başarısında etkili bir durumdur. Adanmışlık durumu, birey ve örgüt yapısı çerçevesinde birçok unsurla etkileşim göstermektedir. Tutumlar, davranışlar ve oluşan örgüt kültürü çalışanların adanmışlık seviyesini etkileyen unsurlardandır. Adanmışlık konusununun teorik bir yaklaşımla ortaya konulmaya çalışıldığı bu araştırmada farklı adanmışlık unsurları ve boyutları, adanmışlık durumları, adanmışlığın önemi, adanmışlığı ortaya çıkaran ve arttıran unsurlar irdelenip adanmışlığın tükenmişlikle ilişkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Adanmışlık, İş olanakları, İş tatmini, Bağlılık. ENGAGEMENT IN ORGANIZATIONAL BEHAVIOUR PLANE ABSTRACT The major and vital factor providing competitive advantage to the organizations is person. Organizational behavior discipline plays a crucial role in rendering a person that is both psychological and social entity to an efficient being in the organization. Commitment which is one of the issues examined by organizational behavior is an effective condition in the way of reaching to organizational success. The condition of commitment is related to several factors within the frame of individual and organizational structure. Attitudes, behaviors and developing organizational culture affect the commitment degree of workers. In this research, it is aimed to establish a frame on the relation between commitment and burnout by examining particular commitment factors and dimensions, commitment conditions, the importance of commitment and the factors revealing and increasing the commitment.
Ulusal Tez Merkezi, 2018
Bu çalışmanın amacı, dönüşümsel liderlik (DL) ve alt boyutlarının örgütsel güven (ÖG) ve örgütsel vatandaşlık davranışı (ÖVD) üzerindeki etkisini ve DL ve alt boyutları ile ÖVD arasındaki ilişkide ÖG’nin aracı (mediator) rolünü incelemektir. Dönüşümsel liderlik, yapılan keşifsel faktör analizinde iki boyutta ortaya konmuş, analizlerde DL ve “karizmatik motivasyon” ile “geliştiren ilgi” adı verilmiş olan iki alt boyut bağımsız değişken olarak alınmıştır. Sonuçta, DL ve saptanan alt boyutları ile örgütsel güven ve ÖVD arasında pozitif ve anlamlı ilişki bulunmuştur. Yapılan analizler, örgütsel güvenin dönüşümsel liderlik ve onun alt boyutlarının ÖVD’ye olan etkisinde kısmi olarak aracılık ettiğini (partial mediation) göstermektedir.
AFYONKARAHİSAR 2019 i YEMİN METNİ Yükseklisans tezi olarak sunduğum " Davranışsal İktisat Perspektifinden Enflasyonist Ortamda Tüketici Davranışları'' adlı çalışmanın, tarafımdan bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı düşecek bir yardıma başvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım eserlerin Kaynakça'da gösterilen eserlerden oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanmış olduğumu belirtir ve onurumla doğrularım. …/…/2019 Adı Soyadı İmza ii TEZ JÜRİSİ KARARI VE ENSTİTÜ MÜDÜRLÜĞÜ ONAYI iii ÖZET DAVRANIŞSAL İKTİSAT PERSPEKTİFİNDEN ENFLASYONİST ORTAMDA TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI M. FAZIL TÜZEL AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANA BİLİM DALI Temmuz 2019 Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Bülent ALTAY Davranışsal iktisat, dünyada yeni ülkemizde daha da yeni bir bilim dalı olsa da konu ile ilgili çalışmalar gün geçtikçe artmaktadır. Bu eser, insanların karar nasıl karar verdiği ile ilgilenen davranışsal iktisadın bir örneğini oluşturmaktadır.
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ
Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz.
6. Uluslararası Yıldız Sosyal Bilimler KOngresi, 2019
Siyasi karar alma süreçlerinde ve kamu politikası yapım süreçlerinde etki sahibi olmak isteyen düşünce kuruluşlarının, politika etkisine sahip olabilmek için örgütsel açıdan bazı gereklilikleri sağlamaları gerekmektedir. Nitekim hükümetler, politika süreçlerinde işlenmiş bilgiye duyulan ihtiyaç sonucunda düşünce kuruluşlarına başvurabilmektedirler. Düşünce kuruluşlarının bu süreçlerde rol almaları, süreçlerin daha katılımcı ve demokratik bir nitelik kazanmasını sağladığından dolayı bu kuruluşların dahil edilmek için gerekli bazı şartları sağlamaları gerekmektedir. Gereken şartları sağlayabilmeleri için öncelikle örgüt kapasitelerini belirli bir düzeyin üzerine taşımaları önemli bir koşuldur. Örgüt kapasitesini belirleyen unsurlar kuruluşların personel kaynakları, finansal kaynakları ve yönetim kapasiteleri olarak şekillenmektedir. Bu çalışmanın amacı öncelikle Türkiye'deki düşünce kuruluşlarının örgüt kapasiteleri üzerine bir analiz ve değerlendirme yapmak yoluyla mevcut durumu ortaya koymak ve sonrasında politika süreçlerinde etkili olabilmek için örgüt kapasitelerinin ne ölçüde geliştirilmesi gerektiğine dair önerilerde bulunmaktır. Demokratik sistem içerisinde önemli roller üstlenmeleri beklenen düşünce kuruluşlarının örgüt kapasitelerinin geliştirilmesi için uygulanabilir ve bilimsel kaynaklı önerilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmanın önemi, bu ihtiyaca yönelik olarak nitelikli verinin ortaya konulması yoluyla düşünce kuruluşlarının dahil edilmesine yönelik önerilerde bulunulmasıdır. Sonuç olarak düşünce kuruluşlarının örgüt yapıları ile etki kapasiteleri arasında nasıl bir ilişki olduğu analiz edilerek sonuçlar üzerimden düşünce kuruluşlarının örgütsel yapılarının değerlendirilmesi hedeflenmektedir. Abstract Think tanks wishing to have an impact on political decision-making and public policy-making processes need to meet certain organizational requirements in order to have a policy impact. Since governments need processed information in policy processes, think tanks have become important actors in world politics. Think tanks need to play a role in these processes and they need to meet certain conditions to be included, as they enable processes to become more participatory and democratic. In order to meet the necessary conditions, it is an important condition for them to increase their organizational capacities to a certain level. The factors that determine organizational capacity of think tanks are personnel resources, financial resources, and network capacities. The aim of this study is primarily to make identify the current situation by making an analysis and assessment of the organization capacities of think tanks in Turkey and to make suggestions about the extent to which organizational capacities should be developed in order to be effective in policy processes. Because, practical and scientifically-based suggestions are needed to develop the organizational capacities of think tanks that are expected to play important roles in the democratic system. The importance of this study is to make suggestions for the inclusion of think tanks by presenting qualified data. As a result, in this study, it is aimed to evaluate the organizational structures of think tanks by analyzing the relationship between think tanks' organizational structures and their impact capacities on policy process in Turkey.
Öz 21. yüzyılda devlet denildiğinde anlaşılan yapının mevcut şeklini alması yüzyıllar süren bir dönüşümle gerçekleşmiştir. Batı'da siyasal iktidarın Vatikan'ın etkisinden kurtulması büyük çatışmaların neticesinde yaşanmıştır. Her ne kadar Papalık kurumu orta çağda iktidara ortak olarak hareket ediyorduysa da siyasi iktidara meşruiyet zemini de sağlamaktaydı. Dünyevi iktidar dini iktidarın ortaklığından kurtulduğunda gücünü meşrulaştırmak için farklı teoriler geliştirmek durumunda kaldı. Bu teorilerin en bilineni de egemenlik kavramıdır. Klasik anlamıyla monarkın elinde olan egemenlik, Fransız Devriminden sonra ulusların egemenliği dönemi başlamıştır. Ancak 20. yüzyılın ikinci yarısıyla beraber küreselleşme, ulus devletin egemenliğini bölmekte ve sınırlandırmaktadır. Bu sınırlamalar neticesinde ortaya klasik manasından uzak bir egemen tasviri çıkmaktadır. Çalışmada egemenlik kavramının ortaya çıkışı, yaşadığı dönüşüm ve bu dönüşümün değerlendirilmesi yapılmaya çalışılacaktır. Abstract The state structure of the present day has emerged with a transformation of centuries. In the West, the liberation of the political power from the influence of the Vatican was the result of great conflicts. In the medieval period, Papacy became a power-sharing partner. This symbiotic relationship provided legitimacy to political power. The secular power had to develop different theories in order to legitimize its power when it escaped the partnership of religious power. The most famous of these theories is the concept of sovereignty. In time, sovereignty has liberated itself from the religious meaning and acquired a secular one. Sovereignty, which was essentially in the hands of the monarch, turned into a concept to be used by the nation after the French Revolution. Thus the period of sovereignty of nations began. But globalization divides and limits the sovereignty of the nation-state. As a result of these limitations, sovereignty is moving away from its classical meaning. The emergence and transformation of the concept of sovereignty will be discussed in the study. GİRİŞ Başlangıç ve bitiş tarihleri üzerinde ihtilaflar olsa da Batı Roma İmparatorluğunun çöküşünden İstanbul'un fethi, Rönesansın başlangıcı yahut Amerika'nın keşfine kadar geçen süre Orta Çağ olarak adlandırılmaktadır. Bu tarihsel sürecin önemli bir kısmında feodal siyasi ve toplumsal yapı söz konusudur. Ancak yaklaşık olarak 14. yüzyıl sonu 15. yüzyıl başı gibi bir dönemde iktidar ve otorite üzerinden Kilise ile dünyevi iktidarlarının çekişmesi söz konusudur. Bu çekişmenin; burjuvazi gibi yeni toplumsal sınıfların ortaya çıkması, sermayenin sınırsız artırımını ön gören bir iktisadi düzenin yavaş yavaş feodal ekonominin yerini alması gibi harici gelişmeler ışığında nihayete erdiği söylenebilir. Esasında olan Batı'da devlet düzeninin, toplumsal yapının kapitalizme uygun düşecek biçimde kabuk değiştirmesi hadisesidir. 16. Yüzyıla gelindiğinde devlet dediğimiz yapı bugün anladığımız manada modern devlet olmaya doğru evrilmiş ve hüküm sürdüğü topraklarda merkezin iktidarına ortak olacak unsurları da ortadan kaldırmaya başlamıştı. Merkezi devlete ruhunu katan egemenlik olgusu ise tüm bu gelişmelerin ışığında siyasi düşünceler tarihine yeni bir kavram olarak girmiştir. Egemenlik mefhumunu bünyesinde barındıran devlet; mutlak, bölünmez, parçalanmaz ve " bir " olma özelliğine sahip en üstün güç anlamına gelen modern egemenlik anlayışını taşımaktadır. Artık Orta Çağ'da olduğu gibi iktidarlar güçlerinin ilkelerini Tanrıdan almamakta, tamamen kendinden kaynaklanan bir güç ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Gücün ilkesi ile kullanımı birleştirilmekte, " tek " , " soyut " ve " sürekli " bir varlığa verilmektedir. Modern devletin ruhunu meydana getiren egemenliğin doğum tarihi olan 16. Yüzyıldan bu yana egemenlik kavramı, devletin değişimiyle birlikte çok farklı vaziyetlere bürünmüştür. Ortaya çıktığı dönemde klasik egemenlik olarak nitelendirilen kavram, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında belli gelişmeler sonucunda sınırlandırılmış ve bazı özelliklerini kaybetmiştir. Son yüzyılda ise özellikle • Arş. Gör., Uşak Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü.
Günümüzde çeşitli disiplinlerin, insanı ve davranışlarını anlamaya odaklanmasıyla birlikte insan davranışlarını konu alan araştırmaların sayısı da artış göstermiştir. Doğal olarak, yönetimde gücü ve etkisi olan liderin davranışları organizasyonların başarısında etkili olup önem arz eden bir konu haline gelmiştir. Liderlik olgusu, küçük işletmelerden devlet yönetimine kadar rastlanmakta ve ülke yönetimine etki eden siyasi partilerde öne çıkmaktadır. Çalışmada Türk siyasi hayatında önemli bir yeri olan, ilkeli ve tutarlı kişiliği ile öne çıkan Muhsin Yazıcıoğlu'nun dönüşümcü liderliğinin örgütsel vatandaşlık davranışına etkisi incelenmiştir. Öncelikle Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatı tanıtılarak, dönüşümcü liderlik ve örgütsel vatandaşlık davranışı kavramları hakkında açıklamalar yapılmıştır. Yazıcıoğlu döneminde Büyük Birlik Partisi'nde görev almış kişilerden anket yöntemi ile toplanan veriler kullanılmıştır. Dönüşümcü liderliğin örgütsel vatandaşlık davranışı üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla yapısalcı eşitlik modellemesinden (YEM) yararlanılmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda; dönüşümcü liderliğin örgütsel vatandaşlığın alt boyutları olan diğergamlık (özgecilik), sivil erdem, vicdanlı olma ve nezaket üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir.
2019
In recent years, environmental problems, as one of the most important issues in every country in the world, have acquired international dimensions as a result of globalization. These environmental problems were addressed by international legal regulations and they wait for solutions including economic, social and political dimensions. In other words, since environmental problems acquired international dimensions, the remedies offered should also involve international cooperation. This study analyzes environmental problems that result from globalization and makes some recommendations as to their solution. Therefore, globalization and resulting environmental problems are addressed and some remedies offered by taking into account the issue of sustainable development and national and international dimensions of these problems.
DEVENİN YAŞAMIMIZDAKİ YERİ, 2019
Kültür ve Miras Kavramları Kültürel Miras Kavramı Kültürel Miras ve Turizm Kültürel Miras Unsuru Olarak Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Büyük Türk Dil Kurultayı, 2006
hbvdergisi.gazi.edu.tr
TÜRKİYE’DE DÖVİZ KURU GEÇİŞKENLİĞİNİN ASİMETRİK DAVRANIŞI, 2017
IV. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu, 2017
I. Uluslararası Çevre, Enerji ve Ekonomi Kongresi, 2022
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Halk Edebiyatı Programı Yüksek Lisans Tezi, 2022