Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
34 pages
1 file
Burcu Ataman, 2022
Yetişkinlik döneminde bireyin karşılaştığı güçlüklerle mücadele etme sürecinde dini inancının ve bu inancının gerektirdiği dini pratik ve ritüellerinin, kişinin psikolojik iyi oluşuna etkisi araştırılmıştır.
Öz: Beklenen kurtarıcı inancının bireydeki kaynağını ve başa çıkma sürecindeki işlevlerini anlamaya çalışmak bu makalenin temel amacıdır. Psikolojik altyapısına bakıldığında, kurtarıcı inancının oluşum ve yayılma dönemlerindeki faktörlerin birbirinden farklı olduğu görülmüştür. Peygamberin veya kahramanın kurtarıcı olarak döneneceğine inanılan durumlarda, sevilen kişinin kaybedilmesi sonucu yaşanan yıkımı hafifletme ve karizmatik liderin sağladığı gücü kaybetmeme arzusu ön plana çıkmaktadır. Karizmatik lideri birebir tanıyan nesilden sonra ise bireysel beklentiler devreye girmekte, zorluk yaşayan kişi için kurtarıcı, karizmatik lider olmaktan çıkmakta, ilahi bir kahraman haline gelmektedir. Geri döneceği tarih, her döneme uyacak şekilde, muğlak birtakım ifadelerle belirtilmektedir. Kurtarıcı, tüm dertlere son verme, tüm düşmanları alt etme, sınırsız saadet ve zenginlik sağlama kabiliyetine sahiptir. Tüm bu yetenekleri dolayısıyla sıkıntı yaşayan bireyler için bir ümit kaynağı olarak işlev görmektedir. Zorluk durumunda somut bir kurtarıcı fikri soyuttan daha fazla iltifat almaktadır. Bunun temelinde bireyin somutu soyuta göre çok daha kolay ve rahat algılaması, onunla daha rahat iletişime geçmesi gösterilebilir. Kişi, sıkıntılı dönemlerde soyut belirsizlikten ziyade beş duyusu ile algılayabileceği bir kesinliğe ihtiyaç duymaktadır denilebilir. Bu inanç sıkıntı dönemindeki kişinin umudunu ayakta tutma işlevi görmekte ve yaşama devam etmesi yönünde işlevsel olabilmektedir.
KONSERVATUVARLARIN SAHNE SANATLARI TİYATRO BÖLÜMÜ ŞAN DERSLERİNDE KULLANILAN KİNESTETİK METAFORLARIN ÖĞRENCİLERİN POSTÜR VE SOLUNUMLARINA ETKİSİ, 2019
Bu araştırmanın amacı, şan eğitiminde kinestetik metafor kullanımının öğrencilerin postür ve solunumlarını ne ölçüde etkilediğini tespit etmektir. Bu amaç doğrultusunda uygulama Selçuk Üniversitesi Dilek Sabancı Devlet Konservatuarı tiyatro öğrencileri(n=6) ile yürütülmüştür. Öğrencilerin daha önceden bildikleri bir eseri söylemesi istenerek video kaydı oluşturulmuştur(öntest).Video kayıtları 5 uzman kişi tarafından, ses değerlendirme formuna göre öğrencileri değerlendirmişlerdir. Uygulama 12 hafta sürmüştür. Her bir öğrenci ile haftada bir gün 40 dakika çalışılmıştır. Uygulama sonunda öğrencilerden öntestte söyledikleri eseri söylemesi istenerek video kaydı oluşturulmuştur(sontest). Video kayıtları aynı 5 uzman kişi tarafından öğrencileri değerlendirmişlerdir. İstatistiksel analizler IBM SPSS-21 yazılım programı ile yapılmıştır. Parametrik test varsayımlarından olan normal dağılıma uygunluk varsayımı Kolmogorov-Smirnov testi ile varyansların homojenliği varsayımı ise Levene testi ile analiz edilmiştir. Paremetrik test varsayımları sağlanmadığı için bağımlı iki grup için Wilcoxon testi kullanılmıştır. İstatistiksel analizlerde %5 anlamlılık seviyesi kullanılmıştır. Güvenirlik analizi için Cronbach alfa değerlerini bakılmıştır. Araştırma sonunda, öğrencilerin sontest puanlarında öntest puanlarına göre anlamlı derecede artış olduğu gözlemlenmiştir
Darwin'in evrim teorisi bilimsel olmakla beraber felsefi bir değer de taşımaktadır. Nitekim canlı ve cansız herşeyin zamanla değişime uğradığı göz ardı edilemez. Bunda ki en etken rol de kuşkusuz dış etmenler ve doğadır. Canlılar üzerindeki bu değişim gözlemlenebilmekle beraber uzun bir zaman dilimi gerektirmektedir. Çünkü uyum çatışmasından meydana gelen bir değişim söz konusudur. Lamarck'ın evrim kuramı ile ilgili şu maddesi de Darwin'in teorisine zemin hazırlamıştır; ''evrim sürecinde canlılar yaşam çevreleriyle uyum kurmuş, değişen çevre koşullarına göre yeni biçimler almışlardır. Aynı türden değişik formların ortaya çıkmasına olanak vardır; türler sanıldığının tersine sabit değildir. Bundan yola çıkarak uzun zaman diliminde canlıların mutasyona uğrayarak farklı biçimller kazanması veya yok olması, ayrıca tek çeşit canlıdan zaman içerisinde farklı türlerin meydana gelmesi evrim teorisinin bilimselliğini arttırmakla beraber büyük bir ilgi görülmesinde de etkili olmuştur. ''Canlıların değişmesi, bir doğa yasasıdır. Değişmeyen hiçbir canlı tespit edilemediği gibi, bu değişim uzun zaman dilimlerinde yapılan gözlemlerle kolaylıkla doğrulanabilir. Canlılar, temel olarak iki şekilde değişmektedirler: ömürleri boyunca ve nesiller boyunca. İlk değişim tipine gelişim demekteyiz. Ana karnında oluşan zigottan, bireyin ölümüne kadar geçen süre içerisinde canlı sürekli değişime uğrar. Bu değişim, gelişimsel bir değişimdir. Öte yandan aynı zamanda, canlı popülasyonları, nesiller içerisinde de
2017. Emosyonel prozodi; duyguların ifadesinde sese yansıyan vurgu, tonlama, duraklama, ses perdesi ve şiddetindeki değişimler ile karakterizedir. Bu çalışmada, Türkçe'de emosyonel prozodi üretim ve algısına dair norm veriler elde etmek için hazırlanan anlamsız sözcük listesi ile sağlıklı 42 bireyin (27 kadın ve 15 erkek) emosyonel prozodi algı düzeyleri ve üretim paternleri tanımlanmıştır. Emosyonel prozodi algısını değerlendirmek amacı ile aktör tarafından nötr, öfke, sevinç ve hüzün duyguları yansıtılarak okunan 32 cümle katılımcılara dinletilmiştir. Katılımcılardan, dinledikleri kaydın hangi duygu durumunu yansıttığını, araştırmacı tarafından hazırlanan forma işaretlemeleri istenmiştir. Emosyonel prozodi üretimini değerlendirmek için ise katılımcılardan aynı cümleleri, aynı duygu durumlarını kullanarak sesletmeleri istenmiş ve ses kayıtları fundamental frekans (F0), ses şiddeti ve konuşma süresi açısından analiz edilmiştir. Sonuçlara bakıldığında, kadın ve erkeklerin emosyonel prozodi algı düzeyleri farklılaşmamaktadır (p=,725). Emosyonel prozodi üretiminde ise kadın ve erkekler farklı duygularda ses perdesini değiştirme açısından farklılaşmaktadır (p<,05). Grup içi karşılaştırmalarda kadınlar nötr ve hüzün duygusuna kıyasla sevinç duygusunda daha tiz bir ses kullanmayı tercih etmişlerdir (p<,05). Konuşma şiddetinde ise hem kadınlar hem erkekler farklı duygu durumlarında farklı ses şiddeti yansıtmışlardır (p<,05). Konuşma süresi açısından incelendiğinde, hem kadın hem erkekler nötr, öfke ve sevinç duygularıyla karşılaştırıldığında hüzün duygusunu yansıtırlarken konuşma hızlarını anlamlı derecede azalttıkları görülmüştür (p<,05). Türkçe'de emosyonel prozodinin yansıtılmasında en belirgin değişim, hem kadın hem erkekler için ses şiddetinde gözlenmiştir. Anahtar kelimeler: Prozodi, emosyonel prozodi, akustik analiz, vurgu, tonlama, durak viii ABSTRACT Ertürk, A. Assessment Of Adult's Emotional Prosody Perception And Production, Hacettepe University Institute of Health Sciences, Master Thesis of Audiology and Speech Pathology, Ankara, 2017. Emotional prosody is characterised by stresses, intonations, pauses, pitch and loudness variations of speech due to the expression of feelings. In this study, the emotional prosody production patterns and perceptions of 42 individuals (27 women, 15 men) have been depicted using meaningless word lists in order to obtain normative data on the production and perception of emotional prosody. In order to evaluate the emotional prosody perception, 32 sentences expressed by reflecting the emotions of neutral, anger, happiness and sadness by the actor were played. Participants were asked to mark the state of emotion they were listening to on the form which prepared by the researcher.
Bir insanın günlük yaşamında kullandığı sözcük kadrosu kendisi hakkında fikir vermede belirleyici bir ölçüttür. Aynı şekilde bir dilin söz varlığı da o dil hakkında fikir verir. Söz gelimi, teknoloji terimlerinin yerli ya da yabancı kökenli oluşu o dili kullanan toplumun teknoloji üreticisi mi yoksa tüketicisi mi olduğu hakkında ipuçları verecektir. Bir bütün olarak bakıldığında, ele alınan bir metin de sözcük kadrosuyla varlık gösterir ve dilin küçük de olsa bir kesitini yansıtır. Metnin oluşturulduğu dönem ve ilgili olduğu konu bağlamında dilin o döneme ait kesitindeki durumu, gelişimi ve değişimi hakkında bilgi edinilmesine yardımcı olur. Özellikle belirli bir meslek diline ilişkin metinlerin sundukları özel dil malzemesi ve terimlere erişim imkânı, onları söz varlığı açısından daha da değerli kılar. Bu noktada tıp metinlerinin önemli bir yeri vardır. İçerdikleri anatomi, botanik, eczacılık ve çeşitli sağlık bilgisi terimleriyle; hastalık adları, bazı maden ve kimyasal madde adları açısından hem dil tarihi hem de tıp tarihi araştırmacılarına kaynaklık edip önemli bir malzeme sağlamaktadırlar. Bu çalışmada XVIII. yüzyılın ilk yarısında tercüme edilmiş bir tıp metni olan Terceme-i Kitâb-ı Ebûbekir Er-Râzî'nin söz varlığı ele alınmıştır. Metinde kullanılan sözcükler kökenleri, anlamları ve sıklıkları bağlamında ele alınıp değerlendirilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın Türk dili, kültür tarihi, tıp tarihi ve ilgili diğer alanların araştırıcılarına katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
ist oder sein wollte, ich habe meh rere Kapitel/so dasjenige über die deutsche Litteratur der Goethezeit, so die Bemerkungen über die russi sche litteratur und ihren Einfluss übergangen, Abschnitte, die darum nicht weniger lesenswert sind.
Es'ad Mehmed Efendi, 10 Muharrem 978/ 14 Haziran 1570'te İstanbul'da doğdu. Babası I. Ahmed devrinde şeyhülislamlık görevinde bulunan ve Tâcü't-tevârîh adlı eseriyle tanınan Hoca Sa'deddin Efendi'dir. Tahsil hayatına babasından ve Molla Tevfik Gîlânî'den aldığı derslerle başlamıştır, Haziran 1588'de on sekiz yaşında iken Haseki medresesine mülâzım olmuştur. Sahn-ı Semân, Sultan Selim ve Süleymaniye medreselerinde müderrislik görevinin ardından, kadılık, Anadolu ve Rumeli kazaskerlikleri görevlerini ifa etti. Es'ad Efendi, hac seyahati dönüşü 2 Temmuz 1615'te Konya yolunda iken veba hastalığına yakalanan ağabeyi Şeyhülislâm Mehmed Efendi'nin ölüm haberini ve kendisinin şeyhülislâmlığa tayin haberini aynı anda almıştır. Kırk altı yaşında meşihat makamına tayin olunan Es'ad Efendi, padişahlığın I. Ahmed (öl. 1617), I. Mustafa (öl. 1639), II. Osman (öl. 1622) ve yine I. Mustafa, IV. Murad (öl. 1640) arasında dört defa el değiştirdiği döneme denk düşen zaman dilimlerinde iki defa bu makama tayin edilmiş ve toplam sekiz yıl altı ay şeyhülislamlık yapmıştır. I. Mustafa'nın tahta geçmesinde (1618) oynadığı rol dolayısıyla da II. Osman'ın düşmanlığını kazanmış, II. Osman padişah olduğunda Es'ad Efendi'nin yetkisini sınırlayarak ona yalnız fetva işlerini bırakıp ilmiye mansıplarının tevcihini, yani ulemânın sırasını düzenleme yetkisini hocası Ömer Efendi'ye vermiştir. Şeyhülislâmların sefere gitmesi âdet olmadığı halde Es'ad Efendi, II. Osman'ın gönlünü almak için Hotin seferine katılmıştır. II. Osman geleneğin dışına çıkarak Es'ad Efendi'nin kızı Âkile (Ukayla) Hanım ile evlenme isteğine Es'ad Efendi başlangıçta karşı çıksa da sonra güçlükle rıza göstermiştir. Aralarındaki soğukluk sebebiyle damadından daima uzak duran Es'ad Efendi, ancak çok önemli meseleler ortaya çıktığında saraya gitmiştir. II. Osman'nın hacca gitme isteğine Es'ad Efendi ve diğer bazı ulemâ karşı çıkıp padişahı hacca gitmekten vazgeçirmeye çalışmışlardır. Es'ad Efendi, padişahların hacca gitmekten çok adaletle hükmetmesi gerektiğini, zira büyük bir fitne tehlikesinin baş gösterdiği fetvasını verdiyse de, padişah-bir rivayete göre-fetvaları yırtmış ve Hoca Ömer'in de etkisiyle kararından dönmemiştir. Es'ad Efendi, bütün çabalarına rağmen olayların büyüyüp önü alınamayacak boyutlara ulaşmasına ve çıkan isyanda II. Osman'ın öldürülmesine engel olamamıştır. Daha sonra damadının cenazesine de gitmeyince görevinden istifa etmiş sayıldı (21 Mayıs 1622/10, Recep 1031). Bir yıl sonra, Ekim 1623 (Zilhicce 1032)'te IV. Murad zamanında, halefi Zekeriyyâzâde Yahya Efendi'nin, veziriazam Kemankeş Ali Paşa'nın tesiriyle azlini müteakip ikinci defa şeyhülislâmlığa tayin edilen Es'ad Efendi, bu ikinci görevi sırasında veziriazamla geçinemedi. Es'ad Efendi, bir yıl yedi ay süren bu görevi sırasında 14 Şaban 1034'te / 22 Mayıs 1625 vefat etti ve Eyüp'te babasının yaptırdığı aile mezarlığına defnedildi. Şu mısralar ölümüne düşülen tarihlerdir: Eyledi Es'ad Efendi cennet-i adni mekân Es'adu'r-Rûm gitdi ukbâya (Ergun, 1936, III:1320) Es'ad Efendi devrinin büyük âlimlerinden biri kabul edilmektedir. Bunda, Türkçe Arapça ve Farsça'ya son derece hâkim olan Es'ad Efendi'nin küçük yaşta babasından ve hocalarından aldığı kuvvetli tahsilin etkili olduğu düşünülebilir. Makul düşünceli, dürüst, takva sahibi olan Es'ad Efendi'nin Aziz Mahmud Hüdâyî'ye intisap ettiği, Celvetî tarikatına girdiği ve ondan Celvetiyye tarikatında hilafet aldığı da kaynaklarda yer almıştır. Cömert, her zaman ihtiyaç sahibi kimselere yardım eden biri kabul edilmektedir. Es'ad Efendi, çeşitli üst düzey memuriyet hayatının akabinde Osmanlı bürokrasisinin en üst kademelerinden biri olan şeyhülislamlık makamında görev yapmış ve telif ettiği eserler ile aydın sorumluluğunu yerine getirmiştir. Eserlerinde baktığımızda meslekî kimliği ile bütünleşen eserler vücuda getirdiği görülmektedir. Bir aklâk/etik kitabı olan Gülistân'ı tercüme etmenin yanında İslam büyüklerinden dört halifenin hilyelerini anlatan Gülistân'ı Şemâil, Cuma gününün faziletlerini anlatan eseri Fezâil-i Cum'a ve yazıldığı dönemden bugüne İslam dünyası için her dönemde rağbet Kaside-i Bürde Tahmisi onun meslekî kimliğine uygun eserler verdiğinin kanıtı sayılabilir. Bu eseleri incelediğimizde Gülistânı Şemâil dışındakileri manzum-mensur karışık eserler olduğu görülmektedir. Eserlerinde kullandığı dile bakılırsa Es'ad Efendi Arapça ve Farsça'ya şiir dilinde kullanacak düzeyde vakıftır. Nesir dilinde yer yer uzun tamlamalar kullandığı görülmektedir. Manzumelerde daha sade bir dil kullandığı söylenebilir. Şiirlerinde Türkçe atasözü ve deyimlerden de yararlandığı, yerli hatta Türkçe'yi kullanma konusunda bilinçli ve istekli olduğu, Gül-i Handân adlı eserinin mukaddimesinde zikredilmektedir. Zira Es'ad Efendi, Gül-i Handân'ı tercüme etmekle Farisi elbise giymiş bir güzel gelinin elbisesini değiştirip Türkî elbise giydirdiğini ifade etmektedir. Gül-i Handân'daki manzumeler ahenk unsurları bakımından incelendiğinde birkaç manzumede vezin kusurları olsa da Es'ad Efendi'nin vezin ve kafiye konusunda da yeterli alt yapıyı taşıdığı görülür.
Âşık Edebiyatı'nda bir mahlası birden fazla âşığın kullanması ve bunun sonucu olarak mahlas karışması sıkça karşılaşılan durumlardandır. Ercişli Emrah da bu karışıklıktan nasibini almış, uzun yıllar şiirlerinin büyük bir çoğunluğu Erzurumlu Emrah'a maledilmiştir 1 .17.yüzyılda yaşadığı tahmin edilen Ercişli Emrah'tan ilk defa Ziyaeddin Fahri (Fındıkoğlu) bahsetmiştir 2 . Daha sonra yapılan çalışmalar Ercişli'yi tamamen günışığına çıkarmıştır. Ercişli Emrah'ın hakkının teslim edilmesinde; Ali Saracoğlu, Nejat Birdoğan, Fahrettin Kırzıoğlu, Hikmet Dizdaroğlu, Saadettin Nüzhet Ergun, Cahit Öztelli, Muhan Bali ve Saim Sakaoğlu gibi araştırıcıların payı büyüktür 3 .
NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ s.(77-95), 2019
Çalışmamızda, Atasözü-Ar-Namıs adlı tiyatro oyununa dayanarak, Kıpçak Türkçesinin bir üyesi olan Kırgızcadaki yapım eklerini inceledik. Kırgız Türkçesindeki yapım eklerini dörde ayırıp isimden isim yapım ekleri (mesela +L3Ik /+L3Uk, +sIZ / +sUz vb.) isimden fiil yapım ekleri, (mesela +y-, +Ay-/ +Oy- ,-L3A-/-L3O-vb.), fiilden isim yapım ekleri (mesela-ma /-mo,-m vb.), fiilden fiil yapım ekleri (mesela-l- ,-BA-/-BOvb.) ele aldık ve daha önceki bilimsel çalışmaları da dikkate alarak bazılarının fonetik değişkeleri ve dikkat çekici bazı yapısal özelliklerini Türkiye Türkçesiyle karşılaştırmak suretiyle değerlendirdik.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2012
Şamil Öçal , kışladan Medreseye ss.591-598, 2013
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 52. 159-170., 2021
Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, 1998
TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, 2019
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
Cihannüma Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi, 2017
Hikmet Akademik Edebiyat Dergisi, 2022
FAHREDDİN ER-RÂZÎ VE TEFSİR İLMİNDEKİ YERİ, 2023