Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Yüzey araştırmasının üçüncü yılında ağırlıklı olarak Kırıkkale İli Neojen çökelleri taranmış, Çorum İli'nde ise belirlenen mağaralarda pleistosen dönem insan izlerine yönelik araştırmalar yapılmıştır.
37. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 2019
2019-2020 Yılı Yüzey Araştırmaları, 2022
Muğla Menteşe İlçesi Pisye - Pladasa Koinonu Yüzey Araştırması – 2019, 2022
36. ARAŞTIRMA SONUÇLARI TOPLANTISI 2. CİLT, 2019
Araştırma Sonuçları Toplantısı, XXXIII/1, 21-46 (2016), 2016
İli ve ilçelerinde 2002 yılından bu yana yüzey araştırmaları yürütmekteyiz 1 . Çalışmalarımız T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izni, Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü'nün desteği ile gerçekleştirildi 2 . Bu kurumlara ve yetkililerine teşekkür etmek isteriz. 2014 yılı yüzey araştırmalarına, Bakanlık Temsilci olarak Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nden Arkeolog Cemil Dumanlıoğlu, Pamukkale Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Uzman Arkeolog Mustafa Bilgin; Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yüksek Lisans öğrencisi Esra Bulut ve Lisans öğrencisi Gülay Uyar katılmıştır. Yüzey buluntularının değerlendirilmesindeki bütün aşamalarda Uzman Arkeolog Mustafa Bilgin büyük bir özveriyle çalışmıştır. Arkeolog Pınar Kızıltepe Bilgin bu laboratuvar çalışmalarına katkı sağlamıştır. Arazi ve laboratuvar çalışmalarını tam bir uyum içinde gerçekleştiren ekip üyelerimizin hepsine candan teşekkür ederiz. Afyonkara-
2019-2020 Yılları Malatya İli Yüzey Araştırmaları, 2021
Haber iş birliği ile düzenlenen ve 3 bölüm şeklinde organize edilen "Türkiye Yüzey Araştırmaları Webinarı"nda Bakanlığımız izinleriyle gerçekleştirilen çalışmalar, bilim insanları ve ilgilerle paylaşılmıştır. Dünyayı etkisi altına alan çağın salgını, ülkemizde de etkisini göstermiş, olağan şekilde yapılan birçok etkinlik, internet ortamında gerçekleştirilmiştir. Anadolu'da tespit edilen; Paleolitik Çağlardan günümüze kadar iskân görmüş birçok arkeolojik yerleşim yerinde, Bakanlığımız izinleriyle gerçekleştirilen kazı ve yüzey araştırmalarından ele geçen buluntular, müzelerimizde ziyaretçilerin beğenisine sunulmuş, elde edilen bilimsel bulgular ise düzenlenen webinarlar ile hem bilim insanlarına hem de konuyla ilgili birçok izleyiciye ulaşmış ve bu çevrim içi konferanslar, büyük ilgi görmüştür. Bu ve benzeri etkinlikler, Bakanlığımızca önemsenmekte ve desteklenmektedir. Bu etkinlikler vesilesiyle hem uzmanlar hem de ilgililer, birbirlerinden ve çalışmalardan haberdar olmuş, görüş ve öneriler de birinci elden muhataplarına ulaştırılmıştır. Nitekim arkeolojinin bilinmesi, toplumsal hale getirilmesi, farkındalığının arttırılması, yaptığımız işlerin görünür olması, en önemli hedefimizdir. 2020 yılında, salgının devam etmesine rağmen alınan önlemler ve ekiplerin özverili çalışmalarıyla 118 Kararnameli Türk Kazısı, 21 Bakanlar Kurulu Kararlı Yabancı Kazı, 44 Müze Kazısı, 5 sualtı kazısı gerçekleştirilmiştir. Bunun yanı sıra 65 Türk Yüzey Araştırması, 3 yabancı yüzey araştırması, 3 sualtı araştırması gerçekleştirilmiş, ayrıca müze müdürlüklerince 138 kurtarma kazısı, 38 temizlik çalışması, 50 sondaj kazısı, 12 kamu yatırım alanları kazısı, 11 tescilsiz alanlardaki sondaj ve jeofizik çalışması ve 6 jeofizik-jeoradar çalışmasıyla yıl boyu toplamda 502 adet faaliyet gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarla geçmişin izini taşıyan 6 binden fazla eser, gün ışığına çıkartılmış ve bu faaliyetlere 40 milyon liradan fazla ödenek aktarılmıştır. 2021 yılı itibariyle 12 aylık kazı sayımız 127'ye yükseltilmiştir. Ülkemizdeki arkeolojik kazı ve yüzey araştırması çalışmalarının sayısı artırılarak birçok alanda yapılacak çalışmalarla bilim dünyasına yeni bulgu ve bilgiler ışığında katkı sağlanacağı şüphesizdir. Mezkûr kazı ve yüzey araştırmalarına ilişkin sonuçların Bakanlığımızca ulusal ve uluslararası mecralarda tanıtılması son derece önemsemektedir. Bu tür etkinliklerin gerçekleştirilmesinde her zaman işbirliği içinde olacağımız taahhüdüyle üniversitelerimiz ve Arkeolojihaber iş birliğiyle düzenlenen webinarlarda emeği geçenlere teşekkür ederiz.
2020
Eastern Anatolia Region is a very important part of the Anatolian geography. We have been conducting surveys in the Northeastern Anatolia part of this region since 1998. Studies have been carried out especially in Erzurum, Erzincan, Kars and Iğdır provinces. In these studies, many historical and archaeological centers were identified and recorded. Traces of illicit diggings were found in many of these centers and they were found to be subject to intense destruction. We believe that it is important to register these centers
Dergi Karadeniz
Bahattin ÇELİK * ÖZ Şanlıurfa Merkez ilçesi sınırları içerisinde 2013 yılından bu yana Neolitik dönem ve öncesi ile ilgili yüzey araştırması yapılmaktadır. Yüzey araştırmalarına 2018 yılında da devam edilmiş, Neolitik dönem ve diğer dönemlere ait yerler ve tuzak alanları tespit edilmiştir. 2018 yılı araştırmalarımız, genel olarak Şanlıurfa'nın güneydoğusunda, yaklaşık 50 km ile 100 km mesafelerde bulunan Tektek Dağları bölgesinde gerçekleştirilmiştir. Bu bölge, kayalık bir bölge olup daha çok yüksek platoların yer aldığı bir bölgedir. Önceleri yabani fıstık ağaçlarının bol miktarda bulunduğu Tektek Dağları bölgesinde, şu anda çok nadir de olsa geçmiş dönemlerde yoğun olarak ceylan popülasyonu bulunmaktaydı. Bu nedenle, prehistorik dönemlerden itibaren bölgede çok yoğun bir iskan söz konusu olmuştur. Özellikle, Neolitik dönem ve sonrasında bu yoğun iskan kendisini yamaç yerleşimleri ile göstermektedir. Yapılan çalışmalarda, bölgede 2013 yılından bu yana 50 yamaç yerleşimi tespit edilmiştir. İlk kez Neolitik dönemde yapılmış olduğu ve daha sonraki dönemlerde de kullanıldığını düşündüğümüz tuzak alanları, 2018 yılı araştırmalarımızın ana konusunu oluşturmuştur. 2018 yılında yapılan araştırmalar sonucunda 16 tuzak alanı tespit edilmiştir. Tuzak alanlarının bazıları, Karahan Tepe Neolitik merkezinin kuzeybatısında, doğusunda ve güneyinde de bulunmuştur. Bazıları ise Harbetsuvan Tepesi Neolitik merkezinin kuzeydoğusunda tespit edilmiştir. Bunun dışında 2018 yılında Geç Roma dönemine ait pek çok yerleşim de tespit edilmiştir. 2018 yılı araştırmalarımız Neolitik merkezler ile tuzak alanları arasındaki ilişkileri bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.