Iktisat agiris

ii "Uzaktan Öğretim" tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz.

Değer tartışması, iktisadi düşünce tarihindeki tartışmaların merkezinde yer alan önemli bir kavramdır. Antik yunan döneminden başlayarak, bütün filozofların, din adamlarının, iktisadi düşünürlerin ve akademisyenlerin üzerinde durdukları değer kavramı bağlamında bir kavram olup temel iki soru üzerinde yoğunlaşmışlardır. Bu sorulardan ilki "bir malın değerinin kaynağı nedir? sorusu olmuştur. Yani örnek olarak bir atın veya ineğin, masanın, sandalyenin, gömleğin ya da pantolonun değerli olmasının sebebi nedir? Şeklinde somutlaştırmak mümkündür. Bu ilk soruya verilen cevaplar çeşitlilik arz etmekle birlikte, bu konuda süregelen bütün tartışmaların kaynağı da bu soruya verilen değişik cevapların birbirleriye olan kapışmalarından ortaya çıkmaktadır. Bir malın değerinin kaynağı nedir? Sorusuna kimi düşünürler maliyeti olduğunda, kimileri emek harcandığından, kimileri ise malın kıt olduğundan veya faydasının olduğundan hareketle cevap vermişlerdir. İkinci soru ise "Bir malın değerinin ölçüsünün ne olduğudur? ". Yani bir toplumda hangi sebep(ler)den ötürü 1 pantolon 2 gömlek ile ya da 1 çift çarık 4 adet at nalı ile takas edilerek değiştirilmektedir. Bu soruda toplumdaki malların değişim oranlarının neye göre belirlendiğini bulmaya çalışmayı amaçlamaktadır. Bazı iktisatçılar bu değişim oranlarını belirleyen şeyin de emek olduğunu ve örneğimizden hareketle 1 pantolon ile 2 gömlek değiştiriliyorsa, 1 pantolon için harcanan emeğin 2 gömlek üretmek için harcanan emek miktarına eşit olduğunu ifade etmektedir. Bazıları ise bu değişim oranının üretim maliyetine bağlı olduğuna, başkaları ise faydaya, malın kıtlığına veya malın üretiminin tekrarının olup olmadığına bağlı olduğunu söylemektedirler. Bu sorular ışığında iktisat biliminin çalışmalarının odak noktasını değer problemi oluşturmaktadır. Böylece iktisadi düşünce tarihine bakıldığında, malların değerinin ne olduğunu belirleyecek bir ölçüt arama çabası görülmektedir. Bu arayışta çeşitli akım ve düşüncelerinin çıkış noktasını oluşturmaktadır. Örnek olarak Marksist düşüncenin çıkış noktası değer problemi olarak gösterilebilir. Marksist düşüncenin temel hareket noktasını emek-değer teorisi oluşturmaktadır. Karl Marx, bu teoriden hareketle bütün malların değerinin onlara harcanan emek saatine eşit olduğunu ifade ederek, kar adı altında alınan üretim fazlalığının ne olduğunu sorgulayarak kendi sosyalist teorisini inşa etmiştir.

2020

Gastronominin insanların yaşadıkları deneyimler üzerindeki önemi göz önünde bulundurulduğunda; yeme-içme eğilimlerinin incelenmesi, turizm işletmecilerinin, özellikle de turizm pazarlama yöneticilerinin, turistik ürün geliştirme ve tutundurma stratejilerini belirlemelerinde önemli olduğu söylenebilir. Bu bağlamda, günümüz gastronomik akımları çerçevesinde Lawshe tekniği kullanılarak bir gıda tüketim ölçeği geliştirilmiştir. Çalışma sonunda ortaya çıkan faktör yapıları incelendiğinde; moleküler mutfak yeme eğilimliliği (16 madde; α=,935), füzyon mutfak yeme eğilimliliği (11 madde; α=,917) ve yerel mutfak yeme eğilimliliği (12 madde; α=,929) olmak üzere toplam 3 faktör ve 39 maddeden oluşan bir gıda tüketim ölçeğinin ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.

Bu kitab›n bas›m, yay›m ve sat›fl haklar› Anadolu Üniversitesine aittir. "Uzaktan Ö¤retim" tekni¤ine uygun olarak haz›rlanan bu kitab›n bütün haklar› sakl›d›r. ‹lgili kurulufltan izin almadan kitab›n tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay›t veya baflka flekillerde ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz.