Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
9 pages
1 file
This paper is about the history of Jerusalem and its importance for Jews, Christians and Muslims and was published in a popular magazine.
Global Research Thinking Center, 2020
EDİTÖRDEN İslam, Yahudilik ve Hıristiyanlıkta büyük önem taşıyan ve kutsal algısı ile hükmetme anlayışının harmanlandığı Kudüs, geçmişte olduğu gibi bugün de büyük önem taşımaktadır. Dört asırlık Osmanlı yönetimi ile birlikte farklı Müslüman devletlerin yönetimi altında on iki asır kalan Kudüs’e dair ülkemizdeki yayınların sayısının az olması düşündürücüdür. Bu sayının farklı disiplinler altında Batı’da yazılıp çizilenlerle karşılaştırılmayacak kadar düşük olması aynı zamanda üzüntü vericidir. İşte elinizdeki bu çalışma, söz konusu eksiklik ve ihtiyaca bir nebze katkı olma amacıyla hazırlanmıştır. Bu bağlamda; Prof. Dr. Ahmet GÜÇ ve Dr. Öğr. Üyesi Süleyman SAYAR’ın ortaklaşa hazırlamış oldukları “Yahudilik Ve İslam’da Beyt-i Makdis (Mescid-İ Aksa)” başlıklı metni, tarihi süreç içerisinde Beyt-i Makdis’e dair önemli bilgiler içermektedir. Metinde ilk olarak Yahudilik açısından Beyt-i Makdis’in önemine değinilmiştir. Atalar döneminden Herod zamanındaki yeniden inşasına dair uzun bir tarihi süreç ele alınmıştır. Ayrıca Yahudilik’te Beyt-i Makdis’in toplum hayatındaki yeri ve ulusal mabet haline getiriliş süreci irdelenmiştir. Metnin ikinci bölümünde Beyt-i Makdis’in İslam’daki önemine değinilmiştir. Yeryüzündeki ikinci ilk mescit olması, Kur’an ve Hadislerde Beyt-i Makdis’in önemi ve faziletleri, Miraca çıkılan kutsal mekân olarak değeri vb. konular ele alınmıştır. Prof. Dr. İsmail TAŞPINAR’ın hazırlamış olduğu “Yahudilik’te Kudüs” başlıklı metni, Yahudilikte Kudüs anlayışına ve onun kutsallaşma sürecine dair önemli bilgileri içermektedir. Dört ana başlık altında ele alınan metinde, kutsal kitap metinleri referans alınarak Hz. İbrahim’den Davud’a ve Süleyman’a kadarki süreçte Kudüs’ün durumu, Yahudi geleneğinde Kudüs’ün ifade ettiği anlam, Yahudi mistiklere göre Kudüs’ün değeri ve Yahudi ibadet, dua ve düşüncesindeki Kudüs anlayışı ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Doç. Dr. Salih İNCİ’nin hazırlamış olduğu “Ortodoksların Kudüs’e Bakışı Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi Örneği” başlıklı metni, dünden bugüne Kudüs’teki Ortodoks Hıristiyanların varlığına dair önemli bilgiler içermektedir. Metinde Rum Ortodoksların Kudüs’teki durumu ilk dönem, Bizans, Haçlılar, Müslüman yönetimler ve Manda yönetimi sonrası olarak ayrıntılı ele olarak alınmıştır. Bunun yanında Kudüs’te meydana gelen kilise kavgaları, kutsal mekânlar sorunu ve patrik seçimindeki problemlere detaylı olarak değinilmiştir. Doç. Dr. Ahmet TÜRKAN’ın hazırlamış olduğu “Kutsaldan Kurumsallaşmaya Ve Rekabetten Birliğe: Kudüs’te Latin Katolikler” başlıklı metni, dünden bugüne Kudüs’teki Latin Katolik Hıristiyanların genel durumundan bahsetmektedir. 19. yüzyıldaki kilise rekabetlerine ve beraberinde getirdiği sonuçlara değinilen metinde, günümüzdeki Kudüs ve Kutsal Topraklardaki Katoliklerden teşekkül etmiş olan kurul ve yapılanmalara ve onların Kudüs’teki etki değerine değinilmiştir. Ayrıca Katolik Roma’nın Kudüs’e ve İsrail’in politikalarına bakışı ele alınmıştır. Prof. Dr. İsmail TAŞPINAR’ın hazırlamış olduğu “İslam Kaynaklarında Kudüs ve Kubbetü’s-Sahra” başlıklı metni Kudüs’ün İslam nazarındaki önemini ortaya koymaktadır. İslam’da Kudüs’ün kutsallığına dair Kur’an ve hadisten örnekler verilmiştir. Metinde ayrıca İslam’ın ilk döneminden günümüze kadar Müslümanların yönetimi altındaki Kudüs’ün ve Kubbetü’s-Sahra’nın durumundan bahsedilmiştir. Hz. Ömer’in Kudüs halkına vermiş olduğu emannameden bahsedilmiş ve ‘Şurût-i Ömeriyye’ diye Hz. Ömer’e atfedilen anlaşma maddelerinin sahih olmadığı gerekçeleriyle anlatılmıştır. Prof. Dr. Mustafa GÜLER’in hazırlamış olduğu “Kudüs Surresinin Demografik Ve Mekânsal Boyutu” başlıklı metni, Kudüs Surresi ile ilgili önemli bilgileri içermektedir. Metinde, öncelikle Kudüs surresinin tarihi ele alındıktan sonra Osmanlı dönemi ile ilgili ayrıntılı bilgiler verilmiştir. Osmanlı sonrası Kudüs Surresinin kurumsallaşması, demografik unsurlar, surrenin pay edildiği mekânlar, surreden pay alan meşhur aileler ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Metinde ayrıca Surre Defterlerinin tutulma amacına dair önemli değerlendirmelerde bulunulmuştur. Öğr. Gör. Dr. Abdullah ÇAKMAK’ın hazırlamış olduğu “Kudüs Haseki Sultan İmaretinin Müslümanlara Yönelik Hizmetleri” başlıklı metni, Kanuni Sultan Süleyman'ın hasekisi Hürrem Sultan tarafından başlatılan birtakım ihya ve inşa faaliyetlerinin ardından yaşanan gelişmelere dair önemli bilgiler içermektedir. Metnin içeriğinde, Kudüs'te Haseki Sultan hayratına, vakfın akarlarına, idaresine, hizmet alanlarına, imaretin Kudüs halkı için taşıdığı öneme dair detaylı ve grafiklerle istatistiki bilgiler verilmiştir. Abdülkerim YAPRAKÇI’nın hazırlamış olduğu “Yahudi Mesihçiliğinin Radikalleşme Süreci Ve Tapınak Hareketleri” başlıklı metni, yeni nesil mesihçi hareketlere dair önemli bilgiler içermektedir. Metinde Yahudilikteki mesih anlayışına dair süreç ele alındıktan sonra Avrupa’daki Yahudi sorununa ve Dindar Siyonizmin doğuşuna değinilmiş, ardından Seküler Siyonizm ile Ortodoks Yahudilik arasında bir çizgiyi takip eden Dindar Siyonizm hakkında detaylı bilgiler verilmiştir. Ayrıca Dindar Siyonizme dayalı olarak Tapınak Hareketlerinin günümüzdeki faaliyetlerine yer verilmiştir. Din, toplum ve siyaset ekseninde hazırlanan bu mütevazı çalışmanın bir mukaddime kabilinden olduğunu düşünüyor ve ülkemizde bu alanda yapılacak daha ileri çalışmalara kapı aralamasını temenni ediyoruz. Doç. Dr. Ahmet TÜRKAN
2018
Kudus, Semitik dinlerin (Yahudilik, Hiristiyanlik ve Islam) hepsi icin, dini oneme sahip neredeyse tek sehirdir. Cok sayida ismi olmasina ragmen, en yaygin olani, Bati Sami tanrilarindan Şalem/Salem’e atfen “Yeru-Şalem: Şalem/Salim’in sehri” olarak bilinendir. Kadim bir yerlesim yeri olan Kudus'un tarihi, M.O. 3000’e kadar geri gider. Yahudilerin de bir parcasini olusturduklari Samilerle sehrin iliskisi cok eskidir. Ancak Yahudilerle olan iliskisi Ibrahim’e kadar geri goturulur. Davud ve Suleyman zamaninda Birlesik Yahudi kralliginin baskenti olmustur. Ancak bugunku kutsalligina sahip gozukmez. Ancak Babillilerin Kudus’u isgal etmesi, mabedi yikmasi ve onemli bir Yahudi kesimini Babil’e surgune gondermesi sonrasinda kutsallik statusunu kazanmis gorunur. Bu kutsallik, ikinci mabedin yikilmasindan sonra daha da artmistir. Her tur Yahudi dusuncesinde, Mesih’in gelisiyle kendisine donulmesi hedeflenen/arzulanan bir sehir olmayi bugune kadar surdurmustur.
Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022
Hıristiyanlar için Kudüs şehrinin önemi İsa Mesih ile doğrudan bağlantılı bir biçimde aynı onun gibi çift katmanlı bir yapı arz eder. Nasıl İsa’nın hem insanî doğası, hem de tanrısal doğası olduğuna inanılıyorsa; Kudüs şehrinin de bir somut bir de soyut anlamı vardır. Somut anlamıyla bu şehir; tarihin, siyasetin, coğrafyanın, kültürün ve edebiyatın konusuyken, soyut anlamıyla teolojinin, eskatolojinin ve soteriyolojinin konusudur. Her iki anlam dünyasını birbirine bağlayan, merkezlerinde yer alan unsur ise İsa Mesih’tir. Bir Hıristiyan için bu şehir İsa Mesih’le anlam kazanır. İsa Mesih’in dünyayı teşrifinden (noel) göğe yükselişine (ascension) kadar geçen olayların hepsi bu şehrin somut, maddi ve kognitif değerlerini oluşturur. İsa Mesih göğe yükseldikten sonra bu şehir anlam değiştirmiş ve artık kalplere hitap eden bir hüviyete kavuşmuştur. İsa Mesih’in hayatı ile birlikte okunduğunda şehrin maddî alandan ruhsal alana geçişişinin izleri kolaylıkla görülebilir. İsa Mesih doğduktan sonra tapınağa sunulmak için buraya getirilmiştir. İncillere göre İsa Mesih Kudüs tapınağının avlusunda vaaz vermiş, hastalara şifa mucizeleri göstermiştir. Tapınağı dünyevi ihtiraslarıyla kirleten tacirlerden arındırması onu çarmıha götüren olayların başlangıçlarından birisi olarak sayılmaktadır. İsa’nın dünyevi yaşamının son haftası Kudüs’te gerçekleşmiştir. Havarileriyle birlikte Son Akşam Yemeğini Kudüs’te yemiştir. Onun Getsemani’de yakalanması, mahkemeye çıkartılması, Golgota’da çarmıha gerilmesi, taş mezara konulması, dirilişi ve göğe yükselişi hep Kudüs’te gerçekleşmiştir. Somut anlamıyla bu Kudüs; dünya üzerinde başka hiçbir şehre nasip olmamış harikuladelikleri bünyesinde barındırmış bir kenttir. Hıristiyanların Tanrı olarak inandığı İsa Mesih’in ilk ve son kez yaşadığı topraklardır. İsa Mesih göğe yükseldikten sonra anlam değiştiren bu şehir; Tanrıyı gözleriyle görecekleri, azizlerle birlikte sevinçle yaşayacakları bir yuva, altın çeşmelerden balların akacağı bir cennet, gecenin, acının ve hiçbir ihtiyacın olmayacağı meleklerin etrafta uçuşacağı bir ukba olarak resmedilmeye başlanmıştır. İlahilerde anlatıldığı üzere, burası yeryüzü halkının sevinç kaynağı olacak hasretle binlerce yıldır beklenen İsa’nın Gelişinin (Advent) gerçekleşeceği şehirdir. Bu şehir ziynetler takınmış, altınlarla süslenmiş bir gelin olarak tasvir olunur ve damat olarak İsa’yı beklemektedir. Bu düğünün kapıları ise İsa’nın adı uğruna nice acılar ve işkenceler çekmişlere ve en başta şehitlere ardına ve sonsuza kadar açılacaktır. Hıristiyan’ın anlam ve gönül dünyasındaki bu çift katmanlı Kudüs imajını destekleyen, şekillendiren ve çeşitlendiren başat metinler ise Kutsal Kitap pasajlarından ilham alan, günlük ve haftalık ibadetlerde kullanılan ilahilerdir. İlahiler Hıristiyan ibadet hayatının zaruri bir parçasıdır; ilahiler olmadan ibadetler yapılmamaktadır. Bu çalışmanın amacı, teorik, teolojik veya tarihsel açıdan değil, bir Hıristiyan inanlının gönlünde Kudüs’ün ne anlama geldiğini ilahiler üzerinden pratik olarak okumaya çalışmaktır. Çünkü ilahiler akideye dair kabullerin serbest bir biçimde kaleme alındığı eserlerdir. Şiir şeklinde yazılırlar ve dogmatik ihtilaflar ve sapkınlıklar içermedikleri takdirde ibadetlerde kullanılırlar. Yöntem olarak muhteva analizi metodunun kullanıldığı bu çalışmada, kaynak metinler olarak Katolik Kilisesi bünyesinde kullanılan Latince, İngilizce ve Türkçe ilahi kitapları seçilmiştir. Bu yöntemle Kudüs ile ilgili kadim zamanlardan günümüze kadar onlarca şairin yazdığı yüzlerce ilahinin güftesi tespit edilmiş ve bazıları tarafımızdan ilk defa Türkçeye tercüme edilmiştir. Elde edilen bulgular fenomenolojik yöntemle yorumlanarak, bu ilahilerdeki ortak mesajlar derlenmiş ve en meşhur ilahilerden birer örnekle gösterilmiştir. İlahilerde dinlediği, hayalini kurduğu ve dualarında kavuşmayı düşlediği Kudüs; tanrının huzurunda yürüyecekleri, nimetlerle dolup taşmış, karanlık ve sıkıntının olmadığı, parlak, aydınlık ve hep gündüzün yaşandığı, etrafı surlarla çevrili bir şehir, güvenli bir sığınaktır. Orası bir düğün şenliğinin merkezidir ve güvey de İsa Mesih’in ta kendisidir. Bu düğün alayından birisi olmak ve bu eğlencede yer almak bir Hıristiyan’ın en ulvi hedefidir. Dolayısıyla insan yazarlar tarafından kaleme alınan ilahilerdeki Kudüs okunduğunda çoğu zaman bir şairin duygusallığı veya bir mistiğin metaforları ama en başta da bir inanlının ümitleri görülmektedir. Resmi ayin kitaplarına dahi giren ve ibadetlerde tekrar tekrar okunan bu ilahilerle dünyevi bir şehir değil, uhrevi bir menzil hedeflenir. Kudüs’ün Hıristiyan anlam dünyasında bir de bu açıdan ele alınması alana farklı bir bakış açısı katacaktır.
Kilis 7 aralık Üniversitesi İlahiyat fakültesi dergisi, 2022
HIRİSTİYAN İLAHİLERİNDE KUDÜS Öz Hıristiyanlar için Kudüs şehrinin önemi İsa Mesih ile doğrudan bağlantılı bir biçimde aynı onun gibi çift katmanlı bir yapı arz eder. Nasıl İsa'nın hem insanî doğası, hem de tanrısal doğası olduğuna inanılıyorsa; Kudüs şehrinin de bir somut bir de soyut anlamı vardır. Somut anlamıyla bu şehir; tarihin, siyasetin, coğrafyanın, kültürün ve edebiyatın konusuyken, soyut anlamıyla teolojinin, eskatolojinin ve soteriyolojinin konusudur. Her iki anlam dünyasını birbirine bağlayan, merkezlerinde yer alan unsur ise İsa Mesih'tir. Bir Hıristiyan için bu şehir İsa Mesih'le anlam kazanır. İsa Mesih'in dünyayı teşrifinden (noel) göğe yükselişine (ascension) kadar geçen olayların hepsi bu şehrin somut, maddi ve kognitif değerlerini oluşturur. İsa Mesih göğe yükseldikten sonra bu şehir anlam değiştirmiş ve artık kalplere hitap eden bir hüviyete kavuşmuştur. İsa Mesih'in hayatı ile birlikte okunduğunda şehrin maddî alandan ruhsal alana geçişişinin izleri kolaylıkla görülebilir. İsa Mesih doğduktan sonra tapınağa sunulmak için buraya getirilmiştir. İncillere göre İsa Mesih Kudüs tapınağının avlusunda vaaz vermiş, hastalara şifa mucizeleri göstermiştir. Tapınağı dünyevi ihtiraslarıyla kirleten tacirlerden arındırması onu çarmıha götüren olayların başlangıçlarından birisi olarak sayılmaktadır. İsa'nın dünyevi yaşamının son haftası Kudüs'te gerçekleşmiştir. Havarileriyle birlikte Son Akşam Yemeğini Kudüs'te yemiştir. Onun Getsemani' de yakalanması, mahkemeye çıkartılması, Golgota' da çarmıha gerilmesi, taş mezara konulması, dirilişi ve göğe yükselişi hep Kudüs'te gerçekleşmiştir. Somut anlamıyla bu Kudüs; dünya üzerinde başka hiçbir şehre nasip olmamış harikuladelikleri bünyesinde barındırmış bir kenttir. Hıristiyanların Tanrı olarak inandığı İsa Mesih'in ilk ve son kez yaşadığı topraklardır. İsa Mesih göğe yükseldikten sonra anlam değiştiren bu şehir; Tanrıyı gözleriyle görecekleri, azizlerle birlikte sevinçle yaşayacakları bir yuva, altın çeşmelerden balların akacağı bir cennet, gecenin, acının ve hiçbir ihtiyacın olmayacağı meleklerin etrafta uçuşacağı bir ukba olarak resmedilmeye başlanmıştır. İlahilerde anlatıldığı üzere, burası yeryüzü halkının sevinç kaynağı olacak hasretle binlerce yıldır beklenen İsa'nın Gelişinin (Advent) gerçekleşeceği şehirdir. Bu şehir ziynetler takınmış, altınlarla süslenmiş bir gelin olarak tasvir olunur ve damat olarak İsa'yı beklemektedir. Bu düğünün kapıları ise İsa'nın adı uğruna nice acılar ve işkenceler çekmişlere ve en başta şehitlere ardına ve sonsuza kadar açılacaktır. Hıristiyan'ın anlam ve gönül dünyasındaki bu çift katmanlı Kudüs imajını destekleyen, şekillendiren ve çeşitlendiren başat metinler ise Kutsal Kitap pasajlarından ilham alan, günlük ve haftalık ibadetlerde kullanılan ilahilerdir. İlahiler Hıristiyan ibadet hayatının zaruri bir parçasıdır; ilahiler olmadan ibadetler yapılmamaktadır. Bu çalışmanın amacı, teorik, teolojik veya tarihsel açıdan değil, bir Hıristiyan inanlının gönlünde Kudüs'ün ne anlama geldiğini ilahiler üzerinden pratik olarak okumaya çalışmaktır. Çünkü ilahiler akideye dair kabullerin serbest bir biçimde kaleme alındığı eserlerdir. Şiir şeklinde yazılırlar ve dogmatik ihtilaflar ve sapkınlıklar içermedikleri takdirde ibadetlerde kullanılırlar. Yöntem olarak muhteva analizi metodunun kullanıldığı bu çalışmada, kaynak metinler olarak Katolik Kilisesi bünyesinde kullanılan Latince, İngilizce ve Türkçe ilahi kitapları seçilmiştir. Bu yöntemle Kudüs ile ilgili kadim zamanlardan günümüze kadar onlarca şairin yazdığı yüzlerce ilahinin güftesi tespit edilmiş ve bazıları tarafımızdan ilk defa Türkçeye tercüme edilmiştir. Elde edilen bulgular fenomenolojik yöntemle yorumlanarak, bu ilahilerdeki ortak mesajlar derlenmiş ve en meşhur ilahilerden birer örnekle gösterilmiştir. İlahilerde dinlediği, hayalini kurduğu ve dualarında kavuşmayı düşlediği Kudüs; tanrının huzurunda yürüyecekleri, nimetlerle dolup taşmış, karanlık ve sıkıntının olmadığı, parlak, aydınlık ve hep gündüzün yaşandığı, etrafı surlarla çevrili bir şehir, güvenli bir sığınaktır. Orası bir düğün şenliğinin merkezidir ve güvey de İsa Mesih'in ta kendisidir. Bu düğün alayından birisi olmak ve bu eğlencede
11 Şehir Kudüs Tarih ve coğrafya kaynakları Kudüs'ü, suriçi ve surdışı olmak üzere ikiye taksim eder. Yahudiliğin, Hristiyanlığın ve İslam'ın kutsallarının yer aldığı suriçi eski Kudüs, dört tepe üzerinde kurulmuş olup bu tepelerin deniz seviyesinden yüksekliği 720 ila 830 metredir. Suriçi Kudüs'ün rakımı Akdeniz'den yaklaşık 800 metre, Ölüdeniz'den ise yaklaşık 1150 metredir. 4 Suriçi ve surun dışarısındaki Kudüs, tepelerin ve dağların üzerindedir, bunları birbirinden vadiler ayırmaktadır.
Huzuru Bekleyen Şehir: Kudüs, ed. Osman Aydınlı, 2020
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Mecmuası, 2023
Selçuklu Medeniyeti Araştırmaları Dergisi, 2020
Eskiyeni , 2018
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2019
Düşüne Şehir Dergisi, 2023
KUDÜS DİN -TOPLUM -SİYASET, 2020