Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2010
…
4 pages
1 file
Lipom, yağ dokusundan orijin alan ve en sık rastlanan iyi huylu tümöral oluşum olup vücutta yağ dokusu tabakasının bulunduğu her anatomik lokalizasyonda gelişebilir. Parmak gibi deri altı yağ tabakasının az olduğu vücut kısımlarında ise lipoma hem az rastlanır hem de rastlanan lezyonlar bölgenin anatomik yapısından dolayı belirli bir büyüklüğü aşmazlar. El ve parmak gibi ince maharetli hareketlerin önem arz ettiği bölgelerdeki büyük lipomlar fonksiyonları kısıtlayacak boyutta morbiditeye yol açarlar. Tedavileri dar bir anatomik alan içinde yakın komşulukta bulundukları tendon, damar ve sinir yapıları nedeni ile titiz ve dikkatli yapılmalıdır. Bu yazıda sağ el 3. parmağında, el ve parmak hareketlerinde kısıtlama yapacak boyutta yavaş büyüme gösteren bir şişlik nedeni ile başvuran hastaya klinik olarak lipom ön tanısı ile eksizyonel biyopsi yapıldı ve patolojik olarak sonucu teyid edildi. Titiz cerrahi disseksiyon ile her hangi bir fonksiyonel yapıya zarar vermeksizin yapılan tedavi sonrası hastanın postoperatif erken ve geç dönem sonuçları iyi olarak gözlendi.
Balıkesir sağlık bilimleri dergisi, 2015
Subungual ekzositoz iyi huylu bir kemik tümörüdür. Parmakta distal falanksta tırnak yatağına bitişik ya da onun altında bulunur. Bu makalede sağ ayak başparmağında subungual ekzositoz saptanan 16 yaşında erkek hastanın klinik, radyolojik ve patolojik bulguları sunulmuştur.
The Journal of Breast Health, 2013
Apocrine carcinoma of the breast is a relatively rare subgroup of breast tumors and comprises 1-4% of all breast carcinomas. The case is a 49 year-old postmenopausal woman. Two different lumps located near to each other at the left upper quadrant were both reported as invasive ductal carcinoma after core needle biopsy. The patient had undergone breast conserving surgery and sentinel lymph node biopsy of axilla with blue dye after wire localization of the masses. Since the lymph node biopsy was found to be metastatic, level I-II axillary dissection was performed on the patient. Pathology revealed apocrine carcinoma with 1 of 16 dissected lymph nodes and was evaluated as metastasis and the oncology department planned chemotherapy with 4 cycles Epirubicin-Cyclophosphamide protocol followed by radiotherapy.
Journal of Experimental & Clinical Medicine, 2005
Kardiyak rabdomyomlar ani olumu de kapsayan cesitli semptomlarla hayatin erken asamasinda ortaya cikan tumorlerdir. Primer kardiyak tumorler nadir olmasina ragmen rabdomyomlar infant ve cocukluk caginda sik gorulen tumorlerdir. Dogum sonrasi mediastinal kitle tespit edildikten kisa bir sure sonra exitus olan yeni dogan donemindeki kiz bebegi sunuyor ve klinik ve histopatolojik ozelliklerini literatur isiginda tartisiyoruz Cardiac rhabdomyomas usually present early in life with a variety of symptoms including sudden death. Although primary cardiac tumors are rare, rhabdomyomas are seen most frequently in infancy and childhood. We present a female infant, who was dead in a short time after the discovery of a mediastinally mass and discuss its clinical and histopathological characteristics in the light of literature.
2020
Cervical infection (cervicitis) is one of the most common gynecological diseases seen in women. It can be seen at all ages, especially in sexually active reproductive aged women. In these patients, early diagnosis is important and infertile secondary to fibrosis is common in patients who are not treated. Pelvic MR imaging is of significant importance in both the diagnosis and the differential diagnosis of cystic cervicitis. In this article, we present the radiological imaging findings and differential diagnosis of cystic cervicitis with typical clinical and radiological findings in the light of literature.
2020
PAROTİS BÖLGESİNDE PİLOMATRİKOMA: OLGU SUNUMU VE LİTERATÜR DERLEMESİ Pilomatrikoma (kalsifiye epiteliyoma), saç foliküllerinin matriks hücrelerinden köken alan iyi huylu bir deri tümörüdür. Preauriküler bölgede kitle olarak karşılaştığımızda primer ve sekonder parotis bezi tümör lezyonlarına ek olarak dermal ve subkutanöz kitleler de ayırıcı tanıda düşünülmelidir. Tedavide lezyonun cerrahi olarak çıkarılması önerilmektedir. Kesin tanı histopatolojik olarak konulur. Bu çalışmada parotis bölgesinde kitle ile başvuran iki olgu literatür eşliğinde sunulmuştur. Kulak burun boğaz hekimleri olarak baş boyunda nadir görülen bu tümörleri akılda tutmak açısından bu çalışmayı sunmayı planladık. Özellikle bu lokasyonda, parotis bezi lezyonları ve tümör dışı cilt lezyonlarını da içeren daha geniş bir ayırıcı tanıyı göz önünde bulundurmalıyız. Abstract
2014
Üst Üriner Sistem Ürotelyal Hücre Tümörleri (ÜÜSÜHT), Alt Üriner Sistem Ürotelyal Hücre Tümörleri (AÜS-ÜHT)’ne göre ender görülen urlardır. Primer Üreter Tümörleri (PÜT) ise daha da ender görülen ürotelyal urlardır. AÜÜ-ÜHT’leri (özellikle mesane tümörleri) dünyada 4’üncü sıklıkta görülen kanserlerdir. PÜT ise çok ender olup ÜÜS-EHT’lerin yaklaşık % 1’i kadardır. PÜT tanısı genellikle nonfonksiyone böbrek etyopatogenezinin araştırılmasında insidental olarak konulmaktadır. Bu yazıda, primer tümörün olağandışı yerleşim yeri, büyük bir tümör olmasına rağmen invazyon yapmamış olması ve göreceli olarak genç yaşta görülmesi nedenleriyle ender ve ilginç olan bir olgu sunulmaktadır.
Journal of contemporary medicine, 2013
Deli Bal Zehirlenmesi (DBZ), Rhododendron polenleriyle beslenen arıların ürettiği taze balın tüketilmesi ile görülen bir besin zehirlenmesi tablosudur. Toksik etkileri balın içerdiği grayanotoksin (GT) nedeniyle meydana gelir. Zehirlenme tablosunda gastrointestinal, kardiyovasküler ve nörolojik sistem bulguları görülmekte olup AV tam blok ve kardiyovasküler kollaps gibi hayati tehdit edici etkileri olabilir. Bu olguda deli bal zehirlenmesi semptomlarıyla acil servise başvuran hastanın tanı ve tedavisini sunmayı amaçladık.
bakirkoytip.org
Periferik dev hücreli granülom: Olgu sunumu Periferik dev hücreli granülom (dev hücreli epulis, osteoklastom, dev hücreli reperatif granülom, dev hücreli hiperplazi), oral kavitenin periosteum veya periodontal membran kaynakl› nadir rastlanan ekzofitik bir lezyonudur. Difleti ve diflfliz çenelerde alveolar krest üzerinde oluflan kitlelerdir. Nedeni tam olarak bilinmese de, kronik irritasyona sekonder bir reaksiyon olarak geliflti¤ine inan›l›r. Bu olguda sa¤ üst premolar difl çekimini takiben geliflen bir lezyonu bulunan 62 yafl›nda erkek hasta sunulmufltur. Klinik muayene sonra-s› biyopsi al›nan kitle, sonras›nda tamam›yla eksize edildi. Operasyon s›ras›nda defektin alt k›sm›ndaki kemik defekt kürete edildi. Eksizyon yap›lan alanda genifl bir mukozal defekt olufltu¤undan sert damaktan destrükte alana flep kayd›r›ld›. Hastan›n yap›lan 10 ayl›k takibinde nüks gözlenmedi. Bu olguda neden olarak difl çekimi düflünülmekle birlikte etyolojik faktör tam olarak belirlenemedi. Olgu literatür eflli¤inde tart›fl›ld›.
Gazi Medical Journal, 2017
Genellikle zeka geriliği ve psikiyatrik bozukluğu olanlarda ratlanılan yabancı cisim yutma, sık görülen; fakat nadiren cerrahi müdahale gerektiren bir durumdur. Sıklıkla yutulan cisimlerin gayta yoluyla atılması ile sonlanmaktadır. Yutulan cismin sayısı, şekli, boyutu ve yutulma zamanı tedavi şeklini belirlemektedir. Acil kliniğimize başvurusundan 4 gün önce en büyüğü 6 cm'lik yaklaşık 80 tane çivi yutan 19 yaşındaki erkek hasta konservatif izlem amacıyla kliniğimize yatırıldı. Yazımızda iki günlük konservatif izlemden sonra intestinal obstrüksiyon gelişmesi üzerine operasyona alınan hastanın akıbeti sunulmuştur.
Acıbadem üniversitesi sağlık bilimleri dergisi, 2015
Sinus pericranii is an unusual vascular anomaly of the scalp. Sinus pericranii is characterized by a circumscribed fluctuating vascular swelling of the scalp. It directly communicates with the intracranial venous system. This pathology is mostly seen in the pediatric age group. This condition was first reported by Percivall Pott in 1760, in a patient treated for a skull fracture (1). Hecker used the term of "varix spurius circumscriptus venae diploicae frontalis " to describe this entity in 184 (2). In this paper, we report a 25-year-old male patient with sinus pericranii and its treatment.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Türk Jinekolojik Onkoloji Dergisi, 2009
Turkiye Klinikleri Journal of Gynecology and Obstetrics, 1996
Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 2015
Turk Pediatri Arsivi-turkish Archives of Pediatrics, 2006
Tıp Fakültesi Dergisi DanıĔma Kurulu
Journal of contemporary medicine, 2014
International Journal of Basic and Clinical Medicine, 2016
acibadem.dergisi.org
International Journal of Basic and Clinical Medicine, 2016
Gazi Medical Journal, 2015