Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Dinler Tarihi'nde kullan lan yöntemlerden biri olarak "kar la t rma", çeitli dinlerin daha iyi anla lmas için önümüze geni bir alan ve ufuk sunmaktad r. Dinleri kar la t rmal olarak incelemek, herhangi bir dinin di$er dinlere bak n ve yakla m n ortaya koymak, Dinler Tarihi çal malar n n son derece önemli bir yönünü te kil etmektedir. Ancak ülkemizde, Dinler Tarihi disiplinindeki son y llarda görülen nispeten sevindirici geli melerin yan nda, kar la t rmal incelemelerin yok denecek kadar az olmas büyük bir eksiklik olu turmaktad r. Bu alandaki çal malar n h zland r lmas ve Kar la t rmal Dinler Tarihi'nin canland r lmas bir zorunluluk olarak kar m za ç kmaktad r.
Dinler Tarihi Araştırmaları-II, 1988
Sihizm'i ve din anlayışını anlatan bir bildiri. Sihizm hakkında malumat verildikten sonra Sihizm'in diğer dinlere bakışını anlatan bir çalışma. A statement about Sikhism and its understanding of religion. A study about Sikhism's view of other religions after being informed about Sikhism.
Dinler Tarihi-Hıristiyanlık II, 2023
Bu çalışmada Hıristiyanlık dini inanç, ritüel, kutsal kitap külliyatı ve kutsal gün ve zamanları yönüyle ele alınmıştır.
OSMANLI SİYASİ TARİHİ-I (KURULUŞ DEVRİ) *Osmanlı Oğuzların Kayı Boyu'ndandır. * Osmanlı beyliğinin güçlenmesine katkıda bulunan etkiler 1-Merkezi güçten yoksun bir siyasi ortamın olması. 2-istikamet politikası ve Stratejik konumu 3-Daha çok Bizans ile mücadele edip karizma yapması. 4-Tekfurlar arasındaki mücadelelerden faydalanması(tekfur: Bizans'a bağlı vali) 6-Merkeziyetçi sistemi iyi kullanması 7-Türkmen boylarının katılmasıyla ordu ve nüfus açısından kısa sürede güçlenmeleri Osmanlı Devleti'nin genel karakteristiği:
İSTANBUL’UN 1453 YILINDA TÜRKLER TARAFINDAN FETHİ HAKKINDAKİ HİKÂYE - NESTOR İSKENDER , 2023
Ukrayna, Belarus ve Polonya'ya doğru yönelme hareketi başlamıştır. 8 O. V. Tvorogov, "Podgotovka teksta, perevod i kommentarii", http://lib. pushkinskijdom.ru/Default.aspx?tabid=4348 (Erişim 23.08.2020). 9 A. y. Yeni kitap önerimiz için karekodu telefon kameranıza okutunuz. Aynı karekod ile her hafta başka bir kitap
İhya-1. Cilt, 2022
Bu kitap, Elazığ Belediyesi'nin katkılarıyla basılmıştır. Bu kitapta yer alan bölümlerin ilmî ve fikrî muhtevası ile dil bakımından sorumluluğu yazarlarına aittir. Bütün yayın hakları saklıdır. Bilimsel araştırma ve tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında hiçbir yolla çoğaltılamaz.
İnsan, manevi dünyası olan, düşünen ve inanan bir varlıktır. İnsanın manevi dünyasında tezahür eden inanç ve düşünceler; güzellik, estetik ve sanat gibi olgularla birlikte kültürel algısının oluşmasında etkin olmuştur. Fıtri olarak insanın yaratılışında var olan bu olgular, tarihi ve içtimai süreçte din ile şekillenerek anlamını bulmuş, dini kaygı ve gerekliliklerle yorumlanarak sanat eserlerinin meydana getirilmesinde önemli rol üstlenmiştir. İlk çağlardan günümüze kadar geçen zaman içinde kendi mukaddesleri ile değişmez değerlerini tespit eden ve koruyan her din, inanç bağlamında farklılıklar gösterse de hemen hepsi Allah’a ulaşma gayesiyle sanatı anlatım dili olarak kullanmıştır. İnanç değerleri doğrul-tusunda meydana getirilen ve insanın Yüce Yaratıcıya ulaşma noktasında hissiyatını en iyi ifade edebildiği sanat ise mûsikîdir. Bu çalışmada; ilkel zamanlardan başlamak üzere ilahi dinler; Mûsevilik, Hristiyanlık ve İslam içerisinde din ile mûsikînin ayrılmaz beraberliklerinin araştırılması hedeflenmiştir. Having a spiritual creation, thinking and believing, the human being is an existence. Together with phenomenons of beauty, esthetic and art, the beliefs and opinions that appear in the spiritual creation of human have an effect in forming cultural perception. These innate phenomenons particular to human creation become meaningful with religion in the course of history and civilization. Also, the phenomenons have an important role on bringing about artwork by interpreting religious care and necessities. From the early age to present-day, each religion fixing and preserving its sacred and unchangeable values use the art fort he purpose of reaching God and being a language of expression differing from one religion to another widely. In this sense, the musiki (music) is a kind of art to be formed in the direction of believing values and describing human feelings perfectly to reach God. In this study, we aim to research inseparable cooperation of religion and musiki (music) among Islam, Christianity and Judaism from the very early period.
Çocuk Yoksulluğunun Sanat Tarihi Perspektifinden İncelenmesi
Özet Yoksulluk, her dönem varlığını sürdüren ve her toplumda farklı düzeyde görülen bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Farklı biçimlerde ve boyutlarda şekil alarak refah anlayışına ket vuran yoksulluk, kırılgan gruplar; kadınlar, yaşlılar, engelliler vb. üzerinde daha çok hissedilebilir düzeydedir. Toplumu oluşturan korunmasız ve savunulmaya ihtiyaç duyan çocuklar da bu kırılgan gruplar içinde yer almaktadır. Çocuk yoksulluğu; ekonomi, politika, hukuk, sosyal, eğitim ve sanat tarihi gibi birçok açıdan ele alınabilmektedir. Bu çalışmada çocuk yoksulluğu, sanat tarihi disiplininde Gerçekçilik akımının sanat anlayışı olan "toplumsal gerçekçiliğin" 20. yüzyıldaki yansımaları çerçevesinde ele alınmıştır. Toplumsal gerçekçilik, sıradan insanların yaşamını ve toplumda yaşanan siyasi, sosyoekonomik dönüşümlerin insanlar üzerindeki etkilerini konu edinmektedir. Literatür taraması sonrası toplumsal gerçekçilik alanında öne çıkan Kathe Kollwitz, Antoni Berni ve Neşet Günal adlı sanatçıların çocuk yoksulluğunu konu edinen birer eseri ve bu eserlerin meydana geldiği toplumsal koşullara yer verilecektir. Bu amaçla, disiplinler arası bir yaklaşımla her toplumda kaçınılmaz olan yoksulluk sorununu çocuklar üzerinden ele alan sanatçıların katkıları değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2001
Dokuz Eylül Üniversitesi Tarihi Bölümü lisans öğrencisi olduğum sırada Saygıdeğer Hocam Nuri Adıyeke tarafından 2020-2021 bahar döneminde, verilmiş TAR 2014 kodlu Dinler Tarihi dersinde tutmuş olduğum notlardır. These are the notes I took in the History of Religions course with the code TAR 2014 given by my esteemed teacher Nuri Adıyeke in the spring term of 2020-2021 when I was an undergraduate student at the Department of History at Dokuz Eylül University.
Yıldırım Beyazıt Üniversietsi Yayınları, 2020
14.Yüzyılda Osmanlı Devletinde Mevleviliğin Yayılma Politikası: Sultan Veled ve Ulu Arif Çelebi'nin Çalışmaları
Hadis Literatüründe İhyâ Kavramı, 2022
İhyâ kavramı sözlükte canlandırmak, hayat vermek gibi manalara gelmektedir. İslâm hukukunda bir terim olarak ise ölü (sahipsiz) toprağın kullanım hakkını elde etmek amacıyla imâr ve ıslâh edilmesidir. İslam hukukunda bu terimin yerleşmesinde Hz. Peygamber’den rivayet edilen bazı hadislerin etkisi olmuştur. Bu rivayet genellikle “Kim ölü bir toprağı ihyâ ederse o toprak onundur…” şeklinde vârid olmuştur. Bununla birlikte İslam hukukçuları ölü arazilerin mülkiyetini elde etmek için bazı şartlar öne sürmüşlerdir, bu şartlara hadis şerhlerinde de değinilmektedir. Hadislerde ihyâ kavramı başka rivayetlerde de karşımıza çıkmaktadır. Kur‘ân ve sünnetin ihyası, sahipsiz/başıboş hayvanın ihyâsı, bazı gün ve gecelerin ihyâsı ihyâ kavramının yer aldığı rivayetler arasındadır. İslam hukukundaki karşılığından bağımsız olarak İslâm düşüncesinde ihyâ kavramının terminolojik karşılığı bid’at ve hurafelerden İslâm’ı arındararak öz ve saf haliyle İslâmı yeniden canlandırmaktır. Bundan dolayı Kur‘ân ve sünnetin ihyâsı ıslah ve tecdîd olarak isimlendirilen ihyâ hareketinin amaçları arasındadır ve bu hareketin öncelerinin ilgili rivayetlere atıf yapması beklenilen bir husustur. Bu hususları dikkate alarak bu çalışmada ihyâ kavramının geçtiği hadisler tespit ve tetkik edilmiş, sıhhat durumları ele alınmış ve hadis şârihlerinin ihyâ kavramının geçtiği bu hadisleri ne şekilde yorumladığı konu edilmiştir. Böylelikle ihya teriminin kavramsal sürecini anlamlandırma hususunda hadislerin, hadis şerhlerinin ve şârihlerin ne ölçüde etkili olduğu anlamlandırılmaya çalışılacaktır. Ayrıca bu çalışma hukuksal bir terim olan ihyâ kavramının oluşumunda rivayetlerin ne ölçüde etkili olduğuna da ışık tutacaktır. Bununla birlikte Kur’ân ve sünnetin ihyasına dair rivayetlerin ihyâ hareketinin oluşumunda etkili olup olmadığı da ele alınan konular arasındadır. Çalışmayı önemli kılan bir diğer husus ise sünnetin ihyasına hadis şârihlerinin yaklaşımı olacaktır. Zira sünnetin ihyası hususunda klasik dönem ile modern dönemde farklı yaklaşımlar vardır. Hadis şârihlerinin sünnetin ihyasını nasıl yorumladığı klasik dönemde sünnetin ihyasının nasıl anlaşıldığını ortaya koyacaktır.
A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2002
Çok yönlü bir bilim adamı olan Ahmet Cevdet Paşa'nın "Tarih-i Cevdet" adlı eseri, ciddi tarih kaynaklarımızdan biridir. Cevdet Paşa, bu eserinde Vehhabilik ve Dürzilikle ilgili ciddi bilgiler vermiştir. Bu çalışmada ise, sadece Vehhdbilik üzerinde durulmuştur. Cevdet Paşa, Vehhabiliğin ilk çıkışından itibaren Abdullah b. Suud'un İstanbul'daki idamı ile biten birinci dönemi ile ilgili bilgiler aktarır ve yorumlar yapar. O, tarihi bilgiler yanında Vehhabi zihniyeti ve inançları ile ilgili de bilgi sunar. Ona göre Vehhabilik, tarihteki Haricilerin adeta bir uzantısıdır.
İnanç is one of the early periodicals with quasi leftist content published after the establishment of the republic. It was published in 1940 in Istanbul. With a different focus point than the its comtemporaries, İnanç shut down due to conflicts among its founders after its fourth issue.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.