Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
6 pages
1 file
Sağlık hizmetlerinin kalite algısının yükseltilmesinde ve bu yolla hasta doyumunun artırılmasında sağlık hizmetini sunanlarla hastalar arasında anlam paylaşımının büyük önemi vardır. Yapılan pek çok araştırma, hizmet sunucularının kurduğu iletişime yönelik hasta algısının memnuniyeti etkileyen en önemli unsur olduğunu ortaya koymuştur. Kişilerin zihinlerinde iletişimin düzeyine ilişkin çağırışımlar olumsuz olduğunda hizmete yönelik algı da olumsuz olmaktadır. Sağlık hizmeti sunucusunun iletişimin yetersiz olduğuna ilişkin algısı, hastanın farklı şekillerde tepki vermesine neden olmaktadır. Bu tepki bazen sağlık kurumunu ve hekimini değiştirmek, bazen tedavi protokolüne uymamak, zaman zamanda hukuki süreçlere başvurmak şeklinde sonuçlanmaktadır. Son yıllarda aile hekimliğinin uygulanmaya başlaması ve tıbbi yanlış uygulamadan hekimin sorumluluğuna ilişkin yasal düzenlemenin yapılması, ülkemizde de iletişimin hizmet sunan – hasta ve hizmet sunan – hizmet sunan boyutunun daha çok sorgulanması durumunu yaratmıştır. Her bir biriminin iletişim yeteneği, hizmetin algılanan kalitesi ve sonuçların etkinliği üzerinde etkili olmaktadır.
Pamukkale Medical Journal, 2020
Özet Amaç: İletişim hayatın her alanında çok değerliyken, sağlık söz konusu olduğunda iyi iletişim, hekimin hızla tanıya gitmesi ve dolayısıyla tedaviye başlaması için ayrıca önemlidir. Hem hastanın hızlı ve verimli değerlendirilmesi hem de hekimin mesleki doyumu için hasta-hekim ilişkisinde sağlıklı iletişim vazgeçilmezdir. Sağlıklı hekim-hasta iletişimi için hekim açısından değerlendirmeler de çok önemlidir. Bu konuda ciddi literatür eksikliği olduğunu düşünmekteyiz ve çalışmamızda, hekim açısından iletişim güçlüklerini belirleyebilmeyi ve dolayısıyla hasta-hekim iletişimini güçlendirmeye, hekim açısından bakışla katkı sunmayı amaçladık. Gereç ve yöntem: Çalışmaya hastanemizde görevli ve katılıma gönüllü 60 doktor alındı. Çalışmaya katılan doktorların demografik özellikleri ve uzmanlık alanları kaydedildi. Gönüllü hekimlere, kendi iletişim özelliklerini kapsayan tanımlayıcı anket soruları ve iletişim ölçeği yüz yüze görüşülerek uygulandı. Bulgular: Çalışma toplam 60 doktor ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcı doktorların 37'si (%61,7) kadın, 23'ü (%38,3) erkektir. En çok katılımcı 35-44 yaş aralığındadır (%46,7). Katılımcıların ortalama uzmanlık süresi 11,03±5,22 yıldır. Katılımcıların 41'i (%68,3) hayalindeki mesleğin doktor olmak olduğunu belirtmiştir. Katılımcıların 37'si (%61,7) tekrar tercih şansı olsa, yine doktor olmak istediğini belirtirken 23'ü (%38,3) tekrar doktor olmayı istemediğini belirtmiştir. Uzmanlık dalının sosyal iletişim becerisine etkisi istatistiki olarak önemli değildir (p>0,05). Hayalindeki mesleğin doktorluk olduğunu söyleyenler ile hayalinin doktor olmak olmadığını ifade edenlerin sosyal iletişim becerileri arasında anlamlı fark yoktur (p>0,05). ''Yine doktor olmak ister miydiniz?'' sorusuna ''Evet'' diyen katılımcılarla ''Hayır'' diyenler arasında sosyal iletişim becerisi bakımından anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0,05). Sonuç: Daha önce hasta-hekim iletişimi konusunda birçok çalışma yapılmış olup, çok büyük bir kısmı konuyu hasta bakış açısıyla değerlendirmiştir. Çalışmamızın en önemli ayrıcalığı bu konuyu hekimlerin bakış açısıyla değerlendirmesidir. Çalışmamız sonuçlarına göre; doktorların, ister hayalindeki meslek olsun ister olmasın, ister cerrah olsun ister dâhili branşta olsun, kısacası şartlar ve koşullar ne olursa olsun, iletişimi hiçbir parametreye bağlı olmadan mesleğinin kutsallığının bilincinde görevini yerine getirdiğini ortaya konmuştur.
Journal of Social Research and Behavioral Sciences, 2022
Yaşamın, insanın olduğu her yerde iletişim olgusunun varlığı söz konusudur. İletişim, hayatın kolaylaşmasını sağlayan icatların doğuşuna ve teknolojinin gelişmesine olanak sağlamıştır. Özellikle küreselleşme ve popülasyon artışı ile daha da önem kazanan iletişimin, enformasyon aktarımının hayati olduğu sağlık alanında üzerinde durulması gerekmektedir. Sağlık çalışanları ve hasta-hasta yakını ilişkisinin niteliği sağlık çalışanlarının motivasyonu, hasta memnuniyeti, tanı ve tedavi süreci gibi pek çok unsuru etkilemektedir. Aynı zamanda hastanelerde şiddetin engellenebilmesi yine sağlık çalışanları ve hasta-hasta yakını iletişiminin etkinliğine bağlıdır. Bu çalışmada sağlık iletişimi, sağlık iletişimi düzeyleri ve sağlık iletişiminde kullanılan yöntemler; hekim davranışları, hastanelerde yaşanan iletişim sorunlarının kaynakları, hastanede şiddeti önlemek üzere tavsiyeler ele alınmaktadır.
Yiyecek içecek servisi sırasında konukla iletişim konuk memnuniyeti açısından oldukça önemli bir konudur. Bu bağlamda konukla iletişim açısından dikkat edilmesi gereken hususlar bu bölüm içerisinde ele alınmıştır. Bölüm içerisinde iletişim kavramından başlayarak, iletişimin öğeleri ve iletişim çeşitlerine yer verilmiştir. Bölümde işletmeye gelebilecek konuk tipleri ve bu konuklara nasıl yaklaşılacağı ele alınmış ve sorunla karşılaşıldığında hangi yollara başvurulması gerektiği açıklanmıştır.
Pandemi Sürecinde Yaşlı Ayrımcılığı ve Twitter_Klişeler, Önyargılar, Tutumlar, 2021
İnsanlık tarihi boyunca az sayıda olgu toplumları, kültürleri, iş yapış ve gündelik yaşam biçimlerini salgınların yarattığı biçimde şekillendirmiştir. Tarih boyunca yaşanan çeşitli salgınlar (veba, kolera, sarıhumma, grip, SARS, ebola, MERS) toplumları yok etmiş, savaşların sonuçlarını değiştirmiş, büyük göç dalgalarına sebep olmuş, ticaret yollarını değiştirmiş, gıda üretiminin azalmasıyla birlikte kıtlıklara sebep olmuş, finansal krizlere yol açmış, ekolojik dengeyi değiştirmiş, büyük iş gücü kayıplarına sebep olurken işsizlik oranlarını da artırmış, halk sağlığı alanındaki yetersizlikleri ve eşitsizlikleri gözler önüne sermiştir. Tüm bu büyük değişimlerle birlikte salgın dönemlerinin yüksek belirsizliği panik ve kaygının hâkim olduğu ortamlar yaratmış; bilim, bilgi ve iletişim ihtiyacını en üst seviyelere taşımıştır. 2019 yılının sonundan bu yana içinde yaşadığımız COVID-19 pandemisi kelimenin tam anlamıyla yarattığı kaotik ortam nedeniyle her anıyla ve her alanıyla bir laboratuvar niteliği göstermektedir. Zaman zaman kaotik ortamın oluşumuna zaman zaman ise kaosun çözümüne içkin olan iletişim, biçim ve içeriği ile çözülmeye ve anlaşılmaya en çok ihtiyaç duyulanların başında gelmektedir. COVID-19 pandemi döneminin yarattığı bu değişim dalgasının iletişime yansımaları elinizdeki bu derleme kitabın hazırlanması noktasında itici gücü oluşturmuştur.
Tıbbi Sosyal Hizmet Dergisi, 2017
Tarihsel süreçte sağlığın ve hastalığın tanımı ve anlamı değişmiştir. Bu değişim sağlık hizmetini sunanların ilişkilerine de yansımıştır. Geleneksel yaşamın toplumsal ilişkilerinden beslenen sağlık personeli ilişkileri, modernin gereksinimlerini karşılayabilmek adına değişmiştir. Sağlık dendiğinde ilk akla gelenlerden olan hekim ve hastanın da anlamsal içerikleri ve onların birbiriyle olan ilişkileri de değişimden nasibini almıştır. İlişkinin nasıl değiştiğini tanımlayabilmek için farklı modeller geliştirilmiştir. Çalışma, hastalığın değişimi, hekim hasta ilişkisinin modellerini ve bu modellerin değişimini ve sağlık personeli iletişimini sağlık sosyolojisi çerçevesinde irdelemeye çalışmaktadır.
2014
Kardiyak cerrahi girisim sonrasi tedavi ve bakimin amaci, hastanin anestezinin etkisinden cikip, uyandirilmasi ve ekstube edildikten sonra kendi solunumunu yapabilmesidir. Entube hastalar yogun bakimlarda iletisim konusunda en cok sikinti yasanan hasta grubunu olusturmaktadir. Mekanik ventilatordeki hastalar ile iletisimde vucut dili, yuz ifadesi, goz temasi, evet/hayirli sorular, yazarak iletisim gibi farkli iletisim yontemleri kullanilmaktadir. Yogun bakim ekibi entube hastalarla iletisimi saglama ve surdurmede kullanilacak yontemlerin seciminde hastanin durumunu ve iletisim yetenegini goz onunde bulundurmalidir. Hastalarin kulturel yapisi, algilama yetenegi, dil, yas, egitim seviyesi, iletisim becerileri gibi kisisel ozellikleri dikkate alinarak iletisim tekniklerine karar verilmelidir. Bu makalede bir hastanenin Kardiyovaskuler Cerrahi Yogun Bakim Unitesinde entube hastalarimizla olan iletisim deneyimlerimiz anlatilmaktadir.
Her organize insan davranışı, iki temel ve birbiriyle çelişen gereksinim gösterir: işin yapılacak alt işlere bölünmesi ve bu alt işlerin koordinasyonu. Bu noktadan hareketle organizasyon, işin bölünebildiği ve daha sonra yeniden koordine olabilen alt işlerin toplam sayısı olarak tanımlanabilir. Bir organizasyon, insan davranışının sosyal amaçlar için düzenlenmesidir. Bu nedenle, politika (sosyal amaçlar) ile hastalara sağlık bakımı sağlanması (insan davranışı) arasında aracılık eder. Bir organizasyon, bireysel ve sosyal değerlerden oluşan ve yapılması gereken işi hızlandıran bir çatıdır. Bireyler birarada çalıştıkları zaman kendi dinamik etkileşimlerini müzakere ederler. Bir organizasyon yapısı, bu müzakerenin sınırlarını oluşturmak için gerekli ve yararlıdır.
Tıp Eğitimi Dünyası, 2020
Amaç: Kronik hastalar ve yakınları ile iletişimde hekimler için yararlı olacağı düşünülen bilgilerin diyabet hastalığı örneği üzerinden sunulmasıdır. Gereç ve Yöntem: Geleneksel derleme yöntemi ile hazırlanmıştır. Kronik hastalar ve yakınları ile iletişimin önemi, uygun iletişimin nasıl kurulması gerektiği ve diyabet hastalığı üzerinden örneklendirilmesi literatüre dayanarak açıklanmış ve özetlenmiştir. Bulgular: Uzun süren ve yavaş ilerleyen hastalıklar olarak tanımlanan kronik hastalıklar 21. yüzyılın en önemli sağlık sorunudur. 2015'te bulaşıcı olmayan hastalık kaynaklı ölümlerin arttığı ve %70'e ulaştığı görülmektedir. Kronik hastalıklar sadece gelişmiş ülkelerin sorunu olmaktan çıkmış dünya mortalite ve morbidite verilerine göre tüm ülkelerde birinci sağlık sorunu haline gelmiştir. Kronik hastalıkların tedavi seyrinde hastaların öz bakımları tıbbi tedavi kadar önem taşımaktadır. Kronik hastalar uygun şekilde bilgilendirildikleri ve karar verme sürecine katıldıklarında tıbbi önerilere daha kolay uyum sağlamakta, öz bakımlarını daha fazla sahiplenebilmekte, sağlık çıktılarında iyileşme görülmektedir. Kronik hastalıklar ömür boyu bakım gerektirdiğinden bu süreç hasta yakınları için de zorluklar içermekte, hasta yakınları da fiziksel ve psikososyal sorunlar yaşayabilmekte, desteğe, bakıma gerek duyar hale gelebilmektedir.
Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi, 2021
Hastayla kurulan iletişimde sağlık çalışanlarına çok büyük iş düşmektedir. Özellikle çocuk hastalarla kurulan iletişimde yetişkin hastalardakinden daha dikkatli ve hassas olunması gerekmektedir. Çünkü bu hastalar yaş gruplarına göre çeşitli davranış kalıpları ve iletişim tarzına daha açıktırlar. Ayrıca bu hastalarla iletişim kurabilmek zaman gerektiğinden ya da ailenin kültürel olarak çocuğa söz hakkı tanımamasından kaynaklı olarak çocuk hastaya söz hakkı verilmemesi tehlikesi oluşabilmektedir. Çocuk hastaya söz hakkı verilmeyen, kendisinin bir birey gibi hissettirilmediği tedavi süreci mutlak surette eksik kalacaktır. Sağlık hizmeti sunumunda özel ilgi gerektiren çocuk hastaların tedavi sürecinde aile-çocuk-sağlık çalışanı üçgeninde gerçekleştirilecek iletişim oldukça önem arz etmektedir. Çocuğu hastalanan ebeveynler endişe ve kaygı hissetmekte, kimi zaman sinir, üzüntü, kendini suçlama gibi karmaşık duygulara girebilmekte ve desteğe ihtiyaç duyabilmektedir. Aynı şekilde çocuklarda da hastane korkusu, bedenine zarar verilecek duygusu, ebeveynlerinden ayrılma telaşı gibi olumsuz duygu ve düşünceler oluşabilmektedir. İki tarafta da bu olumsuz duyguların azaltılabilmesi için doğru iletişim kurulmalı, yeterli ve doğru bilgilendirme ile hastaya ve ailesine destek olunmalı, çocukların yaş gruplarına göre iletişim tarzları tercih edilmelidir. Sağlık kuruluşlarının (özellikle çocuklara bakım veren birimlerin) hem sistemsel hem de dizayn bağlamında çocuk hastaların gereksinimine cevap verecek şekilde planlanması gerekmektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, 2018
Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2006
Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 2019
Örgütsel Davranış Üzerine Güncel Çalışmalar, Ed. Müjdat Avcı, Ergün Kara, Çizgi Kitabevi, 2020, Konya, 2020
Turkiye Klinikleri Tıp Etigi Hukuku Tarihi Dergisi, 1998
Eurasian Journal of Health Technology Assessment, 2021
Florence Nightingale Hemsirelik Dergisi, 2007
Pandemi Sürecinde İletişim Biçimlerimiz, 2022
The Journal of Academic Social Resources