Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
8 pages
1 file
Nisan 1981, sayı ;174, s.30-31 ESRARLI ADA: ATLANTİS "Evvel Zaman içinde, Herkül Sütunları adı verilen boğazın ötesinde, Ön Asya ve Libya'nın kapsadığı alandan daha büyük bir ada vardı. Atlantis denilen bu adada büyük ve hayranlık uyandıran bir krallık bulunuyordu..." Yunanlı filozof Plato, İsa'dan önce 350 yıllarında yazdığı "Timaeus" isimli dialogunda, Atlantis'den böyle bahsediyor ve "Critias" isimli diğer bir dialog unda sözlerine şöyle devam ediyordu : "Atlantis 154 bin mil ka.re büyüklüğünde, tahminen 20 milyon insanın yaşadığı, yarı tropik bir ada kıta idi. Kuzeyde büyük sıra dağlar ile kuşatılmıştı. Atlantisliler bu dağların en yükseğinde tanrıların tek başına oturduklarına inanırlardı. Sıcak ve şifalı sular boldu, filler ve diğer hayvanlar ormanlarda dolaşırlardı. Yılda iki defa bol ürün veren verimli toprakları erozyondan korumak ve ürünleri kolayca nakletmek için ülke boydan boya kanallarla kaplanmıştı. Poseidon 'Deniz Tanrısı' tapınağının da bulunduğu başkentin çevresi, dışı bronz kaplı dev bir duvarla çevrilmişti. Saray ve tapınaklarda altın ve gümüş pırıldardı".
Yuvarlak rakamla 750 ile 1050 yıllarını dolduran eski yüksek Al manca devrinin belli başlı yiğitlik destanları sırf Attilâ ile ilgili olayları sıklet merkezi olarak aldıkları gibi, yuvarlak rakamla 1050 ile 1450 yıl larını dolduran orta yüksek Alman edebiyatı devrinin en değerli des tanında da yiğitlik olaylarının büyük bir kısmı Attilâ etrafında olagelir. Irkı, dini ve kültürü ayni olan Büyük Karl ( Şarlman ) gibi heybetli bir imparator veya eski Alman edebiyatının en tesirli ilham kaynağı olan ve Cermanların hüçüm çağlarının en önemli kişisi bulunan ( Dietrich von Bern) Veronalı Dietrich gibi ünlü bir Cerman kralı dururken ırkı, dini ve kültürü ayrı olan Attilâ'nin Alman millî destanlarında yüksek bir yer tutması ilk bakışta garip görünür. Halbuki türlü Çağ daş müşahitlerin genel olarak Hunlar, özel olarak Attilâ hakkındaki vesikaları gözden geçirilirse, eski ve şanlı bir geçmişe sahip olan Hun-Attilâ imparatorluğunun, geniş çevrelerde zannedildiğinden, daha çok kud ret ve büyüklüğe sahip olduğunun ve yalnız çağdaşlarına değil, yüzlerle yıl sonraki nesiller üzerinde neden bu kadar derin izler bıraktı ğının sebepleri anlaşılır.
Takvim-i Vekayi, 2019
ABSTRACT The horse has a very important place in all aspects of the lives of Azerbaijan Turks, who have a rich oral literature. Accordingly, the horse, which is a mount, is used in the epics, fables, proverbs, and products of national folklore. In particular, the horse has gained a significant sense of meaning by taking its place in the proverbs reflecting the Azerbaijani people and their national elements. In this study, proverbs about horses in Azerbaijan Turkish were searched and examined. In this study, based on books “Azerbaycanca-Rusca Rusca-Azerbaycanca Atasözləri və Zərbi- Məsəllər Lüğəti” by Ilyas Hamidov, BehruzAhundov and Leyla Hamidova and "AtalarSözü" by Celal Beydili and İsrafil Abbaslı, general information about "horse" themed proverbs were given; the subjects such as the definition of proverb, the themes of proverbs and the general subjects they discussed were mentioned, and following this, the general characteristics of the Azerbaijani proverbs related with horses are classified to give a semantic and syntactic explanation of the proverbs about horse.
2019
Antalya, Tahıl Ambarı, Serender, Tarım, Mimari, Kırsal, Kırsal Mimari
Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 1996
Tonyukuk Yazıtı), Bumın önderliginde Avarlar'm hakimiyetine son verip Büyük Türk Kagarıııgı'nıntemsilcisi olarak 552 yılında iş başma geçen Köktürkler'in/ Köktürk Devleti'nin II.döneminde (ILKöktürk Kaganlıgı zamanında) vücuda getirilmiş mezar taşlarıdır. Bu mezar taşlan, mezar taşı olmalannınyanı sıra, aynı zamanda Türk dilinin, Türk askeri, siyasi ve edebi tarihinin... kısacası Türk kültür ve medeniyetinin de birer köklülük, ölümsüzlük ve ebedillk sembolü olma özeJ.l.@ taşırlar. Türk kültür ve medeniyetinin bu şaheserleri hakkında bazı önemli bilgileri dikkatlere sunmanınfaydalı olacagı kanaatindeyiz•" . Köl Tigfn Yazıtı: Köl Tigin'in ölümünden sonra 732 yılında agabeyi Bilge Kagan tarafından diktirllıniştir. 375 cm. yüksekllginde, (üst tarafı) 122 cm-(alt tarafı) 132 cm. genişııginde ve 44-46 cm. kalınlıgında kalitesiz mermerden yapılmış dört cepheli büyük bir taştır. Kaplumbaga şeklinde bir kaidenin üzerine oturtulmuştur. atıg ID ba-: Atı ağaca bağla-o atlan ağaçlara bağlaatıg ID lıayur ertimiz: Atı ağaca bağlıyorduk/Atlan ağaçlara bağlıyorduk. BUge Tonyukuk Yazıtı I.TB! Kuzey Cephesi 3 ~:YUJa.atsürüsü tangut bodunug buzdum ogılın yu(tUZ)ID yllkıslD banmm anda altım: Tangut halkını hezimete uğrattım; çocuklarını. kadınlarını. at sürülerini (ve bütün) varlıklanıno zaman aldım/ele geçirdlm.
Atlantis"i arayacak çılgınlar daima çıkacaktır." Meşhur bir sözdür. Yetersiz bilgi derlemelerine dayanarak Atlantis"in bir masal ülkesi olarak nitelendirilmesi, ya da gelişigüzel bağlantılar kurarak eskiçağ tarihinin belirli bir dönemine yerleştirilmesi sık rastlanan işler arasındadır. Atlantis adından ilk bahseden kişinin Platon olduğunu ise pek az kişi bilmektedir.
VII. Uluslararası Türk Dili Kurultayı 24-28Eylül 2012 II.Cilt, TDK. Yay., 2020
Bu bildiride Çağatay Türkçesine ait manzum ve mensur metinlerde geçen atasözleri değerlendirilecektir.
ÖZET Ağız atlasları ülkede konuşulan ağızların; sesbilgisi, biçimbilgisi ve sözdizimi açısından özelliklerini verdiği gibi söz varlığına ilişkin doyurucu bilgiler de içerir. Ağız atlasları bu bilgiler ışığında yorumlandığında hem dilbilimsel hem de sosyo-kültürel ve siyasal açılardan önemli çıkarımlar sağlarlar. Dünyada birçok ileri ülke ağız atlaslarını tamamlamalarına karşın Türkiye’de bu çalışmaya başlanamamıştır. Ağız özelliklerinin kaybolmadan Türkiye Türkçesinin ağız atlasının hazırlanması dil ve kültür tarihimiz açısından büyük önem taşımaktadır. Anahtar Kelimeler: Ağız atlası, dil atlası, ağız, Türkiye Türkçesi
ÖZ Ötanazi etik ve tıp alanında tartışılan önemli konulardan biridir. Özellikle tıp alanında sıklıklar tartışılıp etik alanına gelindiğinde bir kopukluk yaşanmaktadır. Oysaki sorun etik alanda uzlaştırıldığında özellikle değerler felsefesi etiği ile ötanazi tartışmalarına ışık tutulacağı söylenebilir. Bu çalışmanın amacı; ötanazinin ne olduğunu ve nasıl bir konumda olduğunda etik açıdan uygunluğu ya da uygun olmadığı Aristoteles'in etik görüşü bağlamında ortaya koymaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, ilk olarak ötanaziden ne anlaşıldığı, ötanazi türlerinin neler olduğunu üzerinde durulmuştur. Daha sonra Aristoteles'in etiği bağlamında ötanazinin yeri irdelenmeye çalışılmıştır. Anahtar Sözcükler: Ötanazi, Etik, Aristoteles Etiği GİRİŞ Etik bütün çağlarda üstünde durulan önemli konulardan biridir. Etik günümüze gelene kadar çeşitleri artarak geniş kapsamlı bir alana yayılmıştır. Medya etiği, kamu etiği, tıp etiği, çevre etiği, polis etiği gibi alanların içinde de bulunmaktadır. Günümüzde meslek etiği özellikle tıp etiği, etik alanında tartışılan en önemli konular arasındadır. Tıp etiğinde en çok tartışılan konu ise ötanazi konusudur. İnsanın yaşamının tıp aracığı ile uzatılabilmesi, insanları ötanaziyi tartışmaya itmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
ATLETİZM SPORUNUN STRES, ATILGANLIK VE SPORTMENLİK DÜZEYLERİYLE İLİŞKİSİ, 2021
Sportif Bakış: Spor ve Eğitim Bilimleri Dergisi, 2017
How Metaphors Work in Proverbs, 2010