Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Hediyeleşme kişiler, gruplar, toplumlar arasında dostluğu oluşturma, barışı pekiştirme, vb. amaçlarla yapılan bir eylemdir. Hediyeleşme kültürümüzde cömertliğin bir gösterimidir. Halk kültüründe yaygın bir düşünce olarak hediye almaktan, diyesi hediye vermekten korkan kişilerin cimri olduğuna inanılır. Divân-ı Lugati't Türk'te hediye ve hediyeleşme ile ilgili "amuc, beleg, bıcış, ötki, singüt, tuzgu, tüzgür-, ıdhış-" gibi terimlere rastlıyoruz. Gittiği yerden doyumlu gelen birisinin yakınlarına verdiği hediyeye amuc (I/140), konuğun hısımlarına getirdiği veya bir yerden başka bir yere gönderilen hediyeye beleg/belek(I/385); düğüne, davete gidenlere verilen ipekli kumaşa bıcış (I/366), karşılığında bir şey verilmeyen/ödenmeyen hediyeye singüt (III/362), yoldan gelen hısımlara, tanıdıklara verilen yemeğe tuzgu (I/419), genel olarak armağan/hediye vermek ise tüzgür-(II/179) olarak adlandırılmıştır. Idhış-/ıdış-(I/182) ise, birbirine armağan vermek, armağanlaşmak ve bunda yarış etmek anlamında kullanılmıştır. Idhuk/ıduk, DLT'de "kutlu ve mübarek olan" olarak açıklanmaktadır. Buradan hareketle hediye olarak verilen veya gönderilen her şeyin "ıduk yüklü olması gerekir. Iduk yüklü olunca da bereketin kökünü kurutmamak, onu yeniden üretmek için kökenine, yani gönderene başka bir armağan biçiminde geri dönmesi zorunludur. Böylece ıduk (bereket~bolluk) yüklü armağanlar ıd-ış-lanmış olur." (Divitçioğlu 1987:236) Bir çok atasözümüzde hediyenin karşılığı olduğu, bunun için de hediye vermeden kaçınılmaması gerektiği salık verilir. Sözgelimi Divân-ı Lugati't Türk'te "Kız kişi sawı yorıglı bolmas" (I/326) sav sözüyle pinti/cimri kişinin sözünün toplumda geçerli olmayacağı belirtilmektedir. Yine, günümüzde de kullandığımız atasözlerinde hediyeleşmeyi öneren anlamları bulmaktayız: "Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez", "An beni bir kozla (cevizle), o da çürük çıksın.", "Bahşiş atın dişine bakılmaz.", "Değirmenden gelenden kete umarlar." gibi.
KIRŞEHİR HALK KÜLTÜRÜNDE YÜKLÜK ÖRTÜSÜ, 2019
Öz Dokumalar ve dokumalardan üretilen çeşitli kullanım eşyaları tarih boyunca insanoğlunun günlük yaşamı içerisinde yer almış ve hayatını kolaylaştırmıştır. Türk kültüründe de yer yaygısından yük sarmaya, taşımadan depolamaya kadar birçok amaç için üretilen dokumalar konar-göçer hayatın vazgeçilmezi olmuştur. Yerleşik hayata geçtikten sonrada yaygı, yastık, minder, duvar halısı, duvar kilimi, sedir örtüsü, çuval, heybe, torba gibi birçok kullanım eşyası dokumalardan üretilmeye devam edilmiştir. Dokumacılığın eski bir gelenek olduğu Kırşehir'de de benzer kullanım eşyaları sıklıkla üretilip günlük yaşamda yer almışlardır. Selçuklular zamanında Anadolu'ya yerleşen Türklerin bölgede dokuma geleneğini başlattığı düşünülmektedir. Bununla beraber Moğol baskıları sonucu Kayseri'den Kırşehir'e göç eden Bacı Teşkilatı'nın yine dokumanın Kırşehir ve çevresinde gelişmesine katkı sağladığı bilinmektedir. Zamanla bölgede dokumacılık köklü bir gelenek oluşturmuştur. Yaygılar, halı yastık, halı minder, duvar kilimi, sedir kilimi, yük örtüsü, seccade, namazlağı yöre dokumacıları tarafından hem kullanım amaçlı dokunmuş hem de satışı yapılarak önemli bir geçim kaynağı olmuştur. Bu çalışmada da yöre kültüründe geleneksel olarak kullanılan yüklük örtüsü incelenmiştir. Konar-göçer yaşamda bir yerden başka bir yere giderken eşyaların sarılması için kullanılan kilimler "yük kilimi" olarak adlandırılmaktadır. Yerleşik düzene geçtikten sonra yatak, yorgan, yastık vb. eşyaları evin bir odasına yapılan yerden yüksek bir mimari eleman üzerine üst üste yerleştirilmeye başlanmış ve bu bölümün önüne kilim bir perde gibi örtülmüştür. Anadolu'da evdeki fazla eşyaların konulması için yapılan dolap veya sergenlerden oluşan bölüme yüklük adı verilmektedir. Uygur ve Selçuklu Türkleri de üzerine eşya konan, masa, raf veya dolap gibi şeylere yüklük demişlerdir. Halk kültüründe hemen her yerleşim yerinde var olan yüklük bölümünde örtü amaçlı kullanılan kilim "yüklük örtüsü" adını almaktadır. Selçuklu kültürünün izlerini taşıyan Kırşehir'de yüklük örtüsü olarak kullanılmak üzere çoğunlukla atkı yüzlü, düz kilim tekniği ve cicim tekniği ile dokunmuş kilimler vardır. Bazen yöre kilimlerinin tek şakı bu amaçla kullanılmaktadır. "Yük çapı", "yük perdesi", "şah (şahk)", "bar", "yüklük", "yük örtüsü" gibi isimler alan bu kilimlerin üzerinde yörede "top" adı verilen geometrik göbek motifleri (madalyon) sıralanmakta, zeminde yer alan top motifinin sayısına göre de kilimler, yedi toplu, dokuz toplu gibi adlar almaktadır. Anadolu kadını, kilimden yaptığı yüklük örtüsünü işlevsel bir nesne olarak kullanmış, aynı zamanda bu kilimlere estetik bir bezemleme unsuru rolü yüklemiştir. Ayrıca yörede yüklük örtüsü olarak kilim kadar yaygın olmamakla birlikte, "filikli" adı verilen dokumalar ile bezayağı örgüsüyle ile dokunmuş ve üzeri püsküllerle süslenmiş dokumalar da kullanılmaktadır. Yörede köy evlerinde yüklük ve yüklük örtülerin kullanımı nesilden nesle aktarılan bir gelenektir. Bu çalışmada Kırşehir halk kültüründe yüklük örtüsü, teknik, desen, süsleme, kullanım ve geçmişi ele alınarak incelenmiştir.
Lokman TAY tarafından hazırlanan "KIRŞEHİR (MERKEZ) TÜRBELERİ" başlıklı bu çalışma, 28.06.2010 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak Jürimiz tarafından Anabilim dalında Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. [ i m z a ] Yrd. Doç. Dr. Murat ÇERKEZ (Danışman) [ i m z a ] Prof. Dr. Hakkı ACUN [ i m z a ] Doç. Dr. Nakış KARAMAĞARALI ÖNSÖZ Ölüm, tarih boyunca insanların en çok korktuğu ve karşısında aciz kaldığı olguların başında gelmektedir. Ölümsüzlüğe ulaşmak birçok kişinin hedefi olmasına rağmen, kâinatın devamı ve dengesi için bu mümkün olmamıştır. Fakat insanın içindeki ölümsüzlük aşkı da hiç bitmemiştir. Biyolojik olarak ölümsüzlüğü elde edemeyen insanoğlu, bu defa psikolojik olarak ölümsüzlüğün peşine düşmüştür. Bu düşünceyle, Kuzey Afrika'da piramitler; Asya'da kurganlar; Anadolu'da türbe ve kümbetler gibi birçok anıtsal mezar, mimarlık tarihindeki yerlerini almışlardır. Araştırmamızın konusunu teşkil eden Kırşehir türbeleriyle ilgili bir çalışma bugün için mevcut değildir. Yapıların bazıları mimari veya süsleme sanatları ile ilgili genel çalışmalara, bazıları da münferit yayınlara konu edilmiştir. Ancak hepsini belli bir sistem dâhilinde ele alıp ayrıntılı olarak inceleyen bir çalışma bulunmamaktadır. Böyle bir eksikliğin giderilmesi düşüncesiyle bu konuda çalışmaya karar verdik. Araştırmamızın her aşamasında büyük bir sabırla yardımlarını esirgemeyen tez danışmanım Sn. Yrd. Doç. Dr. Murat ÇERKEZ'e sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Tez sürecinde değerli görüşleriyle katkı sağlayan hocalarım, Sn. Prof. Dr. Halit ÇAL'a, Sn. Doç. Dr. Yıldıray ÖZBEK'e, Sn. Yrd. Doç. Dr. Abdullah KARAÇAĞ'a, Sn. Yrd. Doç. Dr. Muhammed GÖRÜR'e ve Sn. Yrd. Doç. Dr. Celil ARSLAN'a, kitabelerin kontrol edilmesindeki yardımlarından dolayı hocam Sn. Prof. Dr. Kerim TÜRKMEN'e, metinlerimi sabırla okuyup eleştiren mesai arkadaşım Sn. Arş. Gör. Sultan Murat TOPÇU'ya, arazi çalışmamda beni yalnız bırakmayan arkadaşım Sn. Esra GENCEL'e, ayrıca araştırmamızın başından sonuna kadar maddî-manevî hiçbir fedakârlıktan kaçınmayarak bana destek veren değerli aileme teşekkür ederim.
Taking into consideration that there are many definitions of culture it could also be defined as everything a mankind makes and produces throughout its lifetime. The folk culture on the other hand encloses the products that have a traditional value. The life cycles come at the top of the most dramatic fields of the folk culture. Birth, marriage and death designated as life cycles have a significant place in the Turkish culture. Thus, many customs, traditions, beliefs and faiths aggregated around these life cycles and shaped the culture. This study addresses the customs, beliefs and practices implemented by the people living in Nevşehir Derinkuyu district during the aforementioned life cycles. These practices were studied by way of comparison to other practices applied in Anatolia. The real reason for the implementation of these practices is to prepare the people for their new life, to congratulate, celebrate, bless and protect. Life cycles which have been addressed in this study have been divided into three main titles and each main title has been divided into subtitles by way of prior, order and after. The arrival to life starts with birth continues with marriage and ends with death. The study employs folklore research methods and techniques. The material and spiritual cultural elements as projections of the Turkish culture in the region were obtained in this perspective and their determined aspects were recorded. As a result of the performed comparisons it was determined that the cultural elements practiced and produced by the people in Derinkuyu show similarities and uniformity with those practiced by Turks in other regions.
ÖZET Günümüzde, küreselleşme sürecinde ekonominin ve toplumsal sistemlerin vizyonunda kentsel sorunlara çözüm arayışları giderek artan bir öneme sahiptir. Özellikle, kent toplumunun demokratik ve sosyal değerlerinin şekillenerek gelişmesinde etkin olan kent kimliği 1980'li yıllardan itibaren yeni bir yaklaşımla irdelenmektedir. Kent kimliği çalışmalarında, kent kültürü, kent yapısı, kentsel alan kullanımı ve kentsel dönüşüm politikaları vurgulanmaktadır. Bu çalışmada, kentlerin kimliğinin şekillenmesinde sosyal, ekonomik ve kültürel değişimler irdelenecektir. Küresel süreç içinde dönüşerek gelişme uğraşında olan kentler tartışılacaktır. ABSTRACT In today's world, the vision of social and economic systems in the process of globalization, increasingly taken in concern, the solution to the problems of cities. Specially, identity of city with in the corcern of urban societies democratic and social values has been shaping the process of development which has been discussed since 1980's with a new approach. At studies of urban identity, emphasized urban culture, urban structure, using of urban area and the politics of transnational cities. In this study, in the shaping of urban identities, it has been discussed within the concern of social, economic and cultural changing. How urbans effectted within the concern of the development of transnational cities in global process is discussed.
Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 21, Sayı 1, 2012, Sayfa 75-82 Bu betimsel çalışmanın amacı, duygusal deneyimler ile bu deneyimlerin anlatımları arasında bir köprü görevi gören eğretilemeyi yazınsal çeviri bağlamında ele alıp, eğretileme aktarımlarını dilsel ve kültürel açıdan incelemektir. Bu amaçla, Nobel ödüllü İngiliz yazar Doris Lessing’in 1974 yılında yazdığı The Memoirs of a Survivor isimli eserden ve bu eserin 2010 yılında Hayatta Kalma Güncesi olarak Türkçeye kazandırılan çevirisinden bir bölümce seçilip, irdelenmiştir. Hikayenin dönüm noktası (climax) olduğunu varsaydığımız için seçtiğimiz bu bölümcede, kahramanımız Emily'nin, derinden bağlandığı, çok sevdiği arkadaşı June’un şehirden geçen bir çeteyle birlikte ansızın onu terk etmesiyle duyduğu derin üzüntü doruklardadır. İncelememiz sonucunda, Lessing'in, Emily'nin hissettiği bu büyük acıyı anlatmak için seçtiği eğretilemeler ile erek metindeki karşılıkları eşdeğerlikler açısından birlikte ele alındığında erek metin, sonuç olarak, kültürel açıdan eşdeğer bulunsa da, dilsel açıdan aynı duygusal etkinin erek dil okuyucusunda yaratılamadığını söyleyebiliriz.
beykoz akademi dergisi, 2022
Günümüzde küresel sistemin karşılıklı bağımlılık, kuzey-güney ayrımı, gelir eşitsizliği, kaynak eşitsizliği gibi yapısal sorunları, devletlerarası ekonomik ve siyasi ilişkileri etkileyen önemli unsurlardır. Sanayileşme sürecinde, çevrenin bir kaynak olarak kullanılmasıyla artan üretim, 1970'li yıllarda çevre sorunlarının hızla artmaya başlamasıyla, küresel bir sorun halini almıştır. Günümüzde ise, çevre sorunlarının neden olduğu kuraklık, kaynakların bozulması ya da azalması, çevre kirliliği gibi etkenler, devletlerarası ilişkilerde çatışma riskini arttırmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı, çevre sorunlarının devletlerin kalkınma hedefleri paralelinde artmasının temel nedeni olarak küreselleşme sonucu ortaya çıkan sorunlar üzerinden sebep-sonuç ilişkisi kurmaktır. Çalışmanın temel iddiası, çevre sorunlarının kökeninin küreselleşmenin yapısal sorunları olduğu ve bu sürecin gelecekte devletler açısından çatışma riski taşıdığıdır. Çalışmanın ilk bölümünde; küreselleşmenin yapısal özellikleri ve sanayileşme döneminin yarattığı çevre sorunlarının küresel nitelikleri üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ise küreselleşmenin yapısal sorunlarının çevreyle olan ilişkisi, karşılıklı bağımlılık, iktisadi eşitsizlikler, kıt kaynaklar üzerinden ele alınmıştır. Son bölümde ise, uluslararası çevre anlaşmalarının hedeflerine ulaşmasının önündeki engellerin, sorun çözücü olan devletler açısından iktisadi ve siyasi eşitsizlikler nedeniyle yarattığı engeller, küreselleşme üzerinden tartışılmıştır.
B ütün dünyada önemli araştırmaların yapıldığı bir bilim dalı olan adbilim; çevremizde gördüğümüz ve algıladığımız her şeyin adıyla ilgilenen bilimin adıdır. Bu bilim, "Onomastique, Onomastics, namenkunde, Onomasiologie, Onomasiology, Bezeichnungslehre" gibi adlarla da anılır (sakaoğlu 2001: 9). tarihten coğrafyaya, dilbilimden etnografyaya kadar birçok farklı disiplinin araştırma alanına giren ad bilimi üzerine yapılan dil çalışmaları, aksan'a göre, iki bölümde incelenebilir. Bunlardan ilkinde, anlambilime yakın olarak sözcük-kavram ilişkisi ele alınır. Herhangi bir kavramdan yola çıkarak bu kavramın bir dilde nasıl bir anlama ulaştığı ve bunda ne çeşit etkenlerin belirleyici olduğu araştırılır. ikincisinde ise, köken bilgisiyle birlikte özel adlar üzerinde durulur. tarih boyunca süregelen dil ve kültür değişmeleri göz önünde bulundurularak özel adlar da dört bölümde incelenir. Bunlar kişi adları bilimi * Doç. Dr. erÜ edebiyat Fakültesi türk Dili ve edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi. ** Okt. ege Üniversitesi türk Dili Okutmanı / erÜ sosyal Bilimler enstitüsü türk Dili ve edebiyatı aBD Doktora Öğrencisi. organizations, social structures, materials, structure and work, food, religious and national concepts of value, color, metal, time, race, size, community, state, nature and natural phenomena, plants and animals, geographic concepts, both positive and negative assumptions of society, terms of various disciplines, various words and concepts which are reflections of a local culture come into prominence. names of locations are often given according to the turkish traditions of naming. ıt is also known that these names have often a great importance in the study of folklore. For this reason, this work is composed of two main parts. ın the first part, the names of the settlements in nevsehir region are detected and classified, and in the second part, the suitability of these names to the tradition of giving a name are investigated and the data obtained are evaluated in terms of folklore.
Bu çalışma Türk, Hint ve Ermeni kültürleri ve edebiyatlarındaki çeviri çalışmaları ve tarihi başlığıyla, ilgili toplumlara ait çeviri etkinliğinin tarihsel süreçte izlediği yol ve çeviri metinlerin türü, yapısı ve içerikleri hakkındaki bilgileri sunmak amacıyla yapılmıştır. Böylece çeviri çalışmaları tarihi hakkındaki alan yazına, ilgili kültürlerdeki çeviri faaliyetleri hakkındaki bilgiler aktarılmak istenmiştir. Zira ülkemizde yapılan çeviri kültürü tarihi hakkındaki çalışmalarda, Hint ve Ermeni toplumlarındaki çeviri faaliyetleriyle ilgili ayrıntılı bilgilere değinilmemiştir. Biz de bu sebeple öncelikle, kendi kültürümüzdeki durumu aktarıp sonrasında Hint ve Ermeni kültürlerindeki çeviri faaliyetlerine ve tarihine değinmeye çalışarak karşılaştırmalı bir araştırma yapmayı hedefledik.
Bu çalışmanın amacı bölgesel gelişme için mevcut potansiyellerin yeni kuruluşlarla daha etkin kullanımını sağlayarak, bölgesel gelişme sürecini hızlandırmayı sağlayacak bir model önermektedir. Çalışma kapsamında bölgesel gelişme sorunu, bölgesel gelişme için mukayeseli üstünlüğe sahip odak sektörün seçilmesi, sürükleyici kuruluşların bölgesel gelişmedeki rolü ve Çavdır Çevresi için önerilen model yer almaktadır.
Danişmendli Karaca Kurt Türkmenlerinin Milli Mücadeledeki faaliyetleri anlatılmaktadır.
Akademisyen Kitabevi A.Ş., 2019
İ.Ü. Çeviribilim Dergisi, 2013
Şiirin aslına sadık kalınarak başka dillere çevrilebilirliği bugüne dek farklı ozan ve kuramcılar tarafından ele alınmış bir tartışma konusudur. Bunun hakkında farklı görüşler yükselmiş, kimileri şiirin yalnızca bir dilde yazılabileceğini öne sürmüştür. Ancak tüm bu görüşler şiirin kaynak dilden erek dile çeviri yoluyla aktarılmasına engel oluşturmamıştır. Çeviri, insan-lık tarihi kadar eski bir uğraştır ve yeryüzünde farklı diller konuşulduğu sürece de var olmayı sürdürecektir. Çevirmen ise uluslararası zenginliklerin aktarıcılığını yapan bir aracı konumundadır. Çevirmenin iki dili de iyi bil-mesi, sabırlı ve sorumlu davranması gerekir. Bu çalışmada çeviri hakkında cevabını arayacağımız sorular şunlardır: Çeviride kaynak metnin anlam ve duygusunu erek metinde eşdeğer bir biçimde nasıl yakalayabiliriz? Çeviri uğraşı sırasında iki metin arasında eşdeğerlik sağlayacak gereklilikler ne-lerdir? Söz konusu eşdeğerlik yakalanabilir mi? Bu şartlar yerine getirilse bile çevirmeni bekleyen, kaynak metnin yapısından kaynaklanan anlamsal ve biçemsel kayıplar olabilmektedir. Ancak bunları en aza indirmek yine çevirmenin elindedir. Yine de alıcı merkezli iletişimsel çeviride görüldüğü üzere alıcının kültürel ve bireysel özellikleri de şiirin algılanma sürecinde büyük rol oynar. Genel anlamda şiir çevirisi, Cervantes'in Don Kişot'unun da çeviri hakkında dediği gibi "bir halının ters yüzüne benzer", bir yüzü öteki yüzünün bir izdüşümü olarak düşünülebilir.
Dikili is one of the regions having rich tourism potential by means of its natural and geographical beauties. Furthermore, Dikili Port is an active customs gate. A part of the tourists especially came for visiting İzmir make entry from Dikili. One of the most important activities for tourists is to benefit from sea and sun in the regions where they visit as much as possible.
ı. ULUSLARARASI PISIDIA ANTIOCHEIA SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KITABI, 1999
marmaracografya.com
Climate is an important resource for tourism and an equally important element that needs to be included in tourism promotions. This study reveals Nevşehir's bioclimatological conditions. These conditions were identified by using physiologically equivalent temperature and Climate-Tourism-Information-Scheme over 10-day periods and analyzing the mean thermal perception values that emerged. Evaluating bioclimatic conditions and meteorological parameters such as air temperature, duration of sunshine, number of wet days, amount of precipitation and wind, from the perspective of tourism will help people choose the best holiday times depending on their individual needs and circumstances.
Kentler, küreselleşme ve ona paralel gelişen yerelleşmenin sonucu olarak yeni boyutlar kazanmaktadır. Yerelleşmeyle birlikte kentlerin yerel değerlere odaklı konuları ön plana çıkmış, buralardaki sorunlara çözüm arayışları bu bağlamlar üzerinde yoğunlaşmıştır. Söz konusu çözüm arayışlarında kent kültürü önemli bir araç niteliği taşımaktadır. Küreselleşme sürecinde kent kültürü dönüşüme uğramaktadır. Kent kültürünün modern içeriğine yerel değerler de eklemlenmektedir. Kentlerdeki kültürel krizlerin çözümü bakımından kentlilerin ve kent yöneticilerinin bu dönüşümü algılaması önemlidir. Bu çalışmada, kent kültüründe söz konusu dönüşümün boyutları irdelenmektedir. Çalışmanın amacı, kent kültürü politikalarında bu dönüşümlerin varlığına dikkati çekmektir. Çalışmada kent kültürünün modern ve yerel değerleri içererek dönüştüğü tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, kent kültürü, modernizm, postmodernizm, Türkiye’de kentleşme ve kent kültürü SUMMARY THE TRANSFORMATION IN THE UNDERSTANDING OF URBAN CULTURE IN PROCESS OF GLOBALIZATION Cities have gained new contents as a result of parallel improvement with globalization and localization. With localization, solution suggestions have revived on living problems in cities. At this point, the urban culture is an important tool. The urban culture is being transformed in the process of globalization. Local values have articulated to the modern content of urban culture. Citizens and city managers should decect it for solution of urban culturel crises. This study examined the dimension of this transformation and aimed to attract attention to the existence of this transformation in the politics of urban culture. The study were found to the urban culture contained both modern and local values. Key words: Globalization, urban culture, modernism, postmodernism, urbanization and urban culture in Turkey.
Sanayi toplumundan bilgi toplumuna doğru yaşanan süreçte devlet kavramı merkezli tartışmalar ve gelişmeler, yönetim anlayışlarını, yapılanmalarını, bu alanda oluşmuş ilkeleri ve kurumlaşmaları, yönetim yapısını oluşturan örgütlerin konumunu ve ilişkilerini önemli ölçüde ve köktenci bir şekilde etkilemektedir. Bu etkilerin en hızlı ve etkili biçimde görüldüğü alanlardan biri de, hem demokratikleşme eğilimleri bağlamında hem de kamu yönetiminin işleyişi ile ilgili olarak, yerel yönetimlerdir. Bu anlamda ortaya çıkan evrensel nitelikteki anlayışlar ve ilkeler, demokratik yönetimin vazgeçilmez öğeleri ve hizmet sunumunda önemli bir yeri olan yerel yönetimlerin kamu yönetimindeki konumu ve ilişkilerini de doğrudan etkilemekte, yönetim anlayışında ve hizmet sunma yöntemlerinde önemli değişmelere neden olmaktadır. Küreselleşme ve beraberinde gelen bölgeselleşme, yerelleşme eğilimlerinin yönlendirdiği süreçler içinde diğer faktörlerle birlikte yönetim anlayışları ve yapılanmaları da önemli dönüşümleri yaşamaktadır. Yöneten-yönetilen arasındaki değişen ilişkilerin yeniden tanımlanmasını gerekli kılan bu süreçte, bir taraftan sorumluluk, katılım, saydamlık gibi ilkeler yönetim ve kamu yönetimi yaklaşımlarında öne çıkarken, diğer taraftan ise, etkin ve verimli hizmet sunan birimler ve demokratik yönetim birimi olma gibi iki boyutu bulunan yerel yönetimler hızla önem kazanmaktadır.
YÜZEY ARAŞTIRMALAR IŞIĞINDA AŞKALE VE ÇEVRESİNDEKİ KARAZ KÜLTÜRÜ
Filistin ve Levant topraklarına kadar yayılım göstermiştir. Karaz Kültürünün en belirgin özelliği metalimsi siyah açkılı parlak siyah keramiklerdir. Keramikler el yapımı, kazıma, kabartma ve oluk bezemeli olup mesken tipleri taş temelli, kerpiç duvarlı, yuvarlak ve dikdörtgen planlıdır. Ayrıca sabit ve taşınabilir ocaklarda bu kültürün belirleyici unsurlarından biridir. Aşkale ve çevresi Karaz Kültürü'nün yayılım alanı içinde bulunmaktadır. Yüzey araştırmaları verileri ışığında höyük ve kalelerdeki keramik ve kutsal ocak örneği Karaz Kültürü'nün tipik özelliklerini yansıtmaktadır.
Öz Nevşehir Cami ve Mescit mihrapları XIV. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar geniş zaman dilimine yayılmaktadır. Nevşehir Cami ve Mescitlerindeki mihrap bezemeleri üzerine daha önce herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Bu araştırmada, Nevşehir ili ve ilçelerinde bulunan Cami ve Mescit mihraplarındaki bezeme anlayışı konu edilmiştir. Nevşehir mihraplarında bezeme; bitkisel, geometrik, kalemişi ile mukarnas bezeme ve Kuran yazıları olmak üzere beş grupta değerlendirilebilir. Bu çalışmayla mihraplardaki bezemeler etraflıca irdelenecek ve Anadolu'daki diğer mihrap bezemeleriyle karşılaştırmaları yapılacaktır. Abstract Nevşehir mosque and masjid mihrabs spans a wide period of time from the XIV century up to the XX century. There have been no former studies on mihrab embellishments of Nevşehir mosques and masjids. In this study, concept of mihrab embellishments in the mosques and masjids of Nevşehir province and county are analyzed. Nevşehir mihrab embellishments can be evaluated under five groups, such as; floral, geometric, stalactite, engraving and Koran writings. With this study, mihrab embellishments will be examined in detail and comparisons will be made with other Anatolian mihrab embellishments. This work mihrapla embellishments exhaustively scrutiny and drew comparisons with the other mihrap in Anatolia will be decorated.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.