Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
4 pages
1 file
Selçuk İletişim , 2011
Bu çalışmada 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde ortaya çıkan tartışmalar ve bunun sonucunda artan politik antagonizmanın bir yansıması olan Cumhuriyet mitinglerinin Kemalizm ile kurduğu ilişki incelenmiştir. Bu doğrultuda, öncelikle Kemalizme içkin ve ilişkin unsurlar ele alınmış, ardından bu unsurların Cumhuriyet mitinglerindeki tezahürü irdelenmiştir. Böylece Cumhuriyet mitinglerinin Kemalist söylemle hangi noktalarda ortaklıklar kurduğu ve Kemalist ideolojiden ne kadar beslendiği anlaşılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla 2007 yılının Nisan ve Mayıs aylarında gerçekleşen Tandoğan, Çağlayan ve Gündoğdu mitinglerindeki kürsü konuşmaları ile slogan, pankart ve dövizler inceleme malzemesi olarak kullanılmıştır. Bu yolla bir “neo-Kemalist” hareket olarak benimsenen Cumhuriyet mitinglerinin Kemalizmin hegemonya mücadelesinin bir neferi olup olmadığı tartışılmıştır. Anahtar sözcükler: Kemalizm, Neo-Kemalizm, Cumhuriyet Mitingleri
Harf Devrimi beş, altı aya sığdırılmış bir devrimdi. Bu açıdan aslında son derece başarılı bir devrim olarak addetmek gerekiyordu. Kimi çevrelerde harf devriminin kültürel kopukluğa neden olduğu, bireyin geçmişle bağının koparıldığı ve böylece bir boşluk yaratıldığı ileri sürüldü. Türkiye’de o sıralarda okur yazarlık yüzde 5 ila 7 arasındaydı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türkiye’de insan büyük ölçüde zamandan arındırılmıştı. Süreklilikten, zaman derinliğinden söz etmek güçtü. Okur yazar olmayan kişinin geçmişle bağı da son derece sınırlıydı. Yazılı kültür açısında bakıldığında 1924’e kadar eski Türkçe çıkmış kitap sayısı 30 bin civarındaydı. Müteferrika baskılarından, yani 1729 ‘la 1929 arasında iki yüzyıllık bir süre içerisinde 30 bin civarında kitap basılmıştı. Bu okuryazar toplumlar açısından çok düşük bir sayıydı. Harf devrimi ertesi Büyük Buhran’ın tüm engellerine karşın, 15 yıl içerisinde basılan kitap sayısı 31 bine ulaşmıştı. Kısacası iki yüz yılda basılan kitap sayısı Cumhuriyetle birlikte, harf devrimiyle birlikte on beş yılda gerçekleştirilmişti.
EMI Congress, 2019
ÖZET Yönetme-yönetilme kavramları insanlar için içkindir. Bu iki kavram birbiriyle devinim içerisinde devam etmekte ve rekabete girmektedir. Bilim insanları geçmişten günümüze kadar bu kavramlar üzerine düşüncelerini ortaya koymaktadır. Bu düşünceler içerisinde bilim insanlarının ortaya koyduğu yönetim anlayışlarından birisi olan demokrasi kavramı uzun süredir tartışılmaktadır. Demokrasinin temel ve sadeleştirilmiş anlamı, halkın idaresi veya halkın seçilmiş temsilcileridir. Demokrasi, yönetme ve yönetilme ihtiyacına binaen kavramlaşmakta ve uygulanmaya devam etmektedir. Makalede, demokrasinin demokrasi kavramındaki çoğunluğun tiranlığına etkisi, çoğunluğun tiranlığa dönüşmesinde demokrasinin etkisi ve çoğulcu demokrasinin kitleler üzerindeki etkileri nasıldır? sorular incelenmektedir. Ek olarak, geçmişten günümüze insanlar tarafından nasıl yönetileceği sorusu, demokrasilerin çoğunluğu olan despotizmin demokratik süreç üzerindeki etkisine cevap vermeye çalışılmaktadır Demokrasilerde çoğunluğun tiranlığa dönüşmesinin etkisi üzerine bir literatür taraması yapılmıştır. ABSTRACT The concepts of managing-governing are inherent to people. These two concepts continue in motion and compete with each other. Scientists reveal their thoughts on these concepts from the past to the present. The concept of democracy, which is one of the management approaches that scientists put forward within these ideas, has been discussed for a long time. The basic and simplified meaning for democracy is the people's administration or the people's elected representatives. Democracy is conceptualized and continues to be implemented due to the need for governance and governance. In the article, what is the effect of democracy on the tyranny of the majority in the concept of democracy, the effect of democracy on the transformation of the majority into tyranny and the effects of pluralist democracy on the masses? Questions were examined. In addition, the question of how and in what way man-to-be governed by human beings from the past to the present is sought to answer the effect of despotism, which is the majority of democracies, on the democratic process. A literature review have conducted on the effect of change the majority into tyranny in democracies.
Cumhuriyet’in en önemli dönüşümlerinden biri sayısallaşmaktı. Sayılar Cumhuriyet’le birlikte başka bir önem kazanmıştı. Aklın egemen olduğu ortamda her şey ölçülebilirdi. Cumhuriyet rasyonalizmi sayıları yüceltmiş ve geleceğe sayılarla bakılabileceğini öngörmüştü. Sayılar gelecekti. Sayı saymasını bilmeyen, sayılarla aşina olmayan bir topluluğun gelecek umudu olamazdı. Osmanlı hesap kitap bilmediği için çökmüştü. Parasına çeki düzen verememesinin nedeni sayılar konusunda ümmi oluşuydu. Oysa okur yazarlık kadar sayı sayarlık da önemliydi.
Mülkiye, 2015
Neoliberal ekonomi politikalarının ilk kez denendiği Şili’de 2006 ve 2011’de gelişen öğrenci hareketi, Latin Amerika’daki direniş deneyimleri arasında ayrı bir öneme sahiptir. Önce Pinochet diktatörlüğünün baskı ortamında dayatılan, ardından demokrasiye geçiş sürecinde merkez-sol koalisyon (Concertación) hükümetlerinin “uzlaşı siyasetiyle” yeniden düzenlenen neoliberal reformlar, derin ve sancılı bir toplumsal dönüşüm sürecini beraberinde getirmiştir. Latin Amerika ülkeleri 1982 borç krizinin ardından IMF ve Dünya Bankası aracılığıyla uygulanan neoliberal reçetelere uyum sağlamaya çalışırken, Şili’de çoktan derinleşme aşamasına giren neoliberal yeniden yapılanma süreci, bölgenin geri kalanına örnek bir model olarak sunulmuştur. 1990’lar boyunca Latin Amerika’yı dünyanın en eşitsiz bölgesi haline getiren neoliberal politikalar 2000’li yıllarla birlikte iflas ederken, Şili’nin erken deneyimi ve sonrasındaki süreç, Küresel Güney’de neoliberal modelin bir “başarı hikâyesi”ne dönüştüğü tek istisna olarak gösterilmiştir. Güney Amerika’nın en istikrarlı ve müreffeh ülkelerinden biri olan Şili, bölgenin diğer ülkelerine kıyasla daha yüksek rekabet gücüne, daha yüksek kişi başı gelir ve daha düşük yolsuzluk ve suç oranlarına sahiptir. Ne var ki 2006’da “Penguen Devrimi” ve 2011’de “Şili Kışı”na yol açan öğrenci hareketi, istikrarlı ve yüksek büyüme oranlarının ardındaki toplumsal eşitsizliği ve adaletsizliği gözler önüne sermiştir. Bu makalenin amacı, neoliberalizmin Şili deneyinin sonuçlarını öğrenci hareketi açısından tartışmak ve Şili öğrenci hareketini Latin Amerika’nın post-neoliberal dönüşüm süreci bağlamında incelemektir. Koyu renk pantolonları ve beyaz gömleklerinden dolayı “penguenler” olarak anılan lise öğrencilerinin, Pinochet döneminin miraslarından birine, neoliberal eğitim sistemine karşı mücadeleleri, 2011’de farklı toplumsal kesimlerin desteğiyle, neoliberal gündeme karşı büyük bir muhalefet hareketi olarak süreklilik kazanmıştır. Makale, öğrenci hareketinin gelişim sürecini inceleyerek, Şili Kışı’na yol açan nedenleri “neoliberalizmin baharında” arayacaktır.
Bu çalışma, demokrasi kültürünün oluşum ve gelişiminde sivil toplumun rolünü incelemeyi amaçlamaktadır. Demokrasi, özgürlük ve eşitlik rejimi olarak insanlığın ürettiği en iyi rejim vasfını korumaktadır. Sadece bir siyasal yönetim şekli değil; bir yaşam tarzı, bir düşünce biçimi olarak da görülebilir. Demokrasi ile yönetilen ülkeler, demokratik yaşam biçimleriyle uygar ülke sayılmaktadır. Demokrasi, kendine ait bir kültüre dayanmakta; toplumsal farklılıklar kültürel zenginlik olarak görülmektedir. Demokrasi ve sivil toplum arasında yadsınamaz bir ilişki vardır. Toplumun demokratik kültürünün en açık tezahür ettiği alanların başında sivil toplum gelmektedir. Çağdaş demokrasinin önemli özelliklerinden çoğulculuk ve katılımcılık, daha çok örgütlenme ile gerçekleşebilmektedir. Sivil toplum örgütlü toplum olduğundan, örgütler de demokratik ortamlarda varlığını sürdürebilecektir. Sivil toplumun sistemin demokratik yönde gelişiminde olumlu rol oynadığı bir gerçektir. Demokrasinin işleyişinde sivil toplumun katkısı büyüktür. Demokrasi kültürünün olmadığı bir yerde, bir sivil toplumdan da bahsedilemeyecek; sivil toplumun bulunmadığı bir yerde de gerçek anlamda bir demokrasi olmayacaktır.
History Studies International Journal of History
1864 yılında kabul edilen Tuna Vilayet Nizamnamesi'yle, Osmanlı İmparatorluğu'nda o güne kadar süregelen mülkî taksimat değiştirilmiş, eyalet sistemi terkedilerek vilayet sistemine geçilmiştir. Bu yeni mülkî taksimatta; birkaç eyaletin birleşimiyle oluşan vilayetler ülkedeki en büyük cüz'ü tam olarak kabul edilmiş; vilayetler livalara, livalar kazalara ve kazalar da nahiyelere bölünmüştür. Ancak zaman içinde, geniş vilayetlere dayalı bu mülkî taksimatın idarî alanda çeşitli sıkıntılar yarattığı fark edilerek mülkî idare dairelerini daraltma doğrultusunda çalışmalar başlatılmıştır. II. Meşrutiyet Dönemi'nde başlatılan bu çalışmalar, imparatorluğun I. Dünya Savaşı'na girmesi nedeniyle tamamlanamamış böylece bu sorunlu mülkî taksimat, I. Dünya Savaşı sonrası kurulmaya başlanan yeni devlete devretmiştir. Nitekim Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla başlayan yeni devletin doğuşu sürecinde, Meclisin idare alanında çözmek zorunda olduğu önemli meselelerden biri mülkî taksimatı yeniden yapılandırmak olmuştur. Bu konudaki çalışmalar Cumhuriyet'in ilanından sonra da devam etmiştir. Bu makalede; imparatorluktan devralınan mülkî taksimatın, niçin değiştirilmek istendiği ve nasıl değiştirildiği, bu değişiklikten sonra ortaya çıkan sıkıntıların neler olduğu, bunları çözme doğrultusunda ne tür adımlar atıldığı soruları üzerine odaklanılacak ve mülkî taksimatın rasyonel bir şekilde yapılandırılamamasından kaynaklanan sorunlar irdelenecektir.
2020
Osmanli Devletinde askeri otoritenin merkezi kabul edilen Saray, Devletin topraklarini genisletmesi ve guclenmesiyle kulturel anlamda da onemli bir yere sahip olmustur. Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yilinda Istanbul’u fethetmesinin ardindan Topkapi Sarayi insa edilmis, Osmanli Devleti’nin egitim hayatinda onemli bir yere sahip olan Enderun Mektebi’nin islevi guclendirilmis, Dogu Saraylarindaki besteciler Anadolu’ya gelmeye baslamistir. Yasanan her gelisme Osmanli-Turk muziginin kimligini kazanmasini saglamistir. 17. yuzyila gelindiginde Osmanli Devleti yonetim ile ilgili yasanan sorunlar toprak kayiplarini beraberinde getirmistir. Batida yasanan gelismeleri takip edemeyen Osmanli Devleti, oncelikli olarak askeri alanda baslayan bir takim yenilik hareketlerini uygulamaya baslamistir. Batili ulkelerin ornek alindigi bu yenilik hareketleri kisa surede Osmanli Devleti’nin sosyal hayatini etkilerken, koklu bir gecmise sahip olan Osmanli -Turk muzigi Osmanli Sarayinda ikinci plana atilmisti...
Anadolu'da İnanç Mekanlarında Dönüştürmeler, 2022
“Bir Dönüşümün Eşiğinde Değiliz”, Mecra’ya mülakat, röp.: Taha Kılınç, 02 Haziran 2018, <https://www.gzt.com/mecra/bir-donusumun-esiginde-degiliz-3388665> İslâm dünyasını yakından takip eden Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara’yla Müslümanların ahvalini, bugünü ve geleceğe dair perspektifleri konuştuk. Şehir Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Büyükkara, “Çağdaş İslâmi Akımlar” adlı son kitabında İslâm dünyasının siyasi-fikrî panoramasını da ortaya koymuş bir isim aynı zamanda. Prof. Dr. Büyükkara’ya göre, herkesin hayalini kurduğu o “büyük dönüşüm süreci”nin henüz uzağındayız; kadere de pay bırakarak, sabırla çalışmaya devam etmek en doğru strateji.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
MEGARON / Yıldız Technical University, Faculty of Architecture E-Journal
Milli Mücadele '1920', 2020
Belleten, 2021
GÖKSENİN YILLIĞINDAN, PROLETER DEVRİMCİLİĞE, 2020
Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2019
Kayseri üniversitesi sosyal bilimler dergisi, 2020
HUMANITAS - Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2015
Osmanlı Başkenti’nden Küreselleşen İstanbul’a Mimarlık ve Kent, 1910-2010, 2010
Journal of Turkish Studies, 2014
Liberal Düşünce, 2015
Sosyal Bilimler Perspektifinden Aleviler ve Alevilik -1, 2023