Academia.eduAcademia.edu

HİTİTLER DÖNEMİNDE BESLENME VE MUTFAK KÜLTÜRÜ

Eski çağlardan beri birçok kavim işgaller yoluyla veya göçlerle Anadolu'ya yerleşmişlerdir. Milattan öncesine dayanan bu yer değiştirmeler yüzyıllar boyu yaşam alanları bulmak, karın doyurmak ve daha iyi şartlarda hayatı sürdürebilmek için yapılan göçler şeklinde olmuştur. Zamanla uygarlıklar arasında ticaretin başlamasıyla seyahat yollarında kervansaraylar kurulmaya başlanmış ve seyahatler önem kazanmıştır. Seyahat yollarında kurulan konaklama ve yiyecek içecek tesisleri aracılığıyla da farklı toplumların yemek ve mutfak kültürleri tanınmaya başlamıştır. Günümüzde mutfak kültürü giderek önemini arttırmakta, hatta bireylerin seyahat planlamasında tercihlerini belirleyici önemli bir unsur olmaya başlamıştır. İlk çağlardan itibaren Anadolu'ya güneşin doğduğu yer anlamına gelen Anatolia denilmiştir. Anadolu, birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış bunun sonucunda çok zengin bir mutfak kültürüne sahip olmuştur. Paleolitik dönemde (M.Ö. 600000–10000) hayvanları avlayabilmek için birtakım av teknik ve yöntemleri geliştirilmiş, daha sonrasında karın doyurmak amacıyla kemiklerden çeşitli aletler üretilmiştir. Tarihsel süreçte, bitkileri toplayarak tüketim ve ateşin bulunmasıyla da besinlerin hazırlanış biçimlerinde köklü değişiklikler gerçekleştirerek günümüz mutfak kültürünün temelleri atılmıştır. Örneğin Hitit mutfağı; içerisinde et yemekleri, çeşitli çorbalar, ekmek ve hamur işleri bulunduran, basit pişirme teknikleri kullanan bir mutfak olarak karşımıza çıkmaktadır. Anadolu’da M.Ö. 2000’de ekmek yapılmaktaydı ve Hititler un elde ederek, bu undan ekmek yapabiliyorlardı. Bu çalışmada, Hitit mutfak kültürü ele alınarak bulguların derlenmesi amaçlanmış, günümüz beslenme şekillerine yansımaları incelenmiştir.