Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2014, Eğitim Teknolojisi Kuram ve Uygulama
Bu çalışmada karma öğrenme ortamlarında çevrimiçi katılım sağlamanın ve sağlamamanın sebeplerini ele alan nitel bir araştırmaya yer verilmektedir. Çalışma grubunu, karma öğrenme ortamlarına dair deneyimi bulunan 14 lisansüstü öğrencisi oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında yarı yapılandırılmış bireysel görüşmeler ve odak grup görüşmesi yapılmış, veriler nitel analiz programlarından biri olan NVivo ile kodlanmıştır. Hem katılım sağlama, hem sağlamama için veriler isteyerek ve istemeden katılım olmak üzere iki temaya ayrılmıştır. Çalışma sonunda; isteyerek katılım için, ihtiyaç ve ilgi; istemeden katılım için, sorumluluk ve baskı katılım sağlamayı etkileyen nedenler olarak belirlenmiştir. İsteyerek katılmama durumu için ihtiyaç duymama, ilgi çekmeme, kötü tasarım, yüz yüze imkânı; istemeden katılım sağlamama için ise iş yükü, zaman darlığı, çekinme ve baskı neden olarak belirlenmiştir.
2014
Arastirmada ogrencilerin cevrimici ogrenme ortaminda ustlendikleri roller ve bu roller altinda ortaya koyduklari davranis bicimleri betimlenmeye calisilmistir. Bu dogrultuda, egitim teknolojisi alaninda yuksek lisans ogrenimine devam eden 11 ogrenci tarafindan, bir harmanlanmis ogrenme uygulamasi kapsaminda, 12 hafta boyunca gerceklestirilen cevrimici tartismalara iliskin 391 kayit, Yeh (2010) cevrimici ogrenme ortaminda ogrenci rol ve davranislari modeli cercevesinde cozumlenmistir. Arastirma sonucunda ogrencilerin cevrimici ortamda ustlendikleri roller ve bu roller altinda gosterdikleri davranislarin “grup isleyisini surdurme/gelistirme ve grup calismalarini tamamlama ”gibi iki temel amac altinda toplandigi gorulmustur. Bu iki amac altinda; yoneticilik/yonlendiricilik, atmosfer yapilandiricilik, hatirlaticilik, bilgi saglayicilik, ogreticilik/aciklayicilik, gorus saglayicilik, sorun cikaricilik ve sorun cozuculuk olarak sekiz farkli rol ve bu rollere iliskin 15 farkli davranis bic...
2016
Bu arastirmanin amaci, ilkogretim altinci sinif matematik dersi EBOB ve EKOK konulari icin tasarlanan karma ogrenmeye dayali ogrenme ortaminin, ogrencilerin ogrenmeleri, sosyal becerileri ve derse karsi tutumlari uzerindeki etkilerini incelemektir. Arastirma, Istanbul’da ozel bir okulun altinci sinifina devam eden 35 ogrenci uzerinde yapilmistir. Matematik dersi EBOB ve EKOK konulari, “birlestirme I”, “birlikte soralim birlikte ogrenelim” teknikleri, sanal sinif ve akilli tahta kullanilarak hazirlanan karma ogretim tasarimi, 12 ders saatinde uygulanmistir. Arastirmada, nitel arastirmalar icerisinde yer alan ornek olay yontemi kullanilmistir. Veri toplama isleminde, bireysel ve odak grup gorusme tekniklerinden faydalanilmistir. Bulgulara gore, IDO ve akilli tahta ogrencilerin ogrenmelerini olumlu yonde etkilemistir. Ayrica ogrencilerin derse katilimlarini ve yardimlasma davranislarini artirmis, arkadaslik iliskilerini gelistirmistir.
Eğitim Teknolojileri Okumaları 2023, 2023
Milli Eğitim, 2022
This paper aims to secure that prospective teachers reflect their observations in and their thoughts about multi-cultural educational environments. In line with this general purpose, the study is significant in that it describes the circumstances that the Syrian students-who are in our country in the context of multi-culturalism-face in educational environments. Despite the fact that this qualitative study uses the design of multiple case study, the study group was formed in purposeful sampling method. Accordingly, 7 schools located in Altındağ, Ankara included in the study were chosen on the basis of criterion sampling. The findings obtained from reflective prospective teacher diaries were put to content analysis. The themes distinguished at the end of the research describe the problems that the Syrian students encounter in learning Turkish, in teachers' attitudes towards them, in peer bullying, in cultural differences and in classroom management. The results underline the efficiency of intercultural skills development within primary education settings.
2012
Bu çalışmanın amacı, çevrimiçi öğrenme çevrelerindeki öğrencilerin, öğrenme biçimleri ve öğrenme stratejileri arasında bir ilişkinin olup olmadığını belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda öğrencilerin öğrenme biçimleri Kolb Öğrenme Biçimleri Envanterinin 3.1. sürümü kullanılarak, öğrenme stratejileri ise araştırmacının geliştirdiği öğrenme stratejileri ölçeği kullanılarak belirlenmiştir. Elde edilen veriler betimsel istatistikler, Bağımsız Örneklem t-Testi, Tek Faktörlü Varyans Analizi, Eta ve Pearson Korelasyon Katsayısı analizleri kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda, öğrenme stratejilerinin kullanımı ile öğrenme biçimleri arasında herhangi bir ilişki bulunmamıştır. Çevrimiçi öğrenenlerin öğrenme stratejilerini yeterli düzeyde kullandıkları belirlenmiştir.
Bilgisayar ve internet teknolojilerindeki hızlı değişim insanların hayatlarında bir takım değişikliklere neden olmuştur. İnsanlar günlük hayatta yaptıkları işleri bilgisayar sistemleri aracılığıyla artık daha kolay ve kısa yoldan gerçekleştirebilmektedir. Tüm bu kolaylıkların yanı sıra geliştirilen sistemlerin kullanıcı odaklı olmaması, kullanıcıların bu sistemlerde sorunlar yaşamalarına sebep olmaktadır. Bu sorunlar kullanılabilirlik kavramını ortaya çıkarmıştır. Kullanılabilirlik, bir ürünün belirli kullanıcılar tarafından belirli amaçlar doğrultusunda etkili, verimli ve belirli bir kullanım çerçevesinde memnuniyetle kullanabilme derecesi olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada kullanılabilirlik değerlendirme yöntemleri ve türleri ile literatürde yer alan çevrim içi öğrenme ortamlarında yapılmış olan kullanılabilirlik çalışmaları ele alınmıştır. Yapılan araştırma sonucunda, incelenen çalışmalardaki kullanılabilirlik değerlendirmelerinin birçoğunun uzman temelli ve kullanıcı testleri yaklaşımlarıyla gerçekleştirildiği görülmektedir. Not: Bu çalışma, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenen 113K302 numaralı “FATİH Projesi Uygulamalarının Teknolojik-Pedagojik-Alan Bilgisi (TPAB) Çerçevesinde Gözlemlenmesi ve Çevrimiçi Örnek Olay Kütüphanesi Oluşturulması” başlıklı proje kapsamında hazırlanmıştır. Yazarlar, bu çalışmaya desteğinden dolayı TÜBİTAK’a teşekkür eder. Bu çalışma, ilk yazarın proje kapsamında yapılan yüksek lisans tezinden üretilmiştir.
Journal of Qualitative Research in Education, 2014
2017
Bu arastirmada, karma ogrenme yontemi ile farklilastirilmis ogretim ortaminin ustun zekâli ve yetenekli ogrencilerin elestirel dusunme becerilerine etkisi incelenmektedir. Bu amacla 10.sinif Kimya dersinin “Maddenin Hallleri” unitesiyle ustun zekâli ogrencilerin ihtiyaclari dikkate alinarak ve karma ogrenme yontemi ile farklilastirilmis bir unite programi olusturulmustur. Calisma, Istanbul ilinde, bir vakif okulunun fen lisesi bolumunun, 10. sinifina devam eden 17’si deney grubunda, 17’si de kontrol grubundaki toplam 34 ogrencisiyle gerceklestirilmistir. Deney ve kontrol gruplarinin her ikisindeki tum ogrencilerin ustun zihin duzeyinde performans gosterdikleri uzmanlar tarafindan daha once tanilanmistir. Deney grubundaki ogrencilere “Maddenin Halleri” unitesi 8 hafta boyunca kendileri icin gelistirilmis karma ogrenme yontemiyle farklilastirilmis ogretim ortaminda uygulanirken ayni uniteyi kontrol grubundaki ogrenciler, ogretmenin ders isleyis surecine arastirmaci tarafindan herhangi...
Bu çalışmanın amacı, karma öğrenme yönteminin ilköğretim fen bilgisi öğretmen adaylarının teknolojiye yönelik tutumlarına, öz-düzenleme ve bilimsel süreç becerilerine etkisini araştırmaktır. Çalışma, 2012-2013 öğretim yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünde öğrenim görmekte olan toplam 61 öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Özel Öğretim Yöntemleri I dersi kapsamında bir dönem boyunca yapılan uygulamalarda deney grubu öğrencileri (n= 30) dersi karma öğrenme yöntemi ile takip etmiş, kontrol grubu (n= 31) ise geleneksel yüz yüze eğitim ile öğrenim görmüştür. Çalışmada veri toplama araçları olarak “Teknolojiye Yönelik Tutum Ölçeği”, “Öz-düzenleme Becerileri Ölçeği” ve “Bilimsel Süreç Becerileri Testi” kullanılmıştır. Ölçekler öğretmen adaylarına ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Analiz sonuçlarına göre, deney ve kontrol gruplarının teknolojiye yönelik tutumlarında anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Deney grubunun öz-düzenleme becerileri ön test – son test puanları arasında bir farklılık görülmezken, kontrol grubunun puanlarında düşüş olduğu görülmüştür. Benzer şekilde kontrol grubunun bilimsel süreç becerileri ön test puanları deney grubundan anlamlı derecede yüksek iken son testlerde gruplar arasında anlamlı bir fark görülmemiştir.
Eğitimde Yenilikçi Yaklaşımlar, 2022
21. yüzyılda bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı ilerleyiş öğrenme – öğretme süreçlerinde de büyük bir dönüşümü beraberinde getirdi. İnternet kullanımının yaygınlaşması ve Web teknolojisinin ilerlemesi internet üzerinde paylaşılan bilgi miktarını büyük ölçüde artırdı. Artan bilgi miktarı, bireysel öğrenme talepleri, bireysel farklılıklara hitap eden öğrenme olanakları, zengin medya sunumu, gelişmiş etkileşim imkanları, internet teknolojileriyle büyüyen çocuklar ve bu anlamda değişen öğrenci profili çevrim içi öğrenme ortamlarının doğuşu ve gelişimini hızlandırdı. Covid – 19 Pandemisi ile birlikte dünyanın büyük bir kısmında eğitim – öğretim hizmetlerinin zorunlu olarak çevrim içi ortamlara taşınmasıyla da çevrim içi öğrenme ortamlarının önemi ve geleceği eğitim platformlarında, eğitim kurumlarında ve araştırmalarında daha çok tartışılan, öncelenen bir konu haline geldi. Son birkaç yıl içerisinde yaşanan bu süreç eğitimcilere çevrim içi öğrenmenin kuramsal ve uygulamalı olarak avantaj ve dezavantajlarını görme fırsatını sundu. Ve görüldü ki çevrim içi öğrenme sadece bilginin aktarıldığı ortamın değiştirilmesi ve farklı araçların kullanılmasından ibaret değil. Kullanılan ortam ve araçlar kadar bu araçların kullanımı, öğrenme ortamının tasarımı, farklı öğrenme yaklaşımlarının çevrim içi öğrenmedeki yansımaları, çevrim içi öğrenmenin kuramsal çerçevesi, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına bu bilgilerin ve farkındalığın kazandırılması büyük önem taşıyor.Bu noktadan hareketle bu bölümde çevrim içi öğrenme kavramı, farklı yaklaşımlara göre çevrim içi öğrenme süreci, çevrim içi öğrenme sürecinde kuramsal çerçeveler ve çevrim içi öğrenme ortamları ele alınacaktır.
Üniversite Araştırmaları Dergisi, 2021
Özet Covid-19 Salgını sonrası geçen yaklaşık bir yıllık süre içinde çevrimiçi eğitim uygulamaları acil durum çözümlerinden uygulanabilir çözümlere doğru bir gelişim göstermiştir. Bu da Yamamoto ve Altun'un, 2020 makalesinde öne sürdükleri çevrimiçi öğrenmenin önlenemeyen yükselişinin göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bu geçişten elde edilen deneyim; hükümet yetkilileri, eğitim kurumlarının yöneticileri, eğitimciler, veliler ve öğrencilerin dahil olduğu tüm paydaşları olumlu/olumsuz yönleriyle etkilemiş ve çevrimiçi eğitim uygulamalarının gelişmesi ve uygulamaların titizlikle ele alınması gerektiği konusunda daha belirgin bir tabloyu ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmanın amacı; dünyada ve Türkiye'de Covid-19 pandemisinin çevrimiçi eğitime etkisini ele almak ve pandemi sonrasında gerçekleştirilen çevrimiçi öğrenme konularını ele alan kaynak ve örneklerin incelenmesi, karşılaştırılması, bu dönemde yapılmış akademik araştırmaların değerlendirilmesidir. Bu çerçevede yaşanan sorunları ve eksiklikleri ortaya çıkararak uzaktan eğitimin geleceğine ışık tutacak bir tartışmanın ve geliştirme önerilerinin sunulmasıdır. Araştırmada, doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Literatür taramasından elde edilen bulgulara göre değerlendirmeler yapılmıştır.
2011
Son yıllarda, bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmelerin etkisiyle yeniden yorumlanarak değer kazanan harmanlanmış öğrenme alanında araştırmaların sayısı artmaktadır. Bu araştırmalarda, harmanlanmış öğrenmenin tanımlanması ve harmanlanmış öğrenme ortamlarında hangi öğelerin nasıl harmanlanması gerektiği noktasında farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, yüksek öğretimde harmanlanmış öğrenme ile ilgili dünyada ve ülkemizde yapılan çalışmaları incelemek ve etkili bir harmanlanmış öğrenme ortamı tasarlamak için gereken bileşenler hakkında öneriler sunmaktır. Bu çerçevede, elektronik ortamda ulaşılabilen harmanlanmış öğrenme alanındaki araştırmalar kullanılan araştırma yöntemleri, tercih edilen e-öğrenme ortamları/yöntemleri, tercih edilen yüz yüze öğrenme/öğretme stratejileri ve harmanlanmış öğrenmenin değerlendirilmesinde kullanılan yöntemler açısından incelenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, etkili harmanlanmış öğrenme ortamları oluşturmak için harmanlanmış öğrenmenin bir öğretim tasarımı yaklaşımı olarak kabul edilmesi gerektiği görülmekte ve farklı öğrenme alanları için harmanlanmış öğrenme modelleri oluşturulmasında sunulan önerilerin yol göstereci olacağı umut edilmektedir.
2011
In this study; in a blended learning environment, university students' academic achievements, web material using behaviors, and attendances to the learning environment are evaluated according to their learning approaches. The subjects participated in the study were 91 university students who enrolled on 'Instructional Technologies and Material Development' course. The adapted Turkish version of Biggs, Kember and Leung (2001)'s 'revised 2F Study Process Questionnaire' was used to reveal the students' learning approaches. The findings demonstrated that student' academic achievements, web material using behaviors, and attendances to face to face and Web based learning environments did not show statistically significant differences between deep and surface learners. The results showed that; blended learning environment has a positive effect on academic achievements, using Web based learning environments regularly and attendance to learning environments for both deep and surface learners. Based on the study results; it is recommended to blend the face to face courses with Web based learning to reach more efficient learning environments.
Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi
2019'da Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve süregelen zamanla birlikte tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi sağlıktan ekonomiye, turizmden tarıma, mühendislikten eğitime birçok alanı etkilemiştir. Bu süreçte eğitim-öğretim faaliyetlerinde öne çıkan değişiklik yüz yüze eğitim modeline ara verilerek bütün öğretim faaliyetlerinin çevrimiçi ortamlarda yürütülmeye başlanması olmuştur. Bu araştırmada pandemiyle birlikte hayatımızda önemli hale gelen çevrimiçi eğitim faaliyetlerine yönelik sosyal bilgiler öğretmen adaylarının görüşlerinin ortaya konması amaçlanmaktadır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışmasından yararlanılmıştır. Çalışmada veriler pandemi sürecindeki bulaş riski ve sosyal mesafe uygulaması dikkate alınarak hazırlanan yapılandırılmış çevrimiçi görüşme formuyla elde edilmiştir. Elde edilen bu veriler içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmada öğretmen adayları çevrimiçi öğrenmenin hem avantajları hem dezavan...
İlköğretim Online, 2015
This study was carried out to identify the effects of constructivist blended learning environment (CBLE) on the listening and speaking skill competencies. Focusing on the listening and listening comprehension dimensions of listening skills and speaking and oral expression dimensions of speaking skills, the experimental research design with pre-posttest control group was applied. The study was designed in the face-to-face and online modes complementing each other. Self-assessment and teacher evaluation forms with criteria provided were completed during the activities. The collected data reveal that listening and speaking activities in the CBLE were effective in improving the listening, listening comprehension, speaking and oral expression skills of the fourth grade primary school students.
ÖZET Bilgi paylaşma öz yeterliği çevrimiçi ya da yüzyüze ortamlarda bilgi paylaşımını gerçekleştirmek için kişinin kendi yeteneği konusunda bir karara varması olarak ifade edilmektedir. Bir başka ifadeyle bilgi paylaşma konusunda kişinin kendine duyduğu güveni ifade eder. Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin bilgi paylaşma öz yeterlik algılarını cinsiyet, okul türü ve bilgi paylaşma sıklığı değişkenleri açısından inceleyerek mevcut durumu ortaya koymaktır. Araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 öğretim yılı bahar döneminde Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde (N=194) ve Karabük Üniversitesi Meslek yüksek okulunda (N=61) öğrenim gören 255 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Öğrencilerin 178'si kadın (%69.8) ve 77'si erkektir (%30.2). Araştırma verilerinin elde edilebilmesi için Tseng ve Kuo (2014) tarafından geliştirilen Bilgi Paylaşma Öz yeterlik Ölçeği'nin Türkçe uyarlaması yapılmış ve bağımsız değişkenlerin elde edilebilmesi amacıyla kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde yüzde, frekans, aritmetik ortalama, bağımsız gruplar t-testi, tek yönlü varyans analizi ve faktör analizi kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda elde edilen temel bulgular öğrencilerin bilgi paylaşma öz yeterlik algılarının ortalamanın üstünde olduğunu ortaya koymuştur. Öğrencilerin cinsiyet ve öğrenim gördükleri okul değişkenlerine göre bilgi paylaşma öz yeterlik algılarının farklılaşmadığı, bilgi paylaşma sıklığına göre ise bilgi paylaşma öz yeterlik algılarının farklılaştığı görülmüştür.
ab.org.tr
Özet: Hayatımızın pek çok alanı gibi uzaktan eğitim de teknolojideki gelişmelerden etkilenmektedir. Özellikle internet tabanlı teknolojilerin gelişimi ve dünya genelinde internet kullanımındaki artış uzaktan eğitimin günümüzde en yaygın kullanım şekli olan web tabanlı uzaktan eğitime yönelimin artmasına neden olmuştur. Dünya genelinde artan eğitim ihtiyacının karşılanmasında her ne kadar uzaktan eğitim bir çözüm olarak görülse de geleneksel eğitimden, uzaktan eğitime geçiş boyutunda, öğrenciyle eğitimcinin yüz yüze etkileşimi, gerçek bir ortamdan sanal bir ortama geçiş yapmakta, ancak bu durum da çeşitli etkileşim ve iletişim sorunlarını beraberinde getirmektedir. Güncel araştırmalar incelendiğinde internete dayalı uzaktan eğitim sistemleri, gerek doğrudan yüz yüze etkileşimin kısıtlı olması, gerekse teknolojik sınırlılıklar nedenleriyle çeşitli etkileşim ve iletişim zorlukları yaşanmakta olduğunu göstermektedir. Araştırma kapsamında web tabanlı uzaktan eğitimde eşzamanlı ders veren öğretim üyelerinin uzaktan eğitimde etkileşim ve iletişim üzerine görüşlerinin alınarak, durum ve sorunların tespit edilmesi, bu sorunların giderilmesine yönelik çözümlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda web tabanlı uzaktan eğitimde eşzamanlı ders veren 5 öğretim elemanıyla görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerden elde edilen nitel veriler i) uzaktan eğitim ortamları ile geleneksel ortamlar arası etkileşim ve iletişim durumları, ii) verimli etkileşim ve iletişim ortamı için gerekli öğretim elemanı yeterlilikleri, iii) etkileşim ve iletişimi sağlama amacıyla kullanılan öğretimsel teknikler, iv) genel iletişim durumu, v) genel etkileşim durumu olarak 5 tema altında ele alınmıştır. Durum tespitiyle beraber iletişim ve etkileşim problemlerine çözüm önerileri getirilmiştir.
Özet Bu çalışma yapılandırmacı öğrenme anlayışı açısından değerlendirmeyi tartışmak ve çevrimiçi öğrenme ortamlarında değerlendirmeye ilişkin öneriler geliştir-mek üzere gerçekleştirilmiştir. Yapılandırmacı anlayış; bireyin algı, deneyim, inanç vb. özelliklerinden bağımsız tanımlanabilecek bir gerçekliğin olmadığı, her bireyin kendi anlam ve gerçekliğini oluşturduğu, dolayısıyla öğrenmenin bir öznel anlam üretme süreci olduğu görüşüyle karakterize edilebilir. Değerlendirme ise eğitim ya da öğretim özelinde düşünüldüğünde, öğrencilerin kazanımlarını belirleme süreci ya da işlemidir. Mevcutta değerlendirmenin temel amacı, öğrencilerin sistemdeki durumuna ilişkin kanıtlı yargılar geliştirmek ve buna göre yine sistemin öngördüğü iyileştirici düzenlemeleri gerçekleştirmektir. Dolayısıyla bir tanımlı beklenen değere göre yani belli ortak ölçütlere göre hareket etmek durumundadır. Böyle bir sistem, her bireyin kendi öznel anlamını oluşturduğu görüşü karşısında ne yapacaktır? İki temel olasılıktan söz edilebilir. İlki, sistem bu görüşü reddedecektir. İkincisi ise kendisini yeniden tanımlayacak, yeni yol ve yöntemler üretecektir. Bu çalışma ikincisini seçen sistemlere kılavuzluk edecek bir tartışma gerçekleştirmek amacı taşımaktadır.
Sağlık, spor, finans, pazarlama gibi çeşitli alanlarda sıkça kullanılmakta olan oyunlaştırma, son yıllarda eğitsel ortamlar bağlamında da kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada oyunlaştırmaya genel bir çerçeveden bakılarak, oyunlaştırmanın eğitsel ortamlardaki uygulamalarının doğurduğu olumlu ve olumsuz sonuçlara ilişkin araştırmalara yer verilmiştir. Oyunlaştırmanın mekanikleri, dinamikleri ile rozet, seviye, puan, lider tahtası, grafik, avatar, hediyeleşme, sanal eşyalar gibi bileşenleri tanıtılmıştır. Oyunlaştırma fikrini bir sistemde kullanmak için uygulanabilecek tasarım adımları ve oyunlaştırmanın başarılı şekilde kullanıldığı örnekler incelenmiştir. Ayrıca oyunlaştırmayı öğrenme ortamlarında kullanmak için geliştirilen araçlara yer verilmiştir. Bu araçlar, oyunlaştırmaya özel araçlar, oyunlaştırma eklentilerine sahip ya da oyunlaştırmaya özel geliştirilmiş öğrenme yönetim sistemleri ve dijital rozet geliştirme araçları olarak üç başlık altında ele alınmıştır. Oyunlaştırmanın eğitsel ortamlarda kullanımıyla ilgili alanyazındaki çalışmalar incelenmiştir. Bu doğrultuda oyunlaştırmanın öğrenme-öğretme süreçlerinde kullanımıyla ilgili çeşitli öneriler sunulmuştur. Kullanılan bileşenlerin dersin yapısına uygun olması, tartışma ortamına katılımı artırmak için yapılan anlamlı katkıların ödüllendirilmesi, bağlılık döngüleri oluşturulurken öğretmen yönlendirmesinin yanı sıra; akran ve sosyal ağ desteğine başvurulması, sistemdeki seviyelerin öğrenen becerisiyle dengeli olması ve öğrenenin cezalandırılmaması, sadece olumlu davranışlarından dolayı ödüllendirilmesi gibi önerilerde bulunulmuştur.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.