Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
8 pages
1 file
Günümüzde kapitalizmin küreselleşmesi ve küreselleşmenin mekanı olarak metropol alanlarının ön plana çıkması farklı disiplinlerin yakından ilgisini çeken yeni bir sorun alanı.
Toplumcu Meclis Bülteni 'Toplumcu Seçenek' , 2021
Covid-19 pandemisi dediğimizde, kapitalizmin bütünsel ve yapısal olarak mekansal örgütlenmesindeki dönüşümü gözleyebilmek için çok kısa bir dönemden bahsediyoruz. Pandeminin doğrudan kapitalizmin mekansal örgütlenmesini değiştirmesinden çok, öncelikle derinlerde var olan ve gündelik hayatta pek farkına varmadığımız mekansal ayrışma ve kategorileri, mekansal fay hatlarını daha görünür kıldı. Ama pandemi orta ve uzun erimde bu mekansal eşitsiz örgütlenme hatlarını daha da derinleştirme riski taşıyor. En azından 4 noktada görünür olan eğilimleri derleyebiliriz: a. Güvenlikli Sitelerde Sınıf, İçine Kapanma: b. Küçük ve Orta Ölçekli İşyerleri ve Meskenlerin İç İçe Geçtiği Mahalleler: c. İşyeri Covid-19 Kümelenmelerinin Görünmezliği d. Nanometrik Ölçekteki Virüs Küresel Kapitalizmin Kırılganlığını Ortaya Dökmesi
yenidenatilim.com
While rapid technological cahenges in the process of globalisation have speeded communications and transactions up between people and companies on one hand, this phenomenon has also caused an impression that space has increasingly been disappeared or lost its importance for the accumulation of capital on the other. The transformation in geographical scale from nations to local/regional is generally considered in a dualist sense that each of this two scales was contrary or alternative to the other. The debate goes till to a claim that the time overcame space so that the role of nation states came to the end as argued by David Harwey in his famous book titled 'The Condition of Post-Modernity'. In this paper the main argument is that capitalism, -as a system based on exchange of commodities instead of the needs of societies and makes production and exchange of values through the circulation of money imperative-will always need nation states particularly for legal and practical regulations that the relations of possession, production and circulation are required. However paper does not ignore or underestimate the primacy of time in capitalist system on the other.
apitalizmin incelenmesi hem kapitalist üretim tarznun soyut-formel bir nesne olarak sorgularunasım ve hem de kapitalizmin değişik aman ve mekaruarda büründüğü farklı tarihsel biçimlerin araşh rılmasını gerektirmiştir. Bu ikilikten hareketle, Marksist teoride genellikle kapitalist üretim tarznun-belirtik 'hareket yasalan' ile birlikte kapitalizmin 'soyut' teorisi gibi-ve kapitalist gelişmenin özgül tarihsel dönemlerinin tekelci kapitalizm, savaş sonrası kapitalizmi, neoliberal kapitalizm örnekle rinde olduğu gibi-ve belirli bir mekanla sınırlanmış örneklerin-Doğu Asya kapitalizmi, Alman kapitalizmi ya da New York City'deki kapitalizm gibi incelenmesi arasında bir aynm koyulmuştur. 'Çağdaş kapitalizm' kavramı Marksist tarhşmalarda kapitalizmin evrimine ve tarihsel safhalanna deği nirken genel bir terim olarak kullanılmışhr. Bununla birlikte, çağdaş kapitalizm terimi bir kavramsal temelle sınır landınlmış değildir. Bu kavram genellikle, Marksizm içerisindeki kapita lizmi 'dönemselleştirme' konusuna ilişkin çok net sırurlara hapsolmuş bir kuramsal tarhşmaya dalanmış bir kavramdır. Dönemselleştirme, genel hat lanyla, 'üretim güçleri ve ilişkilerindeki gelişmenin bir [üretim] tarzı daru lindeki toplumsal ilişkiler biçimine olan etkileri olarak tanımlanabilir ... Böy le bir dönemselleştirme, kendisini, arhk değere el koyma ve onu kontrol et me yöntemlerinde gösterecektir. Ü retimin toplumsaliaşması ilerledikçe bu yöntemler de artan bir şekilde toplumsallaşmış biçimler alacakhr' (Fine ve Harris, 1979, s. 109). Bu nedenle çağdaş kapitalizm kavramına çoğu kez ka
Sobider Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Sciences, 2019
Özet: Sanat, tasarım ve mimari birbirinden ayrı düşünülemeyen bir bütün halindedir. Bu bütünün her parçası birbiriyle ilişkili olduğu gibi birbiri içinde yer almakta ve etkileşmektedir. Mekan kavramına disiplinler arası yaklaşım çerçevesinde farklı anlamlar yüklenmiş ve sanatsal üretimin merkezi haline gelmiştir. Mekanın sanat ile olan ilişkisi onu içinde barındırmasının yanı sıra onunla bütünleşmesidir. Artık mekan sanatın sadece ögesi değil, bir parçası olmakta, hatta kendisi bir sanat eserine dönüşmektedir. Bu bağlamda mekan tasarımının bir eser olma özelliği ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada amaç, mekan-yapıt ilişkisini değil, mekanın bir yapıta dönüştürülmesini aktarmak, mekanın ögesi olarak çağdaş sanata değinmektir. İzleyici-yapıt deneyimini mekan ile bütünleştiren ve mekanın bir ögesi haline gelen örneklere yer verilerek literatüre katkı sağlamak hedeflenmektedir. Abstract: Art, design, and architecture are a whole that is not considered separate. Each part of this whole is interrelated, interconnected and interacting with each other. Within this scope, the interdisciplinary approach to the concept of space, different meanings have been assigned and space becomes the center of artistic production. The relationship of the space and the art become integrated with it besides holding it inside. Now, space is not only the element of art, but a part of it, and it is transformed into a work of art. In this context, becoming an artwork feature of the space design comes to exist. The purpose of this study is to convey the transformation of the space to artwork, not a space-work relationship, but to refer to contemporary art as the element of the space. It is aimed to give examples about audience-art work experience that integrated with space and became an element of the space and to contribute to the literature. Bu çalışma, 18-20.04.2019 tarihleri arasında Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi'nde gerçekleşen, 6. Uluslararası Güzel Sanatlar Sempozyumunda bildiri olarak sunulmuştur.
Sobider, 2017
Korku; herhangi bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu düşünen bireyin zihnini bulanıklaştıran, bedenini donuklaştıran; başa çıkılmadığı takdirde hayatını zindana çevirecek kadar güçlü olan bir duygudur. Korkunun oluşmasında birçok sebep/etken vardır. Biz bu çalışmamızda korkunun kökenlerini modernizm ve entelektüellik arasındaki bağda arayacağız. Modernizm, hem dünyada hem ülkemizde sancılı bir süreç olarak kendini göstermiştir. Korkunun, modernizmin ürettiği sorgulayan, düşünen, entelektüel bireyin zihninde açık veya örtülü olarak yerleştiğini söylemek mümkün. Modernizmin yaratmış olduğu Doğu-Batı ayrımı ve bu ayrımın entelektüel kesimde yarattığı çatışmaların korkuyu da içerdiği açıktır. Çalışmada özellikle ülkemiz entelektüelinin şartları ve bu şartların doğurduğu korku açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle çalışmamızda öncelikle korku kavramı açıklanmış, sonrasında modernizm ve entelektüelitenin yarattığı korkulara değinilmiştir.
2023
Copyright © Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Eğitim Yayınevi'ne aittir. Bütün hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre kitabı yayımlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik/mekanik yolla, fotokopi yoluyla ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, yayımlanamaz.
Sermayenin akışkanlığını arttırarak, uluslararası bir nitelik kazanması ve buna bağlı olarak ekonomi, siyaset, kültür gibi pek çok alanda yaşanan küreselleşme, artık herkes tarafından sorgulanmadan kabul gören yaygın bir düşünce. Aslında tarihsel olarak bakıldığında, kapitalizmin dünya ölçeğinde işleyen bir ekonomi olması ve sermayenin dünya çapında dolaşımı yeni bir olgu değildir. 18. yüzyıldan itibaren kapitalizm farklı coğrafyalar arasında ilişkiler ağı kuran, hareket alanının geniş olduğu bir ekonomik yapılanma göstermiştir. Ancak 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren bu dolaşımın hızı ve niteliği küreselleşmeyi yeni bir durum olarak karşımıza çıkarmaktadır. Küreselleşme kelimesi ile anlatılmak istenen, sermayenin dünya ölçeğinde işleyiş biçimindeki değişim, gelişen teknolojik ve kurumsal yapılanmaya bağlı olarak ortaya çıkan kapitalizmin gelişmiş yeni örgütlenme biçimidir. Sermayenin yeni teknolojileri kullanarak akışkanlığını arttırdığı, kapitalizmin yeniden şekillendiği bu ekonomik düzende sermayenin devir hızı, gelişen iletişim teknolojisi ve internet sayesinde sürekli artmaktadır. Moda ve hızlı eskimeye dayanan tüketim politikaları devir hızını kültürel platformda arttıran unsurlar olarak ortaya çıkmaktadır. Sermaye bütün dünyayı kendi üretim aracı olarak kullanmakta, yüksek bilgi gerektiren yazılıma dayalı üretim gelişmiş ülkelerde yoğunlaşırken, vasıfsız emeğe ihtiyaç duyan reel üretim, ücretlerin düşük, işçi örgütlenmesi ve çevre yasalarının zayıf olduğu coğrafyalara kolaylıkla akabilmektedir. Sermaye bu nitelikleri ile günümüzde devletler üstü bir nitelik kazanmıştır.
DergiPark (Istanbul University), 2013
Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 2018
Öz Çağdaşlık üzerine yapılan tartışmalara baktığımızda, çağdaşlık kavramı açısından en önemli sorunun, bu tanımlanan alana ilişkin uygun bir yer ve kuram, dolayısıyla eleştirel bir tavır bulma olduğunu görüyoruz. Bu çalışmada, gerçekten de böyle bir kuramda yeniliğin olup olmadığı, belirli bir ethos'un ifadesi olarak çağdaşın modernist ve post-modernist algılama ve kavranma kuramlarının deneyimlerinin ötesinde bir yaşantıya işaret edip etmediği ele alınacaktır. Bu amaçla, belki de, çağdaş dediğimiz durumun, olayın belirli bir siyaseti takip eden, bir yaşama alanını, yani belirli bir coğrafyaya ait zamanı ve mekânı tanımlayan bir adlandırma olup olmadığı tartışılacaktır. Bu makale'de ilk kez Nietzsche'de belirgin bir biçimde karşımıza çıkan "şimdiki zamanın", "zamana aykırılık" olarak formüle edilişi ile bu düşünceyi takip eden Giorgio Agamben, Michel Foucault, Gilles Deluze, Félix Guattari ve Jacques Rancière gibi filozofların konuya ilişkin düşüncelerine yer verilerek, kavramın radikal bir kopuş ve olay felsefesine doğru evrimi ele alınacaktır.
"MODERN" KENT VE KENTLİ KİMLİĞİNİN İNŞASINDA BİR ARAÇ OLARAK İŞÇİ YERLEŞKELERİ, 2024
Sanayi Devrimi 18. Yüzyıldan beri günlük yaşantının bir parçası olarak süregelen ve bugün halen tüm dünya ülkelerinde dönüşümü tetikleyen bir süreci tanımlamaktadır. Bu doğrultuda, tez çalışması Cumhuriyet’in devraldığı miras üzerinden gelişen ve günümüze kadar süregelen sanayi tesislerinin mekânsal planlamalarının, kentin hem fiziksel hem de toplumsal yapısını nasıl dönüştürdüğünü belirlemeye yönelik bir okuma yapmayı amaçlamaktadır. Devrimin beraberinde getirdiği yeni yaşam biçimlerinin, bir arada yorumlanabileceği mekânlardan biri olarak fabrika yerleşkelerinin sürecin eleştirel bir zeminde incelenmesine olanak sağladığı düşünülmektedir. Bu bağlamda “modern” kent ve kentli tahayyülünün Türkiye ve özelinde Bursa’daki karşılıkların araştırılmaktadır. Cumhuriyetin erken dönemlerinde Türkiye’deki iktisadi kalkınma planının dayandığı sanayi faaliyetleri doğrultusunda kurulan birinci sanayileşme dalgasının önemli tekstil fabrikalarından İpek- İş Fabrikası (1925), Merinos Fabrikası (1938) ve ikinci önemli sanayileşme dalgasının lokomotiflerinden olan otomotiv sektöründen Tofaş (1971) ve Renault (1971) fabrikaları ele alınmaktadır. Bu sektörler ve örnek kuruluşlar, faaliyet gösterdikleri süreç boyunca kente sağladıkları ekonomik, sosyal ve kültürel etkiler temelinde incelenmektedir. Bu tez çalışması, sanayi kuruluşlarının çalışanlarına yönelik olarak geliştirdiği barınma ve sosyalleşmeye yönelik yapılaşmalarını, üretim araçlarının ve toplumsal yapının modernleşme politikaları çerçevesinde değerlendirmektedir. Bu analiz, kentsel mekân ve toplumsal dinamikler üzerindeki karmaşık etkilerin anlaşılmasına katkı sağlamayı hedeflemektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Selçuk Üniversitesi edebiyat fakültesi dergisi, 2023
Fiscaoeconomia 2019, Special Issue (1) 1-18, 2019
DergiPark (Istanbul University), 2022
2012
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication, 2019
K24 Dosya - Züğürdün Çenesi, 2018
Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 1992
DergiPark (Istanbul University), 2016
Tezkire Dergisi, 2024
Mülkiye Dergisi 43(1), 2017
MİMARLIK BİLİMLERİNDE GÜNCEL AKADEMİK ÇALIŞMALAR, 2018