Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2016, GENEL İŞLEM KOŞULLARINDA İSPAT YÜKÜ
Çalışmamızda genel işlem koşullarında ispat yükü hususu incelenmiştir. Ayrıca konunun daha iyi anlaşılabilmesi adına genel işlem koşullarının tanımı, unsurları, genel işlem koşullarının yargısal denetimi ve özellikle yürürlük denetimi incelenmiş, ispat yüküne ilişkin hususlar açığa çıkarılmaya çalışılmıştır.
Antalya Bilim Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021
İsnadın ispatı konusu, hakaret suçları bakımından oldukça önemlidir. Esasen burada, gerçek olan hususlardan bahisle başkalarına karşı küçültücü, incitici davranışlarda bulunulabilip bulunulamayacağı sorunu söz konusudur. Türk ceza hukukunda hakaret suçunun konusunu oluşturan isnatlar bakımından kural olarak ispat yasaktır ve hakaret suçunu oluşturan isnatların gerçeği yansıtması, fiilin cezalandırılmasını etkilemez. Bununla beraber TCK m.127'de öngörülen koşulların bulunması halinde sanığa isnadını ispat imkânı tanınabilir ve eğer ispat ederse sanık bu fiilinden ötürü cezalandırılmaz. İsnadın ispatı Anayasa m.39'da da düzenlenmektedir. Ancak TCK m.127'nin Anayasa m.39 hükmü ile tam olarak örtüşmediği görülmektedir. Anayasa'da kamu görevi ve hizmeti yürütenlere yönelik isnatlar bakımından isnadın ispatı herhangi bir koşula bağlanmayarak mutlak bir hak olarak tanınmıştır. Oysa TCK m.127'de kamu görevi ve hizmeti yürütenlere yönelik böyle açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
ÖZEL HUKUK , MEDENİ HUKUK , YÜKSEK LİSANS
Yapım işlerinin pek çok uzmanlık konusunu birlikte içermesi, bu işlerin yapılmasında yüklenicilerin alt yüklenici çalıştırmasını adeta bir zorunluluk haline getirmektedir. Nitekim yapım işi ihalelerine ilişkin ihale dokümanı ve sözleşmelerde yüklenicinin alt yüklenici çalıştırmasını engellemeye dönük herhangi bir düzenleme de yapılamamaktadır. Ancak bu durum idarenin, alt yüklenici çalıştırılmasına ve alt yüklenicilerin onaylanmasına ilişkin takdir hakkının bulunmadığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Diğer taraftan idarenin bu takdir hakkının katı bir şekilde kullanılması ise işin yapılamaması sonucunu doğurabilecek ve süreç sözleşmenin feshine kadar ilerleyebilecektir. Dolayısıyla alt yüklenici çalıştırılması konusunda gerek idarenin gerekse yüklenicinin hak ve yetki sınırlarının dengeli bir şekilde değerlendirilmesi ve bu değerlendirme yapılırken doğabilecek olası uyuşmazlıkların da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Madde 1-4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 53 üncü maddesinin (b) fıkrasının ikinci bendine dayanılarak hazırlanmış olan bu Genel Şartnamenin amacı, iş sahibi idareler tarafından 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa göre sözleşmeye bağlanan her türlü yapım işinin yürütülmesinde uygulanacak genel esasları tespit etmektir.
I. ULUSLARARASI İSKİTLER VE ALP ER TUNGA SEMPOZYUMU, 2022
GÜNÜMÜZDEKİ TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE İHBAR SÜRELERİ
Çalışma mevzuatında iş sözleşmesinin sona erdirilmesinde ihbar uygulaması ve toplu iş sözleşmelerindeki düzenlemeler
İstihdam ve işsizlik hem makro düzeyde hem de yerel düzeyde politika yapıcılar açısından önemsenmektedir. Bu nedenle ulusal çapta politikalar geliştirilerek firmalara da istihdam etkisi oluşturacak doğrudan ve dolaylı destekler verilmektedir. Bu anlamda özellikle KOBİ desteklerinin firmaların performansı üzerinde genelde üretim ve istihdam açısından etkilileri olduğu literatürde uzun süreden beri tartışılmakla beraber, ana ilgili odağı hangi desteklerin nasıl ve ne derece istihdam üzerinde etki doğurduğudur. Bu çalışmanın amacı 2008-2011 dönemi itibariyle KOSGEB genel destek programının Isparta ve Burdur illerinde istihdam büyümesinde yarattığı etkilerin tobit ve logit analizleri ile değerlendirilmesi ve ekonominin lokomotifi olarak görülen bu işletmelerin söz konusu desteklerden faydalanmaları halinde istihdama ne derece önemli katkılar sağlanabileceğinin ortaya konmasıdır. Anahtar Kelimeler: Genel Destek Programı, KOBİ, İstihdam, Tobit Model JEL SINIFLAMASI: G38, J21, J58, L25, O22
XIII. ULUSLARARASI BÜYÜK TÜRK DİLİ KURULTAYI , 2018
P r o f . D r . B e k i r Ç İ NA R P r o f . D r . C e n g i z Ş A Hİ N D o ç . D r . S e l a h a t t i n A V Ş A R O G L U D r . O ğ r . U y e s i E r k a n A K G O Z E d i t ö r l e r
Medeni yargılama hukukunda ikrar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 188. maddesinde düzenlenmiştir. Ancak, HMK m. 188'de ikrarın tanımına yer verilmemiş olup; sadece ikrarın sonuçları ve ikrardan dönülebilecek durum düzenlenmiştir. İkrar, öğretide ve yüksek yargı kararlarında davanın taraflarından birisinin (veya vekilinin), diğer tarafın kendisinin (veya vekilinin) iddia etmiş olduğu vakıanın doğruluğu kendi aleyhine olacak şekilde kabul ve beyan etmesi olarak tanımlanmaktadır. İkrar tek taraflı irade açıklaması ile gerçekleştirilmektedir. İkrar hüküm ve sonuçlarını doğurabilmesi için karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne ihtiyaç bulunmamaktadır. Davanın taraflarınca bir vakıa ikrar edilmekle söz konusu o vakıa ispatın konusu olmaktan çıkmaktadır. Diğer bir ifade ile ikrar edilen vakıa ispat yükü üzerinde olan tarafça ispat edilmesine gerek bulunmamaktadır. Bununla birlikte, kural olarak ikrardan dönülmesi mümkün değildir. Ancak, HMK m. 188 f. 2 hükmü gereğince ikrar maddi hatadan kaynaklanması halinde ikrarda bulunan taraf, ikrarından dönebilir. Bu çalışmamızda da ikrardan dönülebilmesinin şartları ve ikrardan dönülmesi durumda ispatın konusu ile ispat yükü üzerinde durulması amaçlanmıştır.
İFA ENGELLERİ SİSTEMİNE GENEL BAKIŞ, 2017
İfa engeli kavramı Prof. Dr. Rona Serozan tarafından Türk hukuk literatürüne katılmış son derece anlamlı ve değerli bir tanım olarak yerini almıştır. Ancak kanunumuzda bu konu ile ilgili herhangi bir düzenleme mevcut değildir. Daha doğrusu yalnızca TBK m. 111’de diğer ifa engelleri başlığı altında bir hüküm mevcuttur. Türk ifa engelleri sistemi son derece dağınık, karmaşık, aynı olaylara farklı hukuki yaptırımlar getiren, nitelemesinin yapılması son derece güç, Serozan’ın ifadesi ile çağdışı kalmış bir sistemdir. Nitekim, kanunun uyuşmazlıklara dair hemen hemen hiçbir sözünün olmaması da bu tezi doğrular niteliktedir. Uyuşmazlıklara ilişkin çoğu durumda öğreti ve mahkeme kararlarına bakılmaktadır. Uluslararası mevzuatı da göz önüne aldığımızda durumun vehameti daha da ortaya çıkmaktadır. Çalışmamızda da genel olarak Türk ifa sistemin genel anlamı ile değerlendirip, eleştirilerimizi sunduk. Bunun yanında Türk doktrininde incelendiği ölçüde uluslararası mevzuat ışığında da konu ele alındı ve öneriler sunuldu.
Öz Geçmişten günümüze aktarılan ve maddi kültürün önemli parçalarından olan geleneksel tekstiller o yörede yaşayan halkın tarihini, yaşam tarzlarını, bulundukları coğrafyanın özelliklerini, içinde bulundukları dinsel ve sosyal yapının özelliklerini yansıtmaktadır. Geniş bir kültür yapısına sahip olan milletimiz, varoluşundan beri kültürüne sahip çıkmış, bu kültürün günümüze kadar gelmesini sağlamıştır. Kültürel devamlılık açısından geçmişte yaygın biçimde kullanılan tekstillerin gelecek kuşaklara aktarılması da önem taşımaktadır. Bu nedenle korumanın değeri bir kat daha artmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın konusunu Isparta’nın Gönen ilçesi evlenme âdetlerinde yer alan geleneksel tekstiller oluşturmaktadır. Gönen yöresinde gelin, damat ve akrabaların düğünde giyecekleri giysiler önceden belirlenerek işlemeli bohçalara yerleştirilmektedir. Gelinin çeyizinde, içi el işleriyle dolu sandık, yer yatağı, yorgan ve yastıklar bulunmaktadır. Sandığın içinde perde, ara danteli, etamin, yorgan kılıfı, yastık kılıfı, yazmalar, kanaviçeler, işlemeler ve gelinin giysileri yer alır. Gelin için hazırlanan geleneksel giysiler; gelinlik, yedek elbise, duvak, kırmızı pullu yazma, damat için takım elbise ve gömlektir. Isparta Gönen yöresi evlenme âdetlerinde yer alan geleneksel tekstiller; “bohça ve söz mendili”, “ev tekstilleri”, “giysiler ve kumaşlar”, “yer yaygısı dokumalar ve keçeler”, “yatak, yorgan ve yastık” başlıkları altında incelenmiştir. Bu çalışmanın amacı, Gönen düğünlerinde geçmişten beri süregelen geleneksel tekstilleri ele alarak yörenin geleneksel kültürüne ışık tutmak ve kaybolmaya yüz tutmuş bu kültürün literatüre kazandırılmasını sağlamaktır. Çalışma bu yönüyle özgün ve önemli bir değere sahiptir. --------------------- THE TRADITIONAL TEXTILES USED FOR WEDDING CEREMONIES IN ISPARTA-GÖNEN REGION Abstract Traditional textiles, inherited from the past is one of the most important part of our culture. They reflects the history, way of life, geographical aspects, religious and social organism of people who lives in the region. Turkish nation has always protected and helped his widely known culture and the movement since existence. As a cultural movement, transferring the textiles which were widely used in the past to the next generations is very important. And that’s why the term protecting becames vital. In this context, this work deals with the textiles which have an important place in Isparta Gönen’s wedding ceremonies. Bride, groom and relatives dresses are determined and put into bundles before the wedding cerenomy in Gönen region. In a bridal outfit you can see a handmade embroidered packing case, mattress, quilt and pillows. In the packing case a curtain, lace, coarse muslin, quilt cover, kerchief, canvas, embroiders and clothes of the bride. The traditional costumes, prepeared for the bride; wedding gown, replacement clothes, bridal veil, red sequined veil and for the groom; suit and shirt. In Isparta Gönen region, the traditional textiles which have important role in wedding cerenomies will be studied under the headlines of “engage one's word kerchief and bundle’’, ‘’Home Textile’’, ‘’Clothes and Fabrics’’, ‘’ Wovens and Felts’’, ‘’Shakedown, Quilt and Pillow’’. The aim of this study is handling the traditional textiles and enlighten their dissapearings traditions integrate into the literature which comes from past to present. In this way the work is genuine and valuable.
Sosyay Dışlanma Ekseninde Görmekten Kaçındıklarımız, 2023
Özet İnsanların ekonomik, kültürel ve politik alanlardan dışlanması ile toplumsal olarak önem verilen faaliyetlere katılımının olmaması sorununu niteleyen sosyal dışlanma günümüzdeki en önemli sosyal sorunlardan birisidir. Sosyal dışlanma kavramı, 1970'li yıllar itibariyle yoksulluk çalışmalarına farklı bir bakış açısı getirmiş ve maddi yoksunlukların ötesinde sosyal ve haklarla ilgili yoksunluklara dikkat çekmiştir. Yoksulluğun çok daha ötesinde yoksunlukların sadece kişisel nedenler ve maddi boyutlarda değil aynı zamanda toplumla ilgili, ilişkisel nedenlerle, çok boyutlu ve dinamik bir boyutta inceleyen bu kavram ayrıca iyice belirginleşen 'kırılganlığı' nitelendirmek için kullanılmıştır. Ancak kavramın muğlak ve çok boyutlu olması sosyal dışlanmış olarak nitelendirileceklerin tespitinde yeni açılımlar oluşturmuştur. Genel olarak bir "katılamama" sorununu nitelendiren sosyal dışlanma kavramı yoksulluk, eşitsizlikler ve ayrımcılık gibi farklı kavramlarla beraber analiz edilmesi sosyal dışlanmanın anlaşılmasına yönelik çalışmaların önemini artırmaktadır. Bu çalışma, genel perspektiften sosyal dışlanmanın anlaşılmasına yönelik mevcut literatürün bir değerlendirmesini sunmaktadır. Ayrıca bu çalışmada sosyal dışlanmanın anlaşılmasına yönelik yapılan tanımların değerlendirilmesinden sonra yoksulluk, ayrımcılık, eşitsizlik ve damgalanma gibi kavramlar ile ilişkisi ve farklılıkları üzerinde durularak sosyal dışlanma çalışmalarına katkı sunulmaktadır.
Evden çalışma (working from home), uzaktan çalışma (remote working) ya da tele-çalışma (teleworking) yeni bir konsept değildir. Koronavirüs salgını'ndan önce işletme dünyasında dijital devrimle birlikte giden bir tele-çalışma evrilmesi söz konusu idi. Bu evrilme koronavirüs salgını nedeniyle devrime dönüştü ve neredeyse bir gecede Türkiye dahil tüm dünyada ofisleri boşalttı, eve taşıdı.
GÜNÜMÜZDEKİ TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE ÜCRETLİ MAZERET İZİNLERİ
Toplu iş sözleşmelerinde ücretli mazeret izinlerine ilişkin düzenlemeler
Workplace discipline is the process that covers the rules set by the employer to ensure order in the workplace and protect work peace within the scope of the management right, the measures taken to ensure compliance with these rules, and the verbal and written sanctions applied. It is of great importance that the notifications are made in writing, in terms of imposing a punishment on the worker in workplace disciplinary proceedings or warning the worker in writing or verbally without being punished. One of the most important stages of the workplace discipline process is the preparation of a report about the worker. Minutes are kept in order to record any behavior of the worker in violation of the workplace rules and order, and to form a basis for disciplinary actions to be taken against the worker. Minutes are among the most important discretionary evidence frequently encountered in employee-employer lawsuits. For this reason, the form and content of the minutes drawn up about the worker within the scope of workplace disciplinary practices are important in terms of the employer's burden of proof.
COVID-19 KÜRESEL SALGINININ HUKUKTAKİ YANSIMALARI, 2021
GİRİŞ İnşaat sözleşmelerinde yüklenici, iş sahibinin borçlandığı bir bedel kar-şılığında, belirli bir süre yerine getirdiği iş görme faaliyetleri neticesinde, bir yapı meydana getirmektedir 1. Bu yüzden eseri meydana getirirken belirli bir süreye ihtiyaç duymaktadır. Çünkü yüklenici, iş sahibine karşı belirli bir iş görme edimini üstlenmekte ve yapı ancak yüklenicinin bir iş görme edimi neticesinde meydana gelmektedir. Sözleşmede öngörülen inşaatın başlama ve tamamlanma süreleri ile, kısmi süreler yüklenici açısından hayati bir önem taşımaktadır. İlk olarak, üstlenilen inşaat çalışmaları ile ilgili malzeme siparişlerinin verilmesi, işçile-rin temini, makine parkının, inşaat şantiyesinin kurulması gibi durumlar, inşaatın süresiyle yakından ilgilidir 2. İkinci olarak inşaat süresi, inşaat bede-linin belirlenmesi bakımından da önemlidir. Çünkü inşaat masraf ve harca-malarının büyük bir kısmı, doğrudan süreyle bağlantılıdır. İnşaat için yapılan ve kurulan tesislere, alet ve makinelere ve çalıştırılan teknik eleman ve işçi-lere, ne kadar uzun süre inşaatta ihtiyaç duyulursa, yüklenicinin masraf ve harcamaları o derece artmaktadır. Özellikle götürü (sabit) bedelli veya birim fiyatlı sabit bedelli inşaat sözleşmelerinde, yüklenici fiyat teklifini, belirli bir inşaat süresi için verdiğinden, bu süreye kesin surette uyması gerekmekte-dir 3. Aksi halde teklif bedelinin tespitinde, göz önüne alınmayan masraflar artabilir ve bunlara yüklenici katlanmak durumunda kalabilir. İnşaat sözleşmeleri açısından, özellikle edim konusu büyük ölçekli yapı işleri olan inşaat sözleşmeleri açısından, uygulamada süre olgusu büyük önem arz etmektedir. Büyük ölçekli yapı işlerini içeren inşaat sözleşmeleri
GÜNÜMÜZDEKİ TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE İŞÇİNİN, İŞVERENİN VE SENDİKANIN YÜKÜMLÜLÜKLERİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER
Bazı toplu iş sözleşmelerinde işçinin, işverenin ve sendikanın yükümlülüklerine ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. Raporda, günümüzdeki toplu iş sözleşmelerinde bu konudaki düzenlemelerin bazı örnekleri sunulmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.