GÜNDELİK HAYAT SOSYOLOJİSİ VE SİNEMA NEŞELİ HAYAT’ FİLM ÖRNEĞİ

Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'ne aittir. Yazılı izin alınmadan ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. ÜNİTE 2 © Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'ne aittir. Yazılı izin alınmadan ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. © Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'ne aittir. Yazılı izin alınmadan ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. ÜNİTE 4 © Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üni versitesi Açıköğretim Fakültesi'ne aittir. Yazılı izin alınmadan ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. © Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'ne aittir. Yazılı izin alınmadan ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz.

DİN ve HAYAT Sayı 24 Yıl 2015

2-Michel De Certau' nun otorite karşısında, sıradan insanların dikkati başka yöne çekmesini aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklamaktadır ? a-Maske b-Peruk c-Gözlük d-Kalkan e-Perde 3-Aşağıdaki sosyoloji tanımlardan hangisi Howard Becker'in sosyoloji tarifini en iyi yansıtır ? a-Sosyoloji, temel sosyal sorunlarla ilgilenen bir bilimdir. b-Sosyoloji, toplumsal eylemlerle ilgilenen bir bilimdir. c-Sosyoloji, toplumu natüralist bakış açısıyla inceleyen bir bilimdir. d-Sosyoloji, insanların mantık dışı davranışlarının bilimidir. e-Sosyoloji, toplum felsefesi yapan bir bilimdir. 4-Aşağıdakilerden hangisi sembolik etkileşim teorisine yöneltilen eleştirilerden biri değildir ? a-Toplum felsefesi yapmaktadırlar. b-Teorik temelleri zayıftır. c-Siyaset ve iktisat gibi makro faktörleri hesaba katmadıkları için …… d-İnsanın hislerine, güdülerine ve bilinç altına aşırı vurgu yapmaktadırlar. e-İnsanı sırf zihinden ibaret kabul etmekte ve hisleri, güdüleri, bilinçaltını ihmal etmektedirler. 5-Michel De Certau, insanın kendisine dayatılan kuralları kendine göre yeniden yorumlayıp yaşamını sürdürmesini neye benzetir ? a-Tüm kötü koşullara karşı inatla yeşeren bitkilere benzetir. b-Örümcek ağına takılmadan geçen eşek arılarına benzetir. c-Yaşamak için küçük balıkları avlayan büyük balıklara benzetir. d-Korkunca kabuğuna saklanan kaplumbağalara benzetir. e-Sürekli ayakları üstüne düşmeyi beceren kedilere benzetir.

Prof. Dr. Ensar Aslan’a Armağan, Fenomen Yayınları, s.353-370., 2022

Bir mekâna dair anlatılar sadece o mekânın fiziksel olarak var olmasıyla ilgili değildir. İnsan belleğinde yer alması, kutsal bir mekân ise ritüellerin sürdürülmesi ve geleceğe aktarılmasıyla da ilişkilidir. Dolayısıyla insanın varlığı ve insana dair olanın önemi ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, “gündelik hayat” kavramı merkeze alınarak Mardin yöresinde Şeyh Şaran’a ait olduğuna inanılan üç kutsal mekâna ait kült ve anlatılar değerlendirilecektir. Çalışmada toplum arasındaki bağları güçlendiren “gündelik hayat” kavramı, Şeyh Şaran tepesine yapılan ritüelistik yolculuk temelinde ele alınmıştır. Simmel’in “toplumu” ele alışından hareketle konuya yaklaşmak yerinde olacaktır. “Toplum da tıpkı organik bir beden gibi kendisini oluşturan unsurlar, yani bireyler arasındaki etkileşimlerden oluşur.” (Başdaner, 2020: 72) der. Bu yaklaşım Simmel’in, toplumun etkileşimsel bir yapıya sahip olmasını vurgulaması açısından önemlidir. Kaynak kişilerin mekâna dair anlatıları, anlatıların deneyim ve kültürel belleğin sürekliliğiyle ilişkilendirilmesi konuyu toplumsal bir düzlemde ele almayı sağlamaktadır. Bu etkileşimler temelde insanların dinsel, ahlaki, cinsel vb. birçok amaçla kurdukları ilişkilerden oluşur. Bu açıdan bakıldığında toplum, “statik ve sui generis (kendine özgü)” bir kendilik olmaktan ziyade, unsurların arasında sürekli yeniden kurulan bağların akışının şekillendirdiği bir oluşumdur. (Başdaner, 2020: 73). Şeyh Şaran’a ait tüm anlatı ve ritüeller de toplumun sürekli yeniden kurulan bağlarını hem şekillendirmekte hem de korumaktadır. Kutsalı korumanın halk arasında refleksi olarak değerlendirilen anlatı geleneğinin bu işlevsel yönü “gündelik hayat” kavramsal yaklaşımı ve kaynak kişilerin anlatımı esas alınarak çalışmanın teorik çerçevesi oluşturulacaktır. Kutsiyet atfedilenin korunması esnasında toplumun reflekslerinin, ritüellerinin ve anlatıların sürekliliğine katkıları da mekân, kült ve anlatı ilişkisi üzerinden okunacaktır. Söz konusu mekânlar; Mardin merkezde Kayacan sitesinin yakınlarındaki tepe, Kabala’da1 bir bahçe ve Savur ilçesinde bulunan Şeyh Şaran dağıdır.

SOSYAL SORUMLULUK ARACI OLARAK SİNEMA: HALAM GELDİ FİLMİNİN SOSYOLOJİK ANALİZİ, 2020

Giriş Sosyal bir canlı olmasının gereği olarak insan, yaşadığı top-luluk içerisinde tarih boyunca çeşitli sorumluluklar edinmiştir; ancak zamanla geçirdiği değişim ve gelişim sonucunda insanın var olan sorumluluklarına yenileri eklenmiştir. Tarih sahnesine çıkışının başlarında sadece kendisini ve ailesini hayatta tutma sorumluluğu bulunan insan, günümüze değin sorumluluk ska-lasını bir hayli genişletmiş durumdadır. Kapitalizmin yükselişi, insanı içinde yaşadığı toplum ve çevreye karşı duyarsız olmaya (artan çevre, su ve hava kirlilikleri, yükselen yozlaşma, eşit ve elverişli olmayan çalışma koşulları, aile içi şiddet, çocuk işçiler vb.) sevk etse de gelişen medya teknolojileri vasıtasıyla insanla-ra bu konudaki sorumlulukları hatırlatılmaktadır. Hem görme hem de işitme duyularına aynı anda seslenebilen sinema, bu özelliğini çeşitli, renkli ve eğlenceli içerikler ile zenginleştirerek daha da güçlendirmektedir. Sinemanın yalnızca ses ve hareketli imgelerden oluşan bir medyum olduğunu söylemek çok sığ bir bakış açısı olacaktır. Zira sinema, pek çok konuda toplumsal değişim ve sosyal farkındalık oluşturma noktasında hatırı sayı-lır derecede etkili bir araçtır.

Gündelik, sıradan olanın rutin akışı içinde, sosyal yapının ve aktörün doğrudan etkileşimi ve ilişkisi içinde yeniden ve yeniden üretilir. Bir etkileşim alanı olarak gündelik hayat, diyalektik bir sürece işaret eder: Sosyal gerçeği yaratan ve sosyal gerçeklik tarafından yaratılan. Failin kim olduğu ve yapı ile ilişkinin neliği üzerine yoğun tartışma, bu diyalektik süreci anlamanın araçlarından biridir. Gündelik hayat, muğlak, sınırları net olmayan bir olgudur. Gündelik hayatın bu muğlaklığı, heterojen bir yapısı olmasından kaynaklanır. Homojen olmayan bu etkileşim alanı, çoğullukların izlenmesine kapı aralar. Faillerin benliklerini ortaya koymasına zemin oluşturur. Bu açıdan gündelik hayat ve gündelik hayatın sosyolojisi, toplumsal ilişkilerin görünürlüğünde önemli bir kaynak haline gelir. Çalışmada yanıt aranan sorulardan birkaçı şöyle sıralanabilir: Gündelik nedir? Gündelik hayatın sınırları nelerdir? Gündelik hayatın sosyolojisi muğlaklığına rağmen mümkün müdür? Bu sorulara yanıt ararken gündelik hayat sosyolojisindeki öncü kavrama yaklaşımları ile gündelik hayat sosyolojisinde öne çıkan diğer isimlerin değerlendirmeleri incelenmiştir. Bu yaklaşımlardan hareketle gündelik hayat tanımlanmış ve gündelik hayat sosyolojisinde öne çıkan kavramlar incelenmiştir.

ŞEYH GALİB DİVÂNI'NDA SOSYAL HAYAT UNSURLARI, 2018

Şeyh Galib, Klasik Türk şiirinin son büyük şairi olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda Sebk-i Hindî akımının en önemli şairlerindendir. Toplum içinde yaşayan şairlerin sosyal hayattan kopuk olduğu düşünülemez. Divân şairleri de yaşadığı topluma kayıtsız kalmamış, yaşadıkları dönem ait sosyal hayatla ilgili birçok unsura şiirlerinde yer vermişlerdir.18. yüzyıl şairlerinden Şeyh Galib de yaşadığı döneme dair gözlem ve tecrübelerini değişik hayallerle süsleyerek şiirlerine ustaca yansıtmıştır. Bu çalışmada Klasik Türk şiirinin en büyük şairlerinden Şeyh Galib Divânı'ndan yola çıkarak eserdeki sosyal hayat unsurları tespit edilmiştir. Aynı zamanda Şeyh Galib'in şiirlerinde 18. yüzyıldaki sosyal hayatı yansıtan unsurlar, çeşitli başlıklar altında sınıflandırılarak bunlara örnekler verilmiştir.