Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
24 pages
1 file
Değerlendirme: Bu makalenin ön incelemesi iki iç hakem (editörler-yayın kurulu üyeleri) içerik incelemesi ise iki dış hakem tarafından çift taraflı kör hakemlik modeliyle incelendi. Benzerlik taraması yapılarak (Turnitin) intihal içermediği teyit edildi. Etik Beyan: Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur. Yapay Zeka Etik Beyanı: Yazarlar bu makalenin hazırlanma sürecinin hiç bir aşamasında yapay zekadan faydalanılmadığını; bu konuda tüm sorumluluğun kendisine(kendilerine) ait olduğunu beyan etmektedir.
Spor, Eğitim ve Çocuk, 2022
Sosyal medya platformları bireylerin bir ortak ilgi alanı ve amaç etrafında buluştukları alanlar olarak, kullanımları teknik beceri gerektirmeyen interaktif mecralardan oluştuğu için internetin olduğu her yerde kendilerine üye bulmuşlardır. Bu çalışmanın amacı dijital şiddet (bir çatı terim olarak siber zorbalık), nefret söylemi ve nefret suçu kavramlarını gündeme getirmek, açıklamak; sebep olan faktörleri irdelemek ve olası çözüm yollarını paylaşarak literatüre katkı sağlamaktır. Çalışmanın kapsamına uygun olarak anahtar kelimelerle yapılan Google Akademik taraması sonucunda on makale belirlenmiş ve doküman analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Betimsel analizi baz alınarak makaleler yıl, alan, konu, evren, veri toplama aracı, analiz yöntemleri bakımından da incelenmiş ve veriler tablolaştırılmıştır. Bu analizin sonucunda kamusal ve özel alan ayrımının önemsizleşmesinin, yeni medyanın denetimsizliğinin ve bireyin kendini ait hissettiği gruplardan edindiği ön yargıların şiddeti ve nefreti ortaya çıkardığı sonucuna ulaşılmıştır. Analize tabi tutulan araştırmalardan hareketle, siber zorbalıkla nasıl mücadele edilebileceğine dair öneriler sunulmuştur. Siber zorbalık ve nefret söylemi çözüm metotları arasında, değerler eğitimi, medya okuryazarlığı eğitimi, öfke kontrolü, aile ve okul içi müdahaleler, siber zorbalık mücadele programları ve en etkilisi olduğu söylenen empati tabanlı müdahaleler yer almaktadır.
Journal of Social and Humanities Sciences Research, 2021
Sosyal medyada ötekiyi imleyen aşağılayıcı, kaba ve sert sözcükler nefret söyleminin ve dijital linç kültürünün yaygınlaşmasına zemin hazırlamaktadır. Özellikle toplumsal infial yaratan olaylar ekseninde kamusal tartışmaların merkezi konumunda olan Twitter, nefret söylemi çerçevesinde dijital linç durumlarının yaşandığı bir mecra olarak dikkat çekmektedir. Nefret söylemi ve dijital linç; toplumsal duyarlılığa, diyaloğa ve empatiye zarar verirken toplumsal bir kutuplaşma da meydana getirmektedir. Buradan hareketle bu araştırmanın konusunu, yüzüne asit atan eski erkek arkadaşı Casim Ozan Çeltik ile evlenen Berfin Özek'e yönelik Twitter'da yapılan paylaşımlar oluşturmaktadır. Bu paylaşımlar, nefret söylemi ve dijital linç bağlamında Eleştirel Söylem Çözümlemesi ile incelenmektedir. Çalışmada öncelikle nefret söylemi ve dijital linç kavramları açıklanmaktadır. Ayrıca bu çerçevede sosyal medyanın kalabalıkların bilinçdışı fevri ve asabi tutumlarını güçlendirme ihtimalinin olduğuna işaret edilmektedir. Çalışma kapsamında elde edilen sonuçlar, paylaşılan içeriklerin her an siber zorbalığa ve ötekileştirmeye dayalı dijital bir linçe zemin oluşturabileceğine ve bu tarz ifade biçimlerinin toplumsal empatiye zarar verdiğini ortaya koymaktadır.
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2022
Her geçen yıl internetin ve ona bağlı mobil araçların yaygınlaşması, dijital sosyal ağlara erişebilirliğin zaman ve mekandan bağımsız doğası, gündelik yaşamın rutin/akışını da değiştirmektedir. İnternet teknolojilerinin gelişimi sonucunda yaşanan kültürel ve toplumsal değişim Manuel Castells’e göre, “ağ toplumu”nu yaratmıştır. Gerçek ile sanalın birbirine karıştığı ağ toplumlarında yaşama ilişkin algı da dönüşmüştür. Baudrillard’a göre bu hipergerçeklik çağında gerçeklikten söz edilemeyeceği için taklit de yerini benzeşime bırakmıştır. Bireylerin benlikleri de katılımcısı oldukları sosyal medya platformunun habitusuna göre şekillenmektedir. Arkadaşlık kurma, mesajlaşma, albüm oluşturma ya da profesyonel bir iş ağına katılım amacıyla bu çevrimiçi sosyal ağların ortak unsuru profillere yansıyan “kusursuz” imajlardır. Burada bireyler, ister öz-sergileme isterse de bilgi paylaşımı amacıyla onlardan beklenildiği gibi kusursuz bir performans sahnelenmektedir. Kusursuzluğun kültürel olarak...
Medya ve Din Araştırmaları Dergisi, 2021
Enformasyon teknolojilerinin hizla gelismesiyle birlikte dijital surecler toplumsal hayatin hemen her alanina nufuz etmektedir. Sosyal bilimlerde bu alana yonelik genis bir literatur simdiden olusmus durumda. Fakat dijital cagin farkli kulturler acisindan anlami hala incelenmeye muhtac gorunmektedir. Bu calisma soz konusu ihtiyaca binaen calismalarini sekillendiren Nazife Şisman’in dijital kulture, bu kulturun dinle iliski bicimlerine dair ortaya koydugu fikirleri konu edinmektedir. Şisman dijital surecleri, mevcut literaturun teorik yaklasimlari ve kavramsal cerceveleri uzerinden analiz etmekte, dijitalligin din ile iliskisini calismalarinda merkeze almaktadir. O temelde meseleyi dort boyutta incelemektedir. Bunlar: Yasanan gerceklikle dijital dunyanin gercekliginin ic ice gecmesi sonucu ortaya cikan bir gerceklik kaybi. Dijital teknolojilerin gundelik hayata hakimiyetinin bicimlendirdigi kultur. Bu kulturun Muslumanin dunyaya bakisi ve kimligine etkileri. Dijitallesmenin bilginini...
The Journal of International Social Research, 2015
Günümüzde nefret söyleminin en çok üretildi i ve dola ıma sokuldu u mecralardan biri yeni medyadır. Yeni medyanın katılımcı, kullanıcı türevli ve âdem-i merkeziyetçi yapısı, onu geleneksel medya kar ısında ayrıcalıklı ve üstün bir konuma yerle tirirken, nefret söyleminin de yaygın ve denetimsiz bir ekilde üretilmesine olanak tanımaktadır. Bu çalı mada, Türkiye'nin en çok kullanılan sosyal medya a larından biri olan Ek i Sözlük'te üretilen ve payla ılan nefret söylemi ele alınmaktadır. Temmuz 2014'te srail tarafından Gazze'ye yapılan askeri operasyon sonrasında Türkiye'de artan Yahudi kar ıtlı ı çerçevesinde Ek i Sözlük'te Yahudilere yönelik nefret söylemi incelenmi tir. Çalı manın amacı, Ek i Sözlük özelinde yeni medyadaki yaygın nefret söylemine dikkat çekmek; internette kullanıcı yorumlarının yöneldi i ki i ya da grubu a a ıladı ını, ötekile tirdi ini, hatta nefret suçuna hedef gösterdi ini ortaya koymaktır.
DergiPark (Istanbul University), 2020
Dinin, genel olarak toplum, özel olarak topluluk/grup ile etkileşimi/ilişkisi din sosyolojisinin ana konuları arasındadır. Din sosyologlarının üzerinde durduğu din-topluluk ilişkileri, dikkate değer bir inceleme alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde artan dijitalleşmeyle birlikte din-topluluk ilişkileri/etkileşimleri sanal ortama aktarılmış veya taşınmıştır. Teknolojideki yeni gelişmeler ve sanallaşmayla birlikte günümüzde, geçmiş dönemin yüz yüze (aracısız) toplumsal ilişkiler örgüsü, farklılaşarak sosyal medya alanlarına aktarılmaya başlanmıştır. Bireyler, toplumsal ve gündelik yaşamlarındaki faaliyet ve eylemlerini artık apaçık bir biçimde resmederek ve yorumlayarak küreselleşen sosyal medyada herkesin beğenisine sunabilme imkânına sahiptir. Her geçen gün sosyal medyaya olan rağbet artmakta ve böylece toplumsallaşma da sosyal medyaya taşınmış görünmektedir. Sosyal medya toplulukları ilgi alanlarına göre çeşitli topluluklar oluşturmaktadırlar. Bunlar arasında din ile ilgili olan topluluklar, yani dini topluluklar da bulunmaktadır. Toplumsal anlamda önemi haiz olan dini toplulukların sosyal medya kullanımları incelenmesi gereken önemli bir konudur. Modern dönemde sosyal medyada oldukça fazla sayıda sanal dini topluluk hesaplarının/sayfalarının kullanıcılar/katılımcıların hizmetine açıldığı görülmektedir. Söz konusu sayfalar, dinsel veya dine atıf yapılan bir fikir/düşünce, bilgi, tartışma, değerlendirme/yorum, video ve resim paylaşımlarıyla dikkat çekmektedir. Çalışma, sosyal medya vasıtasıyla sanallaşan dini toplulukları sosyolojik bir yaklaşımla ele almayı amaçlamaktadır.
Sosyolojik Bağlam Dergisi, 2023
This work is licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0).
Dijital Dünyanın Din(dar) Yorgunluğuna Etkisi Üzerine Bir Değerlendirme /An Analysis on the Impact of the Digital World on Religious Fatigue, 2024
İnsanlık tarihi hayatın birçok alanına dair gelişim, değişim ve dönüşümlerle doludur. Tarih boyunca belli bir seyirde devam eden bu gelişim ve değişimler 1800’lü yıllarda meydan gelen sanayi devrimiyle farklı bir seviyeye ulaşmıştır. Zira bu dönemden sonra başlayan ve artarak günümüze kadar devam eden teknolojik gelişmeler bireylerin ve toplumların hayatını hem çok yönlü hem de çok yoğun bir şekilde etkilemektedir. Dijital dünya (sosyal medya, YouTube, internet vb.) da işte bu teknolojik gelişmelerin önemli sonuçlarından biridir. İlk olarak 1990’lı yıllarda gündeme gelen ve dijital bilgi arşivlerine bağlı sanal bir dünyayı ifade eden dijital dünya, bugün küçükten büyüğe birçok insanın yaşamında önemli bir yer işgal etmektedir. Öyle ki söz konusu bu dijital mecralar/platformlar bireylere eğlenebilecekleri, öğrenebilecekleri, boş vakit geçirebilecekleri ve iş yaşamlarını yürütebilecekleri birçok kullanım alanı sunmaktadır. Ancak bu alanlar bir yandan insanların sosyal, siyasi, ekonomik, eğitim, eğlence hayatlarına bazı kolaylıklar sağlarken diğer yandan birtakım olumsuzlukların ortaya çıkmasına da sebep olmaktadırlar. Özellikle son yıllarda teknolojik dayatmanın (doğrudan olmasa da) bir sonucu olarak dijital dünya, bireyin hayatının diğer birçok alanında olduğu gibi dini yaşamı üzerinde de birtakım olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Bu olumsuzluklardan önemli bir tanesi ise 2000’li yılların başından itibaren özellikle ülkemizdeki Müslüman bireylerin yaşamında görülen ve çok farklı sebeplerle dini hususlardan zihnen ve ruhen yorulduklarını ifade eden din(dar) yorgunluğudur. Nitekim dijital dünyanın son yıllarda yaygınlık kazanması, Müslüman bireylerin dinin her türlü yorumuyla daha fazla temas kurmalarına, din yorumlarının mevcut soru alanı karşısındaki yetersizliğine şahit olmalarına, dini açıdan gerekli-gereksiz, doğru-yanlış bilgi bombardımanına maruz kalmalarına ve dolayısıyla ileriki zamanlarda manevi tükenme yaşayarak yorgunluk havasına girmelerine sebep olmaktadır. İşte bu tebliğde dijital dünyanın Müslüman bireylerin yaşadığı din(dar) yorgunluğundaki etkisi literatür çerçevesinde ele alınacaktır. Buradan hareketle çalışmanın problemi, teknolojik dayatma bağlamında dijital dünyanın bireylerin din(dar) yorgunluğu yaşamalarında bir etkisi var mıdır? Sorusuna cevap bulmaktır. Çalışmanın temel amacı ise dijital dünyanın Müslüman bireylerin din(dar) yorgunluğu yaşamalarındaki rolünü değerlendirmektir. Bu bağlamda, öncelikle çalışmanın temel kavramlarına kısaca değinilecek daha sonra dijital dünyanın din(dar) yorgunluğundaki rolü üzerine değerlendirmelerde bulunulacaktır. Son olarak yapılan tanımlama ve tartışmalarda ulaşılan sonuçlar özetlenerek bazı önerilerde bulunulacaktır.
2021
media is now individuals, and anything done by individuals suddenly becomes a trend and spreads around the world. It is seen that these meaningless behavior patterns, which affect everyone regardless of young or adult, are mostly adopted by young people. It is witnessed that many issues that are included in the field of religion and values are questioned, criticized and devalued on social media. These attitudes, which affect young people's perspective of life and religion, are acquired from social media or accelerated by the influence of social media. This study focuses on discourses effects on young people's perceptions of religion and deals with the issue with examples from a holistic perspective. The study was prepared as a qualitative case study. In the sample of social media platforms YouTube and Twitter, it is seen that an understanding of morality shaped by behavior patterns such as violation of privacy, gossip, mockery and swearing is placed, the thoughts of young people are affected by appealing to their feelings, and negative comments about religion and their styles are easily encountered. In this respect, in the study, it is recommended to take into account the interests of young people in studies to prevent the negative effects of social media on young people, and to communicate with young people about social media.
Turkish Studies-Social Sciences
Cite as/ Atıf: Öztekin H., Öztekin A. (2020). Dijital oyunlarda nefret söylemi ve ayrımcı dil: agar.io örneği, Turkish Studies -Social, 15(1), 533-558. https://dx.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Social Sciences A Fresh Start Sosyal Bilimler Yeni Bir Başlangıç, 2016
İstanbul Kent Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 2021
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2020
2013
IV. INTERNATIONAL EUROPEAN CONFERENCE ON SOCIAL SCIENCES, 2019
Tevilat Selçuk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi, 2021
İnönü Üniversitesi İlahyat Fakültesi İslâm ve Yorum V Uluslararası Sempozyum Dijitalleşme ve Din (imkânlar, Sorunlar ve Sınırlar), 2021
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2023
Medya ve Din Araştırmaları Dergisi | Journal of Media and Religion Studies, 2023
International Journal of Social and Humanities Sciences, 2021
AJIT-e: Online Academic Journal of Information Technology 2017-Special Issue, 2017
İlahiyat Tetkikleri Dergisi, 2020
Medya ve Nefret Söylemi Der. Mahmut Çınar