Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2024, XIX. Yüzyıl Sonlarında Balıkesir
…
28 pages
1 file
Kitap bölümü, ss. 142-165
Eskişehir Yerel Tarih Araştırmaları III, 2024
Gündelik yaşam teriminin bize anlatmak istediği; gün/ günler içinde insanın beslenme, barınma, giyinme, eğlenme, ibadet etme ve bu gibi faaliyetleridir. Bu faaliyetlere öznelik eden yiyecek, mekân, giysi, eğlence araçları ve ibadethaneler ise bir bütünlük içinde maddi yaşam kültürünü oluşturmaktadır. 241 Eğer bir toplumda gündelik yaşam tekrar üretilmiyorsa toplum için bir krize doğru gidiş başlamıştır demektir çünkü toplumsal yapıdaki işlerlik bahsedilen rutinlerin tekrarı ve geliştirilmesiyle sağlanmaktadır. 242 Gündelik yaşamda bireylerin her gün tekrarladıkları rutinler, alışkanlıklar ve faaliyetlerden oluşan yaşam biçimleri kişilerin sosyal, ekonomik, kültürel ve psikolojik
Turkish Studies - Historical Analysis, 2020
The villages and neighborhoods, which are the lowest administrative units of the Ottoman Empire, are worth considering in every aspect. Attractive topics such as political events and changing aspects of the state are of course more interesting to the researchers, but the people who form the whole of the cities need to find a place among them. Mukhtars and imams representing the lowest level of the Ottoman administrative system and the connection of the people with the center are important figures in terms of their effects (influences) on the people. The reformation process that began in the Ottoman Empire starting from the seventeenth century reached a point where it was spread to almost all areas of the state by the nineteenth century. Of course, the neighborhoods in the cities and the villages where the majority of the people live are affected from this situation. In this study, the newly established village administration in Balıkesir is explained by making use of the register numbered 1659 in Ruus Records in the Ottoman Archives. The Ruus Office is the unit where all civil servants other than high-ranking viziers, the admistrator of state (beylerbeyi) and governer (sancakbeyi) are appointed and registered. Since the names of the selected mukhtars were recorded in the register and sent to the Ceride Ministry, these registers were kept in Ruus Office. The information obtained from the book numbered 1659 belonging to Balıkesir has been compared with the previous studies based on the temettuat and kadı records. Thus, in the nineteenth century, the newly established village administration of Balıkesir has emerged. The social and economic structure of Balıkesir villages is also mentioned. In doing so the renewed Ottoman village administration in Balıkesir is discussed.
19.YÜZYIL SONUNDA BURSA SOSYAL HAYATININ BASINDAKİ YANSIMASI: BURSA GAZETESİ ÖRNEĞİ (1890-1893), 2005
19.yüzyıl itibariyle batıda meydana gelen teknik ilerlemeler ve sanayi devriminin etkileri, doğduğu topraklarla sınırlı kalmayıp; dünya ülkeleri üzerinde gerek teknik ve siyasi gerekse kültürel yönden bazı değişimlere neden oldu. Aynı dönemde bu etkenlere bağlı olarak gerileme sürecinde bulunan Osmanlı Devleti, bu durumdan kurtulmak için her sahada batı tarzı bir takım düzenlemelere gitti. Yapılan bu düzenlemeler ve batıyla olan temaslar, Osmanlı toplumsal düzeninde kendine has bir değişim dönemi başlattı. Merkezi yönetimin dışındaki yerel birimlerde bu değişim başkente yakınlık, ticaret yolları üzerinde bulunma gibi nedenlerle bölgeden bölgeye farklılık göstermekteydi. 19.yüzyılın ikinci yarısında başkente yakın bir kent olan Bursa, bu değişimi neredeyse İstanbul’la eş bir biçimde yaşamıştır. Ancak kentte bu değişimin hızını ve yönünü belirleyen bazı etkenler vardır. Nüfus bakımından etnik bir zenginliğe sahip olan kentte, ekonominin belli bir alandaki parlak tarihi olan ipekçilik ile sanayide makineleşmenin getirdiği yenilikler, sosyal değişmenin kent boyutundaki varlığına güzel örnekler vermektedir. Diğer yandan idari ve eğitim alanındaki yeni düzenlemeler, eşit haklara sahip vatandaş kavramına doğru-özellikle gayrimüslimler bakımından-uygulamaları gerçekleştirmekte; Bursa sosyal hayatında da bunun yansımasını görmekteyiz. Mekansal yapıda tiyatro, hastahane gibi Avrupai üslupta inşa edilmiş binalar, belediye binası gibi bürokratik merkezlerin ortaya çıkışı değişimin somut örneklerini oluşturmaktadır. Mahalle ve millet kavramlarının yıkıldığı bir dönemde Bursa kent dokusunda esnaf düzeninden öğrencinin ders programına kadar her şey değişmiştir. Bu değişmelerin dönemin basınına yansımasını konu edinen bu çalışmada, kaynak olarak Bursa gazetesinin 1890-1893 yılları arasındaki sayıları kullanılmıştır. Burada yer alan haberler doğrultusunda 19.yüzyılda Bursa sosyal hayatının bir tablosu çıkarılmaya çalışılmıştır.
Marmara Üniversitesi İktisat Tarihi Yüksek Lisans Tezi, 2020
Osmanlı İstanbulu’nda ikinci el eşya ticareti ve onun mekânı olan bitpazarları üzerine yapılmış araştırma sayısı sınırlıdır. Oysa ki Osmanlı toplumunda ikinci el eşya ticareti son derece yoğundu. İkinci el eşya arzını kaçak ya da buluntu mallar ile büyük oranda insanların vefatından sonra arkada bıraktıkları malların yeniden mübadeleye girmesi oluşturmaktaydı. Bu tezdeki ana amaç, ikinci el eşya ticareti organizasyonu için teşkilatlanmış olan bitpazarının kurumsal ve mekânsal yapısını, işleyiş şeklini ve müşteri-esnaf tipolojilerini açığa çıkartarak bitpazarının tarihsel seyrini ele almaktır. Günümüzde artık var olmayan İstanbul Bitpazarı’nın Osmanlı dönemindeki konumu mekânsal anlamda ele alınarak analiz edilmiştir. Bununla birlikte giyim başta olmak üzere her tür ikinci el eşya pazara gelebilmekteydi. Bu emtia çeşitliliği sadece bitpazarı esnafının değil diğer birçok esnaf grubunun da ilgisini çekmiştir. Dolayısıyla bitpazarı esnafının organizasyon yapısı ve diğer esnaf gruplarıyla ilişkileri de ortaya çıkarılmıştır. Son olarak Osmanlı’da ikinci el eşya tüketim kültürünün değişimi 19. yüzyılda dönüşen sosyal ve iktisadi dinamikler üzerinden irdelenmiştir.
19. Yüzyılın ikinci yarısı 1839'da ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlayan yenileşme hareketlerinin imparatorluğa bağlı merkezlerde yaygınlaşmaya başladığı bir dönemdir. Başta İstanbul olmak üzere, Selânik, İzmir ve Beyrut gibi İmparatorluk bünyesindeki büyük ticaret ve kültür merkezleri modernleşme hareketlerine sosyal ve kültürel açıdan en rahat ayak uyduran vilâyet merkezleri olmuşlardır. Bu durum söz konusu merkezlerin geniş art bölgelerinin bulunmasına, denize açıklığına, buna bağlı olarak birer liman kenti olmalarına ve nüfuslarının heterojen bir yapı göstermesine bağlanabilir. Fakat bu vilâyetlerin dışında kalan merkezler 19. yüzyılın ikinci yarısında sosyal ve kültürel açıdan nasıl bir değişim ve dönüşüm göstermiştir? Tanzimat inkılâbının getirdiği modernleşme hareketleri taşradaki vilâyetlere nasıl yansımıştır? Taşrada yenileşme ve modernleşme çalışmalarına bir direnç gösterilmiş midir? Bu soruların burada her yönüyle cevaplandırılması elbette mümkün değildir. Bizim cevaplandırmaya çalıştığımız veya en azından bir fikir sahibi olmaya çalıştığımız konu yüzyılın ikinci yarısında Balıkesir'deki modernleşme hareketleri ve Balıkesir'in 19. yüzyılın ikinci yarısındaki sosyal ve kültürel görünümüdür. Hatta burada bir dönem Hüdavendigar vilâyetine bağlı bir sancak olan, daha sonra müstakil vilâyet statüsünü yükseltilen Karesi vilâyetinin sınırlarının tamamındaki genel durumun bile özetlenmesi epeyce bir mesai ve emek isteyen bir iştir. Bu bakımdan makalemizde Karesi Vilâyet merkezini oluşturan Balıkesir şehrinin 19. yüzyılın ikinci yarısındaki sosyal ve kültürel görünümünden ve bu şehirdeki modernleşme hareketlerinden özet olarak bahsedilecektir.
Telif hakları Erciyes Üniversitesi'ne aittir, tamamı veya bir kısmı izinsiz basılamaz kaynak gösterilmeden iktibas edilemez.
ISPEC ULUSLARARASI SOSYAL ve BEŞERİBİLİMLER KONGRESİ, 2019
XIX. yüzyılda Siirt sancağı bulunduğu coğrafya itibariyle geniş bir araziye sahipti. Halkın geçim kaynakları arasında en büyük kısmı tarımsal faaliyetler oluşturmaktaydı. Zirai faaliyetler ilkel yöntemlerle yapıldığı için bu alanda çalışan insan sayısı oldukça fazlaydı. Siirt etrafında bulunan akarsular ve iklim şartlarının uygunluğu nedeniyle zirai ürünler açısından oldukça zengindi. Siirt sancağının önemli gelir kaynaklarından diğeri de hayvancılıktır. Sancağın coğrafi şartları ile geniş mera ve yaylalarının bulunması hayvancılığın gelişmesinde önemli etkendir. Bu çalışmada 19.yüzyılın ikinci yarısında Siirt sancağında tarım ve hayvancılığın gelişimi hakkında bilgiler verilip değerlendirmelerde bulunulacaktır.
arastirmax.com
Özet: Osmanlıda devlet adamlarının alim ve edipleri himaye etmeleri, onları konaklarında toplayıp ilmî, edebî sohbetler düzenlemeleri ilk dönemlerden itibaren bir gelenek halini almıştır. 19. yüzyılda ise bu gelenek daha da yaygınlaşmış, birçok devlet adamı, alim ve varlıklı kimsenin konağında düzenlenen toplantıların dönemin fikir hayatı üzerinde büyük tesiri olmuştur. Özellikle Sultan Abdülaziz devrinde Doğunun ve Batının meşhur alimlerinin aylarca misafir kalarak büyük itibar gördüğü konaklar, adeta birer akademi haline gelmiştir. Çoğu zaman bizzat konak sahiplerinin yönettiği toplantılarda ilmî, fikrî, edebî ve siyasî meseleler serbestçe tartışılmıştır. Konaklardaki bu ortam Doğu ve Batı düşüncesinin karşılaşmasını sağlamış, devrin siyasi şartlarının da yardımıyla bu karşılaşmadan Batı düşüncesi galip çıkmıştır. Bu sebeple konaklar, Osmanlı aydınları arasında Batı düşüncesinin yayılmasında önemli bir paya sahip olmuştur.
DergiPark (Istanbul University), 2023
Gizemli bir yolculuk olarak başlayan "Büyü" imgesi, toplumların yaşamış olduğu dünyayı anlama ve onu kendi amaçları doğrultusunda kontrol etme duygusu ile başlayan bu yolculukta, büyü artık ilk topluluklar için bir mistik inanç sistemi olarak etkin bir rol kazanmıştır. Dünyanın birçok farklı bölgesinde, ilkel toplumlarda başlayan büyü olgusu sonucunda, ortaya birçok farklı sanatsal pratikler çıkmıştır. Başta dışavurum olarak ortaya çıkarılan nesneler zamanla bir pratik halini almıştır. Bu sanatsal üretimler, mağara resimler ile başlayarak, hayvan derilerine, ağaç kabuklarına, kayalara, papirüslere, tuvallere, mermere ve birçok farklı malzeme ile birçok farklı eseler olarak ortaya çıkmıştır. "Büyü" olgusunun toplum üzerindeki etkisi sonucunda farklı dönemlerde, dini ve siyasi güç arasında bir anlaşma ya da bir savaş söz konusu olmuştur. Toplum içinde sanatçının edindiği rol kimliği ile toplumun yaşadığı inanç, büyü, din ve bunlar arsındaki savaş içerisinde yaşanan olguları gözlemlenmiştir. Sanatçılar ortaya çıkan bu olguları hisleri neticesinde, kendi oluşturmuş oldukları imgeleri kullanarak farklı çalışmalar ortaya çıkarmışlardır. 18. ve 19. yüzyıllar arasında birçok farklı bölgede yaşamış olan sanatçının yapmış oldukları sanat eserlerinde, geçmişten günümüze uzanan eserlerde esinlendiklerini ama kendi zamanları içerisinde bu esinlenmelerde değişimlerini ve yeniliklerini ortaya çıkarmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Journal of International Social Research
DOĞU BATI DÜŞÜNCE DERGİSİ, 2014
Uluslararası Hünkar Hacı Bektaş Veli ve Birlikte Yaşama Kültürü Bilgi Şöleni . Bildiriler ·tabı , 2022
Eyyûbîler'de İlmî Hayat ve Felsefî Düşünce, 2022
19. YÜZYILDA USTRUMCA’DA SOSYO EKONOMİK HAYAT, 2019
Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi, 2014
OSMANLI DÖNEMİNDE İNEGÖL , 2018
METİN EKİCİ ARMAĞANI, 2022
19. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA DİYARBEKİR’DE VEBA-İ BAKARÎ, 2018
Hikmet-Akademik Edebiyat Dergisi, 2019
19. YÜZYILDA RUSYA’NIN ETİYOPYA’DAKİ SİYASİ VE DİNİ FAALİYETLERİ (Prof. Dr. Mehmet Ali Ünal'a Armağan, Ank. 2018), 2018
Journal of Turkish Studies
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi (GTTAD), 2024
Atatürk Araştırma Merkezi, 2018