Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Kalıcı davranış değişikleri gerçekleştiren tüm eğitim faaliyetleri içerisinde bulunan planlı öğretim aşamalarında aktivitelerinin yürütüldüğü okul ortamları daha dar kapsamı ile dersliklerde oluşturulacak etkili, işlevsel, öğrenciyi merkeze alan sınıf kurguları; mekân ve tüm etkileşim paydaşları arasında olumlu sınıf iklimi yaratmakta, odaklanma ve işbirliği yapma becerilerinin gelişimine katkı sunarak öğretimden beklenen hedeflere ulaşıma aracılık etmektedir. Dersliklerde etkileşimin boyutunu öne çıkaran değişkenlerden biri olan sınıf iklimi; akademik başarı, öğrenmede motivasyon, olumlu tutum ve davranış geliştirmede pozitif katkılar sağlamaktadır. Bireyler, yaşamsal döngüde gelişimini genetik kodlamaları, içgüdüleri, zihinsel örüntüleri, duyguları yanında var olduğu çevre koşullarının etkisi altında gerçekleştirmektedir. Gelişim evresinde çocuğun içerisinde bulunduğu okul sistematiğinde gerçekleştirilecek etkili sınıf kurgularında çocuğun temas halinde bulunduğu fiziksel yapı ve donatılar, öğretim programları, öğretmen ve akran iletişimleri ile olumlu sınıf iklimi öğrenci gelişiminin şiddetini ve yönünü belirlemektedir. Çalışma ile, eğitim-öğretim aktivite süreçlerinin büyük çoğunluğunda öğrencinin temas içerisinde bulunduğu öğrenci mobilyalarının sınıf kurgusu içerisindeki etkinliğinin, gelişiminin ve mevcut durumunun irdelenmesi amaçlanmaktadır. Literatür taraması ile öğrenci mobilyalarının durumuna ilişkin veriler, yaşanan gelişmeler yanında mobilya etkinliği, verimi, oluşturduğu olumlu-olumsuz koşul ve sonuçlar ele alınmıştır. Ayrıca öğrenci ve mobilya etkileşiminde mobilyanın öğrencinin duruş sağlığına etkileri ve akademik başarısına katkıları ele alınmıştır.
ÖZET: Bu çalışmanın amacı sınıf öğretmenliği öğrencilerinin çevreye yönelik tutumlarının bazı değişkenler açısından incelenmesidir. "Öğretmen adayları çevreye yönelik ne düzeyde bir tutum göstermektedir?" sorusu araştırmanın problem cümlesini oluşturmaktadır. Bu araştırmanın modeli tarama modeli olarak belirlenmiş ve veri toplama amacıyla Çevresel Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Ölçek beşli likert tipi bir ölçektir. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 21, en yüksek puan ise 105'tir. Bu araştırmada ölçeğin Cronbach alfa değeri 0.82 bulunmuştur. Bu araştırma Eğitim Fakültesi Sınıf öğretmenliği programında eğitim gören 45 öğrenci ile yapılmıştır. Verilerin analizinde, öğretmen adaylarının, çevre sorunlarına yönelik tutumlarının, çeşitli değişkenler açısından anlamlı farklılık gösterip göstermediğinin belirlenmesi için yüzdelik, ortalama, standart sapma, ANOVA istatistiği ve t testi uygulanmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin; % 64,4'sı kız (n:29), % 35,6'ü erkek (n:16) idi. Öğrencilerin "Çevresel Tutum Ölçeği" puan ortalaması 85.11 ± 8,927 olarak saptanmıştır. Bu ortalama 5 üzerinden 4.05 değerindedir. Bu puan ortalaması öğretmen adaylarının çevreye yönelik tutumlarının istenen düzeyde olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin ölçek maddelerinden en yüksek puanları "Yerlere çöp atan yâda tükürenlere müdahale edilmelidir (4.49)" "Ozon tabakasındaki incelme tüm insanları tehdit etmektedir (4,40)", "Ozon tabakasına zarar veren, teknoloji ürünlerinin protesto edildiği toplantılar düzenlenmelidir (4.33)" en düşük puanları ise "Geri kalmış ülkelerdeki beslenme yetersizliği, çevre sorunlarının bir sonucudur (3.53)", "Ülkelerin, kendi doğal kaynaklarını istedikleri gibi kullanmalarına Birleşmiş Milletler dahil, hiç bir kurum yada kuruluş karışmamalıdır (3.67)" ve "Konut ve iş yerlerinde doğalgaz kullanmanın hava kirliliği sorununun çözümüne bir katkısı olamaz (3.73)" maddelerinden aldıkları belirlendi. Araştırma sonuçlarına göre sınıf öğretmenliği ikinci sınıf öğrencilerinin çevreye yönelik tutumlarının; cinsiyete, anne ve babanın eğitim düzeyine, ailenin ekonomik durumuna, yaşanılan yerleşim birimine ve sigara içme durumuna göre anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır. Ancak eğitimleri sırasında ailesi ile kalan öğrencilerin yurtta kalan öğrencilere göre anlamlı düzeyde daha düşük çevresel tutum puanına sahip olduğu belirlenmiştir.
The Journal of Academic Social Science Studies, 2014
toplumsal düzenin sağlanması için gereklidir. Okullarda ve sınıflarda etkili bir eğitim-öğretimin yapılabilmesi için de kurallar bir zorunluluktur. Sınıf kurallarının uyulması ve benimsetilmesi gerekmektedir. Böylelikle eğitimin niteliğinin artması sağlanacaktır. Kurallar beraberinde tarafsızlığı da getirirler. Öğretmenlerin sınıf içerisinde her öğrenciye tarafsız davranmaları kurallar doğrultusunda gerçekleşir. Öğrencilere verilen ödüller ve cezalar kişisellikten kurtarılır. Kendilerinden ne beklenildiğini bilen öğrenciler, bu beklentilere uygun davranışlar sergilerler. Sınıf kurallarının belirlenmesinde öğretmenlere ve öğrencilere bazı roller düşmektedir. Demokratik bir toplum yetiştirebilmek için öğretmenler, kural belirleme sürecine öğrencileri de katmalıdırlar. Öğrencilerle belirlenen kurallar, öğrencilere daha çok sorumluluk yüklemektedir. Kuralları öğretmenlerin rehberliğinde belirleyen öğrencilerin kuralları benimsemesi daha kolay olmaktadır. Aynı zamanda öğrencilerin istekleri doğrultusunda oluşturulan sınıf içi kurallara, öğrencilerin kendi istekleriyle uymaları söz konusudur. Öğrencilerde sınıf, kural, disiplin gibi kavramların yerleşmesinin sağlanabilmesi için öğrencilerin düşüncelerine önem vermek gereklidir. Bu çalışma da sınıf içerisinde sınıf kurallarının oluşturulması esnasında öğretmenlere düşen görevlerin neler olduğu üzerinde durulmuştur. Günümüzde öğrenci disiplinlerinde yaşanılan sıkıntılar, okul içerisinde artış gösteren şiddet eğilimleri, öğrencilerin sorumluluk almaktaki isteksizlikleri gibi sebepler nedeniyle okullarda meydana gelen olumsuz durumlarda artışlar görülmektedir. Bu sebeple sınıf kurallarının oluşturulması esnasında öğrencinin bulunacağı pozisyonlara da değinilen bu çalışma da, kaynak taraması yöntemi kullanılmış ve elde edilen bilgiler çerçevesinde bir takım önerilere gidilmiştir.
adyusbd.com
Öz Eğitim teknolojilerinin sınıf ortamında kullanılması; öğrenciler için dersi daha ilgi çekici hale getirmekte, hedeflere ulaşmayı kolaylaştırmakta, zaman kaybını engellemekte ve öğrenmeyi daha kalıcı hale getirmektedir. Yakın zamana kadar Türkçe derslerinde sadece basılı materyaller kullanılırken, teknolojik araçların kullanımı yenilenen ilköğretim programlarıyla birlikte daha da önem kazanmıştır. Ancak eğitim teknolojilerinde ne kadar gelişme olursa olsun bu araçların öğretmenler tarafından kullanılacağı unutulmamalıdır. Bu araştırmada sınıf öğretmenlerinin Türkçe derslerinde teknolojik araçların kullanımına yönelik görüşlerini belirlemek amaçlanmıştır. Araştırma Ankara ili merkezinde görev yapan 30 sınıf öğretmeni ile yürütülmüştür. Öğretmenlerin görüşlerinin belirlenmesi amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler betimsel ve içerik analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin yaklaşık dörtte üçü Türkçe derslerinde teknolojik araçların kullanılması gerektiğini düşünürken, yaklaşık dörtte biri ise Türkçe derslerinde teknolojik araç kullanımının gereksiz olduğunu düşünmektedirler. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin teknolojik araçları en çok görsel okuma ve görsel sunu ile dinleme öğrenme alanlarında en az ise konuşma öğrenme alanında kullandıkları tespit edilmiştir. Abstract Using educational technologies in the classroom contributes to make the lessons interesting for students, to facilitate achieving the objectives of the lesson to prevent the waste of time and to maintain a permanent learning. Although only printed media has been used in Turkish lessons until quiet recently, using technological tools has become more important with the renewed elementary school curriculum. But no matter how much improvement occur in the field of educational technologies, it shouldn't be forgotten that these tools are used by teachers. In this study it's aimed to define the classroom teacher's perspectives about using educational technologies in Turkish lessons. The study was carried out with the 30 classroom teachers in the centre of Ankara. Semi-structured interview forms were used to define the teacher's perspectives. The data has been analyzed through descriptive analysis and content analysis techniques. While three out of four teachers participated in this study think that educational technologies should be used in Turkish lessons, one out of four teachers on the other hand think that it is unnecessary to use educational technologies in Turkish lessons. Furthermore, it is determined that they use educational technologies mostly in visual reading, visual presentation and listening and learning environments on the other hand they use them in speaking and learning environments at least.
Araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin kendi görüşlerine göre özel alan yeterliklerine sahip olma düzeylerini belirlemektir. Veriler Kilis ili merkez ilçesindeki devlet okullarında görev yapan 222 sınıf öğretmeninden toplanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayınladığı Sınıf Öğretmenliği Özel Alan Yeterliğine göre uyarlanan anket kullanılmıştır. Yeterlik düzeylerinin derecelendirilmesinde ölçüt olarak yine bakanlığın belirlediği düzeyler kullanılmıştır (A1 A2 ve A3). Araştırma sonucunda Kilis ili merkez ilçesinde yer alan resmi ilköğretim okullarında görev yapan tüm sınıf öğretmenleri kendilerini 8 yeterlik alanında da A2 düzeyinde yeterli görmektedirler. Öğretmenlerin kendi yeterlik düzeylerini belirlemeye yönelik görüşlerinde cinsiyet değişkenine göre hiçbir yeterlik alanında anlamlı bir fark görülmemiştir fakat Eğitim düzeyi ve kıdem değişkenlerine göre bazı farklılıklar bulunmuştur.
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2017
Özet: Bu çalışmanın amacı sınıflarda yer alan bilgi iletişim teknolojilerinin kullanılmasına yönelik sınıf öğretmenlerinin mevcut olumsuz tutumların belirlenmesi ve öğretmenlerin bu ürünlerde yaşadıkları sorunların tespiti olarak belirlenmiştir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmış olup Sivas ilinde görevli 117 sınıf öğretmeni çalışmaya dâhil edilmiştir. Veri toplama aracı Türel'in (2012) " Öğretmenlerin Akıllı Tahta Kullanımına Yönelik Olumsuz Tutumları: Problemler ve İhtiyaçlar " adlı çalışmasında kullandığı anket temel alınarak hazırlanmıştır. Bu çalışmadan elde edilen veriler yüzde, frekans, aritmetik ortalama, t testi ve ANOVA kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen verilerin çözümlenmesi sonucunda sınıf öğretmenlerinin sınıflarında yer alan bilgi iletişim teknolojisine yönelik olumsuz tutum sergilemedikleri tespit edilmiştir. Ancak bu ürünler olmasa da derslerin aynı şekilde işlenebileceği, ürünlerin her ders için uygun olmadığı, öğrenci ilgisinin zamanla azalacağı ve bazı öğretmenlerin de bu ürünler yerine kara tahtayı kullanma tercihi olduğu belirlenmiştir. Sınıflarda yer alan bilgi iletişim teknoloji ürünlerindeki mevcut internet hızının yetersizliği, hazırlanan etkinliklerin ders amaçlarına uygun olmaması, bu ürünleri kullanmada teknik problemler ve bu problemleri gideren teknik personele ulaşmada sıkıntı yaşandığı tespit edilmiştir. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin bilgi iletişim teknolojilerine yönelik tutum ve bu ürünlerde yaşanılan sorunlar cinsiyet ve mesleki kıdem değişkenine göre incelenmiştir.
Üniversitesi E itim Fakültesinde gerçekle tirilen çalı maya Sınıf Ö retmenli i Anabilim Dalı'nda ö renim gören toplam 229 ö renci katılmı tır. Tarama yönteminin kullanıldı ı ara tırmanın verilerinin toplanması amacıyla Tav ancıl ve Keser (2005) tarafından geli tirilmi olan "Internet Kullanımına Yönelik Tutum Ölçe i" kullanılmı tır. Ara tırma verilerinin analizinde SPSS 12.0 programından yararlanılmı ve gerekli istatistiksel teknikler kullanılarak, ara tırmanın verileri analiz edilmi tir. Ara tırmanın sonucunda ö rencilerin yakla ık yarısının bilgisayar kullanmaya üniversite yıllarında ba ladı ı ve yakla ık üçte ikisinin de interneti e itim amaçlı kullandı ı tespit edilmi tir. Bunun yanı sıra ö rencilerin kendilerine ait bilgisayara sahip olma, interneti kullanma süreleri ve internete girdikleri mekan de i kenleri arasında da anlamlı fark tespit edilmi tir. Tav ancıl and Keser (2005) with the aim of collection of data of the research for which scanning method was employed. SPSS 12.0 Method was utilized in the analysis of the research data, and the research data were analyzed by means of the use of the essential statistical techniques. The results of the research indicated that almost half of the students began to use computer during their university years, and about two-third of them used the internet for educational purposes. In addition to that, there was found a great discrepancy between the rates of the students' having their own computers, the time they spent using the internet, and the places where they had an internet access.
ASOS JOURNAL, 2016
Bu çalışmanın amacı, öğretim elemanlarının olumlu sınıf iklimi sağlama yeterliklerinin ölçülmesinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı geliştirmektir. Bu amaçla hazırlanan 5’li likert tipi denemelik ifadeler açımlayıcı faktör analizi için 221 öğretmen adayına (eğitim fakültesi öğrencisi), doğrulayıcı faktör analizi için 230 (eğitim fakültesi öğrencisi) öğretmen adayına uygulanmış ve elde edilen veriler analiz edilmiştir. Yapılan faktör analizi, ölçeğin tek faktörlü olduğunu göstermektedir. Bu faktör, “olumlu sınıf iklimi sağlama yeterlikleri” olarak adlandırılmıştır. Madde-toplam korelasyonuna dayalı madde analizleri sonuçlarına göre deneme uygulamasına giren tüm maddelerin nihai ölçekte yer alabilecek nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Ölçekte bulunan maddelerin faktör yükleri 0,63 ile 0,86 arasında değişmektedir. Madde toplam korelasyonlarına dayalı iç geçerlik katsayıları 0,60 ile 0,84 arasında değişmektedir. Ölçeğin Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayı değeri 0,97’dir. Tüm bu sonuçlar, geliştirilen “Öğretim Elemanlarının Olumlu Sınıf İklimi Sağlama Yeterlikleri Ölçeği (ÖEOSİSYÖ)”nin, öğretim elemanlarının ve ölçeğin uyarlanması durumunda öğretmenlerin olumlu sınıf iklimi sağlama yeterliklerinin ölçülmesinde kullanılabileceğini göstermektedir.
ÖZET Günümüz eğitim anlayışının öğretme-öğrenme süreçlerine uyarlamaya çalıştığı çağdaş yaklaşımlar (yapılandırmacılık, eleştirel düşünme, problem çözme vb.), öğretmenlerin çok yönlü niteliklerinin bir parçası olarak, eğitim ortamlarında bilgisayar kullanabilmesini ve eğitim öğretim etkinliklerinde bilgisayardan faydalanmasını zorunlu hale getirmiştir. Öğretmenlerin öz-yeterlik düzeyinin yüksek olması, kullandığı ve eğitim sürecine dâhil etmeye çalıştığı bilgisayardan alacağı verimi doğrudan etkilediği için bu çalışmada, sınıf öğretmenlerinin bilgisayar ve internet kullanımı öz-yeterlik algılarını belirlemek ve öğretmenlerin farkındalık düzeyini artırmak önemli görülmektedir. Bu noktadan hareketle çalışmada, sınıf öğretmenlerinin bilgisayar ve internet kullanımına ilişkin öz-yeterlik algılarını bazı değişkenler açısından incelemek amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Malatya, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş il merkezindeki ilkokullarda görev yapan öğretmenler arasından, basit seçkisiz örnekleme yoluyla belirlenen 165 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır.Genel tarama modeli kapsamında ilişkisel tarama modelinin kullanıldığı bu araştırmada veri toplama aracı olarak Şad& Demir (2015) tarafından geliştirilen 16 maddeden oluşan ölçek 165 sınıf öğretmenine uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin bilgisayar ve internet kullanımına ilişkin öz-yeterlik algılarının uzmanlık gerektiren bazı beceriler dışında, genel olarak yüksek olduğu; öğretmenlerin bilgisayar ve internet kullanımı ile ilgili bir hizmet içi eğitim alıp almama durumlarına göre, bilgisayar ve internet kullanımı öz-yeterlik algıları arasında anlamlı bir fark olmadığı; öğretmenlerin mesleki kıdemlerine ve mezun oldukları yükseköğretim Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir.
Öz Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmenlerinin aile katılımına yönelik görüşlerini belirlemektir. Araştırma Afyon il merkezinde yer alan farklı sosyo-ekonomik düzeylere sahip 9 devlet ilkokulunda görev yapmakta olan 100 sınıf öğretmeni ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanan 4 açık uçlu sorudan oluşan anket aracılığıyla toplanmıştır. Araştırma verilerinin analizinde betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırma sonucunda sınıf öğretmenlerinin çoğu aile katılımının yetersiz olduğunu belirtmişlerdir. Sınıf öğretmenlerinin büyük çoğunluğu akademik ya da sosyal açıdan istenilen düzeyde olmayan öğrencilere sahip ailelerin okuldan uzak kalmaya çalıştıklarını; öğretmenin işine müdahale etmeye çalışan aileler olduğunu; kentsel bölgelerde aile katılımının daha çok önemsendiğini ifade etmişlerdir. Sınıf öğretmenlerinin çoğu sınıf içi aile katılımına sıcak bakmadığını belirtmiş bunun yanı sıra öğretmenlerin bir kısmı sınıf içi aile katılının zararlı olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Sınıf öğretmenlerinin aile katılımında yaşanan sorunlara ilişkin görüşleri ise öğretmenlerin aile katılımına ilişkin bilgi sahibi olmamalarından kaynaklanan sorunlar, ailelerin çocuklarına olan yaklaşımlarından kaynaklanan sorunlar, ailelerin programa ilişkin yeterince bilgi sahibi olmamalarından kaynaklanan sorunlar ve genel sorunlar şeklinde dört tema altında toplanmıştır.
uvt.ulakbim.gov.tr
Bu çalışmanın amacı sınıf öğretmenlerinin üstün yeteneklilik kavramı hakkındaki bilgi düzeylerini belirlemektir. Özel durum metodolojisi kapsamında yürütülen bu çalışma Trabzon'da ki ilköğretim okullarında görev yapan 55 öğretmen ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında üstün yeteneklilerin özellikleri ile ilgili bir test ve yarı yapılandırılmış mülakat yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulardan hareketle örneklemde yer alan sınıf öğretmenlerinin üstün yeteneklilerin özellikleri ile ilgili yeterli bilgi seviyesine sahip olmadıkları söylenebilir. Bu bilgi eksikliğinin üstün yetenekli öğrencilerin eğitim sürecini olumsuz etkilememesi için hem hizmet öncesi hem de hizmet içi eğitim sürecinde bu konu üzerinde önemle durulması gerekmektedir.
Milli Eğitim Dergisi, 2019
Bu çalışma sınıf öğretmenlerinin ev ödevleri hakkındaki görüşlerinin incelenmesi amacıyla nitel bir yaklaşımla yürütülmüştür. Bazı değişkenlere göre belirlenen 12 sınıf öğretmeni gönüllülük esasına göre çalışma kapsamına alınmıştır. Bu öğretmenlerin ev ödevleri hakkındaki görüşleri yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmadan elde edilen nitel veriler içerik analizine tabii tutulmuştur. Analiz işlemi sonucunda elde edilen bulgulardan, sınıf öğretmenlerin çocuk sahibi olma durumuna göre ev ödevleri hakkındaki düşünceleri “ev ödevi algısı”, “ödevlerin kontrol edilme durumu” ve “ev ödevi vermeyi görev olarak görme” açılarından farklılık göstermez iken “verilen ev ödevi türleri”, “ev ödevlerinin yapılmaması durumundaki öğretmen yaklaşımları” ve “öğretmenlere göre öğrencilerin ev ödevlerine ilişkin duyguları” noktasında farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
The main purpose of this research is determining the applications, the strategies followed and opinions of classroom teachers for homework. For this purpose a survey which consists of five-point likert type with 50 items and 3 open-ended questions is developed. In the research, with this regard, which has a descriptive qualification for the analysis of the data; mean, frequency and percentile values are used. Qualitative data is evaluated by content analysis. The survey is applied to 100 classroom teachers chosen from 11 primary schools in Adana by using simple random method. According to the data obtained from research results, the teachers’ answers for the survey shows that they generally do correct applications about homework.
Bu çalışma, sınıf öğretmenliği bölümünde okuyan öğretmen adaylarının toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Zeyneloğlu (2008) tarafından geliştirilmiş “Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçek maddeleri yorumlanırken, maddelere verilen cevapların frekanslarına (f)bakılmış, aritmetik ortalamaların öğretmen adayları için, bağımsız değişkenlerden cinsiyete göre farklılık gösterip göstermediğini hesaplamak için t testi (Independent Sample t Test) uygulanmıştır. Cinsiyet değişkenine göre öğretmen adaylarının toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarında anlamlı bir farklılık olduğu bulunmuştur [t=9,56; p<.05 (p=.000)]. Öğretmen adaylarının ölçek maddelerine verdikleri yanıtlar sonucunda, özellikle bir takım kültürel ve geleneksel değerlere ilişkin rollerin onlar tarafından önemsendiği ve benimsendiği gözlenilmiştir. Öğretmen adaylarının toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin maddelere daha çok kendi cinsiyet grubu lehinde tutumlar sergilediği görülmüştür.
Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin öğretim yazılımı kullanımına ilişkin görüşlerinin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda sınıf öğretmenlerinin öğretim yazılımı kullanımına ilişkin görüşlerinin, öğretim yazılımı kullanma düzeylerinin, öğretim yazılımı kullanımının öğrenci başarısına etkilerinin, öğretim yazılımlarının hangi dersler için daha etkili kullanılabileceğinin ve öğretim yazılımı kullanırken yaşadıkları sorunların belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı araştırma, durum çalışması deseni esas alınarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Muğla ili Marmaris ilçesine bağlı özel bir ilkokulda görev yapmakta olan altı sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmada verilerin elde edilmesi amacıyla araştırmacılar tarafından hazırlanan açık uçlu sorulardan oluşan görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme formunun hazırlanmasında ilk olarak ilgili literatür taranmış elde edilen bilgiler doğrultusunda görüşme soruları ortaya çıkarılmıştır. Araştırmanın örnekleminde yer alan öğretmenlerle odak grup görüşmesi yapılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmanın bulgularından elde edilen sonuçlara göre öğretmenlerin aktif olarak öğretim yazılımlarını kullandıkları ve genel olarak öğretim yazılımı kullanımına ilişkin olumlu görüşler belirttikleri belirlenmiştir. Ayrıca, öğretmenler öğretim yazılımlarının görsel ve işitsel öğeler içermesine, derse olan ilgiyi arttırmasına ve öğrenmeyi somutlaştırmasına vurgu yapmışlardır. Öğretmenlerin öğretim yazılımlarını tercih etme nedenleri arasında en çok kurumun tercih etmesi, video anlatımlarının etkili olması ve öğrencilerin ilgilerini çekmesi görüşleri ön plana çıkmıştır. Öğretim yazılımlarını kullanma * Bu makale 21-23 Mayıs 2015 tarihleri arasında Bartın Üniversitesinde gerçekleştirilen 14. Uluslararası Katılımlı Sınıf Öğretmenliği Eğitimi Sempozyumunda sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
İlköğretim programlarında köklü reformların yapıldığı 2005 yılında önemli değişikliklerden biri de ilk okuma yazma programındaki bitişik eğik yazısı uygulamasıdır. Günümüzde de bitişik eğik yazı uygulaması tartışmaları sürmektedir. Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya ilişkin tutumlarını belirlemektir. Araştırmacılar tarafından geliştirilen bitişik eğik yazı tutum ölçeğinin deneme formu 8’i olumlu, 8’si olumsuz 16 tutum maddesinden oluşmaktadır. Deneme formu 2014-15 güz döneminde 202 sınıf öğretmenine uygulanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda ölçeğin tek boyutlu homojen bir yapıya sahip olup toplam varyansın % 69’unu açıkladığı görülmüştür. Ölçek toplam 9 maddeden oluşmakta olup bu maddelerin 5’i olumlu, 4’ü olumsuz ifadeden oluşmaktadır. Ölçeğin maddelerinin Cronbach iç tutarlılık katsayısı 0,94 olarak bulunmuştur. Geliştirilen ölçek 2015-16 öğretim yılı güz döneminde Batı Karadeniz bölümünün bir ilçesinde görev yapan 265 sınıf öğretmenine uygulanmıştır. Araştırmada sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya yönelik tutumlarının olumsuza yakın düzeyde olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya yönelik tutumlarının cinsiyete, bitişik eğik yazıya yönelik ders alma durumlarına ve hizmet sürelerine göre farklılaşmadığı bulunmuştur. Ayrıca özel okullarda görev yapan sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya yönelik tutumlarının devlet okullarında görev yapan öğretmenlere göre ve eğitim enstitüsü mezunu sınıf öğretmenlerinin eğitim fakültesi mezunu öğretmenlere göre tutumlarının anlamlı şekilde yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.
The purpose of this study is to determine the attitudes of first and fourth grade students attending to classroom teaching department towards geography course. The working group of this study is occurred of 200 students. The data of the study has been collected by using “Geography Attitude Scale” developed by Demirkaya and Arıbaş. A 30 items geography scale is in the type of 5 point likert scale. The reliability co-efficient of the scale is Cronbach Alpha .92. In data analyze frequency and arithmetic average has been determined and t-test has been used in comparing the attitude points for the free samples. The meaningfulness level is .05 in the analyzes. In the end of this study; it has been found out that the students‟ attitudes towards Geography course in classroom teaching programme is in the medium level. Students‟ attitudes differ according to their grades but don‟t differ according to their sexes and education type.
zgefdergi.com
Bu araştırmanın amacı, ilköğretim okullarının öğretim teknolojileri açısından donanım durumlarını, sınıf öğretmenlerinin bu teknolojileri kullanma düzeyleri ve okulda mevcut öğretim teknolojilerini kullanmayı engelleyen faktörleri sınıf öğretmenlerinin görüşlerine dayalı olarak belirlemektir. Veriler, Şanlıurfa merkez ilköğretim okullarında görevli 140 sınıf öğretmeninden anket yoluyla ve 14 öğretmenden görüşme yoluyla toplanarak analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Öğretmenler, ilköğretim okullarının öğretim teknolojileri yönünden yetersiz olduklarını belirtmişlerdir. Çalışma bulguları, sınıf öğretmenlerinin okullarda en çok yazılı ve basılı gereçleri, en az ise görsel-işitsel araçları kullandıklarını göstermiştir. Katılımcıların görüşlerine göre, okullardaki mevcut öğretim teknolojilerinin öğretmenler tarafından kullanılma düzeyleri yetersizdir. Çalışmanın sonunda öğretmenlere, öğretim teknolojilerini kullanma becerisini kazandırmak amacıyla hizmet içi eğitim verilmesi önerilmiştir. Anahtar Kelimeler. İlköğretim okulu, sınıf öğretmeni, öğretim teknolojileri
This study aims at comparing the stories written by students by using drama and demonstration method to each other. The study has taken place in the 4-E and 4-F classes of Elementary School, which is affiliated to National Education and is located in the City of Samsun, in the I. semester of the academic year of 2014-2015. In this research, pretest and posttest control group experimental design has been used. We have worked with 60 students, in total. In this study, we went through the application phase and instructed the experimental group 24 hours of course through drama method, and the control group 24 hours of course through demonstration method. In this study, In our last lesson "Gülibik" was watched by half the captured German film student named and asked to complete what would happen in progress. “Story Evaluation Tool”, developed by the researcher was used as the data collecting tool. Furthermore, the stories about the continuation of the film were analyzed by content analysis. Keywords: Story, Creative Drama, Demonstration, Elementary School, Gulibik
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.