Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2014, Gaziantep University Journal of Social Sciences
Doğurduğu etki ve sonuç itibariyle yargı gücü kendisini her hanede hissettirir; topluluğa dâhil her şahsın mülkiyeti, onur ve haysiyeti, hayatı ve nihayet her şeyi onun elinden geçer. Bundan dolayı değil midir ki, .... yargıç, kendi Allah'ının ve vicdanının emir ve murakabesi dışında hiçbir etkinlik baskısına kapılmayacak şekilde mutlak bir bağımsızlığa sahip olmalıdır. Gençliğimin daha ilk çağlarından bugüne gelinceye kadar iman ettiğim ve inandığım bir şey var ise, o da şudur ki, günahkar ve nankör bir millete bu yeryüzünde yüklenecek en büyük cehennem azabı ve en zalim ceza, ..... bağımsızlığından mahrum bir adalet cihazıdır." Yargıç John Marshall 1 Özet Yargı erkinin bağımsız ve tarafsız olması, modern demokrasilerin ve hukuk devleti ilkesinin temel unsurlarından birisini teşkil etmektedir. Yargı bağımsızlığı, yargının öncelikle, devletin diğer iki erkini oluşturan yasama ve yürütme erklerine karşı bağımsız olmasını, diğer iki erkin yargı erkini görev alanında etkileme imkânına sahip olmamaları anlamına gelir. Daha geniş anlamıyla yargı bağımsızlığı, yargı erkinin, işlevini yerine getirirken, herhangi bir tarafın, herhangi bir nedenle doğrudan veya dolaylı kısıtlama, etki, teşvik, baskı, tehdit ve müdahalesine maruz bulunmamasını ifade eder. Yargının tarafsızlığı ise kısaca, yargı erkinin, önündeki uyuşmazlık hakkında karar verirken yan tutmamasını, tarafların herhangi biri lehine, eşit olmayan bir şekilde, gerek tarafların kendisinden, gerek dışarıdan gelen herhangi olumsuz bir etki nedeniyle ve gerekse hâkimin kendi kişiliğinden, eğitiminden, kültüründen ve politik düşüncesinden kaynaklanan duygu, önyargı ve düşüncelerle farklı davranmaması, kişiliğinden ve her türlü etkiden sıyrılarak karar vermesi, verilen kararın toplumda önyargısız verildiği görünümüne sahip olmasını
2014
Doğurduğu etki ve sonuç itibariyle yargı gücü kendisini her hanede hissettirir; topluluğa dâhil her şahsın mülkiyeti, onur ve haysiyeti, hayatı ve nihayet her şeyi onun elinden geçer. Bundan dolayı değil midir ki, .... yargıç, kendi Allah'ının ve vicdanının emir ve murakabesi dışında hiçbir etkinlik baskısına kapılmayacak şekilde mutlak bir bağımsızlığa sahip olmalıdır. Gençliğimin daha ilk çağlarından bugüne gelinceye kadar iman ettiğim ve inandığım bir şey var ise, o da şudur ki, günahkar ve nankör bir millete bu yeryüzünde yüklenecek en büyük cehennem azabı ve en zalim ceza, ..... bağımsızlığından mahrum bir adalet cihazıdır." Yargıç John Marshall 1 Özet Yargı erkinin bağımsız ve tarafsız olması, modern demokrasilerin ve hukuk devleti ilkesinin temel unsurlarından birisini teşkil etmektedir. Yargı bağımsızlığı, yargının öncelikle, devletin diğer iki erkini oluşturan yasama ve yürütme erklerine karşı bağımsız olmasını, diğer iki erkin yargı erkini görev alanında etkileme imkânına sahip olmamaları anlamına gelir. Daha geniş anlamıyla yargı bağımsızlığı, yargı erkinin, işlevini yerine getirirken, herhangi bir tarafın, herhangi bir nedenle doğrudan veya dolaylı kısıtlama, etki, teşvik, baskı, tehdit ve müdahalesine maruz bulunmamasını ifade eder. Yargının tarafsızlığı ise kısaca, yargı erkinin, önündeki uyuşmazlık hakkında karar verirken yan tutmamasını, tarafların herhangi biri lehine, eşit olmayan bir şekilde, gerek tarafların kendisinden, gerek dışarıdan gelen herhangi olumsuz bir etki nedeniyle ve gerekse hâkimin kendi kişiliğinden, eğitiminden, kültüründen ve politik düşüncesinden kaynaklanan duygu, önyargı ve düşüncelerle farklı davranmaması, kişiliğinden ve her türlü etkiden sıyrılarak karar vermesi, verilen kararın toplumda önyargısız verildiği görünümüne sahip olmasını
İ.D BİLKENT ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ LAW 301-2 MEDENİ USUL HUKUKU I DÖNEM ÖDEVİ, 2015
Toplumdaki adaletin ve düzenin sağlanması açısından büyük katkıya sahip olan, adaleti dağıtan, uygulayan ve gerçekleştiren hakimlerin bu görevlerini yerine getirebilmeleri, toplumsal adalete, huzura ve barışa, bireylerin hak ve özgürlüklerinin gerçekleştirilebilmesine, eşitliğe katkı sağlayabilmeleri için bağımsız olmaları çok önemlidir. Hakimlerin bağımsızlığı bu önemli işlevinden dolayı bir anlamda hukuk devletinin olmazsa olmaz unsurlarından birisidir; fakat hakimlerin bağımsızlığı tek başına tam olarak işlevini gösteremeyeceğinden, hakimlere birtakım teminatlar da tanınması gerekir; yani hakimlerin bağımsızlığının tam olarak gerçekleştirilebilmesi için hakimlerin teminatının da var olması gerekir. Bundan dolayı bu makalede mahkemelerin bağımsızlığının ve hakimlerin teminatının unsurları, amacı ve önemi Anayasa maddeleri ve uluslararası antlaşmalar, belgeler çerçevesinde incelenecek ve konu hakkındaki görüşler, tartışmalar yansıtılmaya çalışılacaktır.
Gaziantep University Journal of Social Science, 2014
Yargı erkinin bağımsız ve tarafsız olması, modern demokrasilerin ve hukuk devleti ilkesinin temel unsurlarından birisini teşkil etmektedir. Yargı bağımsızlığı, yargının öncelikle, devletin diğer iki erkini oluşturan yasama ve yürütme erklerine karşı bağımsız olmasını, diğer iki erkin yargı erkini görev alanında etkileme imkânına sahip olmamaları anlamına gelir. Daha geniş anlamıyla yargı bağımsızlığı, yargı erkinin, işlevini yerine getirirken, herhangi bir tarafın, herhangi bir nedenle doğrudan veya dolaylı kısıtlama, etki, teşvik, baskı, tehdit ve müdahalesine maruz bulunmamasını ifade eder. Yargının tarafsızlığı ise kısaca, yargı erkinin, önündeki uyuşmazlık hakkında karar verirken yan tutmamasını, tarafların herhangi biri lehine, eşit olmayan bir şekilde, gerek tarafların kendisinden, gerek dışarıdan gelen herhangi olumsuz bir etki nedeniyle ve gerekse hâkimin kendi kişiliğinden, eğitiminden, kültüründen ve politik düşüncesinden kaynaklanan duygu, önyargı ve düşüncelerle farklı davranmaması, kişiliğinden ve her türlü etkiden sıyrılarak karar vermesi, verilen kararın toplumda önyargısız verildiği görünümüne sahip olmasını ifade eder. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkeleri, birbirinden ayrılmaz ve birbirini tamamlayan ilkelerdir. Hukuk devletinin özelliklerinden olan hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla güvence altına alınması ve kanun önünde eşitlik ilkelerinin hayata geçirilmesi, ancak bağımsız ve tarafsız yargı erkinin varlığı ile mümkündür.
Ankara SBF Dergisi , 2020
Yargı bağımsızlığı üzerine yapılan bilimsel çalışmalarda iki farklı yargı bağımsızlığı kavramı ön plana çıkmaktadır. “De jure yargı bağımsızlığı” yargıçların görev ve yetkilerinin anayasal güvence altına alınmasını ifade ederken, uygulamadaki yargı bağımsızlığı da “de facto yargı bağımsızlığı” olarak ele alınmaktadır. Literatürde yargı bağımsızlığının anayasal güvence altına alınmasının uygulamadaki yargı bağımsızlığını etkileyip etkilemediğini sorgulamak önemli bir araştırma sorusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı da anayasada öngörülen yargı bağımsızlığının uygulamadaki yargı bağımsızlığını hangi şartlar altında etkileyebileceğine dair kuramsal bir model sunmaktır. Halkın yargıya duyduğu güven, sahip olduğu siyasal farkındalık ve demokratik değerler doğrultusunda de jure yargı bağımsızlığının de facto yargı bağımsızlığı üzerindeki etkisinin siyasal rejimler arasında farklılık göstermesi beklendiği bu çalışmanın temel savıdır. Bu doğrultuda, gelişmiş demokrasiler ve otoriter rejimlerde yargı bağımsızlığını anayasal güvence altına almanın uygulamadaki yargı bağımsızlığını anlamlı bir şekilde etkilemediği savunulurken, hibrit (melez, karma) rejimlerde halkın yargıya duyduğu güven, sahip olduğu demokratik değerler ve siyasal farkındalık arttıkça anayasal güvencelerin uygulamadaki yargı bağımsızlığını anlamlı bir şekilde etkilediği savunulmaktadır.
Yasama Dergisi, 2009
Günümüzde demokratik, hukuk devletlerinin korumaya çalıştığı en büyük değer, insan hak ve özgürlükleridir. İnsanların birbirlerini yakından tanıdığı ve korunma imkânlarını toplumsal dayanışma içerisinde bulduğu ilkel toplum yaşantısından bu yana birey ve onun hak ve özgürlükleri, çeşitli tehditlere maruz kalmakta ve korunmaya muhtaç olmaktadır. Çağdaş toplum yaşantısında bunu sağlamaya yönelik en büyük araç, hukuk devleti ve hukuk devletinin olmazsa olmazı yargı bağımsızlığıdır. Topluluk içinde adaleti sağlamak, devletin en başta gelen görevlerinden biridir ve iyi adaletin başta gelen şartı ise yargı bağımsızlığıdır. Herhangi bir otoritenin baskı veya tesiri altında hüküm veren hâkimin adaleti yerine getiremeyeceğini söylemek, bilinen bir hakikati tekrar etmektir. 1 Hâkimlerin bağımsızlığını kararlarını verirken hür olmaları, hiçbir dış baskı ve tesir altında bulunmamaları şeklinde tanımlayan yazarlar da mevcuttur. 2 Baskı yapılması kadar, yapılabilmesi ihtimali de hâkimlerin bağımsızlığını etkiler. 3
Eskiyeni, 2018
This article will try to develop a critical view on the relation of Law and justice. Differences emerging from this differentiation will be based on the concepts of law of justice and justice of law. The emphasis will be on the reality and value of justice in terms of law and moral philosophy. Law, Religion and Ethics are trying to acquire the power of justice in order to strength their power This article will emphasize the independence of justice and its autonomy.
ÖZ İstiklal Mahkemeleri ilk olarak Kurtuluş Savaşı yıllarında kurulmuştur. İlk görevi asker kaçaklarını yargılamaktı. Üyeleri milletvekilleri arasından seçilmiştir. Savaş sonrasında yeni yönetime karşı çıkan muhalifler hareketleri sindirmek için de kullanılmıştır. Bu mahkemelerden çalışmış olduğu süre ve vermiş olduğu kararlar açısından ön plana çıkan Ankara İstiklal Mahkemesidir. Bu mahkeme şapka olaylarına katılanları ve Atatürk’e suikast iddiası ile tutuklananları yargılamıştır. Bu makalede mahkemelerin kuruluşu ve tarihsel süreç içerisinde yapmış oldukları önemli icraatlar kısaca ortaya konulmuştur. ANAHTAR KELİMELER: İstiklal Mahkemesi, şapka olayları, inkılap, kanun, hakim. ABSTRACT Independence Tribunals were established in the period of War of Independence. Its first task was to prosecute deserter. Members are chosen from among the member of the Turkish National Assembly. Independence court was also used to repress the opposition by goverment. Prominent of these courts was the Ankara court independence in terms of duration it has worked, it has decided to give. These courts judged participants in the event of a hat, those arrested for alleged assassination Ataturk. In this article, described that the establishment of courts and revealed its significant accomplishments in the historical process. KEYWORDS: Independence Tribunal, event of a hat, revolution, code, judge.
Hukukun üstünlüğünü korumak ve diğer kuvvetleri hukuk içinde tutmak için kurulan yargının kendi işlevini yerine getirmesinin tek aygıtı kararlarıdır. Bu kararların nitelikli olabilmesi ve beklenen etkiyi doğurabilmesi için hem içeriğinin hem de şeklinin iyi tasarlanması gerekir. İdari yargının bütün çabasını kararların içeriğine adamış olması nedeniyle diğer unsur olan kararların şekli konusunda gelişme sağlanamamaktadır. Yaklaşık bir asırdır aynı şekilde yazılan idari yargı kararlarının zamanın ve ihtiyaçların gerisinde kalan yönleri bulunmaktadır. Kararların şeklinin mevcut hali ile pratik sonuçlar doğurduğu açıktır. Bununla birlikte kararlar, bölümleri itibarıyla belirsiz, cümle yapısı yönünden karışık, tarafların argümanlarını karşılaması bakımından zayıf ve gerekçe konusunda ise yetersizdir. Bu nedenle, karşılaştırmalı hukuktaki örnekler de incelenmek suretiyle idari yargı kararlarının şekli konusunda yeniden belirleme yapılmasına yönelik bir tartışmayı başlatmanın zamanı gelmiştir.
TAA DERGİSİ , 2011
Bahattin ARAS * ÖZET Anayasa'nın 138 'inci maddesinin üçüncü fıkrasında, yasama erkinin kendine özgü yapısı ve diğer erkler karşısındaki etkin konumu göz önüne alınarak, bu erke karşı yargı erkini koruyan özel bir hükme yer verilmiştir. Buna göre görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulması, görüşme yapılması veya herhangi bir beyanda bulunulması yasaktır. Yargı bağımsızlığının korunması amacını güden bu düzenleme ile yasama organı başkan ve üyelerinin, görülmekte olan bir davayla ilgili olarak, yasama faaliyetleri sırasında yargıya telkinde bulunmamaları, yorum yapmamaları ya da somut olayı görüşmeye konu etmemeleri gerekmektedir. Zira yasamanın kendi bilgi edinme ve denetim yolları vasıtasıyla edindiği tespit ve sonuçlar ile yargının soruşturma veya kovuşturma aşaması sonucunda vardığı tespit ve sonuçların farklı olması, yargıyı baskı altına alabileceği gibi kamuoyunda da maddi gerçeğin farklı algılanmasına sebep olabilecektir. Ayrıca görülmekte olan bir davanın yasamanın gündeminde olması bile yargı organını rahatsız etmek için yeterli olacaktır. Anılan sakıncalar nedeniyle yasama organında, soruşturması veya kovuşturması devam eden bir olaya ilişkin olarak soru sorulması, görüşme yapılması veya herhangi bir beyanda bulunulması yasaklandığı gibi meclis araştırma komisyonu kurulması da yasaklanmalıdır. Anahtar Kelimeler: Soru, Görüşme, Meclis araştırma komisyonu, Yargı Bağımsızlığı ABSTRACT A special provision is foreseen under Article 138/3 to protect judiciary from the legislative branch, taking into consideration the particularities of the legislative branch and its effective position over other branches. Thus, it is forbidden to refer a question to the Parliament and to hold a deliberation or to make a statement on an ongoing case in connection with exercise of judicial power According to this provision intended to protect independence of the judiciary, chairman and the members of the Parliament is under an obligation not to make suggestions and not to make comments or not to make the instant case subjectmatter of a deliberation. The possibility that the conclusions and findings reached by the judiciary and the legislative branch by way of its own supervision and information-accessing methods are different can put the judiciary under pressure. In addition, it can give rise to different perception of the substantial facts in public
1. Yayımlanmak üzere dergiye gönderilecek yazıların yayımlanmamıĢ ya da yayımlanmak üzere baĢka bir yere gönderilmemiĢ olması gerekir. Yazıların ulusal ve uluslararası alanda geçerli araĢtırma ve yayım etiğine iliĢkin kurallarla uyumlu olması gerekir. Yazıların bilimsel standartlara uygun ve özgün olması gerekir. Ġntihal programları kullanılmak suretiyle veya baĢka bir Ģekilde intihale yer verdiği tespit edilen yazılar kabul edilmez. Yazılar elektronik ortamda teslim edilmelidir. Yazarlar unvanlarını, görev yaptıkları kurumları, haberleĢme adreslerini, telefon numaralarını ve e-mail adreslerini bildirmelidirler. Yazıların teslimi sırasında ayrıca yazının türü (makale, derleme, özet, editöre mektup, çeviri, karar incelemesi, kitap veya muhtelif eser kritiği, vaka takdimi, mevzuat incelemesi, araĢtırma notu, tez özeti vb.) hakkında da bilgi verilmelidir. Gönderilen yazıların yazım bakımından son denetimlerinin yapılmıĢ olduğu ve yayıma hazır olduğu kabul edilir. Bu konudaki sorumluluk yazarlara aittir. Bununla birlikte derginin dizgisinin yapıldığı tarihe kadar editörün uygun görüĢü alınmak suretiyle yazılarda yeni bir hakem incelemesi gerektirmeyecek ve mevcut hakem raporlarıyla çeliĢmeyecek ufak çaplı değiĢiklikler yapılabilir.
Özet Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 30.05.2019 tarihinde Cumhurbaşkanlığı aracılığıyla kamuoyuna duyurusu gerçekleştirilen yeni “Yargı Reformu Strateji Belgesi”, “2023 Yargı Vizyonu, Güven Veren ve Erişilebilir Bir Yargı Sistemi” öngörüsünü taşımaktadır. Mezkur belge barındırdığı dokuz amaç ile benzer stratejik belgelerin üçüncüsü olarak karşımızda bulunmaktadır. Bu amaçlardan birisini de “Yargı Bağımsızlığı, Tarafsızlığı ve Şeffaflığın Geliştirilmesi” oluşturmaktadır. İlgili amaç ise 5 hedef ve 18 faaliyeti içermektedir. Tarafsız ve bağımsız yargının sahip olduğu nitelikleri geliştirebilmesi için gerekli bulunan somut önerileri haiz bu belge, hesap verilebilirlik, düzenlilik, performans vb. ilke ve hedeflerden hareketle Türk Yargı sistemi üzerinde kamu denetiminin sağlanması ve bu denetimin şeffaflığını da amaçlamaktadır. Yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı ve şeffaflığın geliştirilmesi konularına katkı sağlamasının umulduğu bu belgenin yargıya olan güveni ve erişilebilirliği artıracağı düşünülmektedir. Abstract On May 30, 2019, the new judicial reform strategy document, which was prepared by the Ministry of Justice, and was released to the public by the presidency, foresees ‘’ the 2023 judicial vision, a reassuring and accessible justice system’’. The aforementioned document is the third of similar strategic documents by its nine (9) targets. '’Judicial independence, impartiality and increasing transparency'' is one of these targets. The related target has five (5) objectives and eighteen (18) activities. The document, which is based on principles and goals of accountability, regularity, performance, etc., has concrete proposals to further develop the qualifications of the independent and impartial court, and aims to ensure public scrutiny over the Turkish judicial system and transparency of this scrutiny. It is predicted that the document will contribute to the judicial independence, impartiality and increasing the transparency, and it is predicted that it will increase the confidence and accessibility of the jurisdiction.
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi (Unpublished M.A. Dissertation), 1997
GİRİŞ YARGI BAĞIMSIZLIĞI, HÂKİMİN BAĞIMSIZLIĞI VE HÂKİMİN TARAFSIZLIĞI KAVRAMLARI I. YARGI BAĞIMSIZLIĞI KAVRAMI Yargı bağımsızlığı teriminin, iki anlamı vardır. Birincisi, devletin görevlerinden birisi olan yargılama faaliyetinin, devletin diğer organlarından bağımsız, ayrı bir "yargı organı" tarafından yerine getiriliyor olması, ikincisi de, devletin organları arasındaki bağımsızlık ilişkisine bakılmaksızın, yargılama faaliyetini yürüten hâkimlerin verdikleri kararlarda hür ve bağımsız olmalarıdır. Devletin yerine getirmekle mükellef olduğu pek çok görev vardır. Devlet bu görevleri, farklı isimlerle belirtilen organları vasıtasıyla yerine getirir. Esas itibariyle Eflatun ve Aristo'ya kadar uzanan fakat 18.yy.'da J. Locke ve Montesquieu tarafından sistemleştirilen klasik teoriye göre, devletin bu farklı organları aynı zamanda devletin üç ayrı kuvveti olarak kabul edilir. Daha doğrusu devletin sahip olduğu kuvvet (otorite), üç bağımsız organ tarafından temsil edilmektedir. Bunlar, kanunları yapma görevini yürüten yasama kuvveti, bu kanunları uygulayan yürütme kuvveti ve anlaşmazlıkları çözen ve toplumda adaleti tevzi eden yargı kuvvetidir. "Kuvvetler ayrılığı" denilen bu teoriye göre, bu üç kuvvet fonksiyon ve yetki itibariyle biribirinden tamamen bağımsızdır ve bununla da bu kuvvetlerin birbirini denetlemesi, dolayısıyla da halka karşı devlet iktidarının sınırlandırılması ve hukuka boyun eğdirilmesi amaçlanmaktadır. 1 "Yargı 1 Bkz. Feyzioğlu, s. 50-60. Ne var ki bu teori, Amerika ve Fransa'nın ilk anayasalarına girmek suretiyle pozitif hukuktaki yerini almış olmakla birlikte, modern kamu hukukçuları arasında fazla itibar görmemiş ve çok farklı eleştiriler almıştır. Bu eleştiriler temelde, devletin -millet ve millî iradeye dayanan-bağımsızlığının ve ondan kaynaklanan kudretinin (kuvvetinin) bir ve bölünemez olduğu, aksi takdirde devlet iktidarını hukuka boyun eğdirmenin ötesinde devlet ve toplum düzeninin tamamen dağılacağı mülahazasına dayanmaktadır. Sonuçta benimseyenler tarafından bile bu teori üzerinde pek çok değişiklikler yapılmış ve devlet organları arasında daha yumuşak ilişkileri ve kuvvetler arası işbirliğini öngören yeni teoriler ortaya çıkmıştır (bkz. Feyzioğlu, a.y.).
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi (Armağan Özel Sayı), 2017
Effective remorse has been accepted as a personal cause that requires dissolving or reducing of penalty within the context of determined crimes that's nature is available for effective remorse after crime is completed, in Turkish Penal Code with the number of 5237. The effective remorse provisions specified to crime of deprivation of liberty is regulated in article 110 of the Law. According to this, if the person who committed this crime frees the victim voluntarily, in a safe place, prior to the commencement of an investigation and without having caused any harm to the victim, then the penalty to be imposed shall be reduced by two thirds.
Eskiyeni, 2018
This study tries to give a general framework about justice. For this aim, it discusses the etimological dimensions of the word of adalet, justice; and it is attempted to confirm the various senses of this word by referring some relevant verses in Quran. Following that, the concept is discussed in details in the relationship between Ethics and Law. In the second part of the article, it is referred to the unity of reason and heart in Quran, mentioning a justice in the Islamic sense. It takes some relevant verses contain particular judgements about justice to reach the objectivizations of it. It is concluded that justice is one of the most important parts of Islam and the consciousness, adding it is an eternal and ideal value.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2019
Arabuluculukta tarafsızlık ilkesi, arabuluculuk yönteminin en önemli esaslı unsurlarından biridir. Çünkü bu ilke olmadan, arabuluculuk sürecinin adil ve hakkaniyete uygun bir şekilde yürütülmesi ve bu süreç sonunda taraflarca ortak bir payda etrafında anlaşmaya varılıp, adil bir sonucun elde edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla tarafsızlık ilkesi, arabuluculuğun ayrılmaz bir parçasıdır. Bununla birlikte Batı hukuk sistemlerinde bu ilke, aynı zamanda soyut bir üst kavram olarak değerlendirildiği için, kapsamı içinde yer alması gereken unsurlar uzun yıllar tartışmaya konu olmuştur. Aslında tarafsızlık ilkesi, bir üst kavram olarak, arabuluculuk müzakereleri sırasında taraflar arasında ayırım gözetmeme, eşit davranma, adil olma ve menfaat çatışmasına girmeme gibi diğer alt kavramları da kapsamaktadır. Dolayısıyla bu üst kavram, altında yer alan diğer unsurlar ile birlikte bir bütünlük taşımaktadır. Tarafsızlık ilkesi, hukuk sistemleri içinde arabuluculuk usulünü kabul eden bütün ülkel...
ÖZET Hukuk mahkemesi hâkimi, ceza mahkemesi tarafından yapılan her tespitle bağlı değildir. Zira ceza hukuku ve özel hukuk birbirinden farklı hukuk dallarıdır. O hâlde hukuku hâkimi ceza mahkemesi tara-fından yapılan " altlama " faaliyetiyle bağı olamaz. Hukuk hâkimi ceza mahkemesi tarafından yaptığı vakıa tespitleriyle ise bağlı olarak kabul edilecektir. Kesin hükmün olumlu ve olumsuz etkilerinden söz edebil-mek için iki yargılamadaki tarafların ve dava konusunun aynı olması gerekir. Hâlbuki ceza yargılamasında ve hukuk yargılamasında taraflar ve dava konusu aynı olmadığından ceza mahkemesi kararının bağlayıcı etkisinin temelinde kesin hüküm etkisi yer almaz. Ceza mahkemesinin yapmış olduğu tespitlerin, hukuk hâkim tarafından reddi kamu düzeni-ni ihlâl edeceğinden, bağlayıcı etkinin teorik temeli kamu düzeni da-yanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Altlama, sorumluluk hukuku, vakıa, kesin hü-küm, kamu düzeni ABSTRACT The civil judge is not bound by any findings made by the criminal court. So the criminal law and civil law are quite different fields. While the civil court can not be bound by the subsuming made by the criminal judge by against it must respect the findings of fact made by * Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku Anabi-lim Dalı Araştırma Görevlisi
Uluslararası Hukuk Perspektifinden Self-Determinasyon ve Ayrılma
Türkiye Biyoetik Dergisi, 2021
Doğa olayları karşısındaki korku ve ölümün bizimle de ilgisi olabileceği tasası olmasaydı, acının ve arzunun sınırlarını bilmeyiş de bize huzursuzluk vermeseydi, doğayı incelememize lüzum olmazdı. Epikuros Özet: Tıpta adalet, İlkecilik yaklaşımına göre dört temel tıp etiği ilkesinden biri olmakla birlikte, diğer üç ilkeye göre kapsamının belirlenmesi ve netleştirilmesi daha zorlu olan ilkedir. Nitekim pandemiyle birlikte, özerkliğe saygı, zarar vermeme, yarar sağlama ilkeleriyle ilgili de tartışmalar gündeme gelmiş; ancak adalet ilkesinin gereklerinin mevcut koşullar açısından yeniden değerlendirilmesi ve söz konusu gerekler çerçevesinde farklı eylem olanaklarına duyulan ihtiyaç kendini çok açık biçimde hissettirmiştir. Son yıllarda gerek sağlıklı a
"Baroların Bağımsızlığı" konusunu sadece Baro'nun bağımsızlığı olarak ele almamak gerektiği görüşündeyim. Sorun, "bağımsız yargı" içinde "bağımsız savunma" sorunudur. Biraz daha ileri götürürsek, "hukuk devleti" içinde "bağımsız yargı", "eksiksiz demokrasi" içinde "gerçek hukuk devleti" sorunudur.
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi, 2021
Bu araştırma ile “demokratik yaşama dayalı öğrenme modeli”ne göre düzenlenmiş Demokrasi ve İnsan Hakları dersinin öğrencilerin demokrasi algılarına etkisi incelenmiştir. Araştırma “eylem araştırması” yolu ile yürütülmüş ve üç eylem aşamasından oluşmuştur. Araştırmanın çalışma grubu “amaçlı örnekleme” yöntemi ile belirlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu; Türkiye’deki bir devlet üniversitesinde Eğitim Programları ve Öğretim ile Eğitim Yönetimi ve Denetimi bilim dallarında yüksek lisansa devam eden ve Demokrasi ve İnsan Hakları dersini alan 10 öğrenci oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında “Demokrasi Algısı Görüş Formu” kullanılmıştır. Verilerin toplanması sürecin başında ve süreç sonunda olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Bulgular; “temel hak ve özgürlükler”, “demokrasi”, “hukukun üstünlüğü”, “kuvvetler ayrılığı”, “yargı bağımsızlığı”, “çoğulculuk”, “seçim”, “muhalefet” ve “adalet” başlıkları altında sunulmuştur. Öğr...
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi
Araştırmanın amacı öğrencilerin demokrasi algılarını belirlemektir. Araştırma nitel araştırma desenlerinden “olgu bilim” deseni kapsamında yürütülmüştür. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi tercih edilmiştir. Çeşitlemede; okul kademesi, okul türü, okul başarı durumu, sınıf seviyesi ve cinsiyet değişkenleri kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu; üç ilkokul, üç ortaokul ve üç lisede farklı sınıf düzeylerinde eğitim gören toplamda 95 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama tekniği olarak projeksiyon tekniklerinden; “kelime çağrışım tekniği”, veri toplama aracı olarak “kelime çağrışım formu” kullanılmıştır. Veriler kavram analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırma sonunda; öğrencilerin bilgi eksikliklerinin ve kavram yanılgılarının olduğu görülmüştür. Araştırma sonunda ulaşılan sonuçlara göre bazı öneriler geliştirilmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.